El işi dersi bitti artık harekete geçme zamanı ;)

Tüm olumsuz düşünceleri bir kağıda yazıp yakmakla, toprağa gömmekle vs. o düşünce yok olmaz. Artık radikal gerçekleri kabul ederek hızlanalım ;)
Evrende hiç birşey yok olmaz. Bu yüzden istenilen şey her ne ise düşünce ve davranışlarımızı sevgiyle ona dönüştürmek kararlı olmak ve harekete geçmek gerekir. O da şöyle olur.

Mesela,
Hastalıklar, parasızlık, yalnızlık, işsizlik, mutsuzluk bitsin deyince bitmez.

Hastalıklarla bedenime değer vermeyi, İyi bakmayı öğrendim. Bundan sonra artık sağlıklı olmayı ve bedenime dikkat edip hiçbirşeyi ihmal etmeden kontrollerini yaptırmayı seçiyorum. Ayrıca hayatımı düzene somtukça, ruhumu rahatlattıkça bedenimin daha da sağlıklı olduğunu biliyorum.
Ya da
Parasızlık işsizlik yaşadığımda kendim haricinde herkese güvenip bir medet umduğumu, tembellik yapıp başkaları benim yerime halletsin uğraşsın diye oturduğum yerde sitem, öfke ve üzüntü yaşadığımın farkındayım (kendimizle dürüstçe yüzleşme) şimdi kendi hayatımın kontrolünü elime alıp önce sadece kendime güvenerek azimle çözüme odaklı harekete geçmeyi seçiyorum. Gurur, kibir yapmadan gerekirse en alt basamaktan başlayıp paramı bereketiyle kazanmaya ve özgür, rahat yaşamaya niyet ediyorum.
Biliyorum ki, ne yaparsam en güzelini yapar ve tüm basamakları hızlıca keyifle çıkarım.
Ya da
Yalnızlık ve Mutsuzluk bir seçimdi ve kendimi bulmamda bir "molaydı" şimdi farkediyor ve artık tüm korkularımı bir kenara bırakarak önce kendimle mutlu olmayı vakit geçirmeyi öğrenerek sonra da bu mutluluk çemberime benim gibi insanları ve "hayat arkadaşımı" sevgiyle çekiyor ve kabul ediyorum.

Diyerek kendinizi farkedin ve dönüştürün..
Bu sene SEVGİ enerjisi içinde sevgi ve iyi niyet olan tüm dönüşüm ve değişimlerinizi çok kuvvetli destekliyor.

Tabiri caizse, "Anahtarı bul ben sana kapıyı göstereceğim aramayacaksın" diyor.
Anahtar ise neyi neden yaşadığını farketmek yani farkındalık ve şükürle harekete geçmek oluyor..

Hadi bizi rahatlatan bu yeniay enerjisine niyetiniz ile yön verin..
Hepimiz birer Enerji varlıklar yani Avatarız.
Yaparım ! dersek,
Yaparız ! ;)

O zaman öyle de OLdu çok şükür 🙏
diyerek,
Cesaret, Azim ve keyifle yola devam ediyoruz..
Öncelikle kendi Işığınızı takip edin o yolunuzu aydınlatır ve Işığa ulaştırır ;)

Alev Cedimağar

Herşey Senin Yüzünden !!! mi OLdu ? ;)

“Allah kahretsin hep senin yüzünden yaşıyorum /yaşadım bunları”, “Keşke onları yapmasaydım halime bak” , “Senden nefret ediyorum sana çok öfkeliyim hayatımı mahvettin “ gibi cümlelerle suçlamak ve öfkelenerek hayat enerjimizi ve dolayısıyla ruhsal titreşimimizi düşürmek yerine,

“Oynadığın rolle benim ruhsal gelişimime hizmet ettiğinin farkındayım. (tabii gerçekten farkında olmanız gerek), Senden ya da o olaydan yaşadığım herşey beni hayata daha tecrübeli ve dikkatli hazırladı. Sayende ne istediğimi biliyorum. Sayende günah keçisi olmadığını her şeyin bende başlayıp bende bittiğini biliyorum. Bu olay sayesinde Gücümü , Dengemi ve Olaylar üzerindeki Kontrolümü, kırmızı çizgilerimi (prensiplerimi) ve de en önemlisi kendim için mücadele edip sonrasında da akışda kalarak, olayları izleyip bana öğretmek istediği mesajları ve Yaradana Teslimiyeti öğrendim”

diyebildiğimizde,
Boşuna yaşamamış ve Başarmışız demektir 😉🙏

Ve de öyle OLdu çok şükür 🙏❤🙏

Alev Cedimağar

işte öyle OLMAZ !

Sadece param olsun boşver öteki dünyayı!
Ruhumu değil Dünya'yı keşfedeyim dibine kadar yaşayayım OLMAZ!

Para önemli değil önemli olan maneviyatım, ben dünyadan elimi eteğimi çekeyim öteki dünya'ya yatırım yapayım OLMAZ!

Ben sadece hayvanları seviyorum OLMAZ!

Hayvanlar umrumda değil İnsanlar iyi olsun OLMAZ!

Ağaçlar yeryüzü önemli gerisini boşver OLMAZ !

Velhasıl,
DÜNYA denen bir BÜTÜNLÜK içinde yaşarken İnsan OLmayı öğrenen birer RUH Olduğumuzu artık anlamamız gerek..

Hakkaniyetli, Vicdanlı, İyi Niyet, Sorumluluk, Dürüst ve Adil olmak, yaratılan herşeyi sevmek, duyarlı olmak,(sevgi pıtırcığı olup dozunu kaçırmadan denge de😉) Ruhumuzu keşfetmek için önemlidir.
Ruhumuzu keşfetmek için de Dünya denilen okul da çalışkan, meraklı, öğrenen ve öğreten birer öğrenci olmamız gerekiyor.
Yaşama bir BÜTÜN OLarak bakanlar mezun olur..
Herşey birbirinin tamamlayıcısıdır.
Bunu farketmeye FARKINDALIK,
Anlayıp yaşamaya ise DENGE'de tekamül denir.
Hayatınızdan eski öğretileri çıkarın ve yepyeni bir BEN OLarak yaşayın.
2020 yılı bu uyandırmayı sevgi ile her yoldan zaten yapacak 😉
Buna da DEĞİŞİM denir..
Ve de öyle OLdu çok şükür 🙏
Alev Cedimağar

Ferrasini satan Bilge bilseydi herşey değişiyor arabayı satmazdı ;)

Ferrarisini satan bilge eğer bu bilgeliğe 2012 yilından sonra Erişseydi o zaman Ferrarisini satmaya gerek olmadığını, arabasını da bilgelik ile birlikte kullanmayı ve DENGE'yi öğrenecekti.
Ya da çantasını toplayıp Hindistan'a, Tibet'e vs. yerlere gidenler aslında Bilginin her yerden aktığını kolaylıkla öğrenip uygulayabildiğini, bunun şekilden öte olduğunu ve dönüp dolaşıp aradığı tüm anahtarın kendisinde olduğunu anlayacaklardı.
(Halk arasında sohbetlerde geçen "Hacı olmak için illa da Hac'a gitmen gerekmiyor. Ruhun güzelse, Hac'a gitmeden de Hacı olursun" sözü de buradan gelir. Adı ne olursa olsun Kaynağın IŞIK enerjisine ruhunla, bilginle, inancınla bağlanır ve çekersin. )
DEĞİŞİMİN GÜCÜ,
Bilinç Sıçraması ve Ruhsal Farkındalık işte böyle birşey..
Bilmem anlatabildim mi ? 😉

Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

Bazen BÜTÜN'den ayrılmak da bir DENGE'dir.

Genel olarak BÜTÜN ile BİR OLmak ya da zaman zaman BÜTÜN'den ayrı OLmak.. 

Bu da bir DENGE'dir.. 

2020 yılının enteresan bir yıl olduğunu ve Sevgi temelli çok şey öğreteceğini lakin en büyük  derslerini de AKIL ve Mantık ağırlıklı kararlar vermemiz gereken Radikal geçişlerin yoğun olacağı bir yıl olduğunu detaylı pek çok kez yazdım biliyorsunuz. 

Akıl ve Mantık bize sorgulama ile gelir. Sorgulama ise Bilgiyle, düşünmeyle, anlamak ve uygulamakla mümkündür. 

Dolayısıyla Bilgilerimizi, düşüncelerimizi, cesaretimizi toplayarak yaşadığımız mevcut durumları dürüstçe sorgulamamız çok önemli. 

İçinde bulunduğunuz durumu kendinizi herkese genelleyerek "O da öyleymiş işte ne olacak. işte ben de öyleyim. yani durumum normal"  derseniz kendinizi halk tabiriyle "Sürü psikolojisine" sokmuş ve çevrenizdeki herkesin girdiği olumsuz negatif enerji kanalına sokmuş olursunuz. Bu kabullenmedir. Bu Cesaret edemeyip olanı kabul etmek yani züğürt tesellisidir. Ve tabii bu o enerji kanalına dahil olarak kendi enerji alanınızı zayıflatmak dolayısıyla da zaman içinde yaşam enerjinizi düşürerek eterik alanınızın yırtılmasına ve fiziki rahatsızlıklara sebep olmaktır. Yani herşey birbiriyle bağlantılı gelişir... 

Herşey RUH'da başlar.. 

Mesela, 

İş arıyorsunuz. Malum yıllardır değişmeyen cümleler "piyasa çok kötü, kimse iş bulamıyor, ben de bulamıyorum 2 senedir evdeyim vs." O zaman eğer "aaa bulamamam normal ben de bulamıyorum piyasa kötü " şekilnde bir düşünce tarzına giriyorsanız ve siz de herkes gibi durumu kabullenmiş lakin ele güne karşı aramıyor bakmıyor demesinler diye laf ola beri gele sonucu kabullenmiş bir şekilde iş arıyorsanız o zaman zaten bulamazsınız. Bir kere yaydığınız enerji görüştüğünüz kişiye ulaşmaz hatta o kişi sizden anlamsız bir şekilde sıkılabilir ve dolayısıyla cevap aynen beklediğiniz gibi olumsuz olur.. 

Halbuki Akıl ve Mantık'da kalarak, bilgilerinizi uygulayarak, 

"Onlar bulamayabilir , onların tekamülü, bilinci, azmi , inancı farklı, benim ki farklı. Ben BULURUM" dediğinizde YAPARSINIZ ! 

Hayatım boyunca bu benim felsefem olmuştur.  "ben de öyleyim uğraşma" şeklinde bir cümle duyduğumda daima  "içimden" de olsa "Sen öyle olabilirsin. Ben sen değilim ! ben yaparım. " olmuştur. ve de daima kafama ne koyduysam yaptım çok şükür !!! 

Çünkü kimin ne yaptığı ne yapamadığı değil, benim ne "istediğim" ve yaptığım önemli. Herkes kendinden sorumlu. Ben başka bir ruhum ve bilincim. Benim çabam inancım farklı şeklinde hep cesaretle yürümüşümdür. Kapılar yüzüme kapanmış olabilir, konu her ne ise olumsuzluk yaşamış olabilirim. Lakin "OLsun bunlarda olacak tabi ben hedefime ulaşana kadar devam edeceğim" diyerek aynı heyecanla ve azimle hedefe ulaşmayı becermişimdir. 

Burada sihirli kelime İSTEMEK. çünkü içinden gelmiyorsa, istemiyorsa kimse kimseye bir şey yaptıramaz. 

Bu durumları esnaflarda çok görürüm ya da konuşurum. 

"İşler kesat kimse iş yapamıyor" 

Tamam da sen yap ! yapmak için çaba göster ! yaratıcı ol ! bir fikir üret ! Mesela dükkanını süsle, fiyatlarla oyna, dikkat çek vs.  En iyi sen bilirsin ! 

"Herkes" ile bir olma !! 

Hatta onlara örnek ol, 

"Arkadaşlar bu lafları bırakıp bir silkelenin çözüm arayalım ilginç fikirler bulalım. İş yapanlar nasıl yapıyor ? Kimse iş yapmasa zaten ülke batar. Demek ki bu ülkede iş yapılıyor. O zaman biz de onlardan biri olalım ! " 

dediğinde çözüm odaklı ve inançla harekete geçildiği için mevcut enerji kırılır ve serbest akar. Söylediğini kimse dinlemiyorsa bu da onların tercihi.. Yol bazen tek başına yürünür ve sonradan gören gelir ;) 

Aynı durumlar sağlık sorunları ile ilgili.
Herkes benzer farklı sağlık sorunları yaşıyor. Biri çıkıyor diyor ki "Ay bu hastalığın gidişatı iyi değil" Eğer inanırsan öyle olur. Gerçi öyle olsa TIP Dünyası sürekli "mucizeler" yaşandı başlıkları atmazdı. Burada da aynı şey geçerli. O kişi için belki yolun sonu olabilir çünkü teslim olmuştur olumsuzluğa inanmıştır vs. SEN İNANMA ! Bir Tıp Mucizesi de SEN OL ! 

BÜTÜN ile BİR OLmak pozitif bir amaç ve IŞIK'da buluşmak için önemlidir. 

Lakin BÜTÜN'ün içinde negatif varsa o zaman yine IŞIK tarafta kalıp, IŞIK ile BÜTÜNLEŞMEK önemlidir. 

Bu yüzden sizi zorlayan mevcut durumunuzla ilgili yandaş arayarak kendinizi rahatlatmak veya teselli etmek yerine, Tek başınıza kendi gücünüze güvenerek azmederek inanarak ayağa kalkın ve yola çıkın. 

Herkes kendinden sorumlu ve herkes kendi ruhsal farkındalığını ve yükselişini kendince yaşıyor. 

İşte bu yüzden BEN BENİM demenin anlamı budur. 

Kendinizi keşfedin. Eğer tembelseniz , korkaksanız veya özgüveniniz yoksa bunu ona buna yüklemeyin. Kendinizle yüzleşin. Bu noktalar üzerinde kendinizi NEDEN diye sorgulayın. 

Annemin bana çocukluğumdan beri söylediği bir cümle vardı. 

"İSTİYORSAN yaparsın. Yapan herkes de senin gibi 9 aylık. senin ne farkın var. ? Yalnız önce istiyormusun bunu düşün" derdi.. 

Peki ya sen ? İSTİYORMUSUN ? 

EVET mi ? 

O zaman Tavşanı yarışta geçen kaplumbağa misali, hedefine odaklan kimseyi duyma kendine güven ve KOŞ !! 

İşte bu kendimizin ve Bütünün en yüksek hayrına OLur.. 

ve de öyle OLdu çok şükür ..

Alev Cedimağar 

Değişen Randevu saati ve Taksi şöförü..

Bugün tamamen spontane gelişen bir durumla bir yerden hızlı bir randevu almam gerekti. 
Saatlerinin çok dolu olduğunu lakin eğer erken gelirsem beni hemen alabileceklerini söylediler. 
Konuşur konuşmaz hemen evden fırlayıp taksiye bindim yola çıktım. 
Tam yolda giderken beni aradılar. 

"Bir randevu boşaldı zaten filanca hanım da henüz gelmedi acele etmeyin  1 saat 15 dk sonrası için sizi bekliyoruz" dediler. 

"Aaa ben geldim sayılır. Hay allah neyse vardır bir hayrı" dedim. 

Bu sırada Taksi şöförü aniden bana Babasından bahsetmeye başladı. 
Babasının bir sağlık sorunu varmış. vücudunda yaralar çıkıyormuş. Devlet hastanesine götürmüşler 1 senedir çözüm bulamamışlar. 

"Acaba siz iyi bir Dermatolog biliyormusunuz tavsiye edermisiniz ?" dedi. 

"Evet kesinlikle tavsiye edeceğim bir Dermatolog doktor var" diyerek hemen kartını buldum ve ona verdim. Fotoğrafını çekti. Ay nasıl mutlu oldu ne dualar etti . 

"Hemen götüreceğim babamı, hep böyle bir tavsiye arıyordum kime götüreceğimi bilemiyordum" dedi. Ben de çok mutlu oldum. "Tamam dedim benden de çok selam söyleyin." 

sonra indim ve 1.5 saat'i geçirmek için bir Cafe'ye girip kendime güzel bir kahve söyledim ve kendi işlerimi mesajlarımı halletmek için telefonuma daldım. 

Sonra bir baktım saat acaip hızlı geçmiş ve randevu saatim geldi keyifle gittim.. 

Demek ki neymiş ? 

1. Her an herşey değişebilir. Her şeyin hakikaten bir hayrı vardır. Aynen bu randevu saatinin değişmesi ve benim taksi şöförü ile karşılaşıp ona bir şekilde vesile olmam gibi. (Demek ki ben onun için evden fırlamışım ve onun taksisine binmişim. Tesadüf yoktur ;) )  Bir başkası da bize farklı şekillerde vesile olabilir. Veya en yüksek hayrımıza korunur gözetiliriz. Zorlamamak lazım. 
Çok acil bir işin mi var ? arabanın lastiği mi patladı ? trafik mi sıkıştı ? olsun vardır bir hayrı . niyetine uygun olarak mutlaka bir şeyden korunuyor ya da yönlendiriliyorsundur. Aç bir müzik dinle. Hiçbir iş ölüm kalım meselesi değildir. Beklemesi gerekiyorsa bekler. Kendi iyi niyetinizden emin olun. Tüm ilahi güçlerin sizin iyi niyetinizle sizinle birlikte olduğuna ve destek olduklarına güvenin. Gerisi Yüce Yaradana Teslim ve Akışda keyifle kalabilmektir.. Kimbilir bu akış ne güzellikler getiriyor ? Farkedin ... 

2. Sinirlenmek, öfkelenmek, kavga etmek bizi aşağıya çeker.. Bugün tamamen spontane gelişen bir durumla bir yerden hızlı bir randevu almam gerekti.

Saatlerinin çok dolu olduğunu lakin eğer erken gelirsem beni hemen alabileceklerini söylediler.

Konuşur konuşmaz hemen evden fırlayıp taksiye bindim yola çıktım.

Tam yolda giderken beni aradılar.

"Bir randevu boşaldı zaten filanca hanım da henüz gelmedi acele etmeyin 1 saat 15 dk sonrası için sizi bekliyoruz" dediler.

"Aaa ben geldim sayılır. Hay allah neyse vardır bir hayrı" dedim.

Bu sırada Taksi şöförü aniden bana Babasından bahsetmeye başladı.

Babasının bir sağlık sorunu varmış. vücudunda yaralar çıkıyormuş. Devlet hastanesine götürmüşler 1 senedir çözüm bulamamışlar.

"Acaba siz iyi bir Dermatolog biliyormusunuz tavsiye edermisiniz ?" dedi.

"Evet kesinlikle tavsiye edeceğim bir Dermatolog doktor var" diyerek hemen kartını buldum ve ona verdim. Fotoğrafını çekti. Ay nasıl mutlu oldu ne dualar etti .

"Hemen götüreceğim babamı, hep böyle bir tavsiye arıyordum kime götüreceğimi bilemiyordum" dedi. Ben de çok mutlu oldum. "Tamam dedim benden de çok selam söyleyin."

sonra indim ve 1.5 saat'i geçirmek için bir Cafe'ye girip kendime güzel bir kahve söyledim ve kendi işlerimi mesajlarımı halletmek için telefonuma daldım.

Sonra bir baktım saat acaip hızlı geçmiş ve randevu saatim geldi keyifle gittim..

Demek ki neymiş ?

1. Her an herşey değişebilir. Her şeyin hakikaten bir hayrı vardır. Aynen bu randevu saatinin değişmesi ve benim taksi şöförü ile karşılaşıp ona bir şekilde vesile olmam gibi. (Demek ki ben onun için evden fırlamışım ve onun taksisine binmişim. Tesadüf yoktur ;) ) Bir başkası da bize farklı şekillerde vesile olabilir. Veya en yüksek hayrımıza korunur gözetiliriz. Zorlamamak lazım.

Çok acil bir işin mi var ? arabanın lastiği mi patladı ? trafik mi sıkıştı ? olsun vardır bir hayrı . niyetine uygun olarak mutlaka bir şeyden korunuyor ya da yönlendiriliyorsundur. Aç bir müzik dinle. Hiçbir iş ölüm kalım meselesi değildir. Beklemesi gerekiyorsa bekler. Kendi iyi niyetinizden emin olun. Tüm ilahi güçlerin sizin iyi niyetinizle sizinle birlikte olduğuna ve destek olduklarına güvenin. Gerisi Yüce Yaradana Teslim ve Akışda keyifle kalabilmektir.. Kimbilir bu akış ne güzellikler getiriyor ? Farkedin ...

2. Sinirlenmek, öfkelenmek, kavga etmek bizi aşağıya çeker, Enerjimizi kilitler ve dolayısıyla da hayat akışımızı..

Sakinlik yani Akıl-Mantık -Kalp (his) ücgeninde DENGE'de kalmak yollarınızı açar.

3. Kendinize güvenin. Öyleyse öyledir. hiçbir şey için ezilip büzülmenize ya da üzülmenize de gerek yok.

Herşey olması gerektiği gibi olur..

Velhasıl

Buna ruhsal farkındalığa ulaşmak ya da meditatif yaşamak denir. Bunu öğrenenlerin de meditasyon yapmaya ihtiyacı yoktur. Okur, öğrenir, izler uygular ve dönüşümünü keyifle yaşar ;)

Alev Cedimağar Sakinlik yani Akıl-Mantık -Kalp (his) ücgeninde DENGE'de kalmak yollarınızı açar. 

3. Kendinize güvenin. Öyleyse öyledir. hiçbir şey için ezilip büzülmenize ya da üzülmenize de gerek yok. 

Herşey olması gerektiği gibi olur..

Velhasıl 
Buna ruhsal farkındalığa ulaşmak ya da meditatif yaşamak denir. Bunu öğrenenlerin de meditasyon yapmaya ihtiyacı yoktur. Okur, öğrenir, izler uygular ve dönüşümünü keyifle yaşar ;) 

Alev Cedimağar 

Beden değil RUH SEVER

Arkadaşlar Da Vinci TV'de "Yaşamın öyküsü" diye bir program seyrediyordum.

Bir insanın anne karnında oluşumunu devre devre ve farklı ülke ve adetlerden örneklerle anlatıyor.

Bir tanesi şu..

Bebeğin cinsiyeti 14. hafta civarında belli olurmuş. Bebek genetik hesaplama sonucu erkek olacaksa Testosteron hormonu salgılanmaya başlar ve erkek cinsiyeti minik bir et parçasının tohum gibi belirmesiyle büyürmüş. Aynı şey Kız olacaksa ostrojen hormonu artarak kız olmasını sağlarmış. Tamam buraya kadar normal. ;)

Asıl inanılmaz ve muhteşem olan ise şu :

Kenya'da çocukların gerçek cinsiyeti onun 13 yaşına kadar izlenerek sergilediği davranışlarla karar verilirmiş. bir et parçasının bir insanın cinsiyetini gösteremeyeceğini, önemli olanın ruhunda hissettiği ne ise onun olduğuna inanılırmış. hissettiğini yaşaması mutlu ve olması istenirmiş.

Dolayısıyla bu özgür seçim bir şekilde adet olduğu için çocuklar hissettiği cinsiyete rahatlıkla geçermiş. (sürekli olmazmış arada bir olurmuş fakat olduğu zamanda sevgiyle kabul ederlermiş)

13 yaşına kadar erkek davranışı gösteren bir kızın annesine giderek kendisini erkek gibi hissettiğini ve dönüşmek istediğini söylediğinde annenin programı yapan gazeteciye cevabı şöyle oldu :

"Çocuklarımın bir ablası vardı şimdi ağbisi oldu. küçüklüğünden beri zaten izliyordum ve biliyordum. hiç kız gibi olmadı. O benim çocuğum ben onu her şekliyle severim. o mutlu ise mutluyum."

aynı şekilde kendini erkek gibi hissetmeyen ruhunu dinleyip kız olarak hayatına devam etmek isteyen erkek çocuklarda var. Burada her şekilde çok köklü evlilikler yapılıyor. evlilik çok kutsal.

"Ruhu sevdi" deniyor. Yani öyle laçka sapkın bir durum yok (direkt herkesin aklına ilk gelen bu olur. geldiyse bir tövbe deyin çünkü sapkınlık insanın cinsiyetinde değil yine karakterinde ruhunda olur. Nitekim görüyoruz malum pek çok olayı ;) )

Yani inanılmaz bir bilgiydi sizlerle paylaşmadan duramadım.

işte bu yüzden diyorum..

Yargılamak, ayıplamak , cins, cinsiyet, ırk velhasıl adı her ne olursa olsun kimse ötekileştirilemez.. Herkes Ruhunun sesini dinliyor ve yaşıyor. Aynen benim gibi, senin gibi, herkes gibi.

Herkes seçiminde özgürdür ve her aykırı gördüğünüz şey ise sizin ruhsal sınavınızdır..

Beden değil RUH SEVER..

Gerçek AŞK ise Ruhlar birbirini sevdiğinde başlar..

Buna RUH BİRLİKTELİĞİ denir..

Alev Cedimağar

Enerjilerde Son durumlar ve mesajları

2020 yılının kuvvetli radikal geçişlere zorlayan SEVGİ enerjisiyle pek çok olayın üst üste geldiğini yaşayabilirsiniz.
Bu olaylar muhtemelen görmezden geldiğiniz, "Olur mu acaba ?" Diye düşünüp cesaretinizi mantığınızı birleştirip önlem almak ve iç sesinizi de dinlemek yerine   "Yok canım birşey olmaz" ya  da "öyle değildir" diyerek savuşturduğunuz durumlar olabilir.
Şimdi herşeyin ortaya çıktığı köklü bir temizlik ve tüm düğümleri çözerek yeni başlangıçlar yapma zamanı.
Dolayısıyla hepimiz insanız ve duygusal tepkiler verebiliriz.
Lütfen böyle anlarda kendinizle konuşarak DENGE'de kalın..
Kendinize sık sık "Ben neler yaşadım üstesinden geldim. Olmadı diye üzüldüğüm ne çok olayın arkasından iyi ki olmamış dedim. Yine iyi niyetim beni en yüksek hayrıma en mutlu olacağım yere taşıyor. Mevcut olay şu an beni  üzse de yine benim hayrıma oluyor. Çok şükür güçlüyüm bunu da hallederim" Şeklinde hatırlatın diyorum naçizane.
Tabii ruhsal geçişler veya anlık dalgalanmalar ile bedeninizde reaksiyon verebilir. Lütfen bu dönem dikkatinizi  çeken her türlü fiziksel rahatsızlıklar için doktor kontrollerinizi de yaptırın. Mevcut rahatsızlıklar da ani ataklar olabilir. Bu dönem kemik, kulak ağrıları deri de tepkisel alerjik durumlar yaşanabilir. (Dikkatinizi çekerim yaşanabilir yani olasılık dahilinde olabilir diyorum. Olur demiyorum. Üstünüze olmayan şeyleri çekmeyin. Çok şükür ŞİFA dayım deyin daima ;) )
Ruhunuz dengelendiğinde bedeninizde çok hızlı bir şekilde şifalanır.
ŞİFA ruh da başlar..
Bu arada özellikle yeşil ve turuncu şu an ki enerji akışları ile birlikte sizi destekleyecektir. Bu renkleri bir şekilde kullanmanızı yine naçizane tavsiye ederim.
O zaman neymiş ?
***Değişimi kendimin ve Bütünün en yüksek hayrına ve en yüksek farkındalıkla sevgiyle kabul ediyorum.
Yüce Yaradandan aldığım Gücümün, Azmimin, Cesaretimin farkında ve Dengedeyim***
Ve de öyle OLdu çok şükür 🙏
Alev Cedimağar