26 Eylül 2018 Çarşamba

Herşeyin Anahtarı SENDE !

Hayatımızda çıkan "zor", "Olumsuz", "kötü" olarak yorumladığımız aslında hepsi birbirinden farklı sorular içeren sınavların cevap anahtarı :
Sadece Kendi GÜCÜMÜZE inanmak.
Bunun için yaşanılanların neden olduğunu FARKETMEK,
Sınavları yaşarken yüksek otokontrolde ve DENGE'de OLmak,
KONTROL'ü tüm davranış, düşünce ve eylemlerde uygulamak.
SEVGİ'yi rehber edinmek ve ne olursa olsun Pozitif'de kalmak ve var olan durumun enerjisini de serbest bırakarak pozitife yönlendirmek.
Yaradan'dan aldığımız YARATICILIK özelliğini "Aklıma ne gelse başıma geliyor" misali farkında, kontrollü, dengede ve pozitif yönde düşünerek kullanmak.
Yüce Yaradan'ın sonsuz kaynağında herşeyin sonsuz olduğunu bilerek BEREKET kanalına, sonsuz güven ve inançla teslim olmak ve diğer tüm özelliklerimizi de kullanarak hayatımıza bir Bütün olarak çekebilmek.
Bir olaya takılı kalmak, sürekli onu düşünmek o durumu "kilitler". Akışda kalmak, izlemek ve o yönde hareket etmek çok önemlidir.
Bunu bir Tren'in ray değiştirmesi gerektiği halde ısrarla yol bitmesine rağmen aynı ray üzerinde yürütmeye ve sonra da devrildiğinde "niye böyle oldu ? Ben ne şanssız ne bahtsız bir insanım" demeye benzer. Oysa ki yol bitmişti işaret verildi tüm alarmlar çaldı. Sen duymak ve görmek istemedin  Yani Ray Değiştirme zamanı gelmişse su gibi akarak yeni ray'a yani yeni başlangıçlara şükür ve inançla girilmelidir.
Tüm bu cevapları "uygulayarak" yürüyenler Işığını kuvvetlendirerek yolunu aydınlatır. Siz ne isterseniz öyle OLur.. Herkes seçimini yaşar.
Seçim yapmamak ve var olan durumu kabul etmek de bir seçimdir ve altında "korku, sorumluluk almak istememek, tembellik, Değişime direnç, " gibi nedenler yatar. Bunlarla yaşamak istemek de bir tercihdir. Tabii buna yaşamak denirse.. 
Herkes özgür iradesiyle kendi seçimlerini yaşar ve aradığı tüm günah keçileride aslında kendisidir 
Yüce Yaradan Herkesin yolunu ve ruhunu aydınlatsın ..
Ve de öyle OLdu çok şükür 
Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi


24 Eylül 2018 Pazartesi

Sınırları zorlamak..

Birisinin size davranış şeklinden rahatsız oluyorsanız, o zaman kendinizde düzelmesi gereken bir şeyler vardır. Ya kişisel duruş ve sınırlarınızı belirleyememiş ya da bunu yansıtamıyorsunuzdur. 
Bu tarz durumlarda bu olumsuz davranış şeklini kabule geçtiğinizde karşınızdaki kişinin enerji alanına girerek kendi enerjinizi düşürürsünüz. 
Dolayısıyla da O kişi üzerinizde "baskın" rol oynamaya ve sizden "beslenmeye" devam eder. 
Bu yüzden "O bana bunu yaptı, şunu söyledi" şeklinde kendinizi yiyip bitirmek ve "Günah Keçisi" aramak yerine, "Ben neden izin verdim" diyerek kendinizi sorgulayıp yüzleşmeniz önemlidir.
Kendinizi, duruşunuzla (vücut dili), konuşmalarınızla daima ifade edin. Mesela "Bu söylediğini anlamadım" , "Ne demek istedim", " Bu lafın beni üzdü çünkü ben böyle anladım" ya da "Bu hareket ve konuşmalardan hoşlanmıyorum" diyebilirsiniz.
Eğer karşınızdakinin amacı size klasik düşük bilinçle yani "laf sokma" ise, bir süre sonra onu da dengeleyip bir daha ne size ne de başkasına yapmamayı öğretirsiniz 
Bunun haricinde yine herşeye rağmen anlamayanlara da yapacağınız 2 şey var.
1. Hiç kaale almayıp gülüp geçmek,(Tabii kaale alıyorsanız kendinizi sorgulayıp değiştirerek)
2. Sınırları zorluyorsa mesafe koyup iletişimi azaltarak uzaklaşmak. (Bu kişilerin aslında sizinle değil kendisiyle kavgası olduğunu bilerek)
Unutmayın,
Günah Keçisi YOK !
Siz neye izin verirseniz öyle OLur
Bu yüzden,
"Herşey BEN''de başlar, BEN'de biter"
Diyoruz.
Hepimizin en yüksek Hayrına "Farkında OLmak", " Değişmek", "Güçlü" , "Dengede" ve "Cesur" durmak dileğiyle 👐
Ve de öyle OLdu çok şükür 👐
Alev Cedimağar



21 Eylül 2018 Cuma

Göğsünüz sıkışıyor ve nefes alamıyor gibimisiniz ?


13 Temmuz’da ki Güneş Tutulması bizim “özgürlük” yönümüzü tetikleyip kendini sorgula, kendini neye bağlanmış ve mutsuz hissediyorsun ? diyerek hemen arkasından 27 Temmuz’da ki Ay Tutulması da Güneş’i destekleyip  bizlere “Sen yeter ki Cesur ol ve harekete geç, Destekleniyor ve Seviliyorsun” demiş ve sonra her ikisi birden “Ayaklarınızı yere sağlam basın ve önce kendinize güvenin” mesajları vermişti.

Dolayısıyla daha sonra ben de yazılarımda Enerjilerin çok dengesiz aktığını ve Denge’de kalmamız için otokontrollü olmamız gerektiğini sık sık yazarak naçizane hatırlattım..


Bu etkilerle içsel veya mantıksal , yapması gerekenleri ertelemeyip yada görmemezlikten gelmeyip yapmak için harekete geçenlerde yeni bir hayata yeni bir başlangıca attığı adımın heyecanı ile bir boşluk ve de hoşluk duygusu yaşayarak bu yeni duyguyu anlamlandırmaya çalışıyor. Çünkü insanlar sürekli olumsuz bir şey düşünüp kafayı takmaya alıştıkları için huzurun sesini dinlemeyi ve sadece onu AN’da keyifle yaşamayı bilemiyorlar. Bırakın bir şey düşünmek zorunda değilsiniz. İlla da bir şey düşünmek istiyorsan o zaman geçtiğin zorlu virajları düşünüp kendini tebrik et, yapmak istediklerini hayal et, kendini sev, şımart ve mutlu ol. Yani bak ne güzel işler yapılmış, bitmiş, olmuş ve yürüyorsun işte keyfini çıkar ! Tabii ki ayağına taş da batabilir. Bu gayet normal. Taşa değil güzel yoluna odaklanmayı öğrenmen gerek. Hatta ve hatta o taş’dan bile keyif almayı öğrenmelisin. Bence en önemli ruhsal farkındalık noktası taş’da gizli   


Bu yüzden bazı kişilerin de sürekli vesvese yapması ve güzel şeyler içinde illa da bir şey araması normal . (aslında normal değil de şimdilik normal yani öğrenene kadar diyeyim  ) 
O nedenle lütfen pozitifte kalarak vesvese yapmayın. Eğer bir kişinin içinde vesvese varsa Yaradana Teslimiyet yani inanç yoktur. O yüzden bu sizin inanç sınavınız da olacaktır. Yeni başlangıçlar her zaman heyecanlıdır. Lütfen rahat olun. Kesinlikle ve kesinlikle emin olacağınız tek şey, Yeninin eskiden daima daha güzel olduğudur. Çünkü bir basamak yukarı çıkmışsınızdır ve şimdi burayı keşif zamanı başlamıştır. Bu da ruhsal tekamülünüzle paralel sizi yeni bir ruhsal deneyim alanına taşır. Bu alanda ise hep olduğu gibi tabii ki yeni sınavlar olacaktır. Çünkü hak ediyormusun etmiyormusun ? Gerçekten ne yaptığının farkındamısın ? Gerçekten istiyor ve bunun için çabalamaya devam edecekmisin ? gibi sınavlar gayretimizi, azmimizi, arzularımızı, isteğimizi kısaca niyetimizi sınar. Bu sınavlar bizi bir sonraki ve daha yüksek olan basamağa hazırlar. 

Peki şu an neler oluyor ? 


Enerjiler halen dengesiz bizi sağlı sollu yaşamın her noktasından sersemletecek şekilde akmaya devam ediyor. 
Bu akışlarda harekete geçenlerde daha az bir etkilenme olmakla birlikte, onların da “Değişim” ve “Dönüşüm” hızlarından dolayı başları dönebilir 

 
Harekete geçmeyenlerde yani Israrla “eskiye” sarılmakta, korkanlarda ve başkalarından medet bulmak için ısrar edenlerde ise ruhsal olarak sıkıntı, boğulma hissi, ben ne yapıyorum ? Nereye gidiyorum ? sonum ne olacak ? gibi olumsuz yoğun soru ve sorunların yaşandığı bir süreç olabilir. 


Fiziksel etkisi ise, Göğsünüze iğneler batıyor gibi hissetmek, Nefes alamama hissi, sırt ağrıları, baş ağrıları gibi durumlar yaşanabilir. Hayatın anlamı olan NEFES ile verilen bu mesajlar gerçekten çok önemli.


Enerjiler kalp bölgesinden yani göğüs’den yoğun aktığı için bu etkiler varsa Astım’ınızı ya da benzer solunum rahatsızlıklarınızı daha fazla tetikleyebilir. Eğer bilinen bariz bir rahatsızlığınız yoksa Akciğer solunum yolları rahatsızlıklarına sebep olabilir ya da öyle bir durum varmış hissi yaratabilir. (Sonuçta bedeni yönlendiren ruh’dur ve ruh hastaysa beden de hastalanır) Bence her durumda bir doktora giderek tetkiklerinizi yaptırmanızda fayda var.Sonuçta soyut ve somut kontroller çift taraflı yapılmalı ve içiniz rahat etmeli. Yani ruhsal varlığınızı sorgularken fiziki bedeninizi de kontrollü tutmakta fayda var diyorum yine naçizane.. 

 
Akciğerler sizin hayata karşı duruşunuzu, isyanlarınızı, tepkilerinizi, yaşadığınız ve dönüştüremediğiniz olayları, sıkıntılarınızı alıp içinde toplar. Sevgisizlik, sevgiyi yaşayamama, sevememe ile ilgili her şey Kalp’den göğüse yani ciğerlere dolar. 
(Kalp ile ilgili şüpheleriniz varsa yani kalbinizi yazdığım nedenlerden dolayı çok sevgisiz bırakıp yorduysanız bir kardiyoloğa gitmenizi de tavsiye ederim) 
O yüzden Göğüs bölgesi en önemli enerji merkezlerinden biridir. Gögüs’de ki kalp merkezi kapandığında yaşam merkezi bloke olur (buna bildik ismiyle kök çakra denir) ve sonra tüm merkezler kendini kapatmaya başlar. Sonrası ise malum öteki tarafa seyahat durumları :)) 

Bu arada göğüs merkezinizdeki dengeyi kuramadıysanız sevgi konusunda da dengesizlik yaşayabilirsiniz. Sevdiğiniz birinden nefret etme veya nefret ettiğiniz birini sevme fakat sonra yine nefret etme vs. gibi.. (Gerçi bu ruhsal bozukluğa giriyor lakin başlangıç noktası tabii yine kalp yani göğüs oluyor) 


Kulaklarınızda çınlamalar devam ediyor olabilir bu bir süre devam eder sonra kendilğinden geçer hiç takılmayın bence.. Dolunay’a yaklaşırken uykusuzluk’da çok normal. Gerçi uykusuzluk sadece enerjilerle ilgili değil. Eğer aklınıza bir şey takarsanız gökten uyku aksa yine uyanık kalırsınız. O yüzden beyninizden geçenleri ayıklamayı, akışda kalmayı da öğrenmeniz gerek. 


Mesela yatağa yattınız. Ay sonunda çocuğun servis ücreti nasıl ödenecek diye kafanıza takıp kendinizi yemeniz konuyu halletmeyecek. Ya düşünce şeklinizi çözüme odaklı tutmanız gerek (bu ay fazla mesai yapmalıyım ya da filancaya gidip ek iş almalıyım gibi) ya da daha önce nasıl ödendiyse yine ödenir çok şükür Yaradana Teslim, Berekette ve Huzurdayım diyerek inanç sınavınızdan geçip AN’da ve Akışda kalmanız çok önemlidir. 


Aslında genel olarak baktığımızda her türlü sallantı yerimize oturmamız için çok hayırlı oluyor :)) O yüzden en yüksek farkındalıkla her şeyi avantaja çevirebilirsiniz. Yani BİLGİ’yi kullanıp , neyin neden olduğunu bilmenin huzuruyla kendini dengeleyerek hayatı izlemek çok keyifli olur. 


Lütfen titreşiminizi Işık ve Sevgide kalarak yüksek tutun ve Denge’de kalın gerisi zaten gelir  


Son olarak ise en çok sorulan soruya cevap vereyim.
"Bu etkiler ne zamana kadar sürecek ?"
İçsel olarak bu sene sonuna kadar sürecek diyebilirim lakin herkesin ruhsal gelişimi ve dönüşümü öğrenip uyguladıklarıyla kendi çabasına bağlı kılınmıştır. Dolayısıyla herşeyde olduğu gibi yine herkes kendi zamanını kendi çabasına bağlı olarak belirleyebilir :) 

Hepimizin en yüksek hayrına Şifa, Sevgi, Bilgi, Denge, Bereket, Huzur ve Işığın tüm güzelliklerinin ruhumuza, bedenimize ve hayatımıza dolması dileğimle.. 


Ve de öyle OLdu çok şükür..


Alev Cedimağar






17 Eylül 2018 Pazartesi

17 Eylül Pazartesi ve Haftanın ilk Müjdesiiii

Haftanın ilk müjdesiiiiiiii 
Kafa karışıklığı öyle mi yapsam böyle mi yapsam durumları hafifledi yani direkt çözüme odaklanarak zaten her halukarda bunu çok rahat dengeleyebilirsiniz. İçinize sinen, hem kalbinize, hem aklınıza hem de mantığınıza uyan herşey doğru karardır. Yani, “şöyle yapayım” dediğinizde içinizde karıncalanma, tereddüt, endişe olmuyor ve bir huzur kaplıyorsa bu doğru karardır. (yani sizin doğrunuz) İçsel onaylamalar da böyle gelir. Tabii içsel olarak kendini dinleyenler için. Bu da ne anlama geliyor ? Kendinizle baş başa kalıp ruhunuzla iletişim kurma, ona “Ben ne yapıyorum ? Ne istiyorum ? Mutlumuyum ? öyle mi yapmalıyım ? Böyle mi olmalı?” şeklinde sorular sorarak yüksek benliğinizden (kendinizden) gelen cevapları duymayı öğrenme zamanınız gelmiştir 
Mevcut enerjileri arkamıza alıp koşma zamanımız geldi.. Malum Eylül Bitişler ve yeni BAŞLANGIÇLAR Ay'ı, Ekim'de coşturacak 
Hepimizin tüm keşifleri, başlangıçları kendimizin ve Bütünün en yüksek Hayrına Şifa, Bereket, Huzur, Mucize, Sevgi ve IŞIK OLsun 
Ve de öyle OLdu çok şükür  
Alev Cedimağar

14 Eylül 2018 Cuma

Korkmak, Alışmak, Cesaret ve Değiştirmek

***Düzenim bozulmasın, yeni hayat yeni kararlar ne gösterir korkuyorum Değişim yerine bu sıkıntıya razıyım en azından alışığım ***
Dediğiniz her durum "Boğazınıza geçirilmiş bir ilmik" olur. 
Bu ilmik ruhsal tekamülünüzde sizi aşağıya çeken karanlık bir ip'dir.
Oysaki her bitiş, her temizlik, ***Aydınlık yeni bir Başlangıçtır*** dediğinizde sizi yukarı çeken ruhsal çıkış Işık ve Sevgi iplerine tutunursunuz.
Sonrasında ise Çözüme ve Hedefe odaklı olarak, Cesaret, Emek, inanç ve Azim ile harekete geçmeniz gerekir.
Konu ne olursa OLsun ***Tüm Tekamül süreci*** hep aynı döngüde gerçekleşir.
Çaba gösterdikten sonra ki sonuç ise herşeyin en yüksek hayrına ulaştığınızı ve Yaradana Teslimiyeti öğretir.
Ve de öyle OLdu çok şükür 
Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi

13 Eylül 2018 Perşembe

Bereket Formulü

Bereket Formülü;

Çözüme odaklanmak + Niyet etmek + Karar vermek (istemek) + Cesaret + Hareket (Eylem) x Şükür = BEREKET

Sürekli Şikayet ve Tembellik ise sadece Yokluğun kapısını açar..

Alev Cedimağar


6 Eylül 2018 Perşembe

Yaşamda herşey bir BÜTÜN'dür..

Herşey bir enerjidir. SEVGİ ise varolan en kuvvetli enerjidir.
Onun ışığı, onun kuvveti ve onun frekansı tüm varoluş ile aynı yaradılış kuvvetinde titreşir.
Gözleriyle, sözleriyle, ruhuyla herkese ve her yere sevgi yayan insanlar Değişimin en önemli basamağını sevgiyle çıkan insanlardır. Onlara sürekli ne kadar değiştiği, ne kadar olumlu ve sevgi dolu olduğu, yanlarında kendilerini ne kadar rahat ve iyi hissettikleri söylenir.
Zaten bu insanlar da hayatlarında yaşadıkları muhteşem dönüşümler ve mucizelerle de Sevgi'nin kuvvetini en doğal haliyle yaşar.
Sevgi olan kişiler artık IŞIK zincirinin de en kuvvetli halkası OLur.
Sevgi'den sonra ki en kuvvetli enerjide de SES Enerjisidir. Söylenilen her şey kişinin içindeki niyet ile birleşir ve aynı kuvvette kendisine geri döner.
İşte bu yüzden Sevgi olan kişiler düşünce ve konuşmalarıyla enerjiyi kuvvetlendirerek bilinçli veya bilinçsiz kullanarak Bereketi, Aşkı, Başarıyı kısaca ihtiyaçları olan herşeyi kendilerine çekerler.
Bu yüzden Ağzınızdan çıkan sözlere de en az kalbinizden geçenler kadar dikkat etmeniz gerekir 
Yaşamda herşey bir BÜTÜN'dür ve ince nüanslarla iç içe çalışır 
Alev Cedimağar


Gücünü fark eden ve kullanan herkese AŞK OLsun !

Bugün başkasından duymak istediği tüm güzel sözleri kendisine söyleyen,
Kendi değerinin sadece kendisine verdiği değer olduğunu farkeden,
Önemli olduğunu kendisi bilmezse bunu yansıtamayacağını anlayan,
Kendinden emin OLan, Onay'a ihtiyaç duymayan ve önce sadece kendine güvenen,
"Elalem" ve "Herkes" kelimelerini hayatından çıkarıp, kendi hayatına özgürce ve keyifle odaklanan,
Kendi hayatının sorumluluğunu "Emanet Güvencelere" sarılmadan kendine güvenerek alan,
Gücünü fark eden ve kullanan herkese AŞK OLsun 👐😘💕
Alev Cedimağar