ŞÜKÜRLER OLSUN..

ŞÜKÜRLER OLSUN 👐

Hayatta her şeyin tek sorumlusu tek kaynağı kendim olduğumun farkındayım. Kendi seçimlerimle, düşüncelerimle, yansıttıklarımla geleceğimi yarattığımı ve şekillendirdiğimi biliyorum.

Kendimle huzur içinde yaşamayı, Işığımı fark etmeyi ve yansıtmayı öğreniyor ve öğretiyorum. Bilgi IŞIK’dır. Ve ben hergün daha fazla Işıldıyorum..

Beni BEN Olduğum için seviyorum.
Biliyorum ki hayatta affetmem gereken bir durum yok çünkü her şey olması gerektiği gibi oluyor. Bu yüzden bana sürekli birilerini affetmemi söyleyerek benim enerjimi geren, iyilik yerine bana negatif yükleyen tüm öğretilerden uzak duruyorum. Evreni ve Yaradılışı tek bir karede görmeyi öğreniyorum ve anlıyorum.

Biliyorum ki tüm yaşadıklarım ve bana yaşatılan her şey tekamül planımda öğrenmem ve geçmem gereken sınavlardı.

Bana kendimi hatırlatan, o zamanki bilinç düzeyime göre “Kötülük, Yanlış, Hata, Haksızlık” olarak nitelendirdiğim davranışlarda bulunarak farkındalığımı yükselten herkese çok Teşekkür ediyorum. İyi ki hayatıma girdiniz iyi ki bana kendimi keşfetme kendimi bulma yolunda bu fırsatları verdiniz.

Artık Hayatımda gerçekleşmiş ve gerçekleşmeye devam eden tüm değişimlerin ve olayların farkındayım. Bu bana herkesi gerçekten sevgiyle kucaklamayı öğretti. Ayrıca yaşanılan ruhsal değişimlerin ve sınavların fiziksel karşılığının da mutlaka olduğunu öğretti. Bu nedenle bedenimi seviyor ve onu çok uzun yıllar sevgiyle, şifayla kullanmayı niyet ediyorum ve de öyle Oldu çok şükür.
Ayrıca biliyorum ki hayatımda ki tüm kapıları açan tek anahtar ŞÜKRETMEK’dir ve ben bunu hergün tüm ruhumla yapıyor ve Yaradana Tam Teslimiyetle Işığa Doğru yürümeye devam ediyorum..

Ve de öyle OLdu çok şükür 👐❤

Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi

OK'lar hızla geri dönüyor ;)

Yaşam Tohumlarınızı ekerken dikkat edin Gül beklerken kaktüs çıkabilir..

Bu sene yaptığımız her işi, düşünceyi, davranışı , başlamayı düşündüğümüz ya da başlayacağımız bir projeyi, anlaşmayı hatta evinizde bir çivi çakmaktan tutun yapacağınız her yeniliğin ve değişimin sonuçlarını 2018 yılı itibariyle çok yoğun yaşayacağımız uzun bir döneme giriyoruz. (En az 3 yıl diye tahmin ediyorum. Yani 2020'ye kadar kesin olmak üzere sonrasına doğru da gidiyor)

Bu sene başından beri zamanın hızlandığını bariz hissetmemizin ve inanılmaz koşturma tempomuzun nedeni de işte bu :)

Bu yüzden bu sene AN itibariyle düşündüğünüz herşeye "çok dikkat" etmenizi, yaptığınız her işin en iyisini yapmanızı tavsiye ederim.

Her ne olursa olsun AN itibariyle bunu aklınıza ruhunuza yetiştirerek herşeyi "Kendim için bir tohum daha ekiyorum. Ne ektiğime dikkat edeyim" şeklinde "Otokontrollü" olmanızı tavsiye ederim.

Yol Haritamız ise,

Düşüncelerimiz ve Tüm Davranışlarımızda (Kendimize, çevremize ve dolayısıyla Hayat'a.. )

Cesaret, Dürüstlük, Vicdan, Sevgi, Şefkat, Kontrol, Denge, Farkındalık, Bilgi, Kendinize Güvenmek, İnanmak, Azmetmek, Eyleme Geçmek, Pozitif'de kalmak, BİRLİK Bilincinde olmak, Günah Keçisi aramadan önce kendi iyi niyetimize odaklanmak, Herkesin yaptığının kendisine döneceğini bilerek (inanç) Yaradana Teslim ve Şükürle Işıl Işıl yürümek..

Bu yüzden bu sene "Ne ekersen onu biçersin" sözünü baz alırsak Önce kendimiz ve sonra yansıyan tüm çevremiz ve hayatımız için YAŞAM TOHUMLARI'nın en "ÖNEMLİSİNİ" ekiyoruz.

Bu şu anlama da geliyor:

Kendi işlerimi güzel yapayım başkasının işini boşver yorulmayayım OLMAZ ! Yaptığınız işin karşılığını en güzel şekilde almak ve daha da ileriye gitmek istiyorsanız o zaman bu aradaki karmik sınavın zincirini de kuvvetli tutmak durumundayız. Zaten yaptığınız iş, verdiğiniz emek için bir karşılık alıyorsunuz. O yüzden aldığınız karşılığın en iyisini de vermek durumundasınız. Tabii Bu kendisi için çalışan ve emek veren birinin emeğini ödeyenler için de geçerli. Sonra sizde işlerim niye kötü gidiyor diye ağlamayın ;) Yani karşılıklı bir döngü ve "ok" daima kendimize dönüyor ;) Zaten bildiğiniz gibi Günah Keçisi diye birşey yok. Tüm Ok'lar döner dolaşır bize döner ;)

Tabii ki, Aman boşver, Banane, Canım istemiyor, Acaba ya da içinde olumsuz olan her hareketin ve düşüncenin de karşımıza çıkacağını ve o "tohumlardan da" ileride elimizde birer kaktüs kalacağınızı unutmuyoruz ;)

Hepimizin En yüksek Hayrına Işık, Sevgi, Bereket, Aşk, Başarı, Mucize ve Şifa OLsun..

Ve de öyle OLdu çok şükür <3

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi

Zaman...

Hepimiz yaşam tempomuzda bir tuhaflık olduğunun farkındayız değil mi ? 😉

2 dk oturayım deseniz bir iş çıkıyor. Yarın dinlenirim deseniz başka bir iş çıkıyor ya da sonra yaparım dediğiniz herşey karşınıza çıktığı yetmiyormuş gibi bir de hızlan, hadi çabuk daha bir sürü iş var alarmı veriyor değil mi ?
Özellikle geçen sene ertelediğiniz herşeyi bitirmek için şimdi koşuyorsanız, Sanki biri arkanızdan kovalıyormuş gibi bir tempoya girdiğinizi hissediyorsanız rahat olun ve bu senenin "tohum ekme" sürecine girip tüm planlarınıza hız kesmeden devam edin diyorum naçizane.
Bu sene çok hızlı bir sene. Çünkü BİR senesi içinde yanu Başlangıçlar döngüsündeyiz...

Hepimiz bu sene bir çeşit tohum ekiyoruz ve cidden ne ekiyorsak onun hasatını ya keyfini çıkararak yiyeceğiz ya da boşvermişlik kaosunda elde var sıfır misali sürükleneceğiz. (Bu kaos ruhsal iniştir. Tabii Ait olunan bilinçsel boyuttan düşmek anlamına da gelir.)

Özellikle bu dönem (Mayıs-Kasım) Azimli, Enerjik ve kendimizle başbaşa kaldığımız dinlenme molaları vererek tüm sevgimizle Koşmaya devam ediyoruz ;)

Zaman çok hızlandı dolayısıyla da bu tempoyu tutturmamız önemli.

Bu zaman diliminde seçeneklerimiz doğrultusunda pek çok tekamül planı da yaşadığımız düşünülürse sürekli değişen yaşamlarımızda da geçişlerimiz şaşırtıcı olacaktır. Tabii halen şaşırabilen varsa 😀

Fiziksel olarak bu dönemin en kuvvetli akışı mide merkezli (solar). Yani kendine güven, hadi harekete geç, ne istiyorsan yaparsın bilinci yüklenip tetikleniyor. Midenizde yanma , hassasiyet , Ani veya anlamsız bulantılar, ısı farklılığı (sıcak veya soğuk) gibi etkiler hissediyorsanız normal yani rahat olun (tabii teşhis edilmiş kronik bir rahatsızlığınız yoksa. Enerji akışları yaşam kalitenizi düşürecek kadar çok etkiliyorsa tıbbi bir destek alabilirsiniz.)
Bu durumlarda Kendinize odaklanın ve sizi rahatsız eden artık atak yapmanız ya da Değiştirmeniz gereken sizi mutsuz eden ne varsa harekete geçin ;)
Maddiyat, maneviyatın şekil almış halidir.
İçinde İnanç, Azim, Güç, Hareket, Şükür olan tüm Işık düşünceler Berekete dönüşür. Yani Bereket onda bunda değil sadece kendimizdedir. Diğer herşey gibi 😉

Öncelikle Çok hareketli bir Yaz Bizi Bekliyor 😍
Velhasıl Bugün Yeni Ay ile birlikte Hepimizin en yüksek hayrına Sevgi ve Işık dolu yenilenmeler diliyorum.👐❤
Ve de öyle OLdu çok şükür 👐

Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi

BİR DÜRÜSTLÜK HİKAYESİ..

Bir gün arkadaşımın babasıyla sohbet ederken konu nereden açıldı nereye geldiyse bana iş hayatının nasıl yön değiştirdiğini anlatmaya başladı..

Okul’dan yeni mezun olmuştum. Hemen bir devlet bankasında işe girdim ve çalışmaya başladım. 

Bu arada Bankamızla çalışan bir iş yeri sahibi para yatırmak için sık sık bankamıza geliyordu. Genellikle de işlem yapmam için beni bekliyordu. Parayı bana verip “Burada 500 TL var. Bu da hesap cüzdanım. Sen yatır parayı ben sonra gelir alırım ya da cüzdanı aldırırım” derdi. Ben de parayı sayardım para fazla çıkardı. Fazla çıkan parayı zarfa koyar cüzdanla birlikte teslim ederken de söylerdim. “Bana verdiğiniz para da şu kadar fazla çıktı zarfın içinde” diye. Bu olay aynı müşteride zaman zaman oluyordu. Ben de onun ismini dalgın müşteri koymuştum. Mutlaka yatırdığı ve TAM dediği paradan fazla çıkıyordu.  Yani fazla parayı cebime atsam ruhu duymazdı çünkü zaten parayı tam diye veriyordu.  Ama ben asla düşünmedim aklıma bile gelmedi. Hep fazlasını haber verip teslim ettim. Hayatım boyunca kimsenin hak etmediğim 5 kuruşunu boğazımdan geçirmedim”

Aradan 2 seneye yakın bir süre geçti.  Bir gün öğlen saatine yakın bu Dalgın Müşteri yine bana gelip “Buralarda işim var hadi öğlen yemeğini birlikte yiyelim” dedi.  Ben de peki dedim yemeğe çıktık. Yemekte bana “Seni çok uzun süredir deniyorum.  Sana fazla para getiriyorum ve sen söylediğim paranın üstünü bana iade ediyorsun. Bir gün dahi parayı cebine atmadın. Bak şimdi benim bir Muhasebe Müdürüne ihtiyacım var ve senin gibi dürüst birini arıyorum. Gel benimle çalış”

Tabii ben şaşkınlıktan ne diyeceğimi şaşırdım. Meğerse müşteri Dalgın değil gayet akıllıymış.  Ben Muhasebe Müdürlüğünden anlamam ki dedim. O da bana ben sana her şeyi öğretirim dedi. Ben yine Bankadan ayrılamam dedim. Çünkü aklımda kıdemim tazminatım vardı. Bir de devlet memurluğundan ayrılmak beni korkuttu. Bunun üzerine O da bana “Tazminatını öğren bankadan. Ben sana o tutarın 2 mislini ödeyeceğim” dedi.

Ve dediğini de yaptı çok iyi bir maaşla beni işe başlattı. Çalıştığımız süre içinde ne beni ne de bir başkasını asla mağdur etmedi. Evlendim düğünümü karşıladı. Ev alacakken ev taksidimi ödedi , çocuklarımın eğitimine destek oldu. Ben de onun tüm işlerini kanunlara uygun 1 kuruş dahi ziyan etmeden,  40 sene çalıştım. Gördüğüm en dürüst Ticaret yapan adamdı ve insan olarak da çok Babacan güzel bir kalbi vardı.  Birlikte İşlerimizi çok büyüttük çok bereketli çalıştık. Bizimle çalışan tüm elemanlar hep bir mal mülk sahibi oldu. Herkes mutlu çalışırdı. Öğle yemeklerinin parasını bile fazla verirdi elemanlarım iyi doysun verimli mutlu çalışsın diye. Bu kadar ince narin vicdanlı bir adamdı. Birlikte El ele verdik Baba Oğul gibi olduk ve birbirimize sonsuz güvendik. İşlerimiz de hep rast gitti çok şükür.

Sonra O öldü ve sanki öz babam ölmüş gibi hissettim. Sonra ben de ayrıldım şimdi kızlarla ve torunlarla emekliliğimin keyfini çıkarıyorum ve patronum daima dualarımdadır dedi.

Orhan amcayı nasıl nefesimi tutup dinlediysem bir anda nefesimi bıraktım ve ohhh diye bir ses çıktı.

Ben bunu ilk fırsatta yazacağım. Çünkü yazılarımda anlatmak istediğim ne varsa her şeyi sen yaşadıklarınla bir kez daha anlattın dedim.   

Çok mutlu oldu..

Dürüstlük IŞIK’dır. Vicdan ve Sevgi’de Dürüstlüğün ayrılmaz parçalarıdır. Birinden biri eksik olursa Bereket dahil tüm yollar kapanır. Buna Hakkaniyetli yaşamak denir.

Velhasıl,

Bu da Hepimizin en yüksek hayrına Işık ve Sevgi  bir Kıssadan Hisse OLsun..

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi 

Evrensel İkazlar ;)

Biriyle normal konuşurken ya da birini aradığınızda aniden öksürmeye başladıysanız hatta öksürmekten konuşamaz hale geldiyseniz,
İçinizde anlam veremediğiniz bir huzursuzluk hissettiyseniz,
Veya ,
Aniden sebepsiz tüm sohbet keyfiniz kaçtıysa,
Bu size karşınızdaki kişi için; ANLATMA , KONUŞMA, GÜVENME, HAZIR DEĞİL şeklinde verilen bir uyarı mesajıdır. 
Anlatmak veya karşınızdaki kişiyi "Dost" diye düşünerek paylaşmak istediğiniz konu her ne ise hemen Lafı değiştirin başka bir konuya girin (Telefonda iseniz bir bahane ile hemen kapayın) sonra bu uyarı mesajını niye aldığınızı niye aniden böyle birşey yaşadığınızı bir düşünün. Mutlaka nedenini bulursunuz ;)
Yüksek Benliğimiz ya da Rehberlerimiz bizi negatif insan ve olası durumlardan korumak için bu şekilde de işaret vererek bizi korur.
O AN anlamasanızda sonrasında mutlaka işareti ve ikaz nedenini görür ve Şükre geçersiniz.
Ya da O AN için ikazı göremeyebilir veya bir anlam veremeyebilirsiniz sonrasında yaşanılanlar da bir tecrübe olarak hayatınıza eklenir ve herşey en yüksek hayrımıza OLması gerektiği gibi OLur ;)
Kendi İçsel sesimiz, hislerimiz bizim en büyük rehberimizdir.

Bilgi daima Işık'dır. ;)

Ve de öyle OLdu çok şükür 👐

Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi.

Tüm karanlık beyinlere ve enerjilere sevgilerimizi gönderiyoruz ;)

İyi bir insanı kötülemek, Işığını kapatmaya çalışmak nafile bir çabadır. Çünkü fizik kanunlarını bilmeseniz dahi sadece mantığınız ile düşünürseniz bile Işığın örtülemeyeceğini iyi bilirsiniz :D O yüzden atalarımız pek çok benzer durum için kısaca "Güneş balçık ile sıvanmaz" demiş ;)

Kötülük yapmak için Çabalayanlar ise öfke, kıskançlık, çıkar gibi duygularla kendi karanlıklarında kendi karanlık tekamüllerini yaşar. Sonuçta herkes kendisinden sorumludur ;)

Bir de bu kişileri 2'e ayırmak gerekir.

1. Bunlar genç ruhlardır. Yani dünya'ya yeni enkarne olan ve öğrenmeye çalışanlar. Daha çıkış merdivenlerinin başında oldukları için inanç ve her türlü korku, hakimiyet, maddi çıkarlar vs. ile sömürülmeye müsaitlerdir.

2.Rolleri karanlık olanlar ve bunu bilinçli yapanlar. Bunlar direkt Karanlığa hizmet ederler ve Dünya'ya geliş nedenleri de budur. Nitekim Denge gereği zaten olmak zorundalar. Onlar olmasa biz nasıl Işığa doğru yürüyebilirdik ki ? Onların sayesinde ruhsal çıkışımızı yapıyoruz çok şükür ;)

Her şekilde hepsi kendi rolünü oynarken aslında yine Işığa hizmet etmiş olur. Yani onlar karanlık için çabaladıkça "iyi ve ışık insanları" koruyan aynı titreşimdeki "iyi ve Işık" insanların bir araya gelip daha fazla kenetlenmesini ve BİRLİK OLmasını sağlarlar. Aklını kullanan Işık insanlar böyle yapar. Yani karanlığı kendine hizmet ettirir ve pozitif yönde kullanır.

Karanlık bir enerjiyi zayıflatmanın tek yolu ona ışık göndermektir. Yani olumsuz enerjiler olumlu enerjiyle zayıflar. Olumsuz bir enerjiye olumsuz enerjiyle karşılık verirseniz mutlu olur ve kuvvetlenirler. Çünkü sizi karanlığına çekmeyi başarmıştır. Olumlu enerjilerin IŞIK olarak yansıması ise her zaman olduğu gibi düşünce, eylem, davranış ve konuşma ile olur.

Bu yüzden ben böyle insanlara kızmak bir yana teşekkür bile ediyorum. Bazen binlerce kitabın ve yazının yapamadığını 2 kelime ile yapıyor ve herkesi silkeleyip içlerindeki Işığı, vicdanı, Adalet, Birlik ve Beraberlik, Sevgi gibi duyguları tetikleyerek ayağa kaldırıyorlar :)

Velhasıl,

Bu da gerek özel hayatımızdaki gerekse toplumsal birlikteliğimizde yaşanan tüm olaylara yönelik bir kıssadan hisse OLsun ;) <3

Ve de öyle OLdu çok Şükür..

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi

Yol Arkadaşlarımız..

Kim olursa olsun eğer birlikte olduğunuz insan size sevgi, keyif, pozitif enerji, bilgi ve çözüm odaklı fikirler veriyorsa,
Karşılıklı birbirinize "Empatik" davranabiliyor ve en sinirli anınızda bile huzur bulup, Onun yanında kahkahalarınızı özgür bırakabiliyorsanız,
Yargılanmak bir yana sevgiyle kucaklanacağınızı bilerek içinizden geldiği gibi konuşuyor ve tüm çılgınlığınızı paylaşabiliyorsanız,
O sizin ruhsal ailenizden aynı titreşimdeki parçanızdır.
 Bu insanlarla geçici dargınlıkların içinde bile "Sevgi" vardır.
Onlarla hayat yolculuğu Işık OLur ve herkesi Sevgiyle aydınlatır.

"Mutlu olduğunuz kişiyle birlikte olmak ruhsal titreşiminizi ve BİRLİK bilincinizi yükseltir"

AlevCe

Hayat BEYİN de başlar ve orada biter..

 Arkadaşlar bugün çok sevdiğim Nöroloji uzmanı bir doktor arkadaşımla sohbet ederken laf lafı açar misali, konu ruhun bedenden ayrılışına geldi.

"Aslında herkesin zannettiği gibi Kalp bedendeki yaşam merkezi değildir. Sadece bedendeki idareyi sağlayan bir motor konumundadır. Asıl ölüm Beyinde başlar. Beynin alt kısmında "beyin sapı" vardır. burada dakikada yaklaşık 15 kez atan bir titreşim vardır. Bu durduğunda hayat biter. O yüzden birinin öldüğünü kabul edebilmek için kalbin durması değil Beyin ölümünün olması yani bu beyin sapındaki atışların durması gerekir. Bu yüzden bir hastada beyin ölümünü bekleriz. Bana göre de ruhun çıktığı yer burasıdır yani BAŞ tepe noktası" dedi.

Bu Bilgi bana o kadar ilginç geldi ki, gerçekten bu detayı bilmiyordum. Ruhsal Bilgilerle Bilimsel bilgileri karşılaştırdığımızda aslında birbirini ne kadar tamamlıyor ve bir BÜTÜN OLuyor değil mi ? :)  Çünkü hayatın içinde her zerre BÜTÜN’ün parçalarıdır. O yüzden ona inanıyorum buna inanmıyorum diye bir şey söylemek mümkün değildir.

Velhasıl özetle yine aynı yere döndük ve geldik,

Herşey BAŞ’da yani düşünce ile başlıyor ve tüm hayat beynimizden düşüncelerle akıyor.Bu düşünceler ile ya hayatımıza yeni seçenekler ve başlangıçlar ekleyerek keyifle devam ediyoruz ya da “O AN” geldiğinde ve her şeyi anladığımızda acı bir tebessüm ile “keşke” diyerek  “şimdilik” veda ediyoruz.

İşte bu yüzden,

BİLGİ IŞIK’dır  ve Düşündüğümüz her şey de “yeni” kaderimiz olarak bizim seçimimizle değişir.  

“CESARET ise Düşüncelerin tek anahtarı ve Kaderin Pusulasıdır.”

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi 

Bu Dünya'da benim görevim nedir ?

Bana hep "Bu Dünya'da benim görevim nedir?" diye sorulur. Bende "hayatın içindeki varlığın zaten üstlendiğin en güzel görev" derim. "Bu görevini kendini keşfederek en iyisini yaparak yaşamalısın".. Çünkü Hepimiz hayatın bir ucundan farklı şekillerde tutuyoruz.
Ben Ruhsal Varlığımızı ve Enerji ile Şifalanma yollarını anlatıyorum.
Sen yaptığın güzel yemeklerin tariflerini paylaşıp lezzet katıyorsun.
Bir başkası hayvan haklarına dikkat çekerek tüm canlılara karşı sevgiyi ve vicdanı yansıtıyor.
Bir diğeri farklı hastalıklara dikkat çekerek sağlığın önemini ve yardımlaşmayı sağlıyor.
Başka biri Doğa'yı korumamız gerektiğini çünkü onunla birlikte hayatın devam edebileceğini yansıtıyor.
Çocuklar, Kadınlar , Barış, Özgürlük derken HEPİMİZ birleşerek varoluş içinde BÜTÜN OLmanın muhteşemliğini öğreterek yaşıyoruz.
Sevgiyle yapılan herşey sevgi ile büyüyor ve herkes görevini yapmış oluyor.
Dünya'da ki görevimiz yaptığımız işin en iyisini yaparak BİRLİK yolunda BİR OLmaktır. Bu tuttuğun muhasebe kayıtlarından tut , geliştirdiğin bir proje, sevgiyle baktığın ailen veya temizlediğin eve kadar aynıdır.
O yüzden "severek" yaptığımız her iş bizim bu dünya'da varoluş misyonumuzdur.

Basit ya da önemsiz iş yoktur. Herkesin yaptığı pozitif etki veren herşey "kutsaldır" (Negatif olanlarda pozitif yönde çalışanların daha iyi olmaya odaklanması, pes etmemesi, Gücüne güvenmesi için birer sınavdır ;) )

Her ne olursa olsun elimizin değdiği bir şeyin en iyisini Sevgi ve Işık dağıtarak yapmak ise Ruhsal Tekamülümüzün çıkış basamağıdır.
BÜTÜNE Hizmet'de böyle OLur 👐❤

Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi

UZUN BİR ARADAN SONRA YİNE KUVVETLİ ENERJİ AKIŞLARININ ETKİSİNE GİRDİK..

Uzun bir süre sonra yine çok kuvvetli bir enerji akışına girdik. Bu değişimin yaklaşan Dolunay ile ilgisi olduğunu düşünüyorum. Gökyüzündeki tüm değişimler yeryüzüne de yansır. Güneş ve Ay’ın farklı etkileriyle oluşan ya da var olan durumun tetiklenerek Deprem ve Med-Cezir oluşması gibi.

Gökyüzü Yeryüzünün, Yeryüzü de gökyüzünün bir yansımasıdır ve her şey BİRLİKTE bir BÜTÜN’ü oluşturur. Makro anlamda da Ruhsal ve Dünyevi tüm alemlerin birleşmesidir. Bu BÜTÜN’ün poztife doğru akması ise yeryüzünü ve her şeyi Değiştirme gücüne sahip İNSAN’lar ile olur. Her şey bir enerjidir. İNSAN ise tüm enerjilere yön verebilen muazzam güçte bir Avatar’dır ve yaydığı düşünceler ile tüm alemleri değiştirme gücüne sahiptir. Çünkü Evrende her şey birbirine bağlı birer zincir şeklinde etkileşim halindedir.

Sürekli POZİTİF düşünün, sevgiyle yaklaşın, Denge’de kalın, Gücünüze inanın diyerek BİZİ Bize hatırlatmaya çalışmalarının nedeni de budur.

Tüm Kainat Enerjinin farklı titreşim ve frekans’da yaratılmasından oluşmuştur.

Dünya bu varoluş içinde bir sınav gezegenidir. Buraya farkındalık seviyemizi yükselterek ruhsal çıkışımızı yapmak ve dolayısıyla da titreşimimizi kuvvetlendirerek yüksek boyutlara geçişimizi hızlandırmak için geliriz. Bu anlamda Dünya’yı daha yükseğe zıplamak için bir tramplen yeri olarak da düşünebiliriz. O yüzden Dünya’da ki dersleri iyi öğrenerek bilinçli zıplamamız çok önemlidir. Çünkü en yükseğe zıpladığımızda bizi Rehberllerimiz, yani IŞIK ELLER tutarak Sevgi boyutuna çeker ve Yüksek Benliğimiz ile BİR OLuruz. Bu Her şey ile BİR OLmaktır....

Sonuç itibariyle bu dönem enerji akışında ki en büyük sınavı kendi Gücümüze güvenmekle ilgili vereceğiz. Yani Başaracağına inanmak, Birisine ya da birilerine tutunmak yerine kendimize tutunmak, Emanet verilen Güvencelerden uzak durarak kendimize sonsuz güvenmek, Yapmak istediğimiz her ne ise onda kararlı olmak, İrademizi, gücümüzü, kararlılığımızı sınayan bazı olaylardan “yapamadım, olmuyor” diyerek Vazgeçmek yerine tekrar büyük bir inanç ve şükürle başlayarak ayağa kalkmak, Denge’de kalmak, Düşen maskelere takılmak yerine, çevremizdeki sevgi dolu insanları görmek ve onlarla yansımak, Geçmiş de yaşanan tüm olumsuz olayları şükürle ve sevgiyle kendimizden serbest bırakarak emin adımlarla, edinilen tüm tecrübelerle yepyeni bir BEN OLarak yürüyebilmek..

Tabii bir de bu dönem sinirlerimizi Denge’de tutmak da çok önemli. Çünkü her şey bizi sabırsız yapabilir ;)

Bunun yanı sıra Fiziksel olarak da Şakaklardan başlayan ve tepe noktaya çıkan ağrılar, başımızdan aşağıya ateş gibi bir enerjinin inmesi gibi durumlar, gözlerde bozulmalar, kulaklarda çınlama, odaklanma güçlüğü gibi BAŞ çevresinde dönen bir takım durumlar olabilir. Eğer bunlarla ilgili bir rahatsızlığınız yoksa ve eğer yaşam kalitenizi düşürecek kadar sizi rahatsız etmiyorsa tuzlu veya üzüm sirkeli su ile duş alarak, bol bol ağaçlık, ormanlık yerlerde yürüyüş yaparak hatta mümkünse çıplak ayak toprağa basarak, beyninizi rahatlatmak için müzik dinleyerek, film seyrederek, görsel olarak hoşunuza giden müze, sanat evleri gibi yerlere giderek bu dönemi geçirebilirsiniz. Özellikle renklerle ilgilenmenizi tavsiye ederim. Hani geçen senelerde Mandala kitapları almıştık boyuyorduk. Yine onlardan yaparsak harika olur.

Geçirdiğimiz her uyumlanma süreci geçiş anında bizi etkilese de sonra farkında olmasak da yeni “Normal” halimiz oluyor  Böyle çok dönem geçirdik biliyorsunuz. Geçen sene kendinize baktığınızda aynımısınız ? Hayır değil mi ? (Evet diyorsanız o zaman fark ederek hızlanmanız gerekiyor. Hızlanmak için de bilgileri hayatınıza ilaç prosedürü gibi uygulamanız şart ! ;) )

Toplum olarak da cidden büyük bir sınav’dan geçiyoruz. Bu sınavlar BİZİ daha da bilinçlendirdi. O yüzden kenetlenip BİRLİK OLmamız ile ilgili mesajlar almaya devam edebiliriz. Nitekim BİRLİK sınavları sadece ülkemiz için değil tüm Dünya insanları için BÜTÜN’e verilen ortak bir mesajdır. Yani bu anlamda Tüm Ülkeler bir şekilde kendi içlerinden dışarıya doğru BİRLİK yönünde harekete geçiyor. İnsanlar artık din, dil, ırk, inanç gibi pek çok şekilde ayrıştırılmak istemiyor ve herkes aynı kaynaktan geldiğinin idrakine farklı olaylarla varıyor. Farkındaysanız bir ülkede bir olay olduğunda diğer ülkelerden destek geliyor. Bu eskiden hiç olmayan bir şeydi ;) işte bu BİRLİK ve BERABERLİK adımlarının ayak sesleridir ..

Bu yazı, Hem Dolunay Hem yeni Başlangıç, Hem Farkındalık Hem de Hepimizin en yüksek hayrına Sevgiyle Aydınlatıp IŞIK OLsun ve de Ruhumuza Şifa verip hepimizi önce BEN’de sonra BİZ’de ve de BİR yolunda buluşturması dileklerimle..

Ve de öyle OLdu çok şükür.

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi

Hıdırellez ve Dualarımız..

Ben "Her zaman" bir şeye niyetlenirken önce kendimin ve herkesin en yüksek hayrına Işık olup sevgiyle aydınlatmasını söyleyerek başlar ve her ne olmasını istiyorsam "bu şekilde olmasına ve olması için o yönde hareket etmeye, seçeneklerim için de bana kolaylıkla su gibi akmam için yol göstereni görmeye" diyerek dua ederim. Sonra bu amacıma odaklanmaya ve gerçekleştirmek için eylemde kalmaya kendime söz veririm. Bu yönde ilerlerken işaretleri okuyabilmeye, eğer gittiğim yol da bana olumsuz işaretler geliyorsa yönümü değiştirerek yine en yüksek hayrıma gitmem gereken yola doğru devam etmeye söz verir ve kendime verdiğim bu söze de sevgiyle tüm iyi niyetimle sadık kalırım. Sonuç itibariyle her zaman şükürle olanı da olmayanı da kucaklar ve tüm yeni başlangıçlarımla daha güçlü daha kendimden emin ve huzurla yürümeye devam ederim..

Velhasıl,

Her Hıdırellez'de topraklara dilekler gömülür , ağaçlara asılır, güllere takılır..

İsterseniz bu kez bir değişiklik yaparak tüm niyetlerinizi Kallbinize, Beyninize ve ruhunuza gömerek geleceğinize aynen bu şekilde kodlamayı seçebilirsiniz..Bence bu daha sağlam oluyor ;) :D

Tabii sadece bugün değil "Hergün"..

Naçizane AlevCe bir Tavsiye <3

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi.

HIDIRELLEZ

Geçen sene DEĞİŞİM yılıydı ve KALP ile sınandık. KALP bize “sev, sevgini göster, kendin ol, rahat ol, enerjini kilitleme, geçmişe dair kalbindeki ruhundaki tüm acıları şükürle temizle ve artık geleceğe sevgiyle odaklan” gibi pek çok olay yaşatarak büyük mesajlar verdi. Elbette bildiğiniz gibi KALP ile ilgili rahatsızlıklar ya da Dünya’dan ayrılanlar da arttı ve dolayısıyla tüm dikkatimizi bu mesajlara vermemizi istedi. Dolayısıyla Değişimi de bu amaca hizmet eden çok farklı uyumlanma ve uyandırma enerjileriyle fiziksel ve ruhsal olarak çok kuvvetli hissettik. Tabii bunun yanı sıra Hayatımızda da gerek iş, gerek ilişkiler ve gerekse sağlık anlamında düşünüp de ertelediğimiz ya da hiç ummadığımız bir sürü değişiklikler oldu. Sene sonuna doğru da bu değişimlere yönelik hareket etmeye başladık. Bazıları içimizden geldi bazıları mecbur bıraktı bazılarına da direnmeye devam ettik. Lakin direndiklerimiz de bu sene Ocak ayı itibariyle karşımıza daha zorlu bir şekilde çıkarak bizi o yönde hareket etmeye mecbur etti.

Şimdi 2017 yılında BİR enerjisinin yoğun etkileri BİRLİK ve BERABERLİK ile BAŞ çevresinde dönerek. Öncelikle BAŞLA mesajını vermeye de başla. Düşüncelerine dikkat et, Olumsuz Düşüncelerden arın ve temizlen, Beynini aydınlık düşüncelerle doldur. Geleceğe odaklan ve kendini gör, Dünyayı gör, BİRLİK, BERABERLİK hareketlerini duy, bu yönde konuş davran ve harekete geç mesajları veriyor.

Dolayısıyla 2016 yılında ki tüm değişimleri şimdi Ocak ayı itibariyle teker teker uygulamaya hatta çok yoğun bir tempoda koşturmaya başladık.

Şimdi artık Toprağı eker gibi hayatımıza en güzel tohumları Dua, Niyet, Cesaret, Güç, Kontrol ve Denge ile ekerek ilerliyoruz.

“Bu sene ekim zamanı”. Seneye de ektiğimiz her şeyin Hasat’ını yapacağız. O yüzden ektiğiniz tohumlara dikkat etmenizi, Bereket yönünde cesaretle yeni iş alanlarına yönelmenizi, yaptığınız işden keyif almanızı (almıyorsanız hangi iş size keyif veriyorsa ona doğru atak yapmanızı ve bunun için de stratejik Kontrollü ve dengeli davranarak adım adım gitmenizi yani gerekiyorsa yeni konuyla ilgili hemen eğitimlere başlamanızı, bu eğitim çıraklıksa yüksek ego’ya girmeden (ben müdürüm asistan olmam gibi) işi en hızlı öğrenebileceğiniz yolda ilerlemenizi tavsiye ederim. Bunun haricinde tüm DÜNYA’da her noktada aleni bir TEMİZLİK DÖNEMİ yaşıyoruz. (Dün kü yazımda bahsettiğim Maskelerin düşmesi de buna dahil ;) ) Bu Temizliği de kendinizin ve Bütünün en yüksek hayrına Ah ile vah ile heba etmeyip en yüksek farkındalıkla değerlendirerek bu hediyenin farkına varıp,dimdik yürümeye devam etmemiz gerek.

Seneye bizi çok farklı bir yıl bekliyor. 2 enerjisine gireceğiz ve bu sene ektiklerimizin sonucunda bizi yaşama bağlılık, keyif, haz , kendini sevme, kendinle mutlu olma ve dolayısıyla herkesle mutlu olma ve BİRLİK yoluna doğru itecek..

Bu bilgiler ışığında bu akşam ki HIDIRELLEZ’de tüm niyet ve dualarınızı büyük bir inançla yaparak geleceğinize kodlamanızı ve bu yönde hareket ederek gerçekleştirmenizi canı yürekten diliyorum.

Şurası da bir gerçek ki, Günlere anlam yükleyen bizleriz. Aslında Her gün ayrı güzel ayrı özeldir. O yüzden her günü sanki Hıdırellezmiş gibi, kandil veya Bayram gibi kutlayarak yaşamak ve hissetmek de ayrı bir ruhsal farkındalık bilincidir ;)

Her günümüzün muhteşem olması dileklerimle,

Ve de öyle OLdu çok şükür..

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi

MASKELER HIZLA DÜŞMEYE DEVAM EDİYOR.

.

Arkadaşlar geçen sene ki yazılarımda hatırlarsanız (ağustos itibariyle) Maskeler düşüyor. Herkesin içi dışına çıkıyor şeklinde pek çok yazı yazmıştım. Bunların içinde Işık ve sevgi’den bahsedip hakaret, iftira, yalan, kıskançlık, para hırsı, çıkarcılık ve karanlık enerjilere teslim pek çok kişiler zaten hiç olmadık küçük olaylarla tetiklenip, içini dışına kusmaya başlamıştı bile.

Şimdi 2017 itibariyle biliyorsunuz her şey BAŞ çevresinde dönüyor. Yani yine ruhun yansıması düşünceler, konuşmalar ve davranışlar ile beyne verilen direktifler, olumlu veya olumsuz sonuçları ile gözler, kulaklar (ruhsal koku algıları da arttı. Kimine güzel kokular gelirken kimine yanık veya kötü diye adlandırdığı kokular da gelebilir), Ağız (dişler), gibi tüm ruhsal geçişlerimizin ve yansımaların en kuvvetli yaşandığı senedeyiz.

Geçen sene başlayan ve muhtemelen artık bizi şaşırtmayan :D pek çok ilişkiler (iş , ortaklık, akraba, komşu, ikili vs.) “aaa hani beni seviyordun ? bu nasıl bir kötülük! “ dediğiniz sınavlar, aklınızın ucundan dahi geçmeyen ve belki de ilginiz dahi olmayan olaylarda “iyi ki varsın seni seviyorum” diyerek aleyhinize yer aldığını öğrendiğiniz hatta kuyunuzu kazıp beklediğini gördüğünüz insanlar, İyilikten başka bir şey yapmadım dediğiniz kişilerin karanlık saldırıları gibi pek çok farklı olaylara hızlanmış bir şekilde devam ediyoruz. Şapka düştü kel göründü dönemi :))) Aslında şaka bir yana ben bu döneme TEMİZLİK DÖNEMİ diyorum. Çünkü sağlam insanlarla yürümemiz için bence bu dönem hepimize büyük birer hediye.

Her olay bize bir şey öğretir. Önce tam teslimiyette Yaradana ve sonra kendinize güvenmeniz gerektiğini, Sürekli “verme” nin ve kontrolsüz “aşırı” iyi niyet’in de Denge’yi bozduğunu o yüzden kendinizi dengelemeniz gerektiğini, iç sesinize yani hislerinize güvenmeniz gerektiğini, yaşanılan olaylarla kendinize olan güven ve vicdan sorgulamanızı yaparak öğrenmeniz gerekeni öğrenip daha sağlam, daha güçlü yürümenize hizmet ederek bizi bu şekilde sınamaya hızlı devam ediyor ;)

Rahat olun izleyin ve DENGE’de kalın. Bir de “Daha derin ilişki ve işlere girmeden bazı şeylerin bu şekilde açığa çıktığı ve görmenizi sağladığı için Yüce Yaradana şükredin” bence yeterli.

Şu sıralar hem kendimizi “eski”ye dair düşünce ve alışkanlıklardan temizleme hem de tüm bilgilerimizi gözden geçirerek onları uygulama alanlarının açıldığı uygulamalı dersler dönemine girdik ;)

O yüzden kendinizi üzmeyin. Kendinizi suçlamayın. Karşınızdakini de suçlamayın. Sonuçta o da kendi görevini yaparak bize eşik atlatıyor :)) Aksine bunları size yaşattığı için ve gerçek yüzünü hemen gösterdiği için sevgilerinizi gönderin ve yol değiştirip daha bilinçli daha güçlü yeni yolunuzda keyifle yürümeye devam edin. Biliyorsunuz ki, Ne oluyorsa daima en yüksek hayrımıza OLur. Ayrıca cidden bizim ruhsal yükselişimize de hizmet ediyorlar ;) Yani onların bize zarar vermeye çalıştığı karanlığı biz yine Bilgili ve bilinçli davranarak Sevgiyle Işığa dönüştürmüş oluyoruz ;) Üstelik de Şükür ve Teşekkürle yola devam ediyoruz ve kahreden yine onlar oluyor :)) Tabii bu esnada birazcık üzülüp sinirlenebiliriz bu da normal sonuçta insanız :D Önemli olan bu sürecin kısa sürmesi ve anlayarak kesip pozitife dönüştürebilmemiz ;)

Velhasıl,

Yüce Yaradan Herkesin ruhunu aydınlatsın ve yolları açık olsun.

“Hayatın tüm keskin virajlarını kolaylıkla ve keyifle geçiyor yaşamayı seviyorum. Çünkü sadece kendime ve kendi Gücüme güveniyorum. Biliyorum ki, Beni kandırdığını, bana kötülük yaptığını zannedenler aslında sadece kendini kandırıyor ve yaptıkları kötülükleri fazlasıyla kendilerine çekerek kendi karanlık girdaplarında “ben çok mutsuzum” cümleleriyle hayatlarını köreltiyorlar. “ Tabii bu da bir tekamül sınavı ve herkes kendi bilincine göre kendi tekamülünü yaşar.

Sonuç itibariyle Hepimiz aynı kaynaktan geldik ve yine aynı kaynağa döneceğiz. Lakin şu da bir gerçek ki, Bazılarımız geri dönüp daha zorlu bir tekamül planında yer alarak şimdi öğrenemediğini daha zorlu şartlarla tekrar öğrenmek için gelecek. Ta ki IŞIĞI sadece yazarak sözde değil, yaşayarak ve yansıtarak özde hissedene ve IŞIK Olana kadar..

Ve de öyle OLdu çok şükür

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehber