27 Ağustos 2016 Cumartesi

5000 yıl sonra gelen buluşma ! Mars ve AY yanyana geliyor !

Arkadaşlar bu gece Mars ile Ay yan yana geliyor.

Gökbilimcilerin verdiği bilgiye göre de 5000 yıldır ilk kez böyle bir şey gerçekleşiyormuş ve bir daha tekrar yan yana gelmesi 2287 yılına denk gelecekmiş.
Bu da bize denk geldi. Herkesin , Tüm Dünyanın en yüksek hayrına Işık, Sevgi, Barış, Huzur, Bereket, Neşe ve tüm güzelliklere vesile Olsun..

Enerji değişimleri , bu senenin önemini ve üzerimizdeki etkilerini , özellikle 1 Ağustos yazımda yaşadığımız geçişleri , yapmamız gerekenleri yazmıştım. Zaten 2016 yılı başlıbaşına çok özel bir sene ve böyle bir olayın da bu senede gerçekleşmesi elbette tesadüf değil.

Sonuç itibariyle her şey bir enerji. En basitinden dolunay zamanında bile AY’ın kuvvetlenen enerjisiyle gerek yeryüzünde gerekse üzerimizde farklı etkiler yaşıyorsak elbette 2 gezegenin yan yana gelmesinden kaynaklanan manyetik alanın kuvvetlenmesi ile daha hissedilebilir etkiler yaşamamız da gayet normal.
.
Bu etkilenme zaten varolan ve uzun süredir devam eden fiziksel etkilerin yanı sıra en çok ruhsal varlığımız üzerinde çok fazla hissedilip yaşanma olasılığı çok yüksek. .
Bence bu ruhsal etkileşim aynen 2012 yılında olduğu gibi yeni bir bilinç ve farkındalık açılımı yaratarak, pek çok kişi de bunu bilgisi dahilinde “Bilinçli” veya her şeyden habersiz olanlar “Bilinçsiz” olarak gerek rüyalarında, gerek görülerinin açılmasıyla, gerekse farklı farkındalıklarla yaşamaya başladı bile.
Yani tüm varoluşu kapsayan bir durum. O yüzden kendi ruhsal varlığınızla ilgili keşiflerinizde rahat ve en önemlisi cesur olun. Çünkü korku geçişinizi kilitler ve enerjinizi düğümler. Zaten korkulacak bir şey de yok. Kendi kendinize evham ve korku yaratıp yarattıklarınızın da esiri olmayın. Gözünüz , bilinciniz, Ruhunuz hep açık ve IŞIK’da Olsun. İzlemede kalın diyorum naçizane..

Bu süreçte Toplumsal ve Dünyevi olarak da zaten Değişimin en içindeyiz. Tüm geçişler de BİZİ 2017 yılına “BİRLİK” bilincine hazırlıyor. Her viraj bizi Işığa daha kuvvetli taşıyor. Bunu daima hatırlayarak Işığa odaklanıp pozitif düşünceden asla ayrılmayalım. Mevcut olayı şöyle bir örnekle açıklayayım : Gökyüzünden siyah ve beyaz renkli ipler sallanıyor ve siz pozitif düşünürseniz beyaz renkli ipleri mıknatıs gibi çekip kendinizi kuvvetlendiriyorsunuz ve dolayısıyla o düşüncelere ait her şeyi (toplumu, ülkeyi, yeryüzünü, hayatınızı vs.) . kuvvetlendirmiş ve yine tabirici caizse o beyaz iplikleri kalınlaştırıp çelik gibi kuvvetli hale getiriyorsunuz.

Eğer negatif düşünürseniz Siyah renkli ipler size mıknatıs gibi yapışıyor ve karanlığı ve dolayısıyla o düşünceleri kuvvetlendirip gerçekleşmesine destek veriyorsunuz.

Herşey bir enerjidir tabii ki biz de enerjinin insan formundaki şekliyiz... O yüzden Enerjimizle enerjiye şekil verebiliriz. Yani aslında hepimiz birer AVATARIZ ;)

Bu yüzden Enerji yoğunluğu nasıl olursa olsun BİZ daima akan enerjiyi “ BENİM VE BÜTÜNÜN EN YÜKSEK HAYRINA IŞIK, ŞİFA, SEVGİ, BİRLİK, BERABERLİK, BEREKET, HUZUR, MUCİZE, ŞANS OLDU ÇOK ŞÜKÜR” şeklinde dua ve niyetlerle şekillendirelim  Birde akşam eğer bu muhteşem birleşme gökyüzünde görünebiliyorsa içeceklerimizi alıp dışarıda seyredip keyfini çıkaralım ;)

Hepimizin ve Bütünün en yüksek hayrına IŞIK ve SEVGİ Oldu bile çok şükür.

Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

26 Ağustos 2016 Cuma

Sevgi eşsiz bir enerjidir ve asla şüpheye düşürmez...

Sevilmek odaklı kişilerde Sevgi, sadece karşısındakinden sevgi, ilgi görme, işini halletme (faydacılık, çıkarcılık) ve bunları alabilmek için sahte bir gösteriye ve sonra da"Bak ben ne kadar çok seviliyorum" oyununa dönüşür.(Bir çeşit enerji vampirliği)
Kullandıkları süslü kelimeleri kulak duyar ruh hissetmez.
Bu kişilerin önce "gerçek" sevgiyi öğrenmek için kendilerini sevmesi gerekir.
Kendini seveni herkesi sever çünkü sevgiyle dolmuş ve çevresinede sevgiyle taşmaya başlamıştır.
O yüzden bazı kişilere bakarız ağzından bal damlıyor sevgi ve Işık kelimeleri hiç bitmiyor fakat yinede ruhumuz ısınmaz anlam veremediğimiz şekilde itici gelir hissedemeyiz kalbini.
Ruhumuzun hissettiği ile kulağımızın duyduğu, gözümüzün gördüğü arasında çelişkiye düşer ve kendimizle uğraşırız acaba bende mi bir tuhaflık var diye..
Lakin Bu kişiler yaşanan olaylar çerçevesinde gerek konuşmaları, gerekse davranışlarıyla bir süre sonra mutlaka bir açık verip (maskenin düşmesi) bizi kendimizle uğraşmaktan vazgeçirir. Bize de ruhumuzu dinlemeyi öğretir. 
Sevgi eşsiz bir enerjidir ve asla şüpheye düşürmez. Ruh bilir, coşar ve Ona doğru akar..
Sonuçta karşımıza çıkan herkes Doğru insandır. Rolünü oynar. Bir nedeni vardır. Karşılıklı öğrenir ve öğretir, bazen birlikte bazen de ayrı ayrı yürümeye devam ederiz.
Bu yüzden hayatımıza giren çıkan herkes için şükürler OLsun 👐😘
AlevCe.

Kıskançlık !!

Rahmetli Annem kendi tabiriyle "Kıskanç insan ne onar ne de ondurur" derdi.
Yani , Kıskanç insan ne kendisi birşey sahip olabilir ne de başkasının sahip olmasını ister" anlamında..
Zaten Kıskanç kişi sahip olduğu şeyleri de bir süre sonra soyut veya somut bir şekilde kaybeder (Bknz: Çevre  )
Bundan ders alanlar olduğu gibi daha büyük kaos'da "Aman bir daha yaşamayayım" düşüncesiyle tekrar tekrar farklı durumlarla aynı negatif enerjiyi çekmeye devam edenlerde olur. Onların değişmez cümleside " Neden aynı şeyleri yaşıyorum ? Çok bahtsız ve mutsuzum vs"'dir. Gerçi bu cümleler sadece kıskançlık duygusu için değil yaşadığı olaylardan mesajını alıp yoluna daha güçlü, farkında ve şükürle devam edemeyen herkes için geçerlidir.
Benim kıskançlık kavramını anlayabilmem uzun yıllarımı aldı.
Ta ki birisi aleni söyleyene kadar :))
O zamana kadar o tavır ve hareketleri şımarıklık, kapris falan gibi görüp niye benimle mutlu olmadığını anlamaz sürekli gönlünü alır hatta aldığım bir şeyden ona da alırdım. (Ona derken belli bir kişiden bahsetmiyorum genel anlamda yani o zaman karşımda kim varsa o anlamında  )
Sonra olayı çözünce yumuşak yumuşak anlatmayı öğretmeyi, olmuyorsa, ondaki huzursuzluk duygusunu (negatifi) hissetmemek için paylaşmamayı tercih ettim. Ne o üzülsün ne de ben onunla iliskimde tedirgin ve tetikte kalayım. (Kişisel ruhsal frekansı bozan durumlar)
Mutluluğumu kendim gibi insanlarla doyasıya yaşamaya karar verdim ve bu insanlar gerçekten çok fazla çok şükür 👐😘
Lakin kıskanç kişilere ne yaparsanız yapın önce karşınızdakinin bunu kendisi temelinden çözmesi kaynağını bulması gerekir. Bu da kendimizle yüzleşerek "Neden, Niçin" sorularını cesurca sorduğumuzda ortaya çıkar.
Sonra ortaya çıkan sonuçlara çözümsel yaklaşılır ve düğümler teker teker çözülür, kişi özgürleşir ve yükselir..
Mesela; o kadını niye kıskanıyorum? Benden daha mı güzel? O zaman kendimi çirkin mi buluyorum? O zaman kendime daha çok bakmalı ve giyim, saç, kilo vs tüm tarzımı değiştirerek kendimi güzel bulduğum forma getirebilirim. Fakat öncelikle kendimi muhteşem varlığımı öğrenmeli ve sevmeliyim gibi..
Genelde de bu özgüven eksikliği ve yokluk bilincidir. Parası olup da sürekli ağlayanlarda bu gruba girer ve zaten bir süre sonra ani maddi ve manevi kayıplarla tam olarak ağlama kıvamına getirilirler. İlahi Sistem çok adil ve muhteşem çalışır. Yani düşündüğünü mutlaka sana getirir 😀
Şükretmeyi bilmeyen bilse de anlamını bilmeden ağız alışkanlığı söyleyen kişilerde daha fazla görülür. Zaten bu kişilerde farkındalık kavramı ve Evrensel Bilinç de yoktur.
Sonuç yine Bilgiye ve Sevgiye geldi.  Hem kendini bilmek hem yaradılışı bilmek ve sevmek..
Buna da IŞIK denir 
Işığını görmeyen Işıktan rahatsız olur .
Velhasıl,
Kıskançlık Negatif bir Enerjidir ve çıktığı yere geri dönüşü bazen aklın almayacağı, ilgi bile kuramayacağımız şekillerde Olur 
Hepimize Empati, Sevgi, Bilgi ve ŞÜKÜR Dolu Işık günler OLsun 😘
Ve de öyle OLdu çok Şükür 👐
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

Ağustos Dolunay'ı..

Arkadaşlar yarın ki Dolunay ve mevcut durumlarımız ile ilgili yazıyı içimden şimdi yazmak ve yayınlamak geldi. Vardır bir hayrı 👐
Yine DOLUNAY ve bariz artan bir enerji yoğunluğuna doğru ilerliyoruz. Daha önce yazdığım gibi bu senenin en kuvvetli günü 09.09.2016 bu yüzden temizliğe başlarsak diğer dönemleri misler gibi geçiririz 😉👐😘
Bildiğiniz gibi Ben Astrolog değilim. Bu yüzden her zaman olduğu gibi yine olaya ENERJİ Gurmeliği yaparak yani enerji akışını ve yoğunluğunu yorumlayarak açıklayacağım.
Öncelikle Artık Hepimizin bildiği gibi Dolunay Enerjisi TEMİZLİK ve SERBEST BIRAKMA enerjisidir.
Hayatımızda ki tüm pürüzleri temizlemek için en iyi dönemdir. Hele ki 9 yani kökten Değişim içinde olduğumuz bu sene herşey bizi ruhsal ve fiziksel her yönden kalk değiş ve değiştir diye ittiriyor..
Bu sene sonuna kadar hayatımıza yönelik yaptığımız her hamle 2017'de bize yeni bir hayatın temelini hazırlamış ve eylemlerimiz, niyetimiz, düşüncelerimiz ne ise aynen o doğrultuda (pozitif veya negatif) kuvvetli kapılar açmış oluyor. Çünkü 2017 itibariyle 1'e yani BİRLİK enerjisine giriyoruz yani ne yaparsak onunla ve herşey ile bütünleşme yılı. Yani çok Dikkat !
2017 'yi detaylı sene sonunda açıklarım.
Bu sene ve bu belli enerji geçişleri bu yüzden çok önemli. Bu dönemleri bilinçli davranıp çıkış için asansör gibi kullanmayı tavsiye ederim.
KRİZ kelimesi yunanca "karar vermek" Çince de ise "Fırsatlar" anlamına gelir. Bu Kriz ya da dönüşüm süreçlerini, kendimizin ve Bütünün en yüksek hayrına Işık ve Sevgiyle dönüştürelim.
Bu dönem içinde bitmesi gereken İlişkiler, ortaklıklar, Bilinçaltında saklanan duygular, söylenmesi gereken fakat söylenmeyen sözler, Yalanların ortaya çıkması (maskelerin düşmesi) Geçmişde kapatamadığımız bir olayın tekrar gündeme gelerek kökten temizlenmesi, İçimizdeki olumsuzlukları bizi en acıtan noktaları bulup onlarla yüzleşerek önce kabul etmek ve sonra sevgiyle evrene serbest bırakmak gibi ve ertelenip saklanan herşeyi,Tüm Dünya da ve Ülkemizde meydana gelen olayları öncelikle "Düşünce Gücüyle" dönüştürmeli ve ruhumuzu rahatlatan, mutluluk ve Huzur veren yönde değiştirmeliyiz. En önemlisi yaşananların da Değişimin bir parçası ve gelecek güzel günlere hizmet ettiğini bilmeliyiz. Tabii burada bir sınav daha var . YARADANA TESLİMİYET. Eyleme gir ve yürü. İyi niyet ve Teslimiyet tüm yolları açar ve görmemizi sağlar.
Yine bu dönem bizi içimizde gizlediğimiz olumsuz enerjiyi serbest bırakmaya zorladığı ve “yeniliğe” cesaret edemediği için direnç gösterenlerde gerginlik yapar. Bu da agresif tutumlar sergilenmesine neden olur. Böyle bir durum yaşarsanız duygunun kaynağına inerek onunla yüzleşin kabul edin ve olumluya dönüştürerek kendinizden serbest bırakın. Çünkü olumsuz bir duyguyu analiz edip anlamak kabul etmek onu serbest bırakmanın en kolay yoludur. (Mesela: Evet ben bir korkağım kabul ediyorum dediğinizde enerji çözülür direnç biter rahatlık gelir. Sonrasında ise Neden korkuyorum ? Böyle yaşamak daha mı iyi? Nereye kadar? gibi sorularla kendinizi çözün)
Ayrıca her zaman yazdığım gibi, “BİTMESİ GEREKEN BİTER, GİTMESİ GEREKEN GİDER” sözü yine her anlamda her konuda destekleniyor. Bu iş, ilişki, ortaklıklar, ev , toplumsal olaylar, kıyafet. Saç kısaca her türlü durumda geçerli. Zayıf ve Eğreti duran, Mutlu etmeyen tüm durumlar artık radikal dönüşüm içine girdi Bunu fark edenler çok yakın bir zamanda “Çok şükür iyi ki öyle Olmuş” diyeceği günlere adım attı bile.
Ayrıca inanan ve bunu onun bunun verdiği bereket enerjisinde değil bereketin ve Gücün kendisinde, olduğunu fark eden ve çabalayan herkes için Bolluk da fazlasıyla gelir. Tabii önce farkındalık sonra Niyet ve sonra Değişim ve Eylem ile..
Bizim Değişimimiz gibi bu arada elbette Toprak, Hava, yani yeryüzü de değişiyor biliyorsunuz bunu da sürekli yazıyorum. Yeryüzünün hareketi, Değişimi de aynen bizim gibi normal. Aynen kendi hayatımız gibi yeryüzünü de iyi niyet ve dualarımızla Şifalandırmamız çok önemli. Ve tabii tüm insanlık için Barış , Huzur ve BİRLİK BERABERLİK niyetleriyle..
Ve Son OLarak bu geçişde aleni olarak cilt sorunları (alerji, kaşıntı, sivilce, vs gibi), kulak çınlamaları, biraz gerginlik, uyku sorunları gibi durumlar olabilir. Sonuçta bunlarda geçti bitti diyoruz çok şükür 👐 Biz neler geçirdik bunlar artık vız geliyor :)))
Fiziki ve Ruhsal bedeninizi rahatlatmak ve şifalandırmak için Bol bol Su içmenizi yine nacizane tavsiye ediyorum. Su içerken ya da sonra sesli olarak ŞİFA OLDU demeniz ayrıca iyi olur  👐
Hepimizin ve Bütünün en Yüksek Hayrına IŞIK, SEVGİ ve ŞİFA OLsun..
Ve de öyle OLdu çok şükür..
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

Gökkuşağının tüm renkleri BÜTÜNÜ oluşturur ve BİR OLur.

Benim farklı tercihlere sahip insanlarla ilk tanışmam 7-8 yaşlarında oldu.
Rahmetli büyük Halam Beyoğlunda oturuyordu ve ona ziyaretlerimizde bir gün karşımıza kadın kıyafetleri giymiş makyajlı bir erkek çıktı Onu görünce normal olarak çok şaşırdım ve Babama sordum neden öyle giyindiğini..
Babam uzun bir konuşma yaptı lakin özetle "çünkü öyle yaşamak istiyor kadın olmak istiyor ve öyle mutlu. O da bizim gibi İNSAN gayet normal" dedi.
Bu önyargısız ve sevecen konuşma, ben de o yaşlarda herkese karşı çok olumlu bir bakış açısı daha yarattı.
Nasıl giyindiği, nasıl yaşadığı, neye inandığı, tercihleri herşey kişinin kendisini ilgilendirir ve herkes tercihlerini yaşamakta ÖZGÜRDÜR!
O kişilere sadece İNSAN olarak bakarsak farklılıklar yok OLur!
Zaten gerek Babamın gerekse Annemin hiç bir şekilde asla kim nasıl olursa olsun kınama, önyargı gibi olumsuz en küçük bir yaklaşımı dahi olmamıştır. Bir şekilde kendi görüşlerine uymuyorsa mesafeli dururlardı lakin olumsuz ya da saygısız asla DEĞİL .
Velhasıl,
Ruhun cinsiyeti yoktur. İnsanlığında..
Bu yüzden Gökkuşağının tüm renkleri BÜTÜNÜ oluşturur ve BİR OLur..
Her renk eşsiz varlığı ile Tekamül yolculuğunda "kendi seçmiş oldukları" rolleri oynayarak ayrı ayrı hizmet eder. Her rolünde hem kendi ruhsal gelişimine hemde topluma yönelik bir amacı vardır.
BİRLİK Bilincine doğru ilerlerken hepimizin Ruhsal bütünlüğünü ve İNSAN OLmayı hatırlamasını diliyorum..
Pusulamız daima Sevgi ve Yüce Yaradanın Işığı OLsun..
Ve de öyle OLdu çok şükür 👐🌈🌈🌈🌈

AlevCe

"Kaş yapayım derken göz çıkarmak" nasıl olur ?

Bazılarımızın kendi bilincine göre "Doğrusu" Başkasının felaketi ya da kabusu olabilir.
Buna halk arasında "Kaş yapayım derken göz çıkarmak" denir.
Nasıl mı?
Mesela medyum, falcı, şifacı, astrolog vs. olduğunu söyleyen ve sizinde sorgusuz "inandığınız" bir kişinin,
"Üstümüze radyasyon yağdırdılar(?!) uyuttular, öldürdüler, şu an hepimiz gercek değiliz , dün gece hepimize şöyle oldu ah bir bilseniz neler oldu, yarın da şöyle olacak" şeklinde provakasyon ya da pozitif maskesi altında, "negatif" amaçlı yazdığı "asılsız" (gerçek olsa bile farketmez korku varsa sevgi yoktur) bilgileri aman bunu herkese duyurayım diyerek iyi niyetli dağıttığınızda aslında bu karanlık korku enerjisini yaymış ve bu kişilere hizmet etmiş oluyorsunuz.
Bu yüzden size sürekli bilgiyi sorgulayın size huzur ve sevgi sıcaklığı verdi mi? İçiniz onayladımı? Kalbiniz tamam dedi mi? Aklınız araştırıp sorgulayıp mantığınızda bu üçgene katılıp EVET dedi mi ? diye..
Lütfen "Etiketler" sizi yanıltmasın. özellikle şu an ciddi atak yapan korku ve karanlıklara hizmet eden bu bilgilere dikkat edin. Tabii bu bilgileri yazanlara da.. Çünkü Yolumuzu böyle temizleyerek yürüyebiliriz.
Bu yüzden Akıl-Mantık-Denge üçgeninde yani DENGE'de kalmak BİZİ her konuda IŞIĞA çıkaran tek formül'dür.
Sadece kendi Gücünüze, Sevginize, Işığınıza, Yüce Yaradanın verdiği ve "Herkes de var olan" tüm muhteşem özelliklerinize yani Eşsiz varlığınıza ve inancınıza güvenin, sadece pozitife yani IŞIĞA odaklanıp besleyin gerisini boşverin 😉
Kendini farkeden tüm muhteşem özelliklerini de keşfeder 👐
Nacizane benden size tavsiye, sizden ise özgür irade özgür seçim Umarım seçiminiz daima anlayıp, uygulayarak IŞIK'dan yana OLur.
Ve de öyle OLdu çok şükür 👐😘
Alev Cedimağar.
Şifacı Rehber
BeğenDaha fazla ifade göster

25 Ağustos 2016 Perşembe

Nazar ve Niyet

Nazara inanırsanız nazara gelirsiniz,
Yıldızınızın düşük olduğuna inanırsanız frekansınızı düşürürsünüz ve tüm felaketleri çekersiniz,
Şanssız olduğunuzu düşünürseniz tüm aksilikler mutlaka gelir sizi bulur.
Velhasıl neye inanırsanız, O düşünceyi veya olayı kuvvetlendirerek kendinize doğru çekersiniz ve gerçekleştirip yaşarsınız..
Şu durumda;
Düşüncelerimi Kontrol Ediyor, Denge’de kalıyor ve sadece Pozitif Enerjiye destek veriyorum.
Ben sadece Yüce Yaradan’dan aldığım GÜÇ’e ve IŞIĞIM’a güveniyorum.
Ne kadar Şanslı ve Muhteşem bir Varlık Olduğumun farkındayım ve kendime de sık sık sesli olarak hatırlatıyorum.
Tüm Pozitif Enerjiyi ve Değişimi Sevgiyle Kabul Ediyorum.
Ve de öyle OLDu çok şükür..
Alev Cedimağar
ŞİFACI Terapist

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Bugün 1 Ağustos 2016 yani 9'un günü..

Bugün 01 Ağustos 2016
01+08+2016 = 18
ve 1+8= 9
Yani ;
9'un günü ve bu senenin genel enerjisinin (2+0+1+6=9) en kuvvetlendiği döneme geçiş..
Zaten seneneni başından beride hissediyor ve yaşıyorduk.
9 Sayısının Evrensel Anlamı ;
Tek haneli sayıların sonuncusu olduğu için her zaman bitişleri ve dolayısıyla da yeni başlangıçları işaret eder . Bu sayının anlam olarak içinde cesaret, çatışma, hedeflere ulaşma yolunda kararlılık, mücadele ve Güç vardır.
Bugün ve sonraki günler enerjiyi çok kuvvetli ve zorlayıcı hissedebilirsiniz. Uzun süredir görmemezlikten geldiğiniz, sabrettiğiniz ve yüzleşmekten korktuğunuz herşey karşınıza çıkmaya başlayabilir. Çünkü Değişimin en kuvvetli hatta "mecbur" ettiğinin farkedildiği ve harekete geçirdiği zamanlardayız.
Toplumsal olarak da gizli örtülü olaylar bir kez daha yüzünü gösterebilir. Biliyorsunuz Maskeler her şekilde düşüyor diye daha önce ayrıntılı yazmıştım Yani ciddi bir dönüşüm enerjisi İçinde, Ruhsal ve Dünyevi Temizlik vakti.
Her Temizlik bazen yaparken yorabilir lakin sonuç daima güzeldir, pırıl pırıl huzurlu bir yaşam alanı sunar yani "Oh be Yoruldum lakin çok da iyi oldu şimdi keyif zamanı" dedirtir 
Bu temizlik ruhsal olarak boyut düşme veya yükselme, titreşimsel ve Eterik zayıflama veya kuvvetlenme dahil her şekilde olabilir. Nasıl olacağı yine Bize bağlı .
2. En kuvvetli viraj 09.09.2016'da oluyor. O zamana kadar Güçlü, kararlı, Dengede ve Kontrollü durmayı bilmeliyiz. Nitekim duruyoruz da çok şükür.
Bugün itibariyle temizlik, Değişim ve Dönüşümlerinize ertemeden başlayın diyorum Naçizane..
Bu saç şeklinden, renginden tutun da, iş, meslek, ilişki, Ev, Eğitim, Sağlık, Şifa, yeni düşünce ,davranış ve yaşam şekli dahil herşeyi kapsar.
Ertelenen, unutmaya çalışılan, üşenilen, "Ay şimdi düzenimi bozmayayım alıştım katlanırım.Sabredeyim" denilen, görmemizlikten gelinen Herşey değişim sürecine girdi bile..
Bu arada bu Değişim yani yeni Başlangıçlar enerjisine direnç ve korku olanlarda, Bacak ağrıları, Kalp, göğüs, mide bağırsak sorunları görünebilir. Hatta idrar tutamama gibi şaşırtan durumlar bile yaşanabilir. Bunların hepsi eyleme geçip akışa girmek gerektiği ile ilgili kişisel işaretlerdir.
Şimdi çözülme zamanı..
Ne yaparsak doğrudur, Neyi seçersek doğrudur ve sonuç'da ise herşey olması gerektiği gibi en yüksek hayrımıza olur. Sonuclar ise BİZim seçimlerimizdir 
Cesaret ile bir kez Doğulur fakat Korku ile bin kez ölünür !
BİZ daima bir öncekinden daha Güçlü, IŞIK ve SEVGİ ile sürekli doğmayı seçiyoruz..
Değişimi Sevgiyle kabul ediyor ve kendimizden emin, Cesaret, Şükür ve Sevgiyle Işığa doğru yürümeye devam ediyoruz.
Ve de öyle OLdu çok şükür 👐
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber