Arkadaşlar bildiğiniz gibi özellikle Eylül’den beri yoğun geçişler
yaşıyoruz. Pek çok “uzman” (!) bunları felaket olarak açıklasa da artık
biliyoruz ki yaşadığımız tüm geçişler olumsuzun olumluya hizmeti yani BİZİ yeni
bir ruhsal farkındalık yeni bir BEN OLma sürecine hazırlıyor.
Tüm bu geçişlerin Evrensel dediğimiz “uyumlanma” enerjileri olduğunu da artık
öğrendik ve öğrenmeye de devam ediyoruz.
İnsan vücudundaki enerji merkezleriyle uyumlu akışlar bizi “Ruhsal Yükseliş”
için hazırlıyor.
Bu süreç gözümün önüne hep şu hatıramı getiriyor.
Fi tarihinde bir gün arkadaşlarla eğlenmeye Maçka Lunapark’a gitmiştim.
Neye binsem diye etrafa bakınırken gözüme “Tef” denilen bir makine çarptı. Görüntüsü de Tef gibiydi. Yuvarlak kenarında oturma ve durma yerleri
vardı. Tef aleti’ne sanki görünmeyen bir el tarafından, bir sağdan bir soldan vuruyor ve insanları o
vuruş şiddeti ile yerinden fırlatıyordu. Oturduğu için kendini güvende zanneden
insanlar oturdukları yerden fırlayıp ortaya düşüyordu. Bu makinanın bir denge
merkezi olması lazım diye Seyretmeye devam ettim. Birkaç tur seyrettikten sonra
bazı insanların herkesin aksine Tef’in tam ortasında bacaklarını açarak
durduklarını ve vuruşlardan hiç etkilenmediklerini gördüm. Yani çare ortadan
kaçmak ya da oturup bir köşeye çekilmek DEĞİLDİ. Aksine tam ortada her şeyi izleyerek dimdik DENGE’de
durma becerisiydi.
Bu sene ki akışların şiddeti işte bizi de aynen böyle sağdan soldan vurarak
aslında dengemizi bulmamıza yardımcı oluyor. Yeşil ile sevgiyi hisset diyor. Sonra
Mavi ile konuş lakin konuşurken her aklına geleni söyleme, ağzından çıkanı
kulağın duysun ve öğrendiğin sevgiyi de
yansıtmayı unutma diyor. Sonra yine Yeşil geliyor. Çok konuştun unuttun hadi
tekrar sevgiyi hisset ! Sonra ne öğrendin ?
Anladın değil mi ? Hadi o zaman Turuncu ile biraz da beden ve ruh
uyumunu zevkini heyecanını keşfet diyor. İşte Tamamen bu şekilde hızlı bir
döngüden geçiyoruz.
Ne zaman bitecek ?
Enerji akışlarının bitmesi diye bir şey yok. Enerji bitmez. Yok olmaz.
Sadece dönüşür ve değişir. Artık bunu
biliyoruz .
“Ruhsal yükseliş” devam ediyor ve biz de bu dünya da yaşadığımız sürece
kendi ruhsal yükselişimiz için hareket halindeyiz.
Öncelikle tüm gayretimiz KENDİMİZ için olmalı. Çünkü kendini fark eden kendini
kurtaran herkesi fark eder, anlar, yansıyarak uyandırır ve kurtarır..
IŞIK ZİNCİRİ olmanın tek yolu önce kendi zincirinizi aydınlatmaktan geçer..
Bu uyumlanma sürecinin anlatmak istediklerini anlayanlar ve uygulamak için
çaba sarfedenler bir sonraki uyumlanma sürecine kadar kendilerini çok rahat hissedebilirler. “Her yaşadığımız kuvvetli süreç bir sonraki
sürecin doğal hali” oluyor. Pozitife dönüştürdükçe Ruhsal Titreşimimiz de
kuvvetleniyor.
Şimdi Turuncu akışlardayız.
Aslında içinde Turuncu’ya oranla daha az da olsa yine SARI güzel bir enerji
geçişi var. Bunun olması da çok mantıklı (ilahi sistem bir harika ! ) çünkü
Sarı mideden yani özgüven merkezinden bizi destekleyerek, Turuncu’ya yani Cinsel farkındalığımız (hormonlar), zevk
alma duygumuzu, Cinsiyetimizi,(bedenimizi) sorgulama ne istediğimizi ya da istemediğimizi
idrak ve ifade etmek ile ilgili tüm düşüncelerimize ve davranışlarımıza hazırlıyor. Hazırladığı diğer bir basamak ise AŞK.. kendini bulan Aşk'ı da buluyor. Daha önce yazdığım gibi 2021 ilişkiler açısından çok güzel bir yıl olacak.. TAbii kime göre güzel neye göre güzel bu da göreceli. Mutsuz bir ilişkiden çıkmak da güzel, mutlu bir ilişkiye girmek de güzel.. herkes kendi güzeline niyet etsin ve de herkese AŞK OLsun ..
Size ilk olarak 2018 yılında cinsel tercihlerin değişebileceğini yazmıştım.
Artık insanlar RUH BİRLİKTELİĞİNİ öğrenmeye başladı ve kendisi olmasa da bir
başkasının adı her ne olursa olsun sevgi ve ruh birlikteliğini anlayabiliyor.
Anlamasa da anlaması için her şekilde zorlanıyor. Artık Dünya bunu anlamak için
çok hazır.
Şu sıralar kesin olan bir şey varsa o da kim herhangi bir şey için ASLA
diyorsa sınavları tam da oradan geliyor.
2-3 gün önce Turuncuya dönüşen akışlar hepimize güzel sürprizli günler de
müjdeliyor. Yani eğlenceli keyifli günlere giriş yaptık. Nasıl olacak bu Covit
günlerinde ? dediğinizi duyar gibiyim.
Pek çok kişinin unuttuğu şey, HERKES yada HERŞEY içinde bir de kendimiz
varız. Kendi hayatınızı her şey ya da herkes ile genellemeyin. Mesela herkes
işsiz olabilir bu herkesin kendi sorunu. Onlar öyle diye ben öyle olacağım
demek değil. Aksine Kimse iş bulamayabilir BEN BULURUM dediğinizde kendi
hayatınızı kendi iradenizle değiştirirsiniz. Covit ya da başka şeyler fark
etmez ! Herkes kişisel iradesini, inancını sergiler.
Ya da daha basit bir örnekle,
Ülke ya da Dünya bir virajdan
geçiyor “ne olacak bu halimiz” şeklinde kendimizi kaptırıp çocuğumuzla
oynamıyor, sevdiklerimizden uzaklaşıp agresifleşiyor ve sahip olduğumuz
mutluluklar için şükretmeyi unutuyorsak, O zaman yine kişisel ANIMIZI ve kendi
tekamülümüzü kaçırmış oluruz.
D E N G E !
Kendi hayatımızı, duygularımızı yok saymadan hem her şeye dahil olacağız
hem de kendi özel hayatımızı ve alanımızı koruyup yaşamayı öğreneceğiz.
Eskilerin dediği gibi “Acının yeri farklı, Açlığın yeri farklıdır”
İşte tam olarak bunu yapacağız.
“Elimden gelen her şeyin en iyisini yaptım. Sızlanmadım, şikayet etmedim.
Vardır bir hayrı diyerek umutla, azimle, cesaretle hep çözüme odaklandım. Artık
bundan sonrası Yaradana Teslim Akışdayım “
Diyenlerdenseniz,
Kendinizi kutlama ve “çok şükür” günlerine girdiniz demektir..
Şimdi gelelim Fiziksel etkilere..
Bu dönem rahatsızlıklar enerjilerinizin rahat akıp akmaması ya da kendinizi
her şekilde sorgulamak açısından ürolojik ya da jinekolojik bir takım
rahatsızlıklar yaşanabilir. Bunu da işareti yakalayarak iyileşme süreci olarak görebilirsiniz.
Duygularınızla bedeniniz arasında uyumsuzluk hissedebilirsiniz. Mesela
sevdiğiniz insanla bedensel uyumsuzluğunuzu fark etmek gibi.
Düşünmek istemediğiniz üstünü örttüğünüz
her şey ile yüzleşme ve öncesinden aldığınız mavi enerjinin etkisiyle
duygularınızı “konuşarak” paylaşma vaktiniz gelmiş demektir. “Ben bunu
sevmiyorum. Böyle istemiyorum” ya da “dokunma
şeklinden hiç hoşlanmıyorum” diyerek artık
duygularınızı serbest bırakın ! Tabii şimdiye kadar hiç konuşmadıysanız
utandıysanız sevdiğiniz istediğiniz şeyleri de söyleyin. Şimdi de “Cinselliğiniz”
ile yüzleşme vakti…
Ruhsal etkilere gelince..
Enerjinin de renginden anlaşılacağı kişisel keşiflerimizde i çok hassas bir
süreç bizi bekliyor. Hem keyifli hem eğlenceli hem duygusal olabiliriz. Hem
içiniz pır pır ediyor gibi hem de bu büyü bozulmasın endişesini aynı anda
hissedip duygusal olarak karışabilirsiniz.
BEN KİMİM ? NE İSTİYORUM ? sorusuyla üzülebilir, korkabilir, üstünü
kapatmaya çalışabilir ve kendinizden kaçma eğilimi gösterebilirsiniz. Kaçmayın.
Aksine cevap verin ve sonra da kendinizi kucaklayın. Artık kendimizle buluşma
vakti.. Geç kalmayın..
Lütfen olumlu kodlama yapın :
“Bu içimde ki heyecanın bu tarif edemediğim güzel duyguların, sağlıcakla,
keyifle, aşkla, bereket ve huzurla hep devam etmesini diliyorum”
Bu kez keyifli güzel şeyler oluyor heyecanıyla , Bu Turuncu günlerinde gece
3 – 4 gibi uyanmalara tekrar
başlayabilir, az uykuyla dinamik, dinç hissedebiliriz.
Kulak çınlamaları artık bizden biri oldu ve farkındaysanız eskisi kadar
rahatsız etmiyor sadece arada bir hızlandığı içi farkına varıp rahatsız
oluyoruz. Bu dönem kulak çınlamalarında
artış olabilir siz yine de hiç duymayın boşverin . Tabii çok rahatsız ediyorsa
mutlaka bir KBB doktoruna giderek tetkiklerinizi de yaptırın içiniz rahat
etsin.
Bu arada önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Sarı ve Turuncu dahil tüm renkler kurtarıcı DEĞİL, Bizim Ruhsal Tekamül
sürecimiz ve Bilincimizle paralel yaptığımız seçimler için “Destektir"
sadece üzerimizde ki Enerji geçişlerini rahatlatır. Rahatlaması için de bizim
rahatlamamız gerekir. Yani kelebek etkisi gibi düşünebilirsiniz. Siz halen
anlamadıysanız halen öğrendiğinizi uygulayamıyorsanız , Dünyanın tüm renkleri
üzerinizi kaplasa bir faydası olmaz.
Aynı şekilde Taşlar, Bitkiler, ilaçlar, ritüeller vs de öyle..
Kimsenin elinde sihirli çubuk aramayın.
Herkes kendi sihirli çubuğunu keşfedip kullanmalı ! Çünkü Kimse kimseyi kurtaramaz. Herkes
kendini kurtarmayı öğrenmeli. Nitekim “Göksel Bilgiler” de bu yüzden sürekli
akıyor.
Oku, öğren, sorgula, uygula ve yürümeye devam et.. .
Kendinize güvenin. Kendinize güvendikçe İçinizdeki Işık size ihtiyacınız OLana
yönlendirecektir.
2020’yi “her şeye rağmen” keyifli kutlamalı neşeli bitireceğiz herkes kendi
kutlamasını yapacak ve herkes bir araya gelince de BÜTÜNSEL kutlamalar
hızlanacak..
2021 de sesini bu şekilde duyuruyor ..
O zaman “Bütünün en yüksek hayrına”
ŞİFA OLdu bile çok şükür..
Alev Cedimağar