Yeni bir UYANIŞ, yeniden UYANIŞ..
Sene başından itibaren etkisini gösteren Cesaret ve Özgüven
sınavları çeşitli olaylarla karşımıza çıkarak bizi kendimizle yüzleştirmeye
devam ediyor.
Sert açılımlarla devam eden süreç Mayıs ayı itibariyle
yerini fark ediş ve uyanışa doğru
götürmeye başladı.
Bu fark edişler arasında görmemezlikten geldiğimiz tüm
duygular yani öfke, nefret, affettim dediğimiz
fakat karşımıza tekrar çıktığında affedemediğimizi görerek bizi kendimizle
yüzleştiren olaylar, duygusal, naif, alıngan, kırılgan tepkiler, Aşk ve
ilişkiler ile ilgili baskıladığımız tüm duygular yeni bir Cesaret başlığı altında karşımıza çıkarak özgüvenimizi BEN
kimliğimizi tetiklemeye devam ediyor.
Bu döneme farklı bir uyanış , farklı bir farkındalık süreci
de diyebiliriz. Gerçi her gün fark edene her gün bir uyanış her gün farklı bir
geçiş.. Tabii fark edemeyenlere ise fark ettirene kadar zorlayan bu süreç de herkes kendi payına düşeni sorgulayıp
anlayana kadar da yaşamaya devam edebilir.
2012 yılı ile “hızlanan” fiziksel ve ruhsal değişim süreci
Dünya’nın 4. Boyuttan 5. Boyuta doğru yaptığı geçişinde tüm evrenleri de hızlı
bir titreşimde Işığa doğru dönüştürmeye devam ediyor.
Dolayısıyla ruhsal tekamülün geçiş istasyonu olan DÜNYA
boyutunda yaşadığımız tekamül sürecinin hızlanması ve bunun yansımaları da
farklı enerji geçişlerinin tetiklemesiyle, bizlere “artık yürümek değil koşmak
zamanı hadi hızlanın” diyor ve bunu hızlandırmak için de olumlu pek çok
şeyin yanında olumsuz olayların da bize hizmet ettiğini anlatmaya
çalışıyor.
Mayıs itibariyle başlayan ve uzun süre devam edecek olan en
büyük etkileşim fiziksel düzeyde bir uyumlanma ile devam ediyor. Daha önce yazdığım gibi artık fiziksel olarak
da değişiyor ve “gençleşiyoruz”. Bunu
farkında olarak yaşayanlarda ise bu uyumlanma süreci daha bilinçli ve kalıcı
oluyor.
Bu dönem fazlasıyla Grip, Alerji, Cilt rahatsızlıkları
yaşanabilir. Bildiğiniz gibi Grip aslında bedenin gelişimine hizmet eden ve bir
üst basamağa çıkararak bedeni kuvvetlendiren bir durumdur. Alerji ise tepki
duyduğunuz her ne varsa onları dönüştürüp kabul etmemize yardımcı olur. Cilt rahatsızlıkları
da dünya’da ki varlığımızı kabul ederek hayatımızı kontrol etmeyi öğretir.
Dolayısıyla her şerrin hayrı misali aslında her hastalık bir mesaj taşıyarak
bizim gelişimimize hizmet eder. Tabii neyi nereden gördüğünüze bağlı olarak.
Eğer kendinize bu hastalıkları yakıştırıp “ben alerjik bir insanım, benim bünyem zayıf
hep grip olurum ya da Cildim hassam her şey dokunur bana” şeklinde kodlayıp yerleştirirseniz. Mesajı alıp geçmek
yerine mesajı anlamayarak takılıp kendinizde aslında varolmayacak yeni
hastalıklar yaratırsınız ve bu sizin gelişiminizi engeller. Zaten bir rahatsızlık durumu olduğunda adı
her ne olursa olsun hastalığı sahiplenmeyin. Mesela GRİBİM demeyin. Onun yerine
“Gribal bir durum var” diyerek hastalığı ortada bırakın sonra da gönderin. Bu
çok önemli bir detaydır bence bu formülü not almanızda fayda var. Çünkü sadece
hastalıklar için değil her olumsuz şey için bu şekli uygularsanız dönüştürmeniz
çok kolay olur.
Bu dönem 5 duyu organlarında da hızlı bir uyumlanma süreci
olduğundan dolayı bu geçiş süresince , Kulak, burun, dil, göz ve deri’de bir
takım farklılıklar yaşanabilir. Mesela kulaklarda ki çınlamaların artması ya da
uğuldamalar ya da çok ince titreşimleri duymak gibi, Koklama duyusunda
hassasiyet, Tat alma ve yeme alışkanlıklarında değişiklikler, Göz ile ilgili
farklı algılar olabilir. Ve tabii Deri de ki sinyaller..
Yine bu dönem fazla hassasiyet geliştirmek, “Aslında kimseyi
suçlayamam çünkü her ne olduysa buna BEN izin verdim” diyebilmek ile ilgili
yüzleşmeler herkes de farklı bir bilinç açılması yaşatarak, “uyanış” sürecinde
pek çok uyanışlara da vesile olmaya başlayabilir.
İkili ilişkilerde sürpriz birliktelikler, sürpriz
ayrılıklar, sürpriz aşklar yaşanabilir.. Çünkü uyanış ile beraber yanında çok
güzel sürprizler de getirmeye dev am ediyor. Her bitiş yeni bir başlangıç
diyebiliyorsanız zaten olayı çözmüşsünüz demektir ;)
Ayrıca 2016 yılı itibariyle dönemsel yaşadığımız gece
kalkmaları (3 – 5 arası) ve ani uyanmalar bu dönem de karşımıza çıkabilir.
Dolayısıyla sabaha kadar birkaç kez yatıp kalkabiliriz. Sonuç itibariyle herkes
bu kadar bölünmeye rağmen dinç ve enerjik
uyandığını fark ederek şaşırabilir ;)
Bu dönem farklı bir uyanış farklı bir temizlik ve kendimiz,
cesaretimiz, özgüvenimiz ile ilgili farklı geçişler içindeyken bir yandan da
2016 yılı ile birlikte hızlanan Maskelerin düşmesi yani herkesin kendi ifşa ve
imha etmesini izlemeye de devam
edeceğiz. Hatta “O da mı ? bu da mı ? “ şeklinde olayların hızına
yetişemebiliriz J)))
Velhasıl arkadaşlar gayet eğlenceli ve keyifli bir döneme
giriyoruz diyebilirim. Tabii herkesin eğlencesi
farkındalığı ile doğru orantılı olarak kahkaha veya gözyaşı dolu
olabilir. Herkes seçimini yapar ve herkesin seçimi de kaderi olur. Seçimler ise
Bilgi, bakış açısı, sorgulama yani DENGE’de kalarak yapılabilir..
O zaman bütünün en yüksek hayrına IŞIK ve ŞİFA OLdu diyerek
sevgiyle yaşamaya ve yansımaya devam
ediyoruz.
Ve de öyle OLdu çok şükür.
Alev Cedimağar