28 Mayıs 2020 Perşembe

Voltran ! Voltran ! Voltran !

Voltran diye bir çizgi film vardı hatırlarmısınız.?

Çocukken yani 1980'li yıllarda en sevdiğim çizgi filmler içindeydi.
5 savaşçı aslan bir tehlike anında bir araya gelip Voltran denilen EVRENİN SAVUNUCUSU dev yenilmez robotu oluşturuyorlar ve savaşıyorlardı.

Bu robotu oluşturmak için de 3 kez "Voltran, Voltran, Voltran" diyorlardı ve birlikte oluşturdukları güç ile tüm kötülüklerin üstesinden geliyorardı.

İşte son zamanlarda yaşadığımız enteresan geçişler ile bilinçli kişilerin bir araya gelip gayet, Cesur ve dimdik duruşları, bana bu çizgi filmi hatırlattı. Her ülke kendi tekamülünde kendi Savaşçısını yaratıyor. Herkes birer savaşçı Aslan. Biz de kendi ülkemizde Bizimkini oluşturuyoruz.. Sonra hepsi bir araya geldiğinde daha güçlü bir Dünya için BİRLİK oluyor. EVRENİN SAVUNUCULARI !!!

Corona ile başlayan ve Dünkü kuyruklu yıldız geçişinde yaşanan garip olaylarla devam eden süreç de bir araya gelip "Bunun da üstesinden geliriz" diyerek yaşam enerjisiyle ve hayatını sahiplenen bir savaşçı olarak bunu da BİRLİKTE IŞIK ve tüm yaradılışa olan SEVGİMİZLE savurduk .

Bizim cephanemiz, Gücümüz İNANÇ ! İnanıyoruz, Işıkta kalıyoruz, kendimize güveniyoruz ve geleceğimizi bu pozitif inançla kuvvetlendirip kodluyoruz. Ortaya çıkan büyük enerji de bizi asansör gibi hedefimize taşıyor çok şükür 🙏 Hedefimiz ise daha güzel bir Dünya, karanlığın zayıflaması ve insanlığın bilinçlenmesi, Boyutsal ve Ruhsal çıkışımıza Işıl Işıl devam etmek 🙏

Sırada ne var umrumuzda değil çünkü olumsuzlukları olumluya dönüştürmek için kendimize ve Işığımıza güveniyoruz ! Savaşırız !

Bu yılı bir sürü Işık Savaşçısıyla Işıl Işıl bitireceğiz. Yani BİRLİKTE 🙏

Herşeyin temelinde ise bu yılın sınavı SEVGİ var.
Çünkü Sevgi olmadan mücadele olmaz..

O zaman ne diyoruz ?
Tüm POZİTİF Değişimi ve Dönüşümü sevgiyle kabul ediyoruz. BİZ hazırız !

Voltran, Voltran, Voltran!

Alev Cedimağar



24 Mayıs 2020 Pazar

Her zaman mutlu olmam lazım diye birşey OLAMAZ !

Dünya'ya gelirken Saf Enerji ile geliriz. O yüzden çocuklar için "Masum" ya da "Melek" tanımı kullanılır. Çünkü henüz dünya'ya ait olumsuz tanımları bilmezler. Yaşadıkça öğrenirler. 

Bu olumsuz diyerek adlandırdığımız tanımlar nedir ? 
Korku, öfke, Kıskançlık, Suçluluk, Yalan gibi  kişinin hem kendisine hem de başkasına zarar veren duygular. 
Bu duygulara sahip olmak Ruhsal Tekamülün en zorlu düğümleridir. Çünkü özümüzde yoktur. Bunlar bize ait "Normal duygular DEĞİLDİR". 

Bunları da normalleştirmeye çalışamayız. Sadece farkedip üzerimizden temizlememiz önemlidir. 
Mesela herşeye karşı Korku duygusu ağır basıyorsa önce bu duyguyu sahiplenmek gerekir. Korkup da korkmuyorum demek kişiyi enerji olarak da duygu olarak da kilitler. Korku duygusu yerine göre insanda "Fren" görevi yapar Ta ki "otokontrol'e" girip "Objektif" olarak neden niye korktuğunu sorgulayıp, olayı ya da durumu kontrol altına alması için zaman verir. Nitekim insanlar bilmediği şeyden korkar. Üstünüze gelen bir Aslan'dan korkabilirsiniz lakin ona sırtınızı dönmemeyi, onu kızdırmamayı, dik durmayı kollarınızı açmayı, yüksek ve kalın bir ses ile sakince konuşmayı. elinizde bir değnek veya herhangi bir şey ile veya ateş ile kendinizden emin uzaklaştırmayı yani karşılaştığınızda ne yapacağınızı biliyorsanız Aslan korkunuz ile de baş etmeyi biliyorsunuz demektir. Sinek'den korkuyorsanız o zaman da ruh halinizi bir sorgulayın derim ;) "Korku ile bin defa ölerek yaşamak yerine cesurca bir kez ölmeyi tercih ederim" lafını bu anlamda çok severim ;)  

Ya da Kıskanç olduğu halde "yooo ben kıskanmıyorum" diyerek hem kendisini hem çevresini kandırıyorsa o zaman bu duygu onu bir süre sonra ele geçirir. 

"Her zaman mutlu olmam lazım" diye de bir duygu yoktur. Bu zincirleme bir akışdır. Tüm düğümleri çözdükten sonra insana su gibi akan huzur veren bir duygudur. Bu duygunun akması için de önce düğümlerin çözülmesi gerekir. Yani Kendinizi zorlayarak mutlu olamazsınız. Kendiliğinizden olursunuz. 

Bu konular hakkında çok detaylı yazdım o yüzden uzun uzun tekrar yazmayacağım. Bununla birlikte zaten Kitabımı okuyanlarda bilirler. Yüce yaradan'dan aldığımız 7 özellik ! işte tüm SIR bu 7 özelliğin içinde.. 

Bu duyguları size normalmiş gibi gösteren kendisi de ne yaptığını bilmeyen bazı kişilerin yazılarını bana gönderip ne yapacağız diye soruyorsunuz ya ? 
Direkt arkanıza bakmadan kaçın derim. ! çünkü bunu yazan kişi de zaten belli ki ne bildiğini bilmiyor, biliyormuş gibi ahkam kesip, kendi bozuk ruh halini ve kişiliğini yansıtıp kendisi bu duygular içinde debelenirken sizi de içine çekmeye çalışıyor. Bu da onun tekamülü. Yolu Işığa gitsin. Herkes kendinden sorumlu. Siz de öncelikle kendinize odaklanın.  

Şimdi bunun üzerine Kafka'nın bir sözü geldi aklıma : 
"Zerre kadar anlamadıkları şeyler hakkında konuşuyorlar. Sırf aptallıkları sayesinde kendilerinden bu kadar eminler" 
Malum Ruhsal bozuklukların arttığı herkesin maskelerinin düştüğü dönemde artık sizde gözünüzü açın ve bilgilerinizi kullanıp akıl-mantık - his üçgeninde mukayese edip sorgulayın. Kendi bile ne olduğunu bilmeyen bu insanların karanlık tuzaklarına düşmeyin. 

Zaten bu dönem ortalık karanlık piyonlarla doldu bir çok kişi obses vaka'ya girdi. Sapla saman karıştı. Siz ayaklarıızı yere sağlam basın BİLGİNİN IŞIĞINDA kalarak yaşayın..
Bu da sizin Özgüven ve dolayısıyla Bilgilerinizi sınama, uygulama döneminiz ;) 

Özünüzü hatırlayın. ihtiyacınız olan herşey kendinizde var ! 
Biz İNSANLAR Kainatın en özel varlıklarıyız. Bunu daima hatırlayın lütfen.. 

Alev Cedimağar 





23 Mayıs 2020 Cumartesi

İçinden geldiği gibi DEĞİL, İçine sindiği gibi YAŞA..

DOĞRU VE YANLIŞ NEDİR?

Herkesin kendi bilincine göre doğrusu doğru, Yanlışı, yanlışdır. Mesela Hırsız, Yalancı, Sahtekar, Dolandırıcının da doğrusı vardır.
O da kendince doğruyu yapar.
Yalnız bu doğru Işığa hizmet ediyormu diye bir ölçme şekli de vardır.
Eğer kişinin doğrusu başka birine zarar vermiyorsa, vicdanı rahatsa, hakkaniyetli ve adilse içine siniyorsa, aynı şey kendine yapıldığında mutlu oluyorsa, O zaman ona evrensel DOĞRU diyebiliriz.
Değilse,
Kişi kendini kandırır ve kendine büyük sınavlar (karmalar) yaratır. Hele ki bir de din, iman , karma, ışık sevgi gibi laflarla insanları kandırıyor ve kendi daha büyük karanlık işler çeviriyorsa vay haline ! İlahi Sistem öğretmek için en hassas sevgi noktandan yakar. Yanmayı öğren bir daha kimseyi yakma der..
O yüzden içinden geldiği gibi DEĞİL, İçine sindiği gibi yaşamalısın..
Tabii önce içini Işığa açıp yine önce kendini aydınlatarak..
Sonuçta değişmeyen evrensel kanun :
Herkes ektiğini biçer, yaşattığını yaşar..
Ve de öyle OLdu çok şükür🙏


Alev Cedimağar



22 Mayıs 2020 Cuma

Direksiyonumuza Hakim olma günleri.. 2. Dalga virüs ?

Bugün YENİAY ile birlikte farklı bir geçiş daha yapıyoruz.. 
Geçişi yeniay mı sağlıyor ?
Tabii ki hayır.
Mevcut geçişi etkileyerek kuvvetlendiriyor. Tüm gökyüzü olaylarını bu şekilde değerlendirebiliriz.

Peki bu dönem ne yaşayacağız ?

Geçen gün grubumda biri 2020 yılını tekerlekleri sallana sallana giden bir kamyonete benzetmiş. Çok gülmüştüm lakin trajikomik de olsa güzel bir benzetme.. 
Evet tekerlekler fırlayacak gibi duruyor lakin fırlamıyor her şekilde gidiyor. Buna rağmen asıl hüner şöför de. Kontrollü ve Azimle o kamyonu sürmeye devam ediyor. 
İşte 2020 özetle böyle.
Tabiri caizse bir sürü sınavla hepimizi baştan yaratıp yeni bir BEN yapıyor. Nitekim sürekli yazdığım gibi artık hepimiz değiştik hiçbirimiz ve hiçbirşey eskisi gibi değil. 

Zannettiğinizin aksine enerjiler gayet dengeli ve rahat akıyor. Renk olarak BEYAZ görüyorum ve bu beni çok mutlu ediyor. Enerjier kuvvetlendi. Yani bunu bir duş gibi düşünebilirsiniz. Önceden su akıyordu yumuşak yumuşak değiyordu tenimize. hoşumuza gidiyordu işimizi görüyordu fakat yavaşdı. Şimdi ise su çok tazyikli ve kuvvetli akıyor. Yine bizi temizliyor yine hoşumuza gidiyor lakin bu kez biraz sert geliyor. Duşu ayarlayamıyoruz lakin kendimiz alışmaya ve keyif almaya çalışıyoruz. Sonuçta bizi yine temizliyor amacımıza hizmet ediyor ve banyodan eskisinden daha hızlı çıkabiliyoruz. İşte sürekli daha kuvvetli akışlar geliyor ve biz hepsine de alışa alışa ruhsal tekamül yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu dönem yaşayan bizler bunu deneyimlemek için geldik ve başardığımız için buradayız. Bu şansı çok iyi değerlendirmemiz gerek. 

Evet çok hızlandık. Her anlamda hızlandık. Zaten bunu hayatınıza ve en önemlisi zamana baktığınızda da anlayabilirsiniz. En basitinden yaklaşık 3 aydır evdeydik. Şu an 3 gün gibi geliyor  değil mi ? üstelik bir de bu günlerde kendimize yeni düzen kurmayı öğrendik. Tabii öğrendiklerimiz bununla sınırlı kalmadı. Virüs'ü tanıdık, gerçekleri öğrendik, önce korkup sonra "Noluyor ya ben neden korkuyorum bu işte bir terslik bir tuhaflık var araştırmam lazım" demeyi de öğrendik.  Bununla birlikte gerek özel gerekse toplumsal hayatımızda bir sürü maskeler düştü. SIR'lar ifşa oldu. Etrafımızda ki insanları daha iyi tanıdık. Tabiri caizse olumlu veya olumsuz "Herkesin içi  dışına çıktı". 

Daha önce defalarca yazdığım gibi "Bu sene pek çok ruh dünya'dan ayrılacak" . Hiç kimse tesadüf ya da yanlışlıkla ölmez ve bu gidişler ruhların seçimi. Çünkü yeni bir enerji alanına geçtik. Bu enerjiye uyumlanamayan, Değişimini tamamlayamayan herkes ayrılmayı ve daha sonra tekrar dönerek bu enerjinin içinde doğarak uyumlanmayı seçecek. Tabii bu gidişlere üzülmüyoruz anlamına gelmiyor.
Açıkcası ben gidene değil daima kalana üzülürüm. Sevdiklerimizden ayrılmak , özlem duygusu , bir daha dokunamayacak olma duygusu yaşayan için zor bir inanç ve kabullenme sınavı.. 

Velhasıl, 

Herkes hayatına sıkıca sarılmayı, hayatını kontrol etmeyi ve artık yaşanılan dönem ile birlikte yönüne karar verip yola çıkmayı , yeni hayatına odaklanmayı seçerek, yeni başlangıçlar da cesur olmalı ve sallanmalar karşısında dimdik ayakta "Denge'de" durabilmeyi öğrenmesi gerekiyor. Çünkü zaten amaç bu ! İnsanları harekete geçirmek ve YENİ döneme hazırlamak. 

Dünya 5. Boyut yolculuğuna çok yaklaştı. Şu an tüm kainat bizim geçişimizi merakla izliyor. Bu 2012 yılından sonra ki en önemli geçiş. Maya'lar bu dönemi görebilseydi eminim en önemli 2. kehanet olarak yazarlardı.. 

Ruhsal olarak zannedilenin aksine herkes de bir heyecan duygusu, adrenalin yükselmesi olabilir. "Ne yapacağımı bilmiyorum fakat bir şey yapmalıyım onu biliyorum" duygusu yoğun yaşanabilir. Cevapları da hayatınızı, isteklerinizi , ruhunuzu analiz ettiğinizde bulacaksınız. Kararsızlık, Belirsizlik süreci bitti. Şimdi eylem ve plan zamanı !  Hayatınızın kontrolünü elinize alın. Eğer hayatınız boyunca hep birilerine güvenip " o yapsın, o halletsin, o kazansın, o versin, ne olursa razıyım" diyenlerdenseniz artık çok farklı olaylarla (sınavlarla) bunun bittiğini farketmişsinizdir. şimdi BEN YAPARIM ve HERŞEYİN EN GÜZELİNE LAYIĞIM BUNU HAK EDİYORUM  dersleri başladı. 
Eninde sonunda yapmayı öğrenmeniz gerek. Ya yapacaksınız ya da yapacak ! 

Fiziksel olarak ise canlı yayında bahsettiğim kemiklerde genleşme dolayısıyla ağrılar artabilir. Çok şaşıracaksınız lakin iskeletinizin güçlendiğini hatta uzadığınızı farkedebilirsiniz . 

Midenizde bir hareketlenme, karıncalanma, mide bulantısı gibi de değil, hazımsızlık da değil. Garip bir şey diyebileceğiniz durumlar yaşayabilirsiniz. Bu özgüven merkezinizin açılması ile ilgili. Yani kendinize güvenmeniz artık harekete geçmeniz ile ilgili bir işaret diyebiliriz. Harekete geçtiğinizde merkez açılır ve işaretler geçer. 

Bir de en önemlisi, 

Herkesin 3. gözü aktif. yalnız bunu açmak kişiye bağlıdır. Bu da "Ben istiyorum" demek ile olmaz. Kimse de sizin yerinize 3. gözünüzü açamaz (Evrensel kanun gereği yasaktır. 3. göze müdahale olmaz. Bunu yaptığını iddia edenlerden ve bir çeşit ot kullanımlarından da uzak durun karanlık bir eylemdir. Nitekim bilinçsiz sırf meraktan yapıldığı için şu an karanlık obsesif durumlar yaşayan çok insan var. ve o insanlar kendini farklı tanıtıyor bir sürü insan da inanıp peşinden gidiyor. Toplu intihar gibi birşey ! ) 

Herşey de olduğu gibi 3. gözün açılması da sizin ruhsal bilinçlenme ve titreşiminizle alakalıdır. En önemlisi Cesaret ve BİLGİ ile paralel olur. Bunu da tabiri caizse şuna benzetebiliriz. Bir radyo düşünün. Anteni kısa ya da arızalı. Siz onu tamir etmek ve anlamak için bir sürü bilgi okuyorsunuz. Okudukça bir parçasını anlıyor ve yapıyorsunuz. Azmediyorsunuz ve öğreniyorsunuz. Sonra bir bakıyorsunuz radyo çalışmaya başlamış. İşte bunun gibi ... Siz öğrendikçe anladıkça zaten ruhsal açılımınızı yaparsınız kendi kendinize talimat verirsiniz. Her zaman söylediğim ve kitabımda da detaylı yazdığım gibi. SİZDE İHTİYACINIZ OLAN TÜM GÜÇ VAR !! KULLANIN !!!  

Bu dönem her türlü ruhsal açılımlar da artacak. Bilinçli olanlar bunu gayet dengeli kontrol edecek. Bilinçsiz olanlarda ise yine ruhsal sorunlar baş gösterebilir. Hiç uğraşmayın böyle şeylerle. 3. göz açılması prestij falan değil. Zaten buna takıntı yapmak da yüksek Ego'ya girer sonrası facia olur ! Bu yüzden Hislerinize ve aklınıza güvenin o daha önemli. sonrası zaten gelir :) 

Bir de aklımdayken yine naçizane uyarayım. Bu dönem maddi kaygılar nedeniyle bilen bilmeyen ne olduğu belli olmayan bir sürü kişi "uzman" adı altında on-line eğitim vermeye başladı. Dikkatli olun paranızı kaptırmayın kişiyi iyi araştırın. Nitekim bizzat ben özellikle spiritüel konularda, Işık ve sevgiden bahsedip herkesi dolandıran, yalan söylerken yüzü bile kızarmayan, hatta ona buna iftira atıp kendini sütten çıkmış ak kaşık gibi gösteren, daha gittiği kursu bitirmeyip öğrendiği 2-3 laf ile eğitim vermeye çalışan, psikolojik tedavi görüp ilaç kullanan ve ruhsal enerji verdiğini iddia ederek bir sürü insanı hasta eden kişiler tanıyorum. Bu onların tekamülü bizi ilgilendirmez. Canı yürekten ruhlarına gerçekten IŞIK diliyorum. Ya oldukları gibi görünmelerini ya da görünmeye çalıştıkları insan olmalarına niyet ediyorum. Her halukarda gerçekler gizli kalmıyor herkes herşeyi duyuyor. Bu da onların "karması".. Gerçi karmanın biraz anlamını bilen, birazcık spiritüel bilgisi olan kişinin ödü patlar yanlış birşey yapmaya.. İşte öz de değil sözde olmak böyle birşey.. Neyse ki maskeler düşüyor ve İlahi adalet güzel çalışıyor. Tabii bunu da anlamıyorlar o da ayrı konu ya neyse... Sonuçta bize düşen de aklımızı kullanmak, gözlemlemek, araştırmak ve kendimize durup dururken gereksiz olumsuz karmalar  yaratmamak ! Zaten var olanları temizlemeye çalışırken bir de üstüne bunlar gelmesin :))) Gerçi olacağı varsa kişinin öğrenme yolu buradan geçecekse olur . Herkes kendi bilincine göre yaşaması gerekeni yaşayarak öğrenir ve herkes ektiğini mutlaka biçer..  

Bu arada 2. Dalga virüs söylentilerine de odaklanmayın. Enerjinizi kilitlemeyin. Evet 2. Dalga bir salgın daha olabilir lakin bu virüs'den değil cinsellikten gelebilir. Dünya tek eşliliğe gidiyor. Artık SEVGİ 'nin hakim olduğu tek eşli döneme de geçiliyor. Yok öyle onu da seviyorum bunu da seviyorum :))) Hadi seç bakalım ? .. Bu konu hakkında daha sonra yeri geldiğinde uzun yazarım. 

Evettt
27 Mayıs da Swan Comet kuyruklu yıldızı da dünyanın yakınından geçecek ve göreceğiz. Bu gece gökyüzü hareketlerine de dikkat etmenizi tavsiye ederim. Enteresan bir gece olacak diye  düşünüyorum. 

O zaman YENİ AY ile birlikte YENİ BAŞLANGIÇLARIMIZ Kendimizin ve Bütünün en yüksek hayrına Şifa, Işık ve tüm güzel mucizeleriyle OLdu bile çok şükür.

Alev Cedimağar 








21 Mayıs 2020 Perşembe

Yaşattığını yaşamadan ölmeyeceksin !!!

Geçen hafta bir gün arkadaşımla konuşurken bana markete gittiğini ve maskesiz birine sinir olduğunu birşey söylememek için kendini zor tuttuğunu sonra gidip kasiyere şikayet edip neden markete maskesiz insanlar aldıklarını sorduğunu anlatmıştı..
" Adama bir şey söylemedim şimdi ters bir şey söyler canım sıkılır zaten görünce sinirlendim" falan demişti.
Ben de "güzellikle söyleseydin. Maske takarsanız öncelikle kendinizi korursunuz sonra da çevreniz ve sevdiklerinizi de korursunuz" gibi birşey demiştim.. "Evet haklısın öyle söyleyebilirdim" dedi..konu öyleyce geçti gitti..
Bugün aynı arkadaş beni aradı.
"Alev vallahi İNSANLAR YARGILADIĞI NE VARSA YAŞAMADAN ÖLMEYECEK sözü çok doğru bizzat bugün yaşadım" dedi..
"aaa noldu ?" dedim.. Bir yandan da meraklı meraklı aklımdan geçiyor.. "Kimseyi yargılamaz kötü konuşmaz acaba ne yaşadı ? " diye..
anlatmaya başladı.
"Markete giderken arkadaşım aradı. işten güçten konuşurken bu arada markete geldim arabayı parkettim konuşarak markete girdim tam alışveriş yaparken farkettim ki maskem yok !!! Konuşma dalgınlığı ile arabadan maskesiz çıkmışım ! Ay bir anda ne yapacağımı şaşırdım. Hemen üzerimdeki T-Shirt'ü ağzıma sardım . bir iki şey alıp kasaya geldim . Kasada ki kıza durumu kısaca anlatıp özür diledim hemen çıktım marketten. Sonra aklıma o günkü olay geldi. Hayat ne enteresan paradigma. Farklı açılardan bakmayı yaşatarak öğretiyor insana. Belki de benim kızdığım adam da böyle birşey yaşadı ya da başka sorunlardan dolayı takmamıştı belki umursamazlığından bilemeyiz lakin kızacak sinirlenecek birşey yoktu ortada..Bugün daha iyi anladım."
"inanılmaz güzel bir ders almışsın lakin en önemlisi bu dersi farketmişsin " dedim. "Çünkü yaşadıklarıyla yaptıkları arasında bağlantı kuramayan ve defalarca benzer durumlar yaşayarak halen mesajı alamayan çok insan var.. "
Bunları konuşurken bir an aklıma beni ve tüm çevreyi çok etkileyen bir olay eski bir komşu geldi.. Eşcinsellere karşı düşmanca konuşur nefret ederdi. Yıllar sonra bir oğlu oldu ve şu an GAY yani nefret ettiği O eşcinsellerden.. Komşum da şu an Anne olarak bedeni değil , insanın ruhunu , evlat olarak doğurduğunu, evladın cinsiyetinin değil varlığının, ruhunun , sevgisinin önemli olduğunu ve onunda BİR İNSAN olduğunu öğreniyor ve bir BÜTÜN OLarak da sevmeyi öğreniyor. Neyse.. kendimce nostalji yaptım..
Kıssadan hisse misali..
HERKES ÖYLE YA DA BÖYLE YANİ YA DİREKT AYNISINI YA DA FARKLI BİR ŞEKLİYLE EKTİĞİNİ BİÇMEDEN, YARGILADIĞINI; ELEŞTİRDİĞİNİ YAŞAMADAN BU DÜNYA'DAN AYRILMAYACAK..!
Olumlu, pozitif , olabilir, dediği her güzelliği de..
Alev Cedimağar

İlaç kullanırken bedene talimat vermek..

Her ne çeşit olursa olsun ilaç kullanırken ,

yüksek sesle,

"SADECE KİMYAMA , BEDENİME UYGUN BENİ ŞİFALANDIRAN MADDELERİN GİRMESİNE VE BEDENİMLE UYUMLANMASINA İZİN VERİYORUM"

dediğinizde, hücreleriniz kendisine verilen bu bilinçli talimatı uygulayarak sadece ihtiyacı olanı alır kullanır ve gerisini atar.

Bu talimatı uygun gördüğünüz her durumda mesela bilmediğiniz bir şeyi yerken , içerken de kullanabilirsiniz. Yan etkisi denilen olumsuz şeylerin hiç olmadığını ya da size zarar vermediğini bizzat uygulayıp yaşayarak deneyimleyebilirsiniz.

Tabii akıl-mantık ve kalp üçgeninde kalmak da önemli. Yani zarar vereceğini bildiğiniz şeyi baştan yapmamak gibi ;)

Bu arada bu ön anlaşmayı sadece siz kendi bedeninize uygulayabilirsiniz. Başkası için yapamazsınız. herkesin kendi bedenine kendi özgür iradesiyle bu talimatı vermesi gerekir. Mesela çocuklarınız için önce aklınızı kullanıp iyice araştırıp bu sorumluluğu aldıktan sonra niyet ve dualarınızla onu korursunuz.
Bilinci yerinde olmayan kişilerde ise "Yüksek Benliğinin izniyle" sözünü kullanmanız gerekir. çünkü bilinçli olmasa da yüksek benliği ile irtibattadır ve onun onayı gerekir. Siz bilemezsiniz lakin ruh kendi tekamül yolculuğunda zaten ne yapacağını bilir :) Ya kabul eder ya da etmeyerek kendi yoluna devam ed er.. Tabii bunda asıl ders yakınlarınadır.. :)

Bütünün en yüksek hayrına ŞİFA OLması niyetim ve tüm Sevgimle..
Ve de öyle OLdu çok şükür🙏

Alev Cedimağar





11 Mayıs 2020 Pazartesi

Youtube Kanalımda yeni Spiritüel Bilgi videoları ile devam ediyoruz..



9 Mayıs Cumartesi Akşamı FACEBOOK'da yaptığım CANLI yayın kayıtlarını bölümler halinde izleyebilirsiniz 

8 Mayıs 2020 Cuma

Görünenin ötesinde Görünmeyeni görmek..

Bireysel, idrak, mukayese, sorgulama, farketme, anlama, pozitif yönde Değişim çabası, Cesaret, Denge, öğrenme ve uygulama (eylem) yani Bilinç yükselmesi,
Toplumsal yükselişe hizmet eder.
Her birey BEN OLmayı öğrenmiş ve tamamlamış olarak bir araya geldiğinde BİZ'i oluşturur.
BİZ OLan toplum ise artık BİR'e doğru yürümeyi öğrenir.
Bu yüzden Toplumsal yükseliş için önce herkesin BEN olmayı öğrenmesi gerekir.
Her toplumun ya da her ülkenin tekamül yolu farklıdır.
Bu yüzden her ruh Dünya'ya gelirken kendi ruhsal tekamülüne hizmet eden ülkeyi de seçer. Yani pek çok plan ve düzenleme vardır. Bunlardan biri de ülke seçimidir. Her ülkenin titreşim ve tekamül boyutu farklıdır. Dolayısıyla kimse tesadüf ya da yanlışlıkla bir ülke'de doğmaz ya da yaşamaz 
Eğer yaşadığımız ülke de "haksızlık, yanlış" dediğimiz olumsuz kavramları görmeye başladıysak ve Işık ve Sevgi yönünde değiştirme zamanı geldiğini düşünebiliyorsak, o zaman ruhsal yükselişimiz başlamış ve BEN olmayı da öğreniyoruz demektir.
2016 yılı itibariyle hızlanan (9 Değişim yılı) bireysel Değişim sürecimiz 2020 yılında en tepe noktaya ulaştı . Artık görünenin ötesindeki gerçekleri de görmemiz gerek. Bu da okuyup araştırmakla, sorgulamak ile olur.
Her olayın ruhsal bir amacı da vardır.
Okuyun.
Oturduğunuz yerde her duyduğunuza inanıp felaket senaryoları yaratmak yerine pek çok kaynaktan araştırın.
Moraliniz bozulursa ruhsal titreşiminiz de düşer zaten amaç da bu!
Ne kendinizi ne de çevrenizi olumsuz etkileyip korku hakimiyetine girmeyin. Bu Dünyanın da titreşimini düşürür.
Halen ne yazdığımı anlamayan varsa lütfen okuyun, araştırın öğrenin..alevcedim.blogspot.com Blog sayfamda yuzlerce yazı var. (başka yazıları da okuyun bilgileri mukayese ve analiz edebilecek hale gelin)
Velhasıl,
BİLGİ Işık'dır IŞIK da kalın..
Öyle de OLdu çok şükür 👐💕😘
Alev Cedimağar

7 Mayıs 2020 Perşembe

IŞIĞIN SAVAŞÇISI DOLUNAY !

"Şimdi de çekirgeler geliyormuş" gibi felaket haberleri duyduğumda, önce içimdeki mizah duygusu tetikleniyor ve
"O zaman Krizi fırsata çeviririz, direkt ihracata geçip onları Çin'e göndeririz yerler. Herhalde Yarasa'dan daha lezzetlidir" diyesim geliyor ))
Sonra ciddi olarak, her olumsuz olayda olduğu gibi yine içimdeki amazon kadın dışarı çıkıyor ve hayalimde Zeyna gibi bir kadın oluyorum. O zaman da
"En yüksek hayrımıza olsun. Bunu iptal ediyorum. Lakin geliyorlarsa da sonuna kadar savaşır geldiği gibi gönderirim. Nitekim neler yaşadım hepsinin üstesinden geldim çok şükür bunu da hallederim" diyerek elimde IŞIK kılıcıyla bekliyorum.
Yani ne moralim bozuluyor ne canım sıkılıyor. Aksine daha da güçleniyorum.
Velhasıl,
Her duyduğunuz olayda içinizdeki IŞIK savaşçısını ortaya çıkarın. Gücünüzü farkedin. Zaten yaşam enerjinizi düşürürseniz yaydığınız olumlu titreşim de düşer, olanı tetikler ve güçlendirirsiniz.
Bunu hep yazıyorum lakin yine anlayan anlayacak anlamayan da yine yanılıyorsun, öyle olmaz gibi bir sürü yorumla düşük titreşimini yani korkularını yansıtacak (etkilenmeyin)..
Napiym herkes kendinden sorumlu. ben üzerime düşeni yapıyorum. ve yine her zaman yazdığım gibi,
"Ben yazdıklarımdan sorumluyum, herkes de anladığından"
çünkü ne kadar zorlarsan zorla herkes kabı kadar alır..
İşin enteresan tarafı ise bu dünyaya kabımızı genişletmek için geldik ve bu da bilgi ile olur.. Yoksa 10. boyuta bile çıksak bazı kişiler için hiç farketmeyecek.. Bu da bir ruhsal tekamül ve herkes kendinden sorumlu..
Sonuç olarak,
İçinizdeki savaşçıyı, gücü çıkarın. Hepimiz gücümüzü tüm cesaretimizi Yüce Yaradan'dan alıyoruz. Her şey bir zincir. Eğer hissedemiyorsanız o zaman bu sizin için bir inanç sınavı da olur. O zaman en alt basamağa inip inancınızı sorgulamanız gerek. Çünkü inanç herşeyin temelidir..
Yüce Yaradan içinde iyi niyet ve sevgi olan, bütünün hayrına tüm cesur eylemleri destekler.
Çünkü bizi özgür irademizle bırakmıştır. Tabiri caizse "Ben sana tüm bilgileri açtım. Oku, Öğren, sorgula, araştır " der.. Yapmıyorsan tüm yaşadıkların da senin seçimin . Günah Keçisi yok 
Bugün Dolunay.. Corona günleri sonrası dönüşümün tetikleyicisi..Bu Dolunay bize savaşmayı kendi gücümüzü farketmeyi öğretmek için geldi. Hayallerin için, yeni bir dünya için, değişim için, ilişkin için kısaca Hayatın için artık harekete geç SAVAŞ !..
Tabi öğrenmek ve harekete geçmek ya da pes edip bırakmak da bir seçim..
Herkes seçimleriyle kaderini yaşar..
Enerjiler MOR yani BİLGİ'ye, öğrenmeye döndü.
3. gözünüzde yani iki kaşınızın ortasında ağrı, karıncalanma, baskı hissi olabilir.
Neyi görmek ya da öğrenmek istemiyorsunuz ? Neyi öteliyorsunuz ? Hangi konularda aklınız karışık ve düşünmeye, sorgulamaya, araştırmaya korkuyorsunuz ? Halen değişime direniyormusunuz ? iç sesiniz size ne diyor ?
İç sesinizi duymanın ve doğru karar verdiğinizin testi, tabiri caizse içinize sinmesidir. Verdiğiniz karar size huzur veriyorsa (içinizde kendi yarattığınız vesvese ve korkulara RAĞMEN) yapmanız gerektiğini söylüyorsa yapın.. Mesela iş değiştirmeniz gerek. bu doğru karar biliyorsunuz. lakin yarattığınız korkular var nasıl bulurum ? gibi.. Korkuyu silin. kendinizle konuşun "Herkes nasıl buluyorsa bende bulurum. niyetimi yaptım şimdi sıra eylemde. hadi bakalım harekete geç. gibi..)
Malum Corona nedeniyle uyku düzenimiz allak bullak oldu. Şimdi düşünme, karar verme, öğrenme, anlama, farketme döneminde biraz daha etkili olabilir.
Kemik ağrıları artabilir. Bu da fiziksel etkileri.
Duygusal olarak fevri çıkışlar yapabiliriz yani alıngan, sinirli olabiliriz (bu da çok düşündüğümüz ve her şeyi bir anda çözmeye çalıştığımız için olabilir. Çünkü enerjiler hepimizi hem fiziksel hem de ruhsal hızlandırıyor )
Bu Dolunay'a kısaca IŞIĞIN SAVAŞÇISI diyebilirim.
Çünkü hepimizin içindeki Işığın gücünü CESARETİ tetikleyecek..
Çünkü Hepimiz Işığın Savaşçılarıyız..
Ya Cesur ve Savaşçı olarak Dimdik , Güçlü yaşayacağız ya da sitem ve şikayetlerle ruhsal düşüş yaşayarak yuvaya geri dönecek ve daha ağır şartlarda en baştan başlamak için de yine geleceğiz.
BİZ bu dönem yaşamayı seçen yani Dünya'da olan şanslı ruhlar olarak Cesur, Dengeli, Farkında, Güçlü, Yaratıcı, Kontrollü ve Sevgi ile yaşamayı Sonsuz Bereket, IŞIK ve Şifa'yı seçiyoruz..
Kendimizin ve Bütünün en Yüksek Hayrına Sevgiyle, Işık ve ŞİFA OLdu çok şükür..
Alev Cedimağar


5 Mayıs 2020 Salı

Ve HIDIRELLEZ.. ❤

Ben "Her zaman" bir şeye niyetlenirken önce kendimin ve herkesin en yüksek hayrına Işık olup sevgiyle aydınlatmasını söyleyerek başlar ve her ne olmasını istiyorsam "bu şekilde olmasına ve olması için o yönde hareket etmeye, seçeneklerim için de bana kolaylıkla su gibi akmam için yol göstereni görmeye" diyerek dua ederim. Sonra bu amacıma odaklanmaya ve gerçekleştirmek için eylemde kalmaya kendime söz veririm. Bu yönde ilerlerken işaretleri okuyabilmeye, eğer gittiğim yol da bana olumsuz işaretler geliyorsa yönümü değiştirerek yine en yüksek hayrıma gitmem gereken yola doğru devam etmeye söz verir ve kendime verdiğim bu söze de sevgiyle tüm iyi niyetimle sadık kalırım. Sonuç itibariyle her zaman şükürle olanı da olmayanı da kucaklar ve tüm yeni başlangıçlarımla daha güçlü daha kendimden emin ve huzurla yürümeye devam ederim..
Velhasıl,
Her Hıdırellez'de topraklara dilekler gömülür , ağaçlara asılır, güllere takılır..
İsterseniz bu kez bir değişiklik yaparak tüm niyetlerinizi Kallbinize, Beyninize ve ruhunuza gömerek geleceğinize aynen bu şekilde kodlamayı seçebilirsiniz..Bence bu daha sağlam oluyor ;) :D
Tabii sadece bugün değil "Hergün"..
Naçizane AlevCe bir Tavsiye <3

Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi.