18 Ağustos 2020 Salı

COVIT ansızın giderken, Vortex bilgi akışı ve geçişler !

 

 

Covit ansızın giderken..

 

 Hatırlarsanız kuş gribi, domuz gribi derken bir sürü acaip virüslerle alarma geçirildik ve sonra ne oldu ? 

Ansızın virüsler yok oldu ya da normalleşti. Bilim dünyası'nın açıklayamadığı  virüs mutasyon geçirip kendini zayıflattı yok oldu benzeri haberlerden sonra herkes sustu konu kapandı.

Aslında her virüs dünya tekamülüne hizmet için ortaya çıkmıştı ve görevini yapıp geri çekildi.

Yıllar önce grip olduğunuzda korkmayın çünkü bedenimizi kuvvetlendirmek için ortaya çıkıyor yani bize olumlu hizmet ediýor diye yazdığımda çok az kişi anlamıştı. Çok şükür artık bu sayı çoğaldı🙏

Corona'nın tam da sevgi yılında ortaya çıkması da elbet planlıydı. Bizi bir üst basamağa hazırladı.

Ve şimdi Görevini bitirmek üzere..

En geç Ekim veya Kasım gibi giderek bizi yeni dünya ve yeni Düzene teslim edecek..

Peki bu yeni düzen nedir ?

Tüm Dünya'nın ekonomisi bozuldu paniķ halindeler ve Corona'yı kullanarak yeni stratejiler peşindeler (geçen gün yazdığım "Cambaza bak oyunu" başlıklı yazım bunu anlatıyordu.😉 Cebinize dikkat edin ! 

Dünýa Altın'a yöneldi. Muhtemelen oradaki rezervleri boşaltmaya hız verecekler. 

Bu arada Afrika da yıllardır açlık sefalet'in devam etmesi buna çare bulunamamasına inanıyormusunuz ? Biri çıkar yardım eder, bir ünlü  ya da devlet adamı yardım ediyorum diye boy gösterir fakat değişen bir şey olmaz! Herşey göstermelik ! Yeni çıkan aşı ve bilumum ilaçların orada ki insanlar üzerinde denendiğini ve onları insan olarak görmediklerini ve diğer vahşetleri yazmayacağım! Araştırın ! 

Peki Neden? Çünkü orayı alttan alttan oyuyorlar. Afrika  dünyanın tüm altınını karşılayan en büyük altın yataklarına sahip tek kıta !!

Afrikaya gittiğimde oradaki en büyük altın madenlerinden birini gezdik. Altın çıkarılmaya izin verilmiyormuş(!) Müze gibi geziyor insanlar. Altın damarları görünüyor (korumada) 

"vayyy adamlar aynen bizim ülkemizdeki bor yataklarına dokunmamıza izin vermediği gibi bunlara da el koymuş ! Kimbilir başka ülkelerde neleri parselleyip gelecek için kendilerine hazırlıyorlar" diye düşünmüştüm.. Bu arada konumuzla alakalı değil lakin bilgi olarak kısaca yazayım.   Zenci – Beyaz ayrımı aleni var ve zenciler 3. Sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Yani eşitlik adına yazılan ç izilen her şey YALAN !!.. bunu başka bir zaman anlatırım.

 

KRYON kitaplarında, Dünya da  tek para birimi olacağından, sınırların kalkıp vizesiz serbest seyahat döneminden bahsederdi ben de "acaba böyle bir zaman olacak mı cidden ? Olsa da uzaktır herhalde ben görmem" diye düşünürdüm. Yakınmış. !   OLuyor..!!  

 

Tek para birimi hazırlığı yapıldı. Bu bitcoin sanal para (aman dikkat çok kişi battı. Bunu ortaya ç ıkaranlar zengin oluyor kullananlar değil. İnanıp giren ve ciddi paralar kaybeden 2 danışanım var) Bu bitcoin denilen para’nın döviz bürosu bile kurulmuş (Beyazıt gezimde gördüm) yani enteresan durumlar gelişiyor.. Lakin bence tek para birimi bu olmayacak..

 

Sınırların kalkması için ise ülkeler görüşüyor şu  an çoğunluk sağlanmadı. 

Çiplenme ise başladı.

Biz bilekten falan düşünsekte beyinciğe yerleştirilme hazırĺığı içindeler.

Aynı filmlerdeki gibi gözlerimizle ellerimizle tanınıp imza, ödeme, kimlik herşey içimizde dolaşacağız😎 yani barkodlanıyoruz. Gözlerdeki retinalarda barkod çizgileri gibi düşünün. Tabii herkesin farklı ve değiştirilemez. Bu anlamda güvenli. Peki bu görünen tarafı ya görünmeyen tarafı ? üzerimizdeki kontrol mekanizmasını düşünebiliyormusunuz ? Bir sinyal ile beynimizdeki chip’lere komut verilerek her şey düşündürülebilir veya yaptırılabilir.(!) 

 

Böyle bir film seyretmiştim çok eski… Dünya’ya yeni düzen geliyordu. İnsanlara chip takılıyordu ve buna karşı koyanlar koloni kurarak vahşiler gibi düzenden kaçarak ormanda yaşıyorlardı. (sanırım ben de ormanda yaşayanlardan olurum ;)  Kırk yıl düşünsem gerçek olacağı aklıma gelmezdi. Lakin biliyoruz ki olmayan birşey uydurulamaz uydurulan herşey dünya da olmasa da evrenin bir yerinde  mutlaka vardır ve düşünce porlarıyla sıçrama yapıyordur. Aynen masal zannettiğimiz Guliver devler ülkesinde hikayesi gibi 😉

 

Dünya olarak büyük bir değişimin içine girdik.

Buna DÜNYA BİRLİĞİ'nin kuruluşu da diyebiliriz.. Tabii kime göre ? nasıl ? İşte buna BİRLİKTE YÖN VERMEMİZ gerek. Bu yüzden her şeyi okuyarak analiz etmeli ve BİRLİK olmalıyız..

Şimdiden yazayım ki, 2021 yılında toplu gösteriler, bomba açıklamalar yani KONUŞMA ile ilgili her şey olacak.. çünkü KENDİNİ İFADE ET KONUŞ yılına geçiş yapıyoruz.. Ve çok ilginçtir ki ilk kez bir yılın enerjisi 6 ay önceden başladı.. Demek ki bayağa kuvvetli bir yıla giriyoruz.

 

Peki ya kişisel değişimimiz?

 

Bunları bariz olarak son 8 senedir yazıyorum.

Özellikle 2018 yılında (blog sayfamdan okuyabilirsiniz. )  enerjilerin dişil eril dengelemeye başladığını ve artık cinsiyet ayrımı yerine RUH BIRLİKTELİĞİNİ öğrenmeye başladığımızı yazmıştım.

Bedensel Cinsellik artık önemli olmayacak, herkes ruhsal tatmin olmayı öğrenecek, Ruh sevecek, ruh hissedecek ve tek eşlilik yolunda gidilecek.. ! 😎 X kuşağı Dişil  enerji ağırlıktaydı sonra Y kuşağı geldi ve Eril enerji ağırlık kazandı.. Şimdi Z  kuşağı geliyor. Yani her iki enerjiyi de taşıyan cinsiyetsiz denilen aslında cinsiyete önem vermeyen kuşak.. Bunlara Androjen de diyebiliriz. Zayıf ince fiziksel olarak erkeğe de kadına da benzeyen zeki bir bilinç grubu. Bunu da özellikle araştırmanızı tavsiye ederim.

 

Bu cinsiyet ile ilgili değişimlere örnek olarak  Tacizleri verebiliriz.

Kadın tacizlerine veya bir erkeğin katledilmesine artık insan olarak bütün cinsler tepki gösterek tüm farklı seçimlere sahip kişiler ÖNCE İNSAN diyerek  eylem de bulunuyor. (Yani daha önceki, kızmış, erkekmiş, geçmiş yaşlıymış vs haberleri ve eylemleri yerine ) Tabii kitabımda detaylı bahsettiğim bir “GENÇ  RUHLAR” kesimi de var.. Onlar hep olacak çünkü sürekli Dünya’ya bir giriş yani doğuş var. Dolayısıyla onların olması Bütünü etkilemiyor.Dünya’yı değiştiren  BİZ YAŞLI RUHLAR”ız.  Genç  Ruhlar ya öğrenerek ya da durmaları gereken yerde direterek kendi tekamüllerine devam ediyorlar. Bu şu demek oluyor. Olumsuz bir şey gördüğünüzde hemen herkese yani genele yormayın. O küçük bir kısım.

Sen okyanussun, bir damla siyah mürekkep seni bozmaz !!

Dik dur , Kendine Güven ve SONSUZ OL !

 

Covit19 döneminde,  bazı mesleklerde Home office yani evden çalışmak da olabiliyormuş onu gördük.

Şimdi ekmek dahil herşeyin satışını sanal sisteme geçirme çalışmaları var. 

Evet yeni Dünya kuruluyor ve biz bu değişimi adım adım yaşayan şanslı ruhlarız.  Şahsen ben çok heyecanlıyım. Kendi hayatıma odaklı lakin dünya da ki gelişmeleri de izleyerek dünya ile değişmeyi lakin bu değişimde olumlu pozitif etkileri onaylayıp hayatıma alarak bunun dışındaki  hasır altı edilen gerçekleri de araştırıp , öğrenip neye karşı tedbirli neye karşı güvenli yürümem  gerektiğini de anlamaya çalışıyorum.

Yani bu hepimiz için böyle olmalı.  En önemlisi de böyle önemli bir dönemde BİRLİKTE bu deneyimi yaşadığımız ve bu değişime şahit olduğumuz için benim gibi  Siz de kendinizi kutlayın ve keyfini çıkarın 🙏

 

Yine daha önce defalarca yazdığım üzere Hızlı bir tekamül içindeyiz. Bu yüzden ilişkilerde ya da arkadaşlıklarda hızlı bir dönüşümün olması normal.

Bu laçkalık ya da dejenere falan DEĞİL. Karmasını tamamlayan, öğreneceğini öğrenen karşılıklı temizlik yapan herkes birbirinden ayrılıyor. (iş, ev, arkadaşlık, ilişki ve benzer tüm durumlar iç in geçerli) Tabii  mutsuz olmanıza  ve tamam son  nokta demenize rağmen halen devam ettirmeye çalışmak da bir seçimdir. Buna karmayı bitirememek bir de üstüne karma yaratmak diyoruz. Nitekim zorlayan her durum bitmesi gereken durumdur. Bunun da ince bir çizgisi var. Bunu içinizdeki ses söyler. Ya “Ha gayret sık dişini halledeceksin” der  ya da “Boşuna uğraşıyorsun artık cesur ol ve değiştir, bitir bu kangren durumu” der.. Yani aradaki ince çizgiyi en iyi yine siz bilirsiniz.  Tabii ilişkiler anlamında bakarsak da, bunun anlamı herkes boşansın ayrılsın  demek değil. Analizinizi dikkatli yapın.

Tüm bunların yani sıra TEK EŞLİLİK başladı. Artık yok öyle 3 tane alayım koyayım şuraya durumları ! Ya da onu da seviyorum bunu da ! Yok ! Ruhunu dinleyip gerçek sevgiyi öğrenip seçim yapma zamanı ! 

 

En önemlisi de Enerjiler..

Yıllardır "SADECE YÜCE YARADANIN IŞIK VE ŞİFA KAYNAĞINA  BAĞLANIN" yani TEK olan BİR olan kaynağa bağlanın  diye  çığlık atıyorum neyseki duyanlar çoğunlukta oldu çok şükür🙏 Herkes kafasına göre bir enerji bulmuş insanların bilgisizliğinden Ticarete dökülmüş durumdaydı. 

Çok  net olarak : Melek işleri ya da enerjileri  dahil olmak üzere tüm enerji sistemleri çöktü.  Zaten melek olduğuna inanılıp bir sürü negatif varlık "çağrıldı" (bunlardan biri serafinlerdir) ve bir sürü karanlık boyut enerjilerle obsese girildi. Çok olay yaşandı çoookkk.. 

 

Yargılıyormuyuz ?Elbette Hayır ! Bu da öğrenme süreci. Herkes bu sürece hizmet etti. Lakin artık "anladım" diyerek ve anlayarak çıkma zamanı.. Aklını kullanan bu "tecrübe" dediğimiz  geçişleri "sorgulayarak" üzerine basıp yükselmek için kullanır.

Halen "dediğim dedik" diyenlerin de bir zamanı var yaşayıp birlikte göreceğiz..

Boşuna mı diyoruz 

HERKES IŞIĞINA SAHİP ÇIKSIN diye..

TEK KAYNAK TEK ŞİFA TEK IŞIK.. BİR'e dönüyoruz (hepimiz değil. Malum aramızda genç ruhlarda var lakin. Herkes kendi tekamülünden sorumlu 😉

 

Ayrıca yazdığım tüm bu  değişimler elbette bir anda parmağımızı şıklatır gibi olmayacak. Yavaş yavaş.. adapte olduğumuzu kendimiz bile o an için anlamadan. Tabii farkında olarak hızlı yol almak da önemli..

 

Bu arada uykular da değişiyor.. 

Zamanın hızlanması ile birlikte hızlı uyuma hızlı uyumlanma devam ediyor.

Yani 2 saat uyuyup 8 saat gibi uyanıp tekrar uyuyamama sonra yine uyuma  gibi düzensiz görünen aslında bizi yeni Düzene uyumlayan süreç içindeyiz. Yani panik yok. Kendinizle cebelleşmeyin rahat olun ..

 

Bu arada bana çok sorulan bir soru ile ilgili tekrar bir hatırlatma yapayım.

Yazılarımı yeni ay ya da dolunaya gibi ay döngülerine göre ayarlamıyorum. Sadece değişen enerji ve bilgi akışına göre bu zamana denk getirmeye çalışıyorum ki okuma sayısı yükselsin. Bunda da amacım beğeni sayısı almak değil !!!

(tabii beğeni olunca da mutlu oluyorum. Bu emeğe saygı takdir ve tebrik göstergesi oluyor ve tabii yine öncelikle kişinin kendi ruhsal olgunluğu ile alakalı ) Takdir ettikçe, tebrik ettikçe, saygı ve sevgi duydukça aynısı size de otomatikman gelmeye başlar. Bu döngü büyür ve ışıl ışıl akar. Bu  yüzden hak eden hiç kimseye bunu esirgemeyin ki size de keyifle aksın..

Ayrıca,

“ARTIK  Her  Yeni AY yeni bir başlangıç DEĞİL !

ARTIK HER AN YENİ BİR BAŞLANGIÇ ! “ lütfen bunu daima hatırlayın.. en önemlisi de O AN size bağlı..

 

Benim her zaman olduğu gibi ilk ve tek amacım : BİLGİ DAĞILSIN herkese ulaşsın, herkesin titreşimi yaşam enerjisi kuvvetlensin ve BİRLİK OLmak için BİRLİKTE hareket edelim çabası.. Çünkü kendimi bildiğimden beri tüm güzellikleri herkesle yaşamayı sevdim ve uğraştım..

Şimdi de RUHSAL YÜKSELİŞ için BİRLİKTE öğrenerek IŞIK ile hareket etmemiz gerek..  

Bazı paylaşımlar da  “Yoruma şu kelimeyi 3 kez yaz olsun” ya da “3 defa olsun olsun olsun” yaz olsun ya da “3 kalp 3 yıldız koy arkadaşını etiketle dileğin olsun”  gibi bana göre çok saçma sapan zaman kaybı şeyler yerine IŞIK ZİNCİRİNİ BÜYÜTMEK için lütfen BİLGİ’yi “hakkaniyetle” dağıtın ve Işığa hizmet ederek kendi Işığınızı da büyütün diyorum naçizane..

(Şahsen Ben olsam bu 3 kez yaz 3 defa zıpla olmadı şunu da yap gibi şeyler isteyen kişinin zekasını, bilgisini ve amacını sorgularım) 

 

Velhasıl

 

Tüm yazdıklarımın çok daha geniş açılımını 2021 yılında yani o enerjinin içine girdiğimizde daha detaylı yazarım.

Aslında tüm yılı özetleyen bir bilgi akışı oldu ve önceki yazılarıma bağlı olarak yine titreşiminizi düşürmeyin, Sevgi de kalın ve

 

YÜCE YARADANIN IŞIK KAYNAĞINDAN ONUN TÜM POZİTİF ENERJİSİNİ VE ŞİFASINI SEVGİYLE KABUL EDİYORUM.

 

Diyerek  BİRLİKTE yürümeye devam ediyoruz..

 

Ve de öyle OLdu çok şükür..

 

Alev Cedimağar



9 Ağustos 2020 Pazar

KIRMIZI GÜNLER

 

Arkadaşlar yıllardır yazıyorum biliyorsunuz.
Bilincimizle paralel Ruhsal Titreşiminiz değişiyor, zaman hızlanıyor ve dolayısıyla yeni enerjilerle uyumlanıyoruz.
Bu geçiş sürecinde uyku  alışkanlıklarımız ve süresi de değişiyor. Yani eskiden 8 saat yeterliyken şimdi 2 - 4 saat uyuyup bize yeterli gelebilir. Uyandığınızda  kendinizi dinamik hissedebilirsiniz. Tabii "eski alışkanlık" dan dolayı sanki  uyumanız gerekiyor, uykunuz kaçmış gibi hissedebilirsiniz. Sıkıntı yapmayın.  Hatta bu kısa zamanlarda çok daha derin uyuyabilir ve film (!) Gibi rüyalar görebilirsiniz (yazmanızı tavsiye ederim) gün içinde uykunuz gelebilir. Bedeninizi ne uyumak ne de uyanık kalmak için zorlamayın. Ruhunuzu, Beyninizi özgür bırakın bedeninizi izleyin ve onun dediğini yapın..
Zaten Covit falan derken tüm dünya insanları 6 ay uyutuldu (Herkes uyudu)ve uyumlandı.
Şu an KIRMIZI  yaşam merkezini harekete geçirip kuvvetlendiren enerjiler akışda..
Bu enerjiyi,
sevdiğiniz şeyler yaparak,
yaptığınız şeylerden keyif alarak, mutlu olduğunuz insanlarla (zorundayım olmadan) görüşerek,
Olumsuz haberleri uzaktan izleyerek hatta izlemeyerek,
ya da
mecburiyetlerinizi zevk alacak hale dönüştürerek kuvvetlendirebilirsiniz (Bu konuyu kitabımda detaylı ve örneklerle açıklamıştım)
Birde şu  an itibariyle KIRMIZI birşey  giyerek  (giysi aksesuar toka kravat çorap veya sağ bileğinize  kırmızı  bir bileklik gibi bir şey takabilirsiniz) rahatlayabilirsiniz.
Daha detaylı bir yeni dönem yazısı bilahare yayınlayacağım.
O zaman özgür günler ve KIRMIZI başlasın !
TÜM  POZİTİF  DEŞİMİ SEVGİYLE KABUL EDİYORUZ.
Daima hatırlayın:
BİZ BU DÖNEM BU DÜNYA DA YAŞAMAYI SEÇEN  VE BU GEÇİŞİ DENEYİMLEMEK İSTEYEN ŞANSLI RUHLARIZ.
Ve de öyle OLdu çok şükür 🙏❤🙏

Alev Cedimağar

*** Arkadaşlarınızı yazıya etiketleyerek veya paylaşarak  IŞIK zincirini BİLGİ ile BİRLİKTE büyütelim 🙏***

#Kırmızı #istanbul  #istanbullife #yenidüzen #yenidünya #Şifacı #alevcedimağar #AlevCe #uyku #değişim #dönüşüm #ruhsalenerjiler #ruhsalfarkındalık





6 Ağustos 2020 Perşembe

CAMBAZA BAK ! Oyunları 😉

Osmanlı döneminde bir cambaz grubu,  halkın çok olduğu bir meydana hemen iki direk diker, ip gerer ve bir cambaz çıkıp ip üstünde gösteri yaparmış.
Tabii Halk hemen toplanır ve merakla cambazı seyredermiş.
Tam bu sırada cambaz elemanları (!) yukarı bakıp dikkatini Cambaza veren halkın ceplerinden cüzdanları, keseleri değerli ne varsa  toplarlarmış. İş bitince de geldikleri gibi apar topar toplanıp giderlermiş.
Ve başka zaman başka yerde yine aynı oyunlar devam edermiş.. 
Sonra halk uyanmış tabii biraz geç olmuş lakin önemli olan uyanmaları 😉 
Ve CAMBAZA BAK deyimi böyle çıkmış..
Yani birinin dikkatini başka bir şeye çekip soyut ya da somut dolandırma olayı..
Velhasıl bu dönem de herkes kendine, cüzdanına, herşeye dikkat etsin çünkü cambaza bak oyunları çoğaldı 😉

diye bir yazasım geldi 🥰

Alev Cedimağar

*** Arkadaşlarınızı yoruma etiketleyerek veya "hakkaniyetle" paylaşarak  IŞIK zincirini BİLGİ ile BİRLİKTE büyütelim 🙏***

#cambaz #oyunlar #gerçekler #yalanlar #gözünüzüaçın #ifşa #strateji #yankesici #cüzdanlar #ekonomi #para #döviz #zengin #fakir #yiyenkaçıyor #çalankaçıyor  #inkar #vicdan #ötekidünya #karanlıkgörevler #Işığınsavaşçıları #ışıkdaimakazanır #akıl #mantık #bilgi #okumak #denge




1 Ağustos 2020 Cumartesi

2. DALGA COVİT VE SONBAHAR DA SON HASAT !

2.Dalga Covit ve Sonbahar da son hasat !

Bu yazımda size görünenin ötesindeki görünmeyen olaylardan bahsetmek istiyorum.
Bunlara, ruhsal bilgi, paranormal ya da saçmalık diyebilirsiniz. Seçim sizin.
Hep tekrarladığım gibi  "Ben yazdıklarımdan sorumluyum siz de anladiklarinizdan" 😉

Daha önceki yazılarımda Corona dönemini, 2020 yılının önemini yaşadığımız değişimi ve bu senenin "Ruh göçü" olduğunu detaylı yazmıştım (blog sayfamda okuyabilirsiniz)
Ruh göçü olmasının sebebi ise bu dönüşüm sürecini geçiremeyen yani uyumlanamayan ruhlar olduğunu  ve yeni enerjinin içine gelip tekrar doğmak için gittiklerini de biliyorsunuz. Ayrıca hiçbir ölümün kazayla, yanlışlıkla olmadığını, her ruhun gitme zamanı ve şeklini kendi seçtiğini de biliyoruz. Her ruh dünya dan ayrılışıyla hem yakın çevresine hem de toplumsal olarak mesajlar bırakarak gider. Burada amaç yine öğretmek ve yaşanılandan edinilen dersi alıp birlik olmak, etik değerlere sahip çıkmak ve herkesin kendisini sorgulayarak kolektif bilincin frekansını yükselmektir.
Kolektif bilinç frekans olarak yükselince Dünya boyut olarak yükselir ve bireysel ruhsal yükselişler hızlanır.Tabii bu yükselişlerin IŞIK ile  pozitif  olması gerekir.

2020 yılında başta Covit olmak üzere  kadınlara taciz ve zenci bir adamın öldürülmesiyle  devam  eden pek çok olumsuz olayın gerçekleşmesi de bu yüzdendir.
Ne demiştik? 2020 yılı SEVGİ sınavlarıyla dolu..
-Eğer BİRLİK olmazsak çökeriz.
-Cinsiyet farketmeksizin birbirimizin varlığını İnsan olarak kabul etmezsek ve sevmezsek  çökeriz.
-Cinsiyet değil ruhun varlığını kabul etmezsek yine çökeriz.

***Zaten karanlık güçlerin de istediği budur.***

İleri aşamada bilgiye sahip olanlar ve araştıranlar pizza Gates skandalını, yer altı tünellerini ve buradan açığa çıkan karanlik farklı varlıklari biliyor. (biz onlara kısaca "sürüngenler" diyoruz) ayrıca 51. Bölge de yapılan "Grey" yani "Gri" denilen (sürüngenlerin akrabası diyelim) dünya dışı varlıklarla yapılan anlaşma sonucu onlar ABD'ye (NASA) teknolojik bilgi verirken, karşılığında "insan" aldıklarını da biliyoruz. Bu kadar kaçırılma vakaları niye özellikle orada oluyor hiç düşündünüz mü?
Peki ya şu an ABD'nin Covid19 dan en çok sarsılan yer olması neden?
Mars keşfedildi diye düzmece haberlerle insanların kandırıldığını da biliyoruz. Dünyanın en zengin aileleri oraya koloni kurmak için taşınmaya başladı bile. Neden kaçıyorlar? Bence YARATMAYI BECEREMEDİKLERİ KARANLIGIN KENDİ SONLARI OLACAĞINI BİLDİKLERİ İÇİN!
(Tabii bir de bu sürüngenlerle çok çiftleştikleri için (!) artık dünya ve ışık onları boğuyordur)

Gelelim Dünya tarafına yani şimdiye..

Uzun süredir devam eden karanlık ve IŞIK savaşında her zaman olduğu gibi yine IŞIK kazanmaya devam ediyor. Karanlık (sürüngenler) dağıldı. Lakin dağılırken de şu an son hamlelerini Yapmaya çalışıyorlar.
Peki nedir bu son hamle?
2. Dalga virüs ile insanların Kafalarını karıştırmak, korkutarak titreşimlerini düşürmek ve "avlamak". !!
Bu av şekli ruhsal rahatsızlıklar yani takıntılar - Obsesif Kompulsif Bozukluklar_  boyutsal çakışmalar- şizofren-, delilik denen bilinç ve ruhsal düşüşler ile titreşimlerini zayıflaması yani ruhsal bedenin çökerek savunma alanının
(bilinç-idrak-ruh) ele geçirilmesidir.

2012 yılından beri ruhsal rahatsızlıkların Çok arttığını her yazımda ve seminerinde hatırlatıyorum. Bu sene dikkat edilmezse yani "herkes Işığına sahip çıkıp çevresine yansıtmazsa, sapla samanı karıştırıp her Işık,Sevgi diyenin peşinden koşarsa bu tavan yapabilir."

Önce KENDİ IŞIĞINIZI ÖĞRENİN, KENDİNİZE GÜVENİN, KENDİNİZİ TAKİP EDİN sonra sapla samanı kolay ayırırsınız bilgiyi alır ya da siler geçersiniz.

Her halukarda Tabiri caizse Biz de  "Dünya da sahipsiz değil" Her şekilde yardım alıyoruz (ozon tabakasının onarılması gibi) lakin tekamülümüze karışmazlar. Kendimizi nasıl korumamız gerektiği bilgisi verilir ve seçim herkesin özgür irade ve bilinç düzeyine bırakılır.
İşte tam burada karanlık da sinsi oyunlarına devam eder. Ne tarafa inanıp ne yapacağın ise senin seçimindir. Lakin İNANDIĞIN TARAFI BESLEDİĞİNİ HATIRLA!

Senin Bireysel seçimin ve inancin tüm dünya insanlarını etkiliyor ve seçimlerle birlikte önce kendimizin sonra da Dünya'nın  kaderi değişiyor.
***Şimdi seçim zamanı***

***Ya Karanlığı besleyip onların istediği gibi 2. Dalga virüsü "yaratacak" ya da IŞIĞI besleyip buna inanmayarak kuvvetlenecek ve Dünya'yı kuvvetlendireceksin! ***

Bunu İlk Corona çıktığından beri yazıyorum şimdi yine tabiri caizse zurnanın zırt dediği yerdeyiz!

Karanlık bu 2.dalga da çok insan avlayarak kaçmayı hedefliyor. Avladiklari insanları da (ruhen) hapsederek ve kendi amaçları doğrultusunda kullanacaklar. Bu yüzden 2. Dalgayı inandırmak, korkutmak ilk hedefleri!  Yem olmayın!

Karanlık, pozitif enerjiye dayanamıyor. Cesur duran inanmayan titreşimi yüksek insanlara yaklasamiyorlar.
Onların çoğalmasını istemiyorlar. Moral bozmak için de insanlar arasında ele geçirdiklerini  piyon olarak kullanıyorlar. Bu insanların profilini kitabımda detaylı anlattım kısaca Sen kralsın, peygambersin, mesihsin, prenses, mevlanasin vs diyerek önce egolarını şişirirler sonra ele geçirirler ve onlar aracılığı ile insanlara çengel atarlar. Bir de zayıf titreşimli insanları bularak katliam yapmalarını teşvik ederler (aniden cinnet geçirip cinayet işleyenler, Irk, din nefreti, sanal dünyada ki nefret dolu  öfkeli yorumlar gibi) Amaç insanların moralini bozarak korku ve öfke yaymaktir. Korku ruhsal titreşimi zayıflatır ve istedikleri olur.

Tabii olamıyor çok şükür.  Yüksek bilinçli, neyin neden olduğunun farkında ya da öğrendiğini uygulayıp silkelenen ve çevresini de silkeleyen çok insan var çok şükür. İşte bu yüzden hep IŞIK kazanıyor lakin sayımızın artması gerek. IŞIK zinciri büyümeli.
Şu an yani yeni dönem de titresiminizi yüksek tutmanız çok önemli.
Ne yapmalı?
Kendinize hayrı olan şekilde yaşayın. öncelikle ruhunuzu özgür bırakın doya doya yaşayın. Oyun oynayın, gülün eğlenin, geleceğe dair keyifli planlar yapın, elalemi bırakın ne hali varsa görsün 😉 Sizde başkası için elalem olmayın karışmayın herkesin seçimine yaşamına saygı duyun kendi hayatınıza odaklanın. İçinde korku olan her türlü mesajdan haberden uzak durun. Korkmak insanı bir duygudur lakin bu duyguya teslim olmayın akıl ve mantıkla duyguyu çözün ve bırakın gitsin. Onun yerine çözüm, tedbir, bilgi koyun rahatlayın.
Corona ile ilgili korku haberlerini Işığa alın. İnançla, Yüce Yaradanın Işığına  teslim Şifada olduğunuzu yüksek sesle söyleyin. Bu konuşmalara katılmayın hatta mümkünse izin vermeyin anlatın öğretin.

İlk yapmaniz gereken dönüşümlerden biri de  şu olmalıdır :

Kendinizi değersiz hissediyorsanız (Bu titresiminizi düşüren en kuvvetli duygudur )
Bu duygu sizin halen kendi başarılarınızın, güzelliğinizin, kişiliğinizin farkında olmamanizdan kaynaklanır. Zaten bu Dünya da "insan" olabilmek bile özeldir (o yüzden peşimizdeler 😜) Belki de bunları gösteremiyor fazla tevazudan kendinizi yok ediyorsunuzdur (Denge'nin bozulduğu nokta) Ya da sınavınız sürekli birilerinden takdir ve onay "beklememek" olduğu için çevrenizde özellikle bu tarz insanlar vardır ve beklediğiniz onay ve takdir gelmiyordur ve bunu anlamak kendinize güvenmek yerine daha da aşağıya çekiliyorsunuzdur. Bu da ruhunuzun özgürlük sınavı. Kendinize ve  kendi doğrularınıza güvenin kendinizi tebrik etmeyi öğrendiğiniz, yaptığınız bir işte kendinizi beğendiğinizde  zaten başkasının onayı önemli olmaz. Hem belki de "onlar" zayıf ve başarısız, değersiz olduğu için seni takdir edemiyorlardır? Belki kıskanıyorlardir? Belki yaşam enerjileri düşmüştür hiç bir şeyin farkında olmadan zombi gibi yaşıyorlardır ? Başkasını boşver  kendine bak, kendinden emin ol 😉 Eğer herşeye rağmen kendinizi sevmiyor ve değersiz hissediyorsanız bu da yine özgür iradenizle yaptığınız bir seçimdir. Aynen hersey de  olduğu gibi 😉

Geçen hafta enerjilerin Işıl Işıl beyaz aktığını yazmıştım. Halen devam ediyor. 🙏 Bu beyaz akış hep en kuvvetli geçişden önce araya girer ve sonra uyumlanma enerjileri hızla devam eder. Bu yüzden ben bu ani ortaya çıkan beyaz akışları öncekini hazmetmek ve sonrakine hazırlanmak için mola akışları olarak yorumlarım ve öyle olur.
3 Ağustos p.tesi malum dolunay. Bence bu da Bitişler ve YENİ BAŞLANGIÇLAR için güzel bir işaret..
Zaten yaşadığımız sürece bu döngüler kuvvetlenerek hep devam edecek. Tabiri caizse  1 ton taşımaya alıştık farkında değiliz. Çünkü her dönüşüm yeni halimiz oluyor ve 2 ton taşımaya başladığımızda yine bize normal gelecek.. İşte buna değişim ve dönüşüm diyoruz.
Tam bu dönemde Kurban Bayramını da güzel bir işaret olarak alabiliriz.
Bu Bayram itibariyle kendinize değişim ve dönüşüm için "otokontrollü" yani kendinizi takipte bir söz verin ve artık size hizmet etmeyen tüm eski enerjileri, sizi mutlu etmeyen herşeyi değiştirin (kurban edin 😉 ) ve cesur adımlar atın. Tam zamanı!
Tabii yine anlayanlar için...

Şimdi gelelim fiziki ve ruhsal etkilere:

-kulak çınlaması artabilir. Bu çınlama mekanik olabilir (Bunun nedeni Dünya çevresindeki yoğun UFO ziyaretlerinin manyetik etkisi ve Dünya'nın değişen manyetik alanlarından kaynaklı olabilir)
-Göğüs ağrısı, bunalma, panik duygusu olabilir. (sertleşen savaşın ruhsal etkisi. Işıkta kalın, dışarı çıkın yürüyüş yapın,  renklerle ilgili bir hobiye başlayın, yoga, meditasyon yapın, doğa ile başbaşa kalın, ağaçlarla konuşun 🥰, komik bir film seyredin, akıl ve mantığınla bu yazıyı hatırlayarak "olabilirmiş normal bir süreç paniğe gerek yok" diye kendinize hatırlatıp sakinleşin 😘

-rüya mı gerçek mi dediğiniz anlık zaman ve mekan kaybı olabilir (hızlanan enerji ve boyutsal geçiş sürecine adaptasyon)

-El ve ayaklardan ateş çıkıyormuş gibi hissetmek (enerjinin uyumlanma süreci) böyle durumlarda duş alarak (üzüm sirkeli) veya toprağa / yere basarak toprakların.

-Gözünüzün önünden birsey geçmiş gibi hissetmek/görmek (3. Gözünüz aktiflesmeye başlamıştır önemli değil. Rahat olun. Sadece Pozitif ve sevgi dolu iletişimi kabul ediyorum diyerek koruma alanı yaratın. Işık olduğuna inanan zaten korunma ihtiyacı duymaz. Lakin bu da bir pratik olsun.

-Başınızda karıncalanma, yine 3. Göz bölgesinden başlayan ağrı olabilir. (şifa olsun diyerek şifalandırın ve ışıkta olduğunuzu hayal edin. Işığın da 3. Göz bölgesine aktığını)
*** Fiziki etkiler dayanilmayacak gibiyse veya kronik bir rahatsızlığınız varsa mutlaka Doktora gidip tetkilerinizi yaptırın.

Bu dönem kendinizi ve tüm yeryüzünü sifalandirmaya önem verin (dua, olumlama veya her nasıl istiyorsanız)
Tum dünyayı ışıkta hayal edin. Aynen öyle oluyor🙏

Bu dönem dünya ya gelen ve bu büyük değişimleri geçirmek için burada kalan cesur, güçlü ve özel ruhlar olduğumuzuda kendinize daima hatirlatin😉

Bir de RUHSAL PLANDA YAPTIĞIM DÜNYA BİLİNCİYLE ARTIK BANA HİZMET ETMEYEN BENİ MUTSUZ EDEN TÜM ANLASMALARIMI İPTAL ETTİM
diyerek yeni bir BEN Olma yolunda, IŞIĞA DOĞRU keyifle, sevgiyle kendinize güvenerek, özgür, cesur, güçlü, farkında yürümeye devam edin..
Hayat çok güzel..
Çemberinizi kırıp özgürce keyfini çıkarın.. Tabii kendinizin ve Bütünün en yüksek hayrına hakkaniyetli, vicdanlı adil yani zarar vermeden 🙏

Bu arada konuşmayı yani artık "çözülüp" kendinizi de ifade edip temizlenerek..

Son olarak

Hepimiz birer IŞIĞIN SAVAŞÇISIYIZ

Ve

IŞIK DAİMA KAZANIR!

Ve de öyle OLdu çok şükür

Alev Cedimağar