2012 yılında başlayan ve 21 Aralık’da en yüksek titreşime ulaşan Bilinç Kıyamı, farklı etkilerle yükselerek günümüze kadar devam etti. Öncelikle “Bilinç Kıyamı” neydi 2012’de bize ne oldu diye sorduğumuzda, özetle Bilinç olarak yani sorma, sorgulama, merak etme, farklı bir şeyler olduğunu fark etme, duru görü ve duru işitilerde kuvvetlenme, titreşimlerin değişmesiyle farklı boyut varlıklarla iletişimler, Görünen gerçeklerin haricinde bir de görünmeyen gerçeklerin varlığını keşfetme, 2012 yılına kadar verilen bilgilerin, öğretilerin eksik ya da yanlış olduğunu fark etme ya da içgüdüsel olarak sorgulamaya doğru gitme , spiritüel konulara ilgi, maneviyata merak, paranormal olaylar yaşamak veya şahit olmak gibi daha önce hiç hissetmediğimiz duygular ve olaylar zinciri bizleri farklı bir boyuta taşımak için iteklemeye ve silkelemeye başladı.
2012 yılında farkındalık ve bilinç yükselmesi anlamında pek çok “Doğum” oldu. Eski Bilinçler Kıyama girdi yani kademeli olarak değiştirilme ve yükseltme aşamasına geçildi. Direnenler de kendi kıyam girdabına girdi ve halen de çıkamayarak eski öğretilere daha fazla sarılmayı yani güvenli limanlarda dolaşmayı seçenler de oldu. Bu da onların seçimi , onların tekamülü ve de ne olması gerekiyorsa herkesin hepimizin en yüksek hayrına oluyor ve de oldu..
2012 yılı itibariyle pek çoğumuz gerek iş gerekse özel hayatında daha önce aklına gelse inanmayacağı ya da cesaret edemeyeceği radikal değişiklikler yaptı ya da yapması için tüm şartları zorlandı. Yükselen Enerjinin farklı etkileriyle bu değişimler temizlenerek ve sürekli değişerek günümüze kadar geldi.
2014 yılı bizi çok yüksek enerjiler ile tanıştırdı. Her enerji yükselmesi üzerimizde farklı etkiler yarattı.. Kimi zaman fiziksel kimi zaman ruhsal değişimlerle ilerlemeye devam ettik. Bu anlamda 2014 Enerjisine genel olarak DEĞİŞİM Enerjisi dememiz çok doğru olur.
Değişim her Noktada bizi sardı. Temeli zayıf olan, bitmesi ya da gitmesi gereken her türlü duygu, ilişki, olay ve kişiler hayatımızdan çıkmaya başladı. Direnç göstermek sadece bu geçişi sancılı yapmaktan ve ruhsal karmaşa yaratmaktan öteye maalesef geçemedi. Teslimiyet ile yaklaşanlar bu geçişi daha huzurlu ve şükürle yaşadı. Bu yüzden daima TÜM POZİTİF ENERJİYİ VE DEĞİŞİMİ SEVGİYLE KABUL ETTİĞİMİZİ tekrar tekrar yazarak hatırlatma gereği duydum ve duymaya da devam ediyorum.
EKİM Ayına girerken içinde bulunduğumuz Enerji bizlere, Bastırdığımız ya da sakladığımız tüm olumsuz duygularla yüzleştirmeye başlıyor.
Mesela şu sıralar insanlarda yaşanan en yoğun duygu KISKANÇLIK ! “Hayır ben Kıskanç değilim” demenize rağmen bastırdığınız kıskançlık duygunuzun en iyi niyetli ortam ve durumlarda ortaya çıkarak gerek konuşmalarınızla gerekse davranışlarınızla sizi ele vermesi gibi. Kendinize GÜVEN duymayı, Kendinize inanmayı , taktir etmeyi, empati kurmayı, karşılıksız sevmeyi ve sevinmeyi öğrenmeniz gerek..
Ya da Sakin Görünüşünüzün altında yatan hırçın ruhunuzun hiç de beklemediğiniz bir anda ya da ortamda ortaya çıkması ve herkesin şaşkınlık içinde size baktığını görmeniz gibi. Ruhunuz bastırılmak değil kontrol edilmek varlığını dengede sürdürmek istiyor. Ona kulak verin..
Velhasıl şu an ki enerji bizleri tüm bastırılmış “Olumsuz” duygularımızla “Temizlemek amaçlı” yüzleştirmeye başlıyor ve öğretiyor. Bu yüzden yapmamız gereken tek şey bu yüzleşmeyi sevgiyle kabul ederek. Yok zannettiğimiz fakat hep var olan içimizdeki BEN ile cesurca tanışıp onu benliğimizin bir parçası olarak sevgiyle kabul ederek , sevgiyle veda etmemiz çok uygun olacaktır. Sevgiyle kabul etmek o duyguyu tanımlayıp onaylamakla başlar. Mesela “Bende hiç olmadığını zannettiğim Öfke duygusu varmış. Evet ben öfkeliyim. Öfke duygusunu çok iyi tanıdım, çıkış sebebini yani neden öfkelendiğimi anladım ve O nedeni irdeleyerek o düğümü çözmeyi seçiyorum. Böylelikle öfkeyi ortaya çıkaran sebebi de öğrenmiş kendimle yüzleşmiş ve temizlemiş oluyorum. Şimdi bu duyguyu ruhumda barındırmam için bir sebep kalmadığına göre kendimden sevgiyle gönderiyorum” gibi..
Bu dönem ağzımızdan çıkana dikkat edemeyeceğimiz için en azından ne çıktığına dikkat ederek hem kendimizi analiz edebilir hem de karşı insana ne yansıttığımızı izlemeye alabiliriz. Yani bu durumu avantaja çevirerek kişisel farkındalığımızı yükseltelim diyorum ;) Ayrıca yanlış anlamalar, yanlış telafuzlar, Aşırı tepkilere dikkat diyorum. Hergün Kendimize Denge’de olmamız gerektiğini ve de Denge'de Olduğumuzu hatırlatmak bizim için çok faydalı olacaktır.
Bu dönem her türlü ilişkiler bir revizyondan geçecek. Daha önce de yazdığım gibi zayıf olan her şey bitecek ve yeni başlangıçlar yaparak yenilenecek.. Herşeyi sorumluluk gibi görüp herkesin derdini derdiniz gibi yüklenmeyi bıraktığınızda bel ağrılarınız da bitecek. Değişime karşı direnmeyerek, Cesaretle hayatınızdaki değişiklikleri kabul ederek adapte olmanız ve ilerlemeniz mide ağrılarınızı bitirecek ve de Maddi hayatın ne kadar boş olduğunu anlayarak Maneviyata sorarak ve sorgulayarak yönelmeniz Bağırsak problemlerinizi bitirecek :)
Herşey Hepimizin ve Bütünün En Yüksek Hayrına Olsun..
Ve de öyle ÇOK ŞÜKÜR..
Alev Cedimağar
Şifa ve Yaşam Terapisti (Enerjist)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.