26 Haziran 2020 Cuma

Hazır olun ! Bu BEBEK Büyüyecek !!

Bu geçirdiğimiz "Değişim" sürecini "Yeni dönemi" basit bir örnekle anlatayım. Çünkü görüyorum ki, En "Farkındayım" diyen bazı arkadaşlar bile Dengesini bozup felaket habercilerinin attığı karanlık oltalara takılıyor :)

Şimdi Tabiri Caizse,

Bir bebek istediğinizi düşünün.
(Bu sizin hep istediğiniz fakat başaramadığınızı ya da cesaret edemediğinizi düşündüğünüz değişmek, yeni bir BEN olmak için hayallerinize odaklanıp atağa yani harekete geçmeniz gerektiğini bildiğiniz "değişim" süreciniz)

İstediğiniz Bebek uzun yıllardan sonra veya niyet ettiğiniz zamanda geldi.

Bebek geldi de şimdi bu çok yeni bir tecrübe. Bu Bebeğe nasıl bakacaksınız ? (Nasıl harekete geçeceğinizi bilmediğiniz anlar)
Eğer bebek nasıl bakılır ile ilgili bilgiler okursanız veya tecrübeli kişilerin önerilerini "Akıl-Mantık-Kalp (His)" süzgecinden geçirerek kendi doğrunuzu bulursunuz ☺ (bu sizin değişim sürecinde nasıl hareket etmeniz ve neler olacağı ile ilgili pozitif yönlendirmeler)

Bebeğe bakarken gazıydı dişiydi derken yepyeni şeyler öğrenmeye başladınız (Bunlar yeryüzü hareketleri veya Covit gibi toplumsal yaşanılan ortak olaylar)

Birisi çıktı size "aaa bazı bebekler diş çıkarırken ölüyor ya da sakat kalıyor . (bunlar felaket habercileri ) siz buna inandınız ve normal bir süreci daha da sancılı ve kendinizi hırpalayarak geçirmeye gece gündüz endişeyle, ya birşey olursa düşünceleriyle kendinizi hasta ettiniz. Sonuçta bebek gayet normal dişi çıkardı ;) Peki ne oldu ? Bebek sağlıklı siz hastalandınız. (bu değişim sürecinde herşeyden korkup kendini hasta etmelerine rağmen sürecin kendi halinde işleyerek devam etmesi ve onların kendini boşuna harap etmesi ile kalması)

Ya da o kadar korktunuz ki (spritüel tarafı) sonunda bebek sizin düşündüğünüz gibi diş çıkarırken büyük zarar gördü. Noldu ? Şimdi bunu söyleyen kişiye (Felaket habercisine) hak verip "aynen dediğin gibi oldu" diyorsunuz di mi ?

Aslında HAYIR öyle olmuyor. Bu bilgiyi alıp tedbire kullanmayı bilemediniz. ve yaydığınız enerji ile aslında SİZ GERÇEKLEŞTİRDİNİZ. (Aklını kullananlar için Karanlığın Işığa hizmet ettirilmesi ya da Olumsuzun olumluya hizmet ettirilmesi dediğimiz olay. Bilgiyi , enerjiyi dönüştürmek 👍 Bunu yaptığımızda bazı yeryüzü olaylarını çok sorunsuz geçirdiğimiz gibi. Mesela size sürekli toprağı şifalandırın, kendinizi tüm evreni şifalandırın diyorum. Hiç düşündünüz mü ? Bunları yaptığımız için enerjiyi rahatlattığımızı ve olanın şifalanarak olması gerekenden daha rahat geçip gittiğini ? )

Sonra bebeğe vitamin vermeyi ihmal ettiğinizi düşünelim ne oluyor Bebek vitaminsiz kalıyor ve bazı rahatsızlıklar meydana geliyor. (Bu da tedbirli ve temkinli olmadığınız durumlar) Sonuçta vitamin vermeyi öğreniyorsunuz.

Bebek bakmayı ve onu daha fazla sevmeyi öğrendikçe,
( her yaptığınız hareketle kendi hayatınızı yeniden şekillendirip yeni bir BEN olmaya başladığınızda)

Ona bir şey olur mu korkusu yaşıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz korkularınızı yaşamaya başlamışsınız. (bu yeni dönem enerjilerinin titreşimi çok kuvvetli. Sürekli yazıyorum. "Aklıma gelen başıma geldi" süreci çok hızlandı. O yüzden formül "BAŞINIZA NE GELMESİNİ İSTİYORSANIZ AKLINIZA ONU GETİRİN"

derken.

bir bakıyorsunuz bebek büyümüş (Hayatınız çabanızla doğru orantılı olarak değişmiş ve olmaz dediğiniz tüm güzellikler olmaya başlamış)

Bu süreçte sürekli ilgilenmekten, uygulamaktan bir bakmışsınız hem siz hem de bebek büyümüş..

Bu süreç bize Sevgi dolu, Cesur, Vicdanlı, Hakkaniyetli, Adaletli, Mantıklı, Denge'de , Farkında, Güçlü, Kontrollü, Keyifli (yaşam enerjisi) ve ihtiyacımız olan tüm dersleri vererek üst sınıfa geçiriyor.

Dolayısıyla,

Her bir hareket olduğunda ayılıp bayılmanın, ortalığı velveleye vermenin , karalar bağlamanın anlamı yok. Bu bebek böyle böyle büyüyecek 😊 Tabii bazılarınız için feryat figan olmayı seçmek daha anlamlıdır bilemem bu bir seçim.

Her Halukarda bu BEBEK büyüyecek..

Onu keyifle , AN'ın keyfini çıkararak büyütmek de bir seçim..
Bugün ki yazımda yazdığım gibi,

Yeryüzü bizimle birlikte hep değişecek (bu bebek hep farklı tepkilerle büyüyecek 😉 ) yani bir şeyi ilk kez görmüş sanki hiç olmamış da yeni öğreniyormuşuz gibi davranmaya da gerek yok.
Tedbir kısmını alıp Takdir kısmına geçin yeter (Yaradana Teslimiyet sınavı 😉 )

O zaman hepimizin bebeği hayırlı uğurlu sağlıklı keyifle ve uzun ömürlü olsun.

Öyle de OLdu çok şükür ❤

Alev Cedimağar


24 Haziran 2020 Çarşamba

ya BEN olursun ya da BENCİL..

BEN OLmak ile BEN MERKEZCİ  OLmak arasında ince bir çizgi vardır.

BEN OLmak demek,
Kendi gücünü, değerini farketmek ve dolayısıyla tüm insanlara aynı Değeri vererek, Sevgiyle, Nazik ve herkesin düşüncesine, inancına saygılı ve kimse görmesede, bilmesede her zaman vicdanlı, adaletli, dürüst olabilmek, hakkaniyeti ruhunda hissetmek, Herkesin aynı Yaratıcı tarafından farklı rollere sahip muhteşem ruhlar olduğunu bilmek ve önce kendini tamamlayıp sonra da Evrene kendini ışıl ışıl yansıtmak demektir.
Yani,
Ben bu sorunumu çözmeyi öğreneyim almam gereken dersi alıp sonra herkese de öğreteyim onlarda yaşamasın ya da yaşarsa benim gibi uğraşmadan en kısa yoldan kurtulsun ve bu tecrübe Bütünün en yüksek hayrına faydalı olsun .. diyebilmek gibi..

Ben Merkezci OLmak demek ise kendinden başka kimseyi düşünmemek Bencil OLmak demektir. Yani kısaca "Ben paçamı kurtarayım kim ne yaparsa yapsın kime ne zarar görürse görsün banane" demek gibi. Bu bencil düşünme tarzı karanlıktır.

BEN OLAMAYAN BEN MERKEZCİ OLUR.
Aynen Empatisi olmayanın sempatisini ve Işığını kaybettiği gibi..

Alev Cedimağar

N E F E S

Herkes NEFES alır.
Lakin bazıları sadece nefes aldığı için yaşadığını zanneder..
Oysa ki soluduğu 3 günlük dünyayı, neyi neden yaşadığını halen anlamayarak ve BEN olmayı öğrenemeden, olumsuz karma yaratmaya devam ederek tüketidir..

Alev Cedimağar

22 Haziran 2020 Pazartesi

TOPRAĞI ŞİFALANDIRMAK NASIL OLUR ?

TOPRAĞI ŞİFALANDIRMAK

Yeni Dönem'e hızlı girdik ve hızlı ilerliyoruz. Dolayısıyla Toprak yani Yeryüzü de kendi değişim ve dönüşümüne girdi..

Şu an için bildiğimiz tek şey artarak devam eden bir kuvvetli bir enerji sirkülasyonu olduğu.. Bu enerjileri aklımız mantığımız ve kalbimizle asansör olarak kullanıp yukarı çıkmak ise yine bize bağlı..

Mevcut olan olumsuzlukları "bazen" engelleyemeyiz çünkü tekamül sürecinde olması gerekendir.

Kimse kaza, yanlışlıkla, tesadüfen vs. ölmez. Herkesin ruhsal planda seçtiği bir gidiş zamanı vardır ve uygun zamanda bunu kendisi belirler. (hoşumuza gitmese de bunun da bir mesajı vardır) Yani daha önce ve şimdi geçirdiğimiz her dönem ve olay bizi yukarıya taşıyan ruhsal geçişlerdir.

Lakin bu geçiş sürecinin olumsuz yansıyan (öyle zannettiğimiz ) enerjisini dualarla, şifalandırma ve iyi niyetli düşünceler ile yumuşatıp olumsuz etkisini zayıflatabiliriz.

O yüzden tüm güzel dilekler, dualar, davranışlar, konuşmalar birer Şifadır.

Bunu hem kendi hem de tüm insanlığın en yüksek hayrına sevgiyle yaparken özellikle bu günlerde Toprağa da özel olarak odaklanmamız çok iyi olur.

Öncelikle Yeryüzünü, bizden aldığı etkileşim ile rahatlatalım ve rahatlayalım ...

Peki Toprağı "Bilinçli" olarak ve direkt odaklanarak nasıl Şifalandıracağız ?

Ellerinizi (avuç içlerinizi) önce birbirine sürtüp sonra avuç içleri yere doğru tutarak tüm iyi niyet ve dualarımızla toprağı şifalandıralım. Yani bizdeki saf enerji ve Işığın ellerinizden çıktığını hayal edin (aynen olur) sonra dua ve niyetlerimizle toprağa aktaralım (yeryüzünü) rahatlatalım. Bu arada kendimizi de gökyüzünden üzerimize akan bir Işık kanalında görelim. Yani Kaynak'dan alıyoruz ve tüm iyi niyetimiz ve duamızla kuvvetlendirerek Toprağa veriyoruz. (ŞİFACI kitabımda tüm şifalandırma tekniklerini detaylı yazdım)

Bu Işık , Şifa, Sevgi döngüsüdür.

Gözümüzde, Beynimizde ve Ruhumuzda hissederek, görerek, tüm duyularımızla, Dünya'yı Sevgiyle, Huzurla, Barış, BİRLİK, Bereket, Sağlık, Mucizeler, sevinç çığlıkları ve Aşk ile ışıl ışıl parlayan bir ışık topu gibi inci gibi hayal edip canlandıralım ve o Işık tüm evrenlere yayılsın diyelim.. Ve de öyle OLdu çok şükür diyerek bitirelim..

Hep yazıyorum DUA'nın zamanı olmaz. (Yani şu saatte şurada dua edicez diyenlere katılmam lazım diye bir şey yok. Hele ki "bana bağlanın" diyenlerden direkt uzak durmanızı tavsiye ederim)

Herşey bir enerji bütünüdür. Boyutlarda zaman kavramı yoktur. Tüm Işık niyet ve düşünceler AN itibariyle aynı Işık kutbuna yani IŞIK kanala zamansız ve mekansız olarak alarak (ya da toplanır ) O yüzden kendinizi ne zaman rahat ve hazır hissederseniz o zaman tüm ruhunuzla hissederek yapın yeterli.

Kendinizin ve Bütünün en yüksek Hayrına IŞIK ve ŞİFA OLdu çok şükür 🙏

Ve de öyle OLdu çok Şükür 🙏<3 🙏

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi -ŞİFACI-


20 Haziran 2020 Cumartesi

Yeni Ay, Güneş Tutulması, Yaz Gündönümü.. 3'ü bir arada toplandık gidiyoruz !

YENİ DÖNEME GİRİYORUZ HADİ HERKES HAZIRLANSIN  !!!  Mesajı  YENİAY, GÜNEŞ TUTULMASI ve YAZ GÜNDÖNÜMÜ ile birlikte herhalde bundan daha net işaretlerle verilemezdi !

Yani Bingo !!

Yeni Dönem BAŞLADI !

Yeni senenin enerjisi de kendini hiç bu kadar erken hissettirmemişti..

Yani 2021 yılının enerji koridoruna adım attık bile .. Hadi hayırlısı..

Yeni dönem ile ilgili size daha önce enerji geçişlerinde çok detaylı bilgiler yazmıştım.

Okumayanlar için ,

Direksiyonumuza hakim olma günleri

http://alevcedim.blogspot.com/2020/05/direksiyonumuza-hakim-olma-gunleri-2.html

ve

Bu Dolunay Işığın savaşçısı

http://alevcedim.blogspot.com/2020/06/bu-dolunay-isigin-savascisi-olarak-cok.html

Blog sayfamdan bunları ve diğerlerini okuyabilirsiniz.

Peki bu Güneş Tutulması ile birlikte daha da kuvvetlenen neler oluyor ?

Öncelikle CESARET ile ilgili duygumuzu, bakış açımızı, kişisel farkındalık özelliklerimizi  kuvvetlendirmek için olumsuz gibi görünen aslında olumluya hizmet eden pek çok olay yaşayabiliriz. Bunlar genellikle geçmişten gelen ve temizlemediğimiz  ya da halının altına süpürüp görmek istemediğimiz olaylardan  gelebilir.

Mesela filanca akraba ile yıllardır içinizde biriken duyguları paylaşmanız için öyle bir olay patlak verir ki , bu kez KONUŞMAK ve “ne oluyorsa olsun yeter ! yıllarca içimde biriktirdim kendimi perişan ettim artık buraya kadar” derken kendinizi bulabilirsiniz. Tabii o olayın tam da bu dönem de patlaması sizce tesadüf mü ? Tabii ki HAYIR ! Temizlik dönemi, geçmişi temizlemek ve Cesaret adımları işte böyle böyle başlayıp yeni döneme de kişisel olarak giriş yapıyoruz.

Yani yeni dönem yeni BEN nedir ?

“Artık konuşan, kendini  rahatlıkla ifade eden, Mutsuz olduğu  , hoşlanmadığı ne varsa söyleyen, Bunun nedenlerini de kendinde araştıran, objektif olan, mantıklı davranan, analiz eden YENİ BİR BEN !”

Dolayısıyla bu YENİ DÖNEM artık konuşan toplumlarda yaratıyor.  Özellikle 2021 yılında bolca toplumsal protestolar, gösteriler ve benzer eylemleri de bol bol göreceğimizi söyleyebilirim.  Nitekim bu süreç 2020 yılının Ağustos –Eylül ayından itibaren kendini daha bariz gösterecek.

2021 senesi KENDİNİ İFADE ET, KONUŞ yılına sahip bir enerji ile de gümbür gümbür geliyor.

Yeni AY ile yeni başlangıçlar, Güneş Tutulması ile BAŞLANGIÇLARI destekleyen kuvvetli enerjiler bir araya geliyor. Yani yeni başlangıçlar bizim gücümüz, azmimiz ve bilinç düzeyimize (farkındalık) göre  kolay veya biraz zahmetli olabilir. Nitekim her halukarda gösterdiğimiz çaba ile birlikte kolaylıkla akıyoruz. Yine 21 Haziran Yaz gündönümü ile de uzun yaz günleri bize her işimizi bitirme kolaylığı da sağlayacak. Güneş yaşam kaynağıdır . Bu dönem bu kadar geçişin üst üste gelmesi hem de Güneş’i en uzun yaşayacağımız zamanlarda olması, Bizim yaşam enerjimizi de mükemmel dengeleyerek ihtiyacımız olan desteği fazlasıyla verecek. 

Unutmayalım ki, EVRENDE HİÇBİRŞEY TESADÜF DEĞİLDİR..

Ve de artık HİÇBİRŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK. !

Bunun içinde inanç sisteminden tutun, teknoloji, toplumsal düzen , sağlık sistemi yani her şey var.

Çünkü her şey sorgulanacak.. Hem de her şey..

Tabii bunların içinde kabul etmeyeceklerimiz de olacaktır.  Mesela herkese Çip takılması gibi. Ya da dini sömürülerle maddi kazançlar elde edilmesi gibi. Ya da devlet başkanlarının kime ve niye hizmet ettiğinin ortaya çıkması gibi. Kişisel bazda ise herkesi kandırıp dolandırıp “dürüstlük” maskeleriyle ortalarda dolaşırken birden bire pek çok olayın patlak vererek maskeleri n düşmesi gibi.. (Tabii şurası da bir gerçek ki, görmeyen yine görmüyor yani bu da bilinç düzeyine bağlı.. Tabii genç  ruhlar, yaşlı ruhlar kavramı ise gerçekten önemli bir faktör. Hepsi olacak. Bu da bir denge. Gözünü erken açan hızlı yol alacak. Bu da kişisel tekamül. )

Ben bu döneme İFŞA dönemi diyorum.

Çünkü CESARET kavramı artık karanlığın iyice zayıflayarak “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyenlerin en çok hasar gördüğü ve tabiri caizse artık herkesin bu dünya denilen taşın altına elini koyması gerektiğini öğrendiği bir dönem. 

Çünkü bu DÜNYA BİZİM.

Tabii Hakkaniyet, Adalet, Dürüstlük, Vicdan, Sevgi gibi duyguların da en çok sınandığı dönem..

KARMA dediğimiz şey.. Bazılarınız kader diyebilir.  “Ekilen hiçbir tohum hiç bu kadar çabuk büyümemişti “ diyebilir. Halen İLAHİ ADALET’e inanmayan varsa.. İşte inanması için en güzel süreç . İnanmayan denesin ! J))

Ve ŞİMDİ o kadar hareketli ki, O kadar çok temizlik yapmamız gerekiyor ki, Bunların içinde geçmiş de dahil.  “Herşey olması gerektiği gibi oldu ve benim şu an ki BEN Olmama hizmet etti. Öğrendim ve öğrettim. O yüzden hayatıma giren çıkan herkese şükürler olsun. Onlar sayesinde sınırlarımı, ne isteyip ne istemediğimi, Hayır demeyi , güçlü olmayı, kendime güvenmeyi, dik durmayı  , gerektiğinde kendi kendime yetmeyi, kendimi sevmeyi, kendi değerimi bilmeyi öğrendim”

Demeyi halen öğrenemediyseniz , en kısa zamanda öğrenmenizi ve geçmişi serbest bırakıp geleceğe dönmenizi tavsiye ederim. Ç ünkü  yapamazsanız o zaman bu geçiş süreci  sizin için çift virajlı olur .

Gelelim fiziksel etkilere

Çok kuvvetli bir enerji  akışına maruz kaldığımız için bunun en bariz fiziksel etkisi ellerinizden ve ayaklarınızdan ateş topu gibi ateş çıkması olabilir. Böyle durumlarda avuç içlerinizi birbirine sürterek “YÜCE YARADANIN SONSUZ IŞIK KAYNAĞINA BAĞLANIYORUM VE ONUN TÜM POZ İTİF ENERJİSİNİ VE ŞİFASINI SEVGİYLE KABUL EDİYORUM” diyerek bu enerjiyi şifalanmak için kullanabilirsiniz. Ayaklarınızı su ile yıkayabilir, yere çıplak ayakla basarak topraklanabilir ya da imkanınız varsa direkt toprakta çıplak ayakla yürüyebilirsiniz. Ya da bir imaj yani yaratım yapabilirsiniz.

Şöyle ki;

Bir yere oturun. Ayaklarınız çıplak olsun (yani terlik çorap olmasın)

Gözlerinizi kapatın. Yine yukarıdaki sözü tekrarlayarak Kaynağa bağlanın ışıkta olun. Sonra ayaklarınızın altında sevdiğiniz tür bir çimen,toprak olduğunu hayal edin. Bu hayalinizi tüm duyu organlarınızla yapın. Yani kokusunu alın, görün, hışırtısını duyun, ayaklarınızın altında hissedene kadar bu çalışmaya devam edin. Yaptığınızda aynı topraklamayı yani toprak üstünde yürümeyi yapmış olursunuz. Bu çalışmayı teknik olarak her şeyde uygulayabilirsiniz. Burada püf nokta “Tüm duyu organlarınızı “ kullanmaktır. Bu  çalışma ruhsal titreşiminizi de yükseltec ektir.  5. Boyut’a geçişe sizi en iyi hazırlayan çalışma budur diyebilirim.  Bunu yaratım da bulunmak için de kullanabilirsiniz. Yani Niyet edin, hayal edin (aynı bu şekilde) ve yaratıp kodlayın.

Artık “Aklıma gelen başıma geldi” sözünü en hızlı yaşadığımız süreç teyiz. O yüzden BAŞINIZA NE GELMESİNİ İSTİYORSANIZ AKLINIZA ONU GETİRİN..

Ruhsal olarak,

Böyle bir yorgunluk, Geçmişle ilgili hatıraların gelip gitmesi bir halsizlik , bir tembellik hissedebilirsiniz. Alınganlık, kuru yerden nem kapma olabilir (Denge sınavı ve kendinizi ya da karşınızdakini analiz ve ifade etme süreci) Bedeniniz uyumak istiyorsa uyutun dinlendirin. Bu süreç geçici.  Genel olarak en iyi uyumlanma şekli uykudur. Zaten hepimiz uykuda uyumlanıyoruz.  O yüzden bazı cevaplar uyandıktan sonra biliyormuşuz gibi aklımıza gelir. Aslında uyku esnasında yüksek benliğimizle buluşmuş ve ihtiyacımız olanı almışızdır. (Yüksek benlikle ilgili detaylı bir video çekip yayınlayacağım) O yüzden de bir şeye kafanız takıldığında öylece bırakın enerjiyi kilitleyip kendinizi hırpalamayın (bu akışda kalmayı öğrenmek de demektir)  Normal akışınızda kalın ve uyumadan önce de “Benim ve bütünün en yüksek hayrına olan cevabı bilmeyi seçiyorum” diyerek yatın . Aklınız takılmasın diye de kendinize bir Hawai ya da Maldivler hayali kurun bu sırada zaten uyursunuz. Ertesi gün içinde cevap size “fikir” olarak kendiliğinden ya da birisinin ağzından mutlaka gelecektir.

Peki ya Rüyalar ?

Hani size hep insanlara evrensel olarak simgesel mesajlar verildiğinden bahsetmiştim. Bunlardan biri OKUL rüyası idi (Şifacı kitabımda bunu çok detaylı yazdım) işte yine benzer bir süreç teyiz. Lakin anladığım kadarıyla bu kez simge biraz değişik seç ilmiş.

Rüyanızda en korktuğunuz ya da tiksindiğiniz hayvanı görebilirsiniz. Bu rüyanın anlamı gidişatına göre DİKKATLİ OL ve CESUR OL harekete geç.  Mesela gerek danışanlarımdan gerekse çevre arkadaşlarımdan en çok duyduğum sembol “Karafatma” . Rüyanızda böyle bir şey görürseniz görme şeklinize göre (kaçıyormusunuz, üzerine gidip öldürüyormusunuz ya da siz kaçıp birine mi öldür diye yalvarıyorsunuz vs) bunu yorumlayabilirsiniz. Lakin verilen mesajı unutmayın CESUR OL !!!  Tabii bir de gözünü aç DİKKATLİ OL (Belki de fazla iyi niyetlisindir ve yine dengeyi kaçırıp görmüyorsundur)

Bu da bir çeşit özgüven sınavı J

O zaman ne diyoruz ?

Yeni Dönem ve Yeni Başlangıçlarımız kendimizin ve Bütünün en yüksek hayrına IŞIK, ŞİFA, SEVGİ , BEREKET, MUCİZE ve de  AŞK OLsun !

Asansöre bindik yukarı tuşuna bastık ve Işıl Işıl çıkmaya devam ediyoruz.. Anlayana.. Algılayana..

Ve de öyle OLdu çok şükür

Alev Cedimağar






15 Haziran 2020 Pazartesi

Küçük bir Farkindalik Testi 😉

Küçük bir Farkindalik Testi 😉

Eskiden seni üzen sinirlendiren bir olay mesela 5 ay aklına takılıp seni üzüp  yıpratırken,  artik benzer olayları 5 saat ya da 5 dk. da anlayip dönüştürebiliyor ve niye yaşadigini yani ögrenmen gerekeni anlayip kendinden serbest bırakabiliyorsan, karşındaki kişinin rolünü , kişiliğini , yansıttığı durumu alman gereken mesajı aldıktan sonra içselleştirmeden izleyebiliyorsan bu bir farkindalik ve dolayisiyla bilinçlenme işaretidir. 

Ya da geçmişde yaşanılan tüm olayların seni bugüne hazırladığını ve hayatına giren, hayatına girdiğin herkesin kendi rolünü oynayarak birbirinize hizmet ettiğinizi düşünüp her şeyi  şükürle hatırlayarak Yüzünü şimdiye ve geleceğe çevirdiysen  bu bir farkindaliktir. 

Ya da herşeyin bir enerji olduğunu ve çıktığı  yere geri döndüğünü (Bizim de Yuva’ya dönecek olan muhteşem ruh enerjileri olduğumuz gibi) öğrenip de ağzından  çıkan  sözlere ve düşüncelere artik daha fazla dikkat ediyorsan bu bir farkındalıktır . 

Okudukça öğrendikçe bilgileri ruhunla da onayliyor, analiz edebiliyor ve en önemlisi hayatına uygulayabiliyorsan, bu bir farkindaliktir. 

Ne kadar güçlü ve muhteşem bir varlik olduğunu anlayip cesaretle soruyor değişiyor ve hayatı  “biliyor olmanın” keyfiyle yürüyorsan  bu bir farkındaliktir. 

Evrensel işaretleri takip edebilmek, yaradana teslim, daima pozitif ve olumlu eylemlerde bulunarak dönüştürme sürecine girdiysen ve tüm ilahi işaretleri takip ederek akışda  kalabiliyorsan “bu bir  farkindaliktir.

Verdiğin her kararın o an için “Doğru” olduğunu ve Doğrularımızın sürekli değiştiğini bu da bizim değiştiğimizi gösteren en önemli işaretlerden bir olduğunu biliyorsan “Keşke, acaba” gibi vesveseleri hayatından çıkararak, Her şeyin AN itibariyle olması gerektiği gibi olduğunu ve bunun tekamül yolunda bir ruhsal deneyim olduğunu anlıyorsan bu bir farkındalıktır. 

Herkesin  bilinç , inanç ve tekamül yolunda kendi "Doğrusu" olduğunu bilmek ve herkesin kendi "Doğrusunu" yaşaması için saygı duymak, yaptırımda bulunmaya çalışmamak, iddialaşmamak, inatlaşmamak, hükmetmeye çalışmamak  ve kendi Doğrunu da diğer Doğrularla mukayese ederek yeni doğrulara cesaretle yürümek, Herkesin kendi Doğrusunu sevgiyle selamlayabilmek bir Farkındalıktır. 

Kendimizle ilgili yaşadığımız fiziksel ve ruhsal değişimleri görmek farkındalıktır.

Ve sizin kendinizde gerek fiziksel gerekse ruhsal yeni keşfettiginiz herşey farkindaliktir.

Fark ettiğin her şeyi çevrene yansıtıp bir fark yaratabiliyorsan, bu farkındalıktır.

Farkındalık hayatı yaşarken tüm Değişimleri ve yaşanan olayların neden olduğunu bilmek ve anlayıp uygulayarak yürüme sürecidir. 

Alev Cedimağar  

8 Haziran 2020 Pazartesi

Emanet Güvencelere tutunma ! Kendin yap !

Birşey yapmak için bir yere gitmek için birini beklemeyin.
Kendiniz yapın.
Kendinize yetin.
Sadece gerçekten "bu kısım beni aşar" dediğiniz durumlarda destek arayın. Mesela güç gerektiren işler, dolabın yerini değiştirmek ya da niyetlendiğiniz işe kolaylaştırıcı bir aracı kişi bulmak vs gibi. Nitekim bu bile işi kontrol altına alıp organize edebilme yeteneğinizdir.
Söylenerek vakit geçirip yaşam enerjinizi düşürmek yerine, Düşünüp kendi Gücünüzü, özgür iradenizi ve aklınızı kullanıp YAPIN!

Mesela gezmek için de birine ihtiyacınız yok. Yalnız da gezebilirsiniz. Zaten birinin keyfi gelecek, zamanı çakıştıracaksanız diye uğraşmak yerine, uyan uyar uymazsa "ben giderim" deyin niyetinize girin ve yine YAPIN !
Gittiğiniz yerde bir sürü sizin gibi insanlarla tanışıp sohbet edebilirsiniz.
(Afrika dahil daha pek çok yere tek başına gitmiş biri olarak da söylüyorum 😉 )
Hele ki bir yere gitmek için "özel" birini bekliyorsanız, ilahi sistem size "kendine güven ne istiyorsan yap beklediğin özel insanı işte o zaman gittiğin yerde bulacaksın ." der 😉
Yani sistem hep özgüven, kendinize yetme, kendinizi sevme, kendinizle mutlu olmayı, eğlenmeyi öğrenme dersleri üzerine kuruludur.
Sonra üzerine diğerleri gelir ve dersler keyifle yaşanır.
Bu Değişim sürecinde,
Yapamam dediğiniz ne varsa yapın.
Çünkü yaparsınız!
Bu herşey için geçerli.
Bağımlılıktan kurtulun.
Çünkü yeni dönem SEVGİ temelli olarak ve zorlayarak da olsa öğretmeye kararlı😉
Emanet güvenceler devri bitti..
Hayatta daima önce kendinize güvenin sonrası Işıl Işıl gelir..
Ve de öyle OLdu çok şükür 🙏🙏
Alev Cedimağar

4 Haziran 2020 Perşembe

Bu DOLUNAY "IŞIĞIN SAVAŞÇISI" olarak ÇOK heybetli geldi !!!

Yine Dolunay yine Tutulma ve yine YENİ BAŞLANGIÇLAR ..

Değişmeyen tek şey şu felaket haberleri !  İlla bir dediğim çıksın telaşı içindeler !  İstedikleri şeyin karanlığa, negatife, olumsuza hizmet etmesi umurlarında bile değil !! 

Bu tarz insanlar hep olacak onların görevi de,  insanları sallayıp dengelemek düşündürmek. Burada herkes yine kendine bakacak.. 

Hep diyorum ya Akıl-Mantık-Kalp (His) yani DENGE üçgeninde kalın diye,  İşte bu üçgen içinde düşündüğünüzde, Her yıl 12 kadar tutulma ya da dolunay geçiriyoruz. Hep felaket olsa Dünya’da taş üstüne taş kalmazdı. Negatif olan hiçbir şeyi inancınızla kuvvetlendirmeyin. Onlara inanarak harcayacağınız eforu, ben bu bilgiyi olumlu olarak nasıl değerlendirebilirim ? Mesela deprem olacak dendi. Tamam deprem olabilir yeryüzü de değişimi geçiriyor zaten her dolunay güneş tutulması gibi şeylerde bunu söylerler.  Lakin aklıma gelmesi de iyi oldu. Ben DASK poliçemi yeniledim mi ? Yaptırsam mı ? gibi  kendinize hizmet edecek düşünce ve eylemlere dönüştürün.  Şahsen ben hiç bakmıyorum bile üstlerini çizip arkamı dönüp gidiyorum.  En azından etrafım temizleniyor oh güzel insanlarla keyifli keyifli yürüyoruz. Bize katılan katılır. Katılmayan da katılmaz J))))

ŞİMDİ GELELİM BU DOLUNAY’a..

Ben bu Dolunay’a IŞIĞIN SAVAŞÇISI ya da IŞIĞIN KORUYUCUSU ismini verdim. Çünkü Enerjisi çok kuvvetli ve BEYAZ akıyor. Herkesin Tepe Merkezinden aşağıya iniyor. Bunun amacı ise herkesi düşünmeye , pozitife dönüştürmeye, düşündüklerini gerçekleştirmeye, sorgulamaya yönlendirmek. Dolayısıyla bu dönem baş dönmesi, tam tepenizde (bıngıldak denilen yerde) karıncalanma, AN’lık zaman ve mekan kaybı (ben neredeyim hissi) ,  kulaklarda yoğun çınlama özellikle metalik çınlama olabilir. Metalik  diyorum çünkü Güçlü bir manyetik çekim var. Dünyanın eylem ve boylamları yine değişiyor. Daha önce olduğu gibi bunu yine kuvvetli hissedeceğiz. Kuvvetli hissettiğimiz önceki zaman ise 2011 -2012 dönemiydi.  

Tabiri caizse bu Dolunay bize

1.       Yaklaşık 3 aydır evde oturuyorsun. Artık bir şeylere karar vermiş olman lazımdı. Hayatına ve Ruhuna bir yön vermen , negatif ve pozitif eylem ve düşüncelerin arasında bir seçim yapman lazımdı. Yaptın mı ?  Bana yaptığını göster. Harekete geç. Çünkü ekilenleri biçme zamanı geldi diyor.

2.        Herkes ektiğini biçecek, herkes yaptığını bulacak ilahi sistem çok keskin çalıştığını çok net herkesin anlayabileceği şekilde gösterecek.

Nasıl ?

Bir kere şunu çok iyi bilmemiz lazım . Herkes kendinden sorumludur. Çünkü herkesin tekamül yolculuğu farklıdır.  “Bana yaptığını çeksin” demek sizi yine negatife yönlendirir. Bunun içinde Hırs, öfke vardır.  Olay böyle değil..

Kendimize yapılanlar Bizim o zamanki bilinç  düzeyimize ve  dolayısıyla tecrübelerimize (tecrübesizliğimize) eklenen ve öğrenmek için yaşamamız gereken olaylardı. Günah Keçisi yok ki ! Sen izin verdin o yaptı. Sen düşünmedin o düşündü. Sen iyi düşündün o kötü düşündü.  Demek ki sen de çok iyi düşünmekle dengeyi kaçırıp akıl ve mantığı kaybettin. Sonuçta öğrendin mi ? Tabiri caizse boyunun ölçüsünü aldın mı ? EVET. Şimdi olsa izin verirmisin ? HAYIR o zaman öğrenmişsin. İşte sana bir tecrübe öğretti. Sen kendinden sorumlusun. Aldığın dersi ve mesajları alıp yoluna daha temkinli, daha  dik , daha biliyor olmanın verdiği güvenle devam ediyorsun.

Şimdi gelelim karşı tarafa. O da kurnazca seni aldattı mı ? Sahtekarlık yapıp seni dolandırdı mı ? canını yaktı mı ? EVET.. işte bu da karşı tarafın sorunu. Eğer vicdan azabı duyuyor ve bu telafi etmek için harekete geçiyorsa o da kendi karmasını temizleyerek ruhsal geçişini tamamlar. Yok eğer anlamamış ve halen birilerine kötülük yapmaya devam ediyorsa İŞTE BURADA DOLUNAY DEVREYE GİRİYOR !! yani yandı ! lakin bu bizi ilgilendiriyor mu ?  HAYIR ! Biz öğreneceğimizi öğrendik. Tabii itiraf etmek gerekirse insani tarafımız görmek de istiyor :)) Fakat öğrensin anlasın şöyle bir kafasına dank etsin “Ben ne yaptım bu insana ? O yüzden bunlar başıma geliyor” desin. Bir daha kimseye zarar vermesin Hatta gelsin benden de af dilesin telafi etsin diye değil mi ? Olabilir. Hiç negatif yüklenmeyin enerjinizi serbest bırakın ve gülümseyin. çünkü GÖRECEKSİNİZ ;) 

BU DOLUNAY ENERJİSİNDE UZUN SÜREDİR OLMAYAN BİR ŞEY OLUYOR . YANİ BİZİ TEPE MERKEZDEN İLAHİ AKIŞDAN UYUMLANDIRIYOR. İLAHİ AKIŞ İSE  BEYAZ. YANİ BEYAZ IŞIK  İLE DESTEKLİYOR VE EĞER KİŞİNİN  ENERJİSİ KARANLIK İSE  IŞIĞA DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN ÇARPMA ETKİSİ YARATIYOR.  İŞTE BU ÇARPMANIN ANLAMI DA O KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİYOR. YA IŞIĞI SEÇECEK YA DA KARANLIĞINDA YOL ALMAYA DEVAM EDECEK VE SONU DA FECİ.. (TÖVBEEEE YÜCE YARABBİM HERKESİN RUHUNU AYDINLATSIN)  

Yani kısaca ve özetle  ve bilindik tabirle  “Kötülük yapanları” dönüştürmek için bayağa bir sallayacak. Akıllarına hayallerine gelmeyen olaylar yaşayarak “IŞIĞIN İÇİNE YANİ ÖZLERİNE UYANDIRILMAYA ÇALIŞILACAK”  olmazsa içinde bulundukları karanlık enerjiye teslim olmuş olacaklar.   

İŞTE BU DOLUNAY O YÜZDEN “ SEÇ BAKALIM” DİYOR.

İŞTE BU YÜZDEN, BU DOLUNAY IŞIĞI KUVVETLENDİRİP IŞIĞI DESTEKLİYOR, KARANLIĞI DA YİNE IŞIĞA TAŞIMAK İÇİN SALLIYOR. TABİİ IŞIKTA OLANLARA  DA ASANSÖR GÖREVİ YAPARAK BİR ÜST BASAMAĞA TAŞIYOR SEVGİYLE, BEREKET, HUZUR VE ŞİFA İLE…

BU  DOLUNAY DA HERKES TAM OLARAK DA GÖNLÜNE GÖRE , RUHUNA GÖRE,  PAYINA DÜŞENİN EN BÜYÜĞÜNÜ ALIYOR !!

KARMİK HASATLAR BAŞLADI !!

VALLA NE MUTLU RUHU VİCDANI RAHAT, SEVGİ DOLU, IŞIL IŞIL RUHLARA…

Bu arada Ruh göçü henüz bitmedi. Bu sene çok ayrılan olacak demiştik. Bu dolunay ile de kalmaya karar verenlerin raporu çekiliyor diyebiliriz.  Gerçekten ilginç şeyler yaşıyoruz ve yaşamaya da devam ediyoruz. Bu 2020 senesi gerçekten SEVGİ sınavlarıyla dolu.

SEVGİ  =  IŞIK’dır… gördüğünüz gibi her şey birbiriyle bağlantılı.. Her olay, her düşünce, her hareket  içinde sevgi yoksa imha oluyor. Farkındaysanız Corona virüsünü bile sevmeye başlayıp hayrını gördükten sonra zayıflattık ya da kendimizi daha da güçlendirdik sonra da gerçekleri öğrenmeye ve anlamaya başladık. Lakin başı yine SEVGİ çekti ..

İşte bu yüzden geçen seneden beri yaşadığımız en kuvvetli Dolunay bu diyebiliriz. En azından bundan sonrakilere hazırlık dozunda diyelim. Haziran ayında başka tutulmalar da var. Lakin bu Dolunay etkisi çok büyük patladığı için bence bu enerji çıkışı en az 2 ay devam eder diye  düşünüyorum.  Yani  diğer tutulmalarda da hatırlamak için bu yazıyı baz almanızı tavsiye ederim.   

Tabii  TÜM SIRLARIN AÇIĞA ÇIKMASI ‘nın bu döneme gelmesi de bir tesadüf değil.

Bu SIRLARI hem kişisel hem de toplumsal baz da düşünmeliyiz.

En basitinden CORONA VİRÜS olayının altından neler çıktı ve çıkmaya devam ediyor ?  ABD karıştı peki neden ? Niye zenci-beyaz olayları patlak verdi ?  O Polis’de (zenciyi öldüren) hiç mimik duygu yoktu . Yüzüne dikkat ettiniz mi ? Olmadı tekrar bakın. Peki acaba insanmıydı ? İnsan formunda farklı varlıklar aramızda olup da özellikle negatifi yaymak istiyor olabilir mi ? (Bu işler en çok ABD ‘de olur çünkü 51. Bölge bağlantılı oldukları için tüm acaiplikler orada yaşanıyor)  

Bir de 2 negatif görevli dünya lideri bu dönem beni çok şaşırttı.. Sene başından beri sürekli kuvvetlenerek  uyumlandıran Enerjiler ne yaptıysa ikisi de bir pozitif yönde parlamaya başladı. Hayırlısı diyelim.. Çünkü onların aydınlanması demek bir toplumun da aydınlanması ve ruhsal çıkışı demektir.  Yüce Yaradan Ruhlarını aydınlatsın diye diye sonunda aydınlattı sanırım çok şükür..  Daim OLsun , Sonsuz OLsun.

Neyse bunlar sizlerin araştırması gereken konular o yüzden çok detaylı girmiyorum. Zaten uzun yazsam okumuyorsunuz, kısa yazsam çok kısa olmuş diyorsunuz. Bilgi’yi nasıl yazının uzunluğu ve kısalığı ile ölçer bir insan ve okuyup okumamaya karar verir bu da bana ilginç gelen bir konu :))

Kişisel SIRLAR’A gelince.

Bunu herkes aile içinde, ilişkilerinde, çevresinde her şekilde yaşadığına eminim.  Bilinmeyenler öğenilmeye başlandı. Bu süreçde yanılgılar olumlu veya olumsuz her şekilde patlak verdi vermeye de devam ediyor.

İş ve Ev ile ilgili inanılmaz değişimlerde olacak. Ve emin olun hepiniz çok mutlu olduğunuz yerlere gideceksiniz . İçinizi temiz tutun vesvese yapmayın sadece İNANIN ..  Evlilik bu sene olmuyorsa zorlamayın çünkü bu sene içinde evlenemedim diyerek ağlayan 1 hafta önce de “iyi ki evlenmemişim  “ diyen danışanımı örnek vereyim.. Herşeyin bir hayrı var. Akışda kalmayı, mesajları okumayı öğrenelim.

Bir  diğer öğretilen konu ise,

Yargılamayacaksın ! işte en çok da bu herkesin ayağına dolanacak.

Yani Kendi doğrularına inanacaksın lakin doğrularını sorgularken dikkat edeceksin. Eğer BENİM DOĞRUM dediğin şey başkasına zarar veriyorsa o zaman doğru değil. DOĞRU herkesin en yüksek hayrına olan, mutlu eden, İÇİNE SİNEN karar ya da düşüncedir. Vicdan rahattır. O yüzden dua  ya da niyet edilirken  BENİM VE BÜTÜNÜN EN YÜKSEK HAYRINA diye dua edilir. Yani Bana istediğim mutluluğu güzelliği versin lakin bana verirken çevremde ki insanları da mutlu etsin onlara da güzel yansısın hayrı olsun anlamındadır. 

Bu şablona uymayan tüm DOĞRULAR bu dönem fena patlayabilir. Hem de çok yerden.

Şimdi Herkes bir harekete geçecek.  Çevremizde yazımda bahsettiğim olayları yaşayan pek çok insan göreceksiniz (Umarım hepsi ışığı seçer de patır patır döküldüklerini görmeyiz) . “Ben bile bu kadarını beklemiyordum” sözünü çok duyabilir ya da söyleyebilirsiniz.  Yani bayağa bayağa bir hasat  sürecine girdik. O yüzden herkes ruhunu temizleyip geçmişi serbest bıraksın ve karmik düğümlerini telafi ederek çözsün.. Bu işler sadece sizden değil en sevdiklerinizden vurur. Çünkü ne yaparsan ne yaşatırsan onu yaşarsın evrensel kanunu çok açıktır. Mesela birinin canını çok mu yaktın ? halen mi farkında değilsin ? Halen mi umrunda değil ?  O zaman senin de canın en hassas yerinden yanacak hazır ol ! Bu hassas yerin evin, çocuğun , araban veya her ne ise en sevdiğin o olabilir..
Aman dikkat !! Temizlenme zamanı !!

Tabii bu kadar düşünce bu kadar aksiyon derken düz mantık beyin çok çalışınca insan çok acıkır ve yemeye düşebiliriz. O yüzden kilo olayına da dikkat edelim .  Gerçi bu sene plajlarda tombullar modaymış :)) Olsun biz yine de abartmayalım.  Yine tepe noktasından bakarsak Akıl ve Mantık kısmına maddi konularda giriyor. O anlamda dikkatli harcamalar yapın lütfen.  Duygusal harcamalardan kaçının diyorum naçizane.

Manyetik çekimin çok güçlü olması sebebiyle (ki bu hep aynıdır hiç değişmez) Kemik ağrıları çok yoğun yaşanabilir.  AY bir mıknatıs ve sizde bir demirsiniz gibi düşünün. AY ne kadar kuvvetlenirse sizi de o kadar kendine çekiyor. Dolayısıyla bu çekim ve genleşmeden kemikler etkileniyor.  Uykusuzluk yine malum bu süreçte devam ediyor. Tabii çok uyku hali de olabilir. Herkesin ruhsal titreşimi farklı . 

KISACA BU DOLUNAY

GELMİŞ GEÇMİŞ TÜM YILLARIN EN BÜYÜK KARMİK TEMİZLİĞİNİN YAPILDIĞI BİR DÖNEM BAŞLANGICI !!

VE,

Tüm IŞIK RUHLARIN yanında olan IŞIĞI kuvvetlendiren bir DOLUNAY..

Zorluyor gibi görünen lakin sevgiyle pamuk gibi sararak öğreten bir DOLUNAY..

Tüm Cesur kararlarımızı destekleyen ve bizi yüreklendiren bir DOLUNAY..

Kendinize acımayın aksine Gücünüzü fark edip kullanın diyen bir DOLUNAY

Ve de

ÇOK OTURDUNUZ ARTIK KALKIN HAREKETE GEÇİN diyen bir DOLUNAY..

Yani gördüğünüz gibi etkilerini çok hızlı ve çok somut göreceğimiz harika bir DOLUNAY yaşıyoruz..

DÜNYA IŞIĞA DÖNSÜN BİR İNCİ TANESİ OLSUN BİZ DE BU IŞIKDA BİRLİKTE YAŞAYALIM ..

O zaman BİRLİK OLMAMIZ LAZIM..

İşte BİRLİK OLMAYI DA ÖĞRETEN bir DOLUNAY..

O zaman biz de onu Sevgiyle kucaklayalım ve yeni DÖNEME yeni Pozitif tüm BAŞLANGIÇLARIMIZA MERHABA Diyelim..

Kendimizin ve Bütünün en yüksek hayrına Tüm Sevgimle IŞIK ve ŞİFA OLdu çok şükür

Alev Cedimağar