2 Ekim 2020 Cuma

Bir Deodorant'ın düşündürttükleri.. Tam da DOLUNAY günü :)))

 Çarşı Pazar maceralarıma devammmm

🤩💃💃💃
Market alışverişine çıktığımda bir kozmetik mağazasında indirim olduğunu görünce bir bakayım gezeyim diye içeri girdim.
Bayağa da güzel indirimler olmuş lakin ben ihtiyacım olmayan hiçbir şeyi almam sadece sürekli kullandığım yani tüketimi çok olan şeyleri yedeklerim mesela aseton , şampuan, pamuk vs. gibi. O yüzden de tüm reyonlara göz atarken bir yandan da buna ihtiyacım olabilir mi diye düşünüp alışveriş yaparım.
Bu sırada deodorantlar rafına geldim. Baktım bir marka da büyük indirim yazmış. Bir firma tüm burçlara göre deodorant çıkarmış üstünde büyük büyük burç isimleri yazıyor. Kendi burcumun yazdığı deodorantı kokladım ay hiç bana uymuyor ve hemen bıraktım. Başka burçlara baktım ve burç olarak benimle hiç ilgisi olmayan bir burcun kokusunu beğendim bunu alabilirim dedim ve aldım :))
Tam o sırada Yanıma bir hanım geldi o da aynısını gördü ve bir burç yazılı deodorantı alıp direkt sepetine attı.
Malum yine çenemi tutamadım :))) “Bir baksaydınız kokusuna belki size uymuyordur ” dedim. “Ama benim burcum” dedi gülerek aldı ve gitti..
İşte bu durumlarda en sıkıldığım şey 2. Cümleyi kurmaktır. Çünkü 2. Israr ve ispat cümlesi karşı tarafta direnç yani inatlaşma yaratır ve düşünmesinin önüne geçer. Tabii her şeye rağmen düşünmeyebilir de :)) O zaman da enerjiyi germenin anlamı yok . Bırakın herkes kendi seçimiyle öğrenerek yaşasın 😉 Bu yüzden Ben de peki deyip geçtim.
Lakin bu durum yaşadığımız her şeyi bana düşündürttü..
Birileri bu doğrudur, bu sana uygun , bunu yapmalısın diyor ve herkes niye yapıyorum ? bu bana uygun mu ? Bunu yapınca mutlu oluyormuyum ? içime siniyor mu ? Şunu bir araştırayım bakayım ne kadar doğru ? gibi sorular sormaktan çekiniyor. Çünkü aykırı olmaktan, tepki almaktan ve “ötekileştirilmekten” korkuyor. Çünkü insanlara “ötekileşmenin kötü bir şey” olduğu öğretiliyor. Aksine “senin gibi bir sürü –öteki- var . sen de doğrusun” denmiyor !
Birileri çıkıyor kendi menfaatlerine uygun bir “sürü yaratıyor” pek çok insan da o sürüye dahil oluyor. Çünkü kendini öyle güvende hissediyor . Herkesle birlikteyim diyor. O herkes uçurumdan düşünce de olsun ben de onlarla düştüm tek başıma yaşayıp napıcam? Tek başıma yaşayamam böyle bir yeteneğim de yok ki ! diyor ! Zaten tek başına yaşama özgürlüğünü özellikle bu sürüyü yaratan elinden almış !!! ve bu zincirleme şeklinde devam ediyor..
Oysa ki sorgulasa, araştırsa, öğrense, düşünse ve kendine güvense aslında herkes dediği elalem dediği insanlardan daha da mutlu yaşayacağını, öğrendikçe tüm yolların ona güzelliklerle açılarak genişleyeceğini ve bu yollarda kendisi gibi insanlarla tanışıp ışıl ışıl yürüyeceğini bilemiyor..
Diretileni kabul ediyor, konuşmaya korkuyor ve özgüven yani BEN BUYUM diyemiyor.. Tabii aslında sürü psikolojisine girip ben buyum diyor. O da olayın diğer tarafı.. Lakin bir insanın BEN BUYUM dediğinde bunun kendisine ve çevresine Işık saçması lazım. Farkındalığını fark ettirmesi duyguları ve hayatı özgür yaşıyor olması lazım..
Velhasıl Malum Dolunay gününde basit bir “deodorant” bana bunları yazdırdı işte.. 🙂 bu da kıssadan bir hisse misali, hepimizin en yüksek hayrına tüm sevgimle IŞIK OLsun.. 🙏
Alev Cedimağar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.