DEPREMLER , UZAYLILAR VE YER TUTUCULAR..
İzmir Depreminin arkasından çok farklı yorumlar yapılmaya başlandı ve ben bu yorumları mutlulukla okuyorum. Çünkü “Depremin arkasında uzaylılar mı var ? “ yorumu bile bilinç olarak ne kadar yükseldiğimizi gösteriyor. Bu çok önemli. Daha önce ki depremlerde ya da afetlerde kimsenin aklına uzaylılar diye bir şey gelmezdi. Şimdi seçenekler içinde bu da geliyor ! Harika !
Bununla birlikte her şeyin doğrusunu öğrenmek de çok önemli. Yani uzaylıları biliyoruz lakin evrensel kanunları ya da Galaktik federasyon kararlarını bilmiyorsak o zaman yine doğru olmayan bilgilere yönlendiriliriz.
Önce Evrensel Kanunlar ve tabiri caizse bu kanunları koruyan Galaktik Federasyon’dan en basit haliyle kısaca bahsedeyim.
Evrensel Kanunlar tüm kainatın birbirine hizmet ettiği ayrıca kendi boyutsal yaşamlarına da müdahale edilmemesi gerektiğini anlatan kanunlardır. Dünya değimiyle buna “Özgür iradeye müdahale olmaz herkes kendi seç iminden sorumludur. Ve herkesin seçimi kaderi olur” dediğimiz kısımdır. Tüm alemlerin varlıkları kendi gelişimlerinden kendi kararlarından sorumludur lakin bu gelişim süreçlerini yine kendilerinden daha üst boyutta olan varlıkların öğretilerinden ve bilgilerinden yola çıkarak yaparlar. Ya da yapmazlar.. Her üst bilinç bir alt bilinci bilgi ile eğitir. Çünkü en basit örnekle “Kelebek etkisi” ile her yaşam birbirini etkiler. Bir üst bilinç yükselirken altta ki bilincinde yükselmesi gerekir ki bağlı olunan zincir sistem hızlansın ve tüm kainat yükselişini BİRLİKTE yapabilsin.
Galaktik Federasyon ise Farklı boyutlarda ki varlıkların en üst bilinçlerinden bir temsilci, diğer boyut varlıklardan aynı şekilde başka temsilciler ile bir araya gelerek bir komite oluştururlar. (Galaktik Federasyon 12 farklı boyut varlıkları tarafından kurulmuş ve yürütülmektedir. (Arkturuslular, Hathor, Pleaides, Dragon, Sirius , Orion, Antares (Akrep takım yıldızı) , M103 Kraliçe takım yıldızı, Procyon (köpek yıldızı) , Capella, Vega , Betelgeusa (alfa Orion) . Bu yıldız sistemleri bir ülkenin şehirleri gibi düşünürsek kendi alt sistemlerini de kapsar)
Federasyon Uzay denilen sonsuz boşlukta yaşam süren farklı gezegen ve varlıkların gelişimini, ilişkilerini kısaca sistemi takip ederek kararlar alan yönetici bir gruptur.
Bu konsey içinde birisi “Dünya’yı yok edelim kurtulalım şu insanlardan orayı da kendi istasyonumuz olarak kullanalım” der , diğeri ise “Hayır komple yükselişimiz için Dünya insanları önemli. Onları eğitmeliyiz bilgi aktarmalıyız ve üst boyutlara taşımalıyız çünkü onlar da bizim bir parçamız” der..
Böylece bir takım kararlar alınır..
Tabii aynen dünya da olduğu gibi barış ya da destek kararlarına uymayanlar da çıkar o zaman kendi aralarında bu kararlara uymayanlara müdahale ederler. Yani isteyen istediği gibi hareket edemez.
Bu kararlar içinde bir gezegenin gelişimine “Müdahale YOKTUR” . Nitekim onlar da bizim gibi yaşayarak öğrenmiş. Çünkü eskiden çok müdahale edilmiş çok bilgi aktarılmış ve bakmışlar ki insanlar bilinç olarak buna hazır değil zıvanadan çıkmış durumda. Hepsini yok edip yeni bir düzen yaratmaya geçmişler . (Hiçbir iz bırakmadan yok olan medeniyetleri ve başta Atlantis uygarlığı olmak üzere dini kitaplarda geçen kavimleri okuyup araştırabilirsiniz) Çünkü her gezegen ya da boyutsal yaşamlar kendi çıkışlarını kendi bilinçleriyle yapmalıdır. Nitekim biz Dünya olarak bu bilinç çıkışını ilk 2012 yılında yaptık. İkinci sıçramamız da artık çok rahat 2020 yılında oldu diyebilirim.
Bu konular çok detaylı olduğu için şimdilik konuyu anlamamız için ihtiyacımız olduğu kadarını bilmemiz yeterli. Daha fazlası için internet üzerinden araştırma yapmanızı tavsiye ederim.
Tüm bunlardan yola çıkarak :
Deprem gibi doğal afetler yaratmazlar. Negatif anlamda böyle bir girişimde bulunulmasına da izin verilmez . (Dünya da olduğu gibi Farklı yaşam formları içinde de negatif ve pozitif varlıklarda var) Her zaman söylediğim gibi her anlamda “sahipsiz değiliz”.
Dünya’dan görülen UFO’ların geliş amacı “Gözlem” yapmaktır. Çünkü Dünyan’nın gelişimi , insanların bilinç yükselişiyle paralel sürekli ölçülüyor. Bir gün bu ölçümler onların istediği düzeye geldiğinde onlarla tanışma vaktimiz de gelmiş olacak. Nitekim tanışmalar çoktan başladı…
ÖZELLİKLE DOĞAL AFETLERDEN ÖNCE ÇOK FAZLA UFO GÖRÜNMESİNİN SEBEBİ BUDUR.
Bir diğer kısım UFO ziyaretçilerimize de “Deneyciler” diyebiliriz. Bunlar karanlık kutba giren varlıklar dediklerimizden.. (ya da bizim tabirimizle öyle kendileri aslında yaradılışlarının özelliklerini yapıyorlar aynen bizim gibi) Bunlar da “Hayran oldukları insanlarla” genetik çalışmalar yaparak kendi ırklarını geliştirmek ve çoğaltmak isteyenler. Nitekim 51. Bölge’de başka yaşam formlarıyla yapılan çalışmalar bunlardır. Tabii gözden kaçırılmaması gereken önemli bir detay ise “Yine insanların buna izin verdikleridir” yani özgür irade kuralını çiğnememek için pek çok vaatlerle ve kandırmacalarla insanlardan bu onay kendi ağızlarından alınır. Bu kandırmalar insanlarda “keşfettikleri” yüksek ego’dan başlar. Kimi nasıl kandıracaklarını iyi bilirler. Kandırdıkları kişiye bir çengel atarak onunla diğer insanları kendilerine çekmek amacı güderler. Bunları yazılarımda çok anlatırım. O yüzden bu konuya hiç girmeyeceğim.
Kısaca “uzaylılar” Deprem ya da diğer afetler de yardımcı olmazlar. Yani Deprem olmasın biz toprağı tutalım insanlar üzülmesin “demezler” olumlu da görünse bu da Dünya tekamülüne bir müdahaledir. Ya da Deprem yaratmazlar ! Bu da olumsuz müdahaledir buna da izin verilmez.
Zaten onlara bu kadar çok anlamda yüklemeyin. Onlarda bizim gibi birer yaşam formu sadece daha zeki ve farklı boyuttalar. Biz de sürekli bilinçsel ve boyutsal çıkış yapıyoruz. Yani onlardan farkımız olmadığı gibi fazlamız var. O yüzden bize hayranlar ! Bir gün kendimizi keşfetmemizi ve Yüce Yaradan’dan aldığımız tüm özellik ve güzellikleri tam anlamıyla fark etmiş ve kullanıyor olmamızı diliyorum.
Bize yaptıkları en büyük yardım (aynen kendilerine daha önce yapıldığı gibi) sürekli BİLGİ akışında bulunmalarıdır. Biz bunlara Spiritüel bilgiler diyoruz. BİLGİ’yi alın ve UYGULAYIN bu bilgiler sizin ruhsal çıkışınıza hizmet edecek derler. BİLGİ’yi okuyan anlayan ve uygulamaya başlayan kişinin ruhsal titreşimi kuvvetlenir. Milyonlarca, Milyarlarca insan aynı olduğunda ise Dünya’nın titreşimi değişir ve boyutsal çıkış başlar. Tabii titreşimlerin değişmesi yani POZİTİF bilinç yükselmesinden tüm yeryüzü ve toprak da etkilenir ve kendi değişimine girer.. Şu an korktuğumuz pek çok değişim aslında bizimle birlikte değişen Dünya’nın tepkileridir. Bu olumlu bir değişim. Bizim gibi de Dünya’da yerine oturmaya ve dönüşmeye başlıyor. O yüzden her ne oluyorsa ŞİFA OLsun demeniz önemli çünkü var olanı korkuyla itmek yerine sevgiyle şifalandırdığınızda var olanın yumuşak bir geçiş yapmasına yardımcı olursunuz.
Dolayısıyla,
HER ŞEY BİZİM SEÇİMİMİZE BIRAKILMIŞTIR.
Bu Deprem ya da farklı felaket anlarında ise bize yine KENDİMİZ yani İNSANLAR yardım ediyor.
O yüzden Düşünce, konuşma ve davranışlarınıza dikkat edin. Her negatif söz hem sizi negatif etkiler hem de Dünya’yı ! diyoruz..
En az bilinen konu ise, Aramızda “YER TUTUCU” olarak yaşayan insanların var olduğudur.
Bu “Yer Tutucu” olarak tabir edilen insanlar açık veya kapalı bilinç yani kendisinin farkında olabilir de olmayabilir de. Ruhsal olarak kendi tekamülünü tamamlarken dünya insanları arasına da bir çeşit “görevli” olarak gelmiştir. (aramızda çok farklı görevliler var) Açık bilinçliler bilerek hatırlayarak bu tarz olayların gerçekleştiği yerlere giderek orada ki enerjiyi dengeler ve insanlara yardımcı olur. (buna bir çeşit bilinçli astral seyahat diyebiliriz ) Bir takım insanlarda bunu bilinçli yani hatırlayarak yapmaz . Belki bu bölgelerde olduklarını rüya zannederek görürler (bilinçsiz astral seyahat) Uyandıklarında sanki bütün gece iş yapmış gibi çok yorgun hissederler. Bir süre Dünya’ya adapte olamazlar ve bunun nedenini de anlayamazlar. Bu kişileri iki ayrı uçlarda tanımlayabiliriz. Ya yer değiştirmeden yıllarca aynı yerde otururlar ve oraya çapalanarak Dünya’nın o bölgesini kontrol edip korurlar ya da sürekli farklı yerlerde oturup sürekli bir taşınma halinde olurlar ve hangi bölgenin neye ihtiyacı varsa oraya içgüdüsel giderler. (tabii diğer pek çok farklı özellikleriyle bunların birbirini tamamlanması gerekiyor. Her yer değiştirmeyen ya da hep yer değiştiren kişiler yer tutucu demek olmuyor. Bu kişilerin ruhsal bilincinin yüksekliği de çok önemli) Gittiklerinde orada ki enerjiyi dengeleyerek eğer görevleri içindeyse ayrılması gereken ruhlara rehberlik yaparlar.
Yani herhangi bir olay için “ çok büyüktü çok korkunçtu” cümlesini kurmadan önce tekrar düşünmenizi tavsiye ederim. Eskilerin tabiriyle “Beterin beteri” vardı ve kurtulmuş olduk ! Gerçek bilgiye ve “İnanca” sahipseniz bunu daha iyi anlayabilirsiniz . Ayrıca Dünya’dan ayrılan ruhların kendi seçimleriyle bu olay içinde yer aldıklarını bilmek belki bir nebze de olsa acımızı hafifletebilir..
Bu yüzden her şey için çok ŞÜKÜR demek ve negatif cümleler yerine pozitife odaklanmak önemli.
Dünya üzerinde Binlerce YER TUTUCU yaşar ve bunlar ruhsal olarak birbirini tanır ve yine ruhsal olarak bir araya gelirler.
Bu insanlara DENGELEYİCİLER de diyebiliriz.
Tabii bu ruhsal desteğin yanı sıra en büyük gerçekte şu ki, BİZ İNSANLAR BİRBİRİMİZE YARDIM EDİYORUZ. Yani çok da mistik şeyler aramaya gerek yok. Bir olay olduğunda hepimiz canı gönülden İNSAN olarak bir araya geliyoruz ! işte en büyük yardım yine bizden bize oluyor..
Velhasıl,
Kurtarıcıları artık göklerde aramayın, Kurtarıcı bizzat kendinizsiniz .
Bir TV programında moderatöre “Eskiden bu bilince sahip olan kişilere peygamber deniyordu. Şimdi ki zamanda ise hepimiz onların sahip olduğu bilgiye ve yeteneğe sahip çok yüksek bilinçteyiz. Yani artık hepimiz birer peygamber olduk” demiştim . O da kendi bilincine göre bu cümleyi farklı yerlere çekmeye çalışmıştı J))
Şimdi eminim ne demek istediğim çok daha iyi anlaşılacaktır..
Tesla’nın dediği gibi her şeyi Enerji, Frekans ve Titreşim olarak düşünün ve Ruhsal enerjinize sahip çıkın diyorum ..
Kendimizin ve Bütünün en yüksek hayrına tüm Sevgimle IŞIK OLdu.
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.