28 Şubat 2017 Salı

Yine bir iyi niyet sınavı

Malum iş falan derken yine yemek siparişini dışarıdan verdim ve aklıma 1 ay öncesinde yaşadığım çok enteresan bir olay geldi. size onu anlatayım :D 
Genelde balığı kendi yapan ya da dışarıda yiyen biri olarak yakınlarda olan bir yeri arayıp ilk kez eve pişmiş balık siparişi vermiştim. 
Son derece özenli yani cidden muhteşem bir ev servisi yapmışlardı ben de çok memnun kalmıştım. 
Yemekten sonra Benim malum tipik huyum olarak aradım. 
Şikayetçiysem de ararım, Çok Memnun kaldıysam da arar Teşekkür ve takdirlerimi mutlaka söylerim. Sonuçta her ikisi de onların verdikleri mal veya hizmette daha da iyi olmasını sağlayan ya da daha keyifle ve sevgiyle çalışmalarını sağlayan işaretlerdir.
Balıkçıya:
"Size ilk kez balık siparişi verdim. Eve servisdeki özeniniz harika teşekkür ederim. Artık size rahat sipariş verebilirim. Bol bereketli kazançlar ve iyi akşamlar" dedim. Karşımdaki adam da "sağolun" falan gibi bir şeyler geveledi kapattık.
Aynı günün akşamı 2 saat kadar sonra onların kayıtlı telefonundan arandım. bir adam sırnaşık bir tarzda "Hakan ağbi orada mı ?" dedi..
Hiç uzatmadım lafı "yanlış arıyorsunuz" dedim ve kapattım.
Aradan yine 2 saat falan geçti, Yani geç bir vakit. "Orası neresi ? Hakan'ı versene ?" diyen bir adam.
Hoppalaaaa !!
"Ben size balık siparişi vermiştim o kadar ! Bu numarayla daha ne işiniz var arıyorsunuz ? Siz Nereyi aradığınızı ne yaptığınızı bilmiyormusunuz ?" dedim.
"kusura bakmayın" falan birşeyler dedi hemen kapattı.
Aradan 2 - 3 gün geçti.
Balıkçı aradı :D
"Ben filanca balık evi. Siparişiniz var mı ?"
Ey güzel yarabbim.
"Olursa ben ararım. iyi günler" dedim kapattım.
2 - 3 gün kadar sonra arayıp yine gülerek."Siparişiniz var mı ?" deyince,
"Şimdi beni iyi dinleyin çünkü bir daha tekrarlamayacağım. Birincisi Sizden balık siparişi verdiğime beni pişman ettiniz. Nedir bu telefonlar aramalar ? Hayatımda ilk kez böyle bir şey ile karşılaştım ! Yoksa Sizi arayıp teşekkür ettim diye mi kendinizce mana bulup yanlış mı anladınız ? Teşekkür ve Takdire alışık değilmisiniz ? Bu müşteri memnuniyeti anlayışınız ise değiştirin beni çok sıktınız. Yok eğer niyetiniz başkaysa o zaman bir daha arama gafletine düşerseniz derdinizi önce polis ve avukat arkadaşlarıma anlatırsınız. Sonra da mahkeme de görüşürüz" dedim.
"yok yanlış anladınız numaranız kayıtlı sipariş vermediniz diye soralım dedik" şeklinde saçmalamaya başlayınca hiç dinlemedim bile "iyi akşamlar" dedim kapattım..
Ondan sonra hiç telefon gelmedi :D
Velhasıl bu da hayatın içinden bir karecik ve küpecik..
Yani Neymiş KİM NE YAPARSA KENDİNE YAPAR !
Bu insan yüzünden takdir ve teşekkürlerimi kesecekmiyim ? Tabii ki HAYIR !
Böyle insanlar diğer insanların Işığını ve Sevgisini kesemez...
Aynen devam <3

Alev Cedimağar
 Şifacı Rehber

Gülümse ve izle..

Şu an Nişantasında oturduğum cafe'de karşımda oturan bir hanım kalktı yanıma geldi ve her masada birer tane olan Şallardan benim masamda olanı istedi. 
"Tabii alabilirsiniz" dedim. Sonra onun masasında "yanındaki" sandalyede de olduğunu farkettim.
"İsterseniz O şalıda kullanabilirsiniz" dedim
"Yok sizin ki yeterli" dedi.
Gülümsedim "peki afiyet olsun" dedim..
Sonra bir gün arkadaşımla otururken ben bir ara kalktığımda yan masada ki bir hanımın bir sürü boş sandalye varken arkadaşımın o dolu demesine rağmen benim oturduğum sandalyeyi alması geldi aklıma. Arkadaşım çok sinirlenmişti. Ona da boşver demiş ve gidip kendime boş masadan bir sandalye almıştım sonra ona da aynı şeyi söylemiştim :
Hayatta herşeye bir anlam ya da bir mantık yüklemek imkansız.  Anlam Yüklemeye çalıştıkça ya da anlamak için  kafa yordukça öfkelenirsiniz bu da olumsuz yani negatif alana kaymanıza sebep olur. O yüzden bazen sadece gülümseyerek sessizce izlemek gerek 
AlevCe.

SİS

SİS neden olur ? Kısacak soğuk ve sıcak akımların çakışması ya da nemli havanın yükselip yoğunlaşmasıyla değil mi ? (okul bilgilerimden özetle böyle hatırlıyorum :D )
O zaman hava yani gökyüzü çok soğuk ve Toprağın da bir şekilde sıcak olduğunu (Dün ya da bugün Cemre toprağa da düştü) ve dolayısıyla bugün yoğun bir Sis olduğu sonucuna varabiliriz.
Bu bize neyi gösterir ? yeryüzünde bir hareketlenme var .. :)
Bu olayın tamemen bilimsel kısmı ;)
Dolayısıyla,
Dualarımızla ve inandığınız her şekilde Toprağı Şifalandırmaya devam edelim..

Pozitif'de kalalım ve toprakla pozitif etkileşime geçerek Yeryüzüyle Işık döngüsüne girelim.
Farkındaysanız şu son 2 - 3 gündür herşey ilginçleşti :D
Toprak ile birlikte Kendimizi , Tüm yeryüzünü ve insanları da..
Hepimizin en yüksek Hayrına Işık ve Şifa OLdu bile çok şükür <3
AlevCe
NOT: Bugün Bir SİS OLdu yine her yerden felaket senaryoları akıyor. Millet iyice uçmuş :D Ya onların da görevi bu tamam anlıyorum da, Kendileri korkup inandıkları yetmiyormuş gibi bir de inandırmaya çalışarak herkesi topyekün "korku" ile tekamül ettiriyorlar. Bari kendilerini kurtarsalar da bir rahat etseler.
Tövbeee :D
Neyse.. Siz böyle şeylere İnanmayın DENGE'de kalın daima Cesur olun diye yazdım ;) Sanki dünyanın kaderinde kıyamet kopacağı varsa biz korkunca olmayacak mı :D Valla sizi bilmem lakin ben ne olursa olsun Cesur ve kendimle gurur duyarak gitmeyi tercih ederim. öyle pısırık sızlanan ağlayan tipler bana hiç uymuyor :D
 O zaman neymişşşş.. DUA ve ŞÜKÜR her zaman ŞİFA'dır. O yüzden Yeryüzünü şifalandırmaya devam ;) <3

26 Şubat 2017 Pazar

GÜNEŞ TUTULMASI VE ENERJİLER



Arkadaşlar Güneş tutulmasının etkileri hakkında size kısaca bilgi vereyim. Tüm bilgileri zaten ayrıntılarıyla 01.01.2017 tarihinde yani BİR kanalının ilk döngüsünde ve sonrasında vermiştim. o yüzden uzun uzun yazmayacağım.
Güneş Tutulmasının enerjisi yine BİRLİK enerjisinin BİR döngüsü içinde kuvvetli etkilere sahip. Zaten bu sene ne olursa olsun hep aynı enerjinin içinde etkileşim gösterecek.
Bu sene BİR ve BAŞ yılı.. bunu aklımızda hep tutalım.
Dolayısıyla Toprağı şifalandırmaya devam edelim bu çok önemli. Çünkü Dünya'da ki tüm toplumsal olayların hız kazanmasıyla birlikte açığa çıkan enerji ile Toprak da değişimini hızlandırıyor. O yüzden lütfen pozitif yönde odaklanarak bu değişimin yumuşak geçişlerle olmasını sağlayalım.
Hepimiz birer AVATARIZ. O yüzden ne yaparsak onu yaşarız. !
Tutulmadan bir kaç gün önce pek çok kişi Başında ağırlık, basınç ya da ağrı gibi durumlar yaşamaya başladı. bugün muhtemelen bu ağrıyı şakaklarda ve başın arkasında yani beyincik olan kısımda daha fazla hissediyor olabilirsiniz. Bu da düşüncelerin değişmesi, direnç noktalarının açılması olarak yorumlanabilir. Yani artık düşüncelerinizi örtmeyin ne ise yapılması gereken yüzleşin, pozitife dönüştürün ve harekete geçin diyor bize.
Bunun haricinde iki kaşınızın ortasında yani 3. göz denilen yerde de bir baskı ya da ağrı hissedebilirsiniz. Bu bilinç düzeyinizle paralel olarak hareketlenir. Yani yaşadıklarınıza anlam vermeyi öğrendikçe ve Şükürle yürüdükçe algılarınız da kuvvetlenmeye başlar.
Kemik ağrılarınız olabilir. Gece saat 3 - 4 arası uyanmalarınız olabilir. Gözlerinizde ağrı olabilir (Farkındaysanız hep BAŞ ile ilgili). Kulaklarda çınlama çok yoğun olabilir.
Ruhsal olarak kendinizi sabırsız bir o kadar da anlam veremediğiniz bir şekilde rahat hissedebilirsiniz. Ruhunuz darabilir ve içsel olarak aniden birşeyleri bitirmeniz gerektiğini hissedebilirsiniz. İşte böyle noktalara çok dikkat etmenizi ve o duyguyu irdelemenizi rica ediyorum. Çünkü Evrensel Sevgi işaretleri hep böyle anlarda gelir ;)
Bu arada size çok ilginç gelebilir lakin zaten hayat çok ilginç o yüzden yazayım.
Bu dönem dünyadan ayrılan tüm yakınlarımızın sevgi enerjisini hatta kendilerini çok yakın hissedebilirsiniz.
Hatırlama, özlem gibi duygular yoğunlaşabilir. O yüzden rahat olun ve kimi hatırlıyorsanız ona sevgilerinizi gönderin ve bir gün tekrar buluşana kadar onun Işıklarda ışıl ışıl yaşamasını dileyin. sizde dünya boyutunda dünya hayatınızda Işıl Işıl sevgiyle, keyifle, eylemde ve Şükürle yaşamaya devam edin. Çünkü onlar da bunu istiyor. Belki de Dünya'nın geçirdiği bu en önemli virajda bize bunu hatırlatmak istiyorlar. Kimbilir.. Nitekim Ruhların Dansı başladı..
Velhasıl,
BİRLİK enerjisini BİRLİKTE kullanarak Yeni Dünya'ya damgamızı sevgiyle Işık ile basalım ve bu dünya'dan ayrıldığımızda güzel izler bırakmış olarak sevgiyle izleyelim :)
Ve de öyle OLdu çok şükür <3
Alev Cedimağar


Şifacı Rehber

Neden üzmek istedin ?

Bir insanı neden kasti üzmek istediğinizi irdeleyip kendinizle yüzleştiğinizde, Asıl nedenin,
kendi ruhsal eksikliğinizin ve korkularınızın bir yansıması olduğunu göreceksiniz..

Alev Cedimağar
Şifacı Rehber.



Komşu Komşu :)))

Bugün sinema'ya giderken çok eski bir komşumuzla karşılaştım. Şu an yaklaşık 70 yaşlarında falan. Ben Selam veririm klasik nasılsınız der geçerim. Yıllar evvel bir gün annemle bir yere giderken karşılaşmıştık annem bana 
" sakın durma direkt selam ver geç" demişti. 
"Niye" diye sormuştum. 
"Çok soru soruyor" demişti. 
Önemsememiştim zaten samimi de değilim selamlaşıp gitmiştik. Bugün Annemin niye öyle dediğini daha iyi anladım. 
Yine selamlaştık ben yürümeye devam ediyordum arkamdan seslendi
"O elindeki neyin kutusu ne aldın?" dedi.
Bende "birşey almıştım işte atıcam" dedim geçiştirdim.
Tam yürümeye devam ediyordum ki bu kez peşi peşine tüm "özel" sorular gelmeye başladı. Ben de aynı şekilde geçiştirerek ve bir yandan da adım adım yürüyerek cevaplıyorum. Fakat ben yürüyorum gitmem lazım falan umrunda değil. Direkt beni yakalamışken sormaya odaklanmış :))) Sanki Alevi görürsem şunları sorucam diye ezberlemiş gibi :)))
Sonra "yine" onu hiç ilgilendirmeyen bir şey daha sorunca
"Niye bu kadar merak ediyorsun benim hayatımı ?" dedim.
"Eski komşuyuz tabii merak ederim" dedi
Tövbe yarabbi yaaa :))))
"Eee ben senin hayatını hiç merak etmiyorum. iyiysen, sağlıklıysan mutlu oluyorum o kadar. Sana şimdiye kadar hiç böyle özel sorular sordum mu ?" dedim.
Bir durdu. O hazır durup sendelemişken ben,
"hadi iyi akşamlar" dedim yürümeye devam ettim.
Sonra da kendime kendime Genç Ruhları düşündüm. Hatırlarsanız geçen gün yazmıştım. Yaşlı bir bedende de olabilir. Bedenin ruhla ilgisi yoktur diye.. İşte dedim genç bir ruh ! Öğreniyor ve de öğretiyor !
Sonra çocukken annemle bir konuşmamızı hatırladım. O zamanlar çok tuhaf konuşan bir komşumuz için bir şey söylemiştim hatırlamıyorum. Annem de "lafına değil yaşına saygılı olacaksın. kocaman kadın" gibi bir şeyler söylemişti. Ben de " iyi de yaşlı kadının daha düzgün konuşması gerekmez mi ?" demiştim. Annem de "öyle ama ne yapacaksın ? Terbiye mi edelim kocaman kadını" demişti..
Tabii sonraları anladım öğrendim.
 Gerçekten yaşın yaşanmışlıkla ilgisi yok, yaşadıklarından ders alıp olgunlaşması ve kendini geliştirmesiyle alakalı. Yoksa beyhude geçen bir ömür oluyor..
Bu da benden size gece sohbeti olsun. Bir de içimde kalmasın paylaşayım dedim. Sonuçta bu örnekler hepimizin çevresinde var. Yeter ki biz onlardan biri olmayalım ;)
 Hepimize çok yüksek farkındalıklı, Bilinçli, Denge'de bir hayat OLsun. Zaten bunlar olunca gerisi muhteşem geliyor ;)
AlevCe

Müşteri Memnuniyeti ????

Malum iş falan derken yine yemek siparişini dışarıdan verdim ve aklıma 1 ay öncesinde yaşadığım çok enteresan bir olay geldi. size onu anlatayım :D
Genelde balığı kendi yapan ya da dışarıda yiyen biri olarak yakınlarda olan bir yeri arayıp ilk kez eve pişmiş balık siparişi vermiştim.
Son derece özenli yani cidden muhteşem bir ev servisi yapmışlardı ben de çok memnun kalmıştım.
Yemekten sonra Benim malum tipik huyum olarak aradım.
Şikayetçiysem de ararım, Çok Memnun kaldıysam da arar Teşekkür ve takdirlerimi mutlaka söylerim. Sonuçta her ikisi de onların verdikleri mal veya hizmette daha da iyi olmasını sağlayan ya da daha keyifle ve sevgiyle çalışmalarını sağlayan işaretlerdir.
Balıkçıya:
"Size ilk kez balık siparişi verdim. Eve servisdeki özeniniz harika teşekkür ederim. Artık size rahat sipariş verebilirim. Bol bereketli kazançlar ve iyi akşamlar" dedim. Karşımdaki adam da "sağolun" falan gibi bir şeyler geveledi kapattık.
Aynı günün akşamı 2 saat kadar sonra onların kayıtlı telefonundan arandım. bir adam sırnaşık bir tarzda "Hakan ağbi orada mı ?" dedi..
Hiç uzatmadım lafı "yanlış arıyorsunuz" dedim ve kapattım.
Aradan yine 2 saat falan geçti, Yani geç bir vakit. "Orası neresi ? Hakan'ı versene ?" diyen bir adam.
Hoppalaaaa !!
"Ben size balık siparişi vermiştim o kadar ! Bu numarayla daha ne işiniz var arıyorsunuz ? Siz Nereyi aradığınızı ne yaptığınızı bilmiyormusunuz ?" dedim.
"kusura bakmayın" falan birşeyler dedi hemen kapattı.
Aradan 2 - 3 gün geçti.
Balıkçı aradı :D
"Ben filanca balık evi. Siparişiniz var mı ?"
Ey güzel yarabbim.
"Olursa ben ararım. iyi günler" dedim kapattım.
2 - 3 gün kadar sonra arayıp yine gülerek."Siparişiniz var mı ?" deyince,
"Şimdi beni iyi dinleyin çünkü bir daha tekrarlamayacağım. Birincisi Sizden balık siparişi verdiğime beni pişman ettiniz. Nedir bu telefonlar aramalar ? Hayatımda ilk kez böyle bir şey ile karşılaştım ! Yoksa Sizi arayıp teşekkür ettim diye mi kendinizce mana bulup yanlış mı anladınız ? Teşekkür ve Takdire alışık değilmisiniz ? Bu müşteri memnuniyeti anlayışınız ise değiştirin beni çok sıktınız. Yok eğer niyetiniz başkaysa o zaman bir daha arama gafletine düşerseniz derdinizi önce polis ve avukat arkadaşlarıma anlatırsınız. Sonra da mahkeme de görüşürüz" dedim.
"yok yanlış anladınız numaranız kayıtlı sipariş vermediniz diye soralım dedik" şeklinde saçmalamaya başlayınca hiç dinlemedim bile "iyi akşamlar" dedim kapattım..
Ondan sonra hiç telefon gelmedi :D
Velhasıl bu da hayatın içinden bir karecik ve küpecik..
Yani Neymiş KİM NE YAPARSA KENDİNE YAPAR !
Bu insan yüzünden takdir ve teşekkürlerimi kesecekmiyim ? Tabii ki HAYIR !
Böyle insanlar diğer insanların Işığını ve Sevgisini kesemez...
Aynen devam <3
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber


23 Şubat 2017 Perşembe

BİLGİNİN SİRKÜLASYONU..

BİLGİLER NASIL GELİR ? NASIL DEĞİŞİR VE BÜYÜR ?

Arkadaşlar BİLGİ insan olmayı öğrenmemiz yolundaki TEK rehberdir.
Mesela;
Biri uzun çalışmalardan sonra "SU vücudun %70'ni oluşturur o yüzden SU yararlıdır. " der.
Başka biri bu BİLGİ'den yola çıkarak, "SU vücudun %70'ni oluşturur o yüzden vücut için günde 3 litre su içilmesi gerekir" der.
Başka biri çıkar "Su vücuda çok yararlıdır günde 3 litre su içilmelidir fakat bunun 1 litresi karbonatlı olmalı ki vücudun PH seviyesini ve alkalisini dengelesin" der.
Sonra biri suyun canlı olduğunu keşfeder ve ispatlar.
Sonra ruhsal bir bilgi ile Şifalandırma anlatılır.
Derken hepsini okuyan kişi bunları harmanladığında suyun nasıl olursa olsun canlı olduğunu ve ŞİFALANDIRILARAK içildiğinde her şekilde bedeni şifalandırdığını  bulur.
Sonra da  ben çıkarım ve derim ki " Yediğiniz içtiğiniz herşeyi şifalandırarak bedeninize alın. çünkü ŞİFA OLsun dediğiniz herşey ŞİFA OLur"
Bu durumda bilgiyi ilk keşfeden ile son söyleyen arasında bir sürü bilgi dolaşır ve hepsi de BÜTÜNSEL BİLGİ'yi oluşturur ve birbirini tamamlar..
Bu anlamda bilgi evrenseldir ve bu düşünceler burada düşünülürken mesela Antartika'ya düşünce porlarıyla ulaşır ve oradaki insanın aniden aklına bu fikir gelir ve içsel olarak da  ruhu onaylar ve çevresine anlatır. Bu da KOLEKTİF BİLİNÇ'dir..
Buna ulaşabilmek için de çok OKUMAK gerekir. Çünkü ne kadar çok okursanız o kadar çok analiz edebilir ve birbirinden ayırabilirsiniz..
Her şey okumakla başlar merak edip araştırmakla devam eder ve bir bakarsınız çok şey öğrenmişsiniz ve yeni fikirler de üretmeye başlamışsınız.
Zaten Gizli saklı hiçbir şey kalmadı. Gökler açıldı Bilgi yağıyor ve merak ettiğiniz her şeyin cevabı geliyor. Özellikle bu 2012 yılından sonra hızlandı. "Sen yeter ki merak et öğrenmeye çalış biz sana göndeririz" sistemindeyiz ;) Hatta ve hatta bu sadece böyle bilgiler için geçerli değil. Hayatınızda ki özel herşey için geçerli. Merak ederseniz mutlaka öğrenirsiniz. Saklamaya çalıştığınız hiçbir şeyin de gizli kalmayacağına emin olabilirsiniz ;)
Bir yazımda "İnsanlar niçin Bilgisini paylaşmak istemez" diye uzun uzun anlatmıştım. Kitabımda ona geniş yer verdim. Bazı insanlar paylaşmak istemez ve bir şekilde sakladıkça başka yerden öğrenilir ve onlarda ileriye değil geriye doğru bir döngü'ye girerler.
Merak edenler için BİLGİ ZİNCİRİNİ kısaca açıklamak istedim.
O yüzden SU'yun faydalı olduğunu ben buldum sen de bunu kullandın gibi birşey olamaz. çünkü herkes birşey düşünüyor fakat birisi çıkıyor bunların harmanlayıp daha da gelişmişini düşünebiliyor ;)
Hepimizin en yüksek Hayrına dileklerimle..
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

22 Şubat 2017 Çarşamba

OKU , DÜŞÜN, SORGULA !

İnsanlar çıkarları uğruna kendi zekası ölçüsünde yalan söyler ya da inandırmaya çalışır.

Mesela ,

"Bu dediğimi yapmazsan veya beni desteklemezsen cehenneme gideceksin başına da şöyle felaketler gelecek !" gibi..

"Aklını kullanan insan" önce söylenilen lafın doğruluğuna odaklanır, cesurca düşünür ve sorgular aklına yatıyorsa kabul eder . cehennem veya felaket lafları onun için önemli değil ya da daha sonra sorgulanması gereken bir detaydır.
"Beynini bedeninde aksesuar olarak taşıyan ve haliyle mevcut aklını kullanamayan insan" ise,
Direkt cehennem ve felaket laflarına inanarak "Aman ne diyorsa öyle olsun O diyorsa doğrudur" diyerek korkunun teslimiyetinde o kişinin kontrolünde iradesiz Esir bir köle gibi yaşamaya devam eder.
Sorgusuz Teslimiyet olmaz.
Allah bile "OKU ! Düşün, sorgula" demiş !
Bilmem anlatabildim mi 😉
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

17 Şubat 2017 Cuma

IŞIK İŞÇİSİ ve Spiritüel süslü sıfatların altında dönen oyunlar ...

Geçenlerde birisinin "Çanakkale'de deprem oldu ışık işçileri yardıma gelin" şeklinde her yerde feryat figan ilginç bir mesajı gözüme çarptı.
Anladım ki kendine ışık işçisiyim diyenler ve bunu yanlış anlayanlar çoğunlukta. Çünkü Işık'da olan Işığa yürüyen herkes ışık işçisidir ve bunu özellikle ben Işık işçisiyim diye belirtmeye gerek yoktur !
Zaten yine özellikle tanıdığım biri isminin önüne IŞIK İŞÇİSİ sıfatını kullanarak insanları acaip sömürüyor. Ne ilginç "tesadüftür" ki , 3 sene önce benimle yazışmıştı ve turizm de çalışırken iflas ettiğini, maddi olarak çok kötü durumda olduğunu sonra bu konular ilgisini çekince ve insanların da ilgisini görünce bu işte "para" olduğunu o yüzden "piyasaya" girmek istediğini yazmıştı !!! Beni takip ettiğini ve benden bilgi almak istediğini nasıl bu "piyasaya" girip çalışma yaptığımı sormuştu ben de o zamanlar ona "öncelikle bu piyasa falan değil" şeklinde uzun bir mesaj yazmıştım. (bu yazışmalar kayıtlı) Zerre kadar bilgisi hatta ve hatta "ışığı" dahi olmayan bu adam "fiziğini" kullanarak oradan buradan okuduklarıyla skype üzerinden saati 50 TL'ye "Terapi" bile vermeye başlamıştı ! Bu arada bir kız arkadaşı olduğunu fakat onu göstermek istemediğini çünkü "Böyle işlerde" dezavantaj olduğunu yazınca onun derdini anlamıştım ! Daha da kötüsü benim yazılarım dahil pek çok kişinin yazısını alarak ve altına kendi imzasını atarak yayınlamaya başlamıştı. Hatta ve hatta Kryon ve Baş Melek mikail yazılarının altına bile imzasını atmıştı !! O derece yani !!! Sonra büyük olaylar olmuştu ve yazısı "çalınanlar", farkedenler falan kıyametleri koparmıştı ve bunları izleyerek de "bu adamın ne olduğu belli oldu " diyerek hemen uzaklaşanlar da çok olmuştu. İşte Akıllı dediğim insanlar grubu.. İzleyerek ders alanlar.. .
Ben de bloklayıp göndermiştim. Geçenlerde bir danışanımın bahsetmesiyle hatırlayıp baktım ve inanılmaz bir takipçi sayısı ile pek çok kadın hayranlık dolu yorumlarla peşinden koşturuyor ve O da gayet memnun işini götürüyor. Hem de Terapi falan veriyormuş !!! Yine aynı danışanımdan duyduğuma göre de terapilerde "ERİL" enerjisini güzel kullanıyormuş. !!! Çünkü verecek başka bir şeyi yok !
Tabii O da işini yapıyor onun da görevi bu lakin sonu nereye gider bilemem. Herkesin silkelenmek ve kendine gelmek için onun gibi sınavlara da ihtiyacı var. Hayatın Dengesi.. Yüce Yaradan RUHUNU AYDINLATSIN. Tez vakit yükselişe geçsin diyorum canı yürekten ! Yoksa malum son yani obses ile tanışmaya çok hazır gidiyor şu an ..
Velhasıl kendinizi fark edin lütfen !
Sürekli uyarıyorum,
Din Tacirleri gibi Spiritüel Tacirler Arttı !!
Eğer herşeyi okursanız mukayese etme ve eleme şansınız olur. Okumazsanız böyle karşınıza çıkan her ışık işçisiyim, şuyum buyum diyeni bir şey zannedersiniz. Zaten niye zannedesiniz ki ?! Okuduklarınızla halen kendi muhteşem varlığınızı keşfedemiyorsanız o zaman boşuna okumuşsunuz demektir !!!
Çünkü okumanın amacı KENDİNİ farketmektir ! Bu anlamda bunu size farkettirenleri okuyup takip etmelisiniz. onları takip ederken de kendinizi bulmalısınız.
Lütfen beyninizden, düşüncelerinizden ve dolayısıyla da ruhunuzdan ESKİ ENERJİLERİ temizleyin.
Gözünüzü kocaman açın ve uyanık olun.
Kim olursa olsun Karşı cins enerjisiyle avlanmayın !
İzleyin, takip edin ve eleyerek , temizleyerek temiz yol alın..
Tabii her zaman ki gibi ben yine dokunur sallar geçerim. Çünkü herkes özgür iradesiyle hayatına karar verir.
Seçimleri de Hayatı OLur ..
Ayrıca en baştaki konuya dönersem, Işık işçileri diye onu bunu çağırmak cidden tuhaf ! Niye sadece dua edin, yakınlarda oturanlar varsa şu şekilde destek olursa sevinirim, ya da şunlara ihtiyacımız var yardım ederseniz iyi olur diyerek HERKESİN İÇİNDEKİ IŞIĞI tetiklemek gerek.
Gerçek bir IŞIK insan bunu yapar !
Ne enteresan bir paradoks değil mi ?
Velhasıl aşağıda KRYON'un bir yazısı da bununla ilişkili olarak sanırım güzel bir mesaj olacaktır..
AlevCe

IŞIK VE KARANLIK
Işık ve karanlık sizin beklemedğiniz bir ileri ve bir geri tarzında çok boyutlu bir biçimde çarpışıyor ve sizin için sorun sadece korkmak değildir. Eğer ona izin verirseniz karanlık sizi oyuna getirecektir. Karanlık gelip "Hala yaşam amacını bulamadın mı ? " diyecektir. ve pek çok kişi de :
"Tam olarak değil. Ama bir gün bulacağımı biliyorum"^diye karşılık verecektir.
O zaman karanlık diyecektir ki ;
" Sen bir aptalsın ! Artık çok geç. Sen yanlış kişiyi takip ettin, yanlış meditasyon yaptın ve bunun kanıtı, hayatındaki hiçbir şeyin düzgün gitmemesidir. Sen hem Tanrı'ya hem de kendine ihanet ettin. Şimdi beni takip et."
Bu çok basit bir oyun gibi gelebilir, öyle değil mi Sevgili varlıklar ? Ancak, yaşlı ruh bu oyuna gelecek ilk kişi olacaktır ! Karanlık çok 3B'dir (3 boyutlu) ve O sizin yorgun düşmüş olduğunuzu ve bunların zor zamanlar olduğunu bilir.
Sizden bunu gözlemlemenizi istiyorum sevgili varlıklar. Çünkü siz karanlığın ne olduğunu ve ne olmadığını böyle bileceksiniz !
Eğer karanlık size "Sen başarısız oldun ! " derse, bu bilgi doğru değildir ve Işıktan gelmemektedir . Ruhu bunu yaparmıydı ? Hayır.
Eğer bu dünya'da bir sizin karşınıza geçip "Sen ruhsal kontratını bulamadın! " ya da "Spiritüel olarak ne zaman uyanacak ve birşeyler yapacaksın? " derse bu sözler IŞIKTAN GELMEMEKTEDİR !
Ben size gerçeği sunuyorum ve O size tekrar tekrar sunmuş olduğum bir gerçektir. Işık İşçileri bu dünyada birşeyler yapmak için değil, dik durup ışıklarını göstermek için bulunmaktadırlar. Siz A noktasından B noktasına yürümek , diğer İnsanlara Şefkat duymak ve ONlara sevginin ne OLduğunu göstermek için bu dünyaya geldiniz. Sizin bu dünyadaki amacınız çevrenizdekilere sevginin nasıl çalıştığnıın bir örneğini sergilemek, yumuşak bir ifadeye sahip olmak ve bir üstat gibi davranmaktır.
Siz bir kitap yazmak, bir şifa merkezi kurmak ya da size yapmanız "gerektiği" söylenmiş diğer şeyleri yapmak için bulunmuyorsunuz ! Beni işittiniz mi ? Siz buraya burada olmak için geldiniz. Biz sizin ışğınızı kutluyoruz ! Siz bu dünyada yürüdüğünüz ve söylediklerimi anladığınız sürece, karanlık size dokunamaz, çünkü siz apaçık yanlış olan bir mesajdan korkmazsınız. Kuralları siz koydunuz sevgili varlıklar, Şimdi kimsenin size kuralların neler olduğunu söylemesine İZİN VERMEYİN. Siz o kuralları bilirsiniz, çünkü onlar kalbinize Tanrı'nın sevgisiyle kazınmıştır.
KRYON
11. Kitap İnsanlığın Yeniden Ayarlanışı
Kitap'dan Özetleyen
Alev Cedimağar

16 Şubat 2017 Perşembe

Ferrari !!

Ferrarisini satan bilge eğer bu bilgeliğe 2012 yilından sonra Erişseydi o zaman Ferrarisini satmaya gerek olmadığını, arabasını da bilgelik ile birlikte kullanmayı ve DENGE'yi öğrenecekti.
Ya da çantasını toplayıp Hindistan'a, Tibet'e vs. yerlere gidenler aslında Bilginin her yerden aktığını ve dönüp dolaşıp yine anahtarın kendisinde olduğunu anlayacaklardı.
DEĞİŞİMİN GÜCÜ,
Bilinç Sıçraması ve Ruhsal Farkındalık işte böyle birşey
Bilmem anlatabildim mi ? 😉
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

15 Şubat 2017 Çarşamba

Bana Arkamdan Konuşulan Lafı Getirme !

BANA ARKAMDAN KONUŞULAN LAFI GETİRME ! 
ONLAR SENİN YANINDA NASIL RAHATÇA KONUŞTU ? ONU SÖYLE ! 

İşte bu hayatınız boyunca "arkadaşım" dediğiniz insanları daha iyi tanıma yöntemlerinden biridir.
Kendi iyi niyetinizden eminseniz,
Her ne yaptıysanız dürüst ve iyilikle yaptıysanız,
Vicdanınız rahat ve Huzurluysanız,
Kimin ne dediği umrunuzda olmaz.
Zaten herkesin anladığı niyetiyle ve ruhunun güzelliği ile aynı ölçüdedir.
O yüzden bazı insanlar için Ağzınla kuş tutsan yaranamazsın" derler. Çünkü ruhu ve dolayısıyla da Beyni negatif. Anlayamaz. Ta ki insanların ondan uzaklaştığını farkedene kadar. Ya da kutuplaşma yaratarak kendi gibi insanlarla kendini daha fazla bataklığa çektiğini farkedene kadar. Bu farkediş hayatının sürekli olumsuz , mutsuz, bereketsiz, huzursuz gitmesi ile onu uyarır. Ta ki anlayana kadar.
Nitekim bu insanlar da vakti zamanı gelince bir gün mutlaka Sevginin Işığı ile yıkanır. Ya bu hayatta ya da sonrakilerin birinde..
Velhasıl,
Biri de size laf taşıdığında direkt onun ne cevap verdiğine ve nasıl bir ortam oldu da senin yanında konuşabildi? Sen nasıl izin verdin? Ya da sen ne dedin? Kısmına odaklanın.
Ben kendimi bildiğimden beri kim ne demiş umrumda olmaz. Laf taşıyana odaklanırım söyleme amacını anlamaya çalışırım ve "ben de ona şöyle dedim yani seni savundum" falan dediyse bunu kurcalarım ve zaten gerçek mi değil mi onu da çok rahat anlatım ;)
Şahsen tavsiye ederim. Gerçek Sevginin OLduğu , Sağlam yol arkadaşları ile keyifli yürümenizi sağlıyor ;)
Bu arada siz de "onlardan" biri olmayın yani Herkesleşmeyin ;) ya da tarafınıza karar verin ikili oynamayın ;)
Bunları öğrenmemizi sağlayan hayatımıza giren çıkan herkes için de Yüce Yaradana Şükürler OLsun 👐👐👐
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber 


14 Şubat 2017 Salı

Beyninizi Uyuşturmayın !

Biliyorsunuz bu sene tüm sınavlar BAŞ ile ilgili gelecek. Yani Beynin yönettiği her şey..
Bu yüzden lütfen Antideprasanlarla beyninizi uyuşturmayın.
Sorun neyse onun çözülmeye ihtiyacı var.
İstediğiniz kadar beyninizi uyuşturun istediğiniz kadar kaçmaya çalışarak sorunu uyuşturucu ilaçlarla ya da bir takım maddelerle örtmeye çalışın ne yaparsanız yapın bu sizin karmik düğümünüz yani kesinlikle ve kesinlikle çözmeniz gerek.
O yüzden sorun ne ise yüzleşin ve tüm cesaretinizle çözüme odaklanın. Çözüm belki şu AN itibariyle sizi mutlu etmeyebilir ya da üşenebilirsiniz ya da kendinize güvensizlik yaşayabilirsiniz çok normal.
Kendinize sorun lütfen. “Ne zamana kadar böyle korkak ve kaçarak yaşayacağım ? Bu bana yakışıyor mu ? ben neler yaşadım bu yaşıma kadar hepsini hallettim çok şükür. Yine hallederim.” Diyerek kendinizle barışın. Sonrasında ise harekete geçin. Baştan sizi zorlayan her şey sonrasında “iyi ki yaptım keşke daha önce yapsaymışım” dedirtecektir. Nitekim eminim bu cümleleri hayatınızda çok kurdunuz;)
Bugün harekete geçin. Konu iş mi ? iş arama sürecinizi hızlandırın. Olmuyor mu ? o zaman başka seçenekler düşünün. Mesela kendi başınıza nasıl bir iş yapabilirsiniz ? Kimden fikir desteği alabilirsiniz. Zaten size akıllı fikirler vermeyen motive etmeyen insanlarla konuşup anlatmayın. Size attıkları negatif çengellerle sorunu ve sizi daha fazla aşağı çekerler. O yüzden kendinizden emin konuşun yani “Fikir alıyorum dert yanmıyorum” modunda olun. Eğer niyetine girerseniz fikir fikir doğurmaya başlar. Hiç aklınızda olmayan şeyler gelmeye başlar. Zaten mucizelerin gelmesi için önce sizin mucize olmanız inanmanız ve harekete geçmeniz gerek. Kimsenin kucağına otururken düşmüyor mucizeler ve fikirler ;) Gayret varsa Destek gelir daima ;)
Konu başka ise onları da aynı şekilde çözebilirsiniz. Unutmayın tüm temizlikler önce konuşarak başlar . Kendinizi ifade edin. Mutlu olduğunuz mutsuz olduğunuz her ne ise ağlamadan sızlamadan sitem etmeden sakin rahat ifade edin.
Yani hep yazdığım gibi “Günah Keçisi yok” siz neye izin verirseniz öyle Olur.
Tabii hayatınızı ağlayarak sızlayarak kendinizi uyuşturarak geçirmek istiyorsanız bu da bir seçim. Lakin zannetmeyin ölene kadar kendimi uyuşturup kurtulurum böyle de giderim diye. Çünkü tekrar dönüşler daha sert imtihanlarla oluyor haberiniz Olsun ;)
O zaman bugün itibariyle bir silkelenelim. Bir üzüm sirkeli su ile duş alıp kendimize gelelim. Sonra beyaz küçük bir mum yakarak kendimizle yüzleşelim ve sonra da harekete geçelim diyorum naçizane..
Hepimizin en yüksek hayrına IŞIK Olması Herkesin çok mutlu çok sağlıklı, çok Bereketli, Huzurlu yaşaması dileklerimle, Sevgiyle..
Ve de öyle OLdu çok şükür.. <3
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

Enerjiler...

Arkadaşlar,

Enerjiler 01.012017 yani ilk BİR kanalının açıldığı gün itibariyle 4. Akışa kadar yani 28.01.2017’ye kadar süreçteki yazılarımda yazdığım gibi aynen devam ediyor. O günkü tarihe dönerek verdiğim tüm bilgileri detaylı okuyabilirsiniz. Çünkü geriye dönüp okuduğunuzda da aynen devam ettiğini sizde fark edersiniz.
BİRLİK enerjisine tüm hızımızla DÜNYA olarak devam ediyoruz. Türkiye’de kendi içinde kendi dönüşümü ile aynı hızla buna paralel BİRLİK yolunda kendi ülkesel Tekamülünü yaşıyor.
Ruhsal olarak yine 2016’dan gelen DEĞİŞİM’ın devamı olarak, Değişmek ya da Değiştirmek zorunda kaldığınız her şeyin sizi daha fazla zorladığını fark edebilirsiniz. Eğer fark ediyorsanız bence direnmenin anlamı olmadığını da anlamışsınızdır. Yeni Başlangıçlarınıza Cesaretle başlayarak Yeni Hayat Döngünüze girmenizi tavsiye ederim.


Fiziksel olarak ise Şakaklarınızda bir basınç ve iki kaşınızın ortası yani 3. Göz dediğimiz yerde bir ağrı ya da yine basınç gibi bir duygu yaşayabilirsiniz. Bu size, Ne üzerinde sürekli düşünüyorsanız, çözüme odaklanarak ve çözümden de korkmayarak , düşüncelerinizi serbest bırakmanızı, uygulamanızı ve dönüşüm sürecine girmenizi hatırlatıyor. Zaten daha önce yazdığım gibi bu sene BAŞ ile sınanacağız. Zaman zaman da tansiyon çıkması gibi anlık baş dönmeleri, kulak çınlamalar olabilir.
Bu arada GÖZ’leriniz ile ilgili bazı farklılıklar yaşayabilirsiniz. Yani bir gözlük ihtiyacı ya da benzer bir durum. Olabilir. Bence Göz Doktoruna gitmeyi hiç ertelemeyin. Bakış açılarıyla ilgili tüm değişimlerin simgesi olarak Gözler’de bu bariz yaşanır. 


Kalp çarpıntıları artabilir. Bunun da anlamı kendinizi kime veya neye karşı duygusal olarak sıkıyor ya da üzülüyorsanız onu kabule geçerek rahatlamanızı ya da Sevginizi yansıtma konusunda zorluk çekiyorsanız plan, strateji gibi dünyevi hareketlere girmeden bunu özgürce göstermenizi söylüyor.
 Bu arada yine 2016’dan kalan ertelediğiniz işleri bitirmek için en güzel dönemler. Çünkü Değişimin Destek enerjisi Muhtemelen Mart ayına kadar devem edecek gibi görünüyor. Bunun da anlamı yapacağınız her türlü değişim ile ilgili ayrıca bir destek görerek daha rahat daha hızlı hareket edebilirsiniz. Sonrasında elbette Değişim durmayacak lakin rüzgar eserken yelken’i kullanmak her zaman kolaylıktır.


Ben, Sen, O, şeklinde ÖTEKİLEŞTİRMEDEN, BİRLİK ve BERABERLİĞİ HEP BİRLİKTE yaşamayı ya öğreneceğiz ya da öğreneceğiz. Bu sene hepimiz için bu anlamda ciddi sınavların olduğu önemli bir yıl ve ben bu sınavlarıda GÜÇ BİRLİĞİ ve GÖNÜL BİRLİĞİ ile geçeceğimize inanıyorum.
Ve de öyle OLdu çok şükür.
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

1 Şubat 2017 Çarşamba

Tırnağın varsa başını kaşı

"-Tırnağın varsa başını kaşı- lafı doğruymuş Alev Abla. Çok sıkıldım çok bunaldım " dedi..
Ben de,
"Aslında Başın kaşınırken madem tırnağın da yok,
O zaman tırnağın uzayana kadar geçen süreyi,
"O öyle yapmadı, bu yanımda olmadı, bak ben ona zamanında şöyle yapmıştım beni arayıp sormadı" şeklinde sitem ve kendine acımakla geçirmenin sana bir faydası olmadığını,
Aksine yaşadığın mevcut durumu daha zorlaştırdığını farkediyorsundur değil mi ?

"Evet aynen öyle oluyor. Değişen bir şey yok. Sadece daha fazla üzülüp Depresyona giriyorum bir de alerji oldum her yerim kaşınıyor" dedi.

O zaman, O düşüncelerin yerine ,
Başın niye kaşınıyor? Ne yapman gerekiyordu da yapmadın ?
Acaba artık ona buna yaslanıp medet ummak yerine kendi aklını ve kendi gücünü kullanma zamanın mı geldi ?
Söylenmek yerine çözüm ne diye düşünmen gerektiğini anladın mı ?
ya da Ne yaparsan bir daha başın kaşınmaz ?
Ya da kimin tırnağı sana faydalı ? Ya da faydası olduğu halde kullanmıyor ? bundan alacağın ders nedir ?
Mesela "verme" konusunda Denge'yi kaçırmış olabilirsin. O yüzden bildiğin gibi bir cümlenin içinde "ÇOK" varsa o işte Denge yoktur. Yani "Çok Sevdim, Çok yardım ettim, Çok verdim" gibi..O yüzden genelde "kazık yedim" olarak geri teper :))
Velhasıl şimdi pek çok gözlem ve ders alarak bu sınavı da en yüksek farkındalıkla öğrenerek, en önemlisi avantaja çevirip GÜÇLENEREK geçirmelisin" dedim.
"Seni çok iyi anladım. Aynen öyle yapacağım Alev Abla kendi gücümü kullanıp artık sadece kendime güveneceğim."
"İşte seni bu yüzden daha çok seviyorum. Çünkü mesajı hemen alıp hemen harekete geçiyorsun, aklını, mantığını kullanıyorsun ve eskiyi bir anda bırakıyorsun" dedim.
"Ben de seni çok seviyorum" dedi..
Tüm Ruhumla sarılarak onu öptüm ve telefonu kapattık..

Kendisi benim 15 sene önceki dünya tatlısı Asistanım.
Şimdi bir de çok tatlı bir Anne OLdu ve HEPİMİZ gibi öğrenerek büyümeye devam ediyor ;) <3

Kıssadan hisse olsun ve hepimizin en yüksek hayrına Işık OLsun niyetiyle de Sizinle tüm sevgimle paylaşmak istedim..

Öyle de OLdu çok şükür <3

Alev Cedimağar
Şifacı Rehber