Arkadaşlar Da Vinci TV'de "Yaşamın öyküsü" diye bir program seyrediyordum.
Bir insanın anne karnında oluşumunu devre devre ve farklı ülke ve adetlerden örneklerle anlatıyor.
Bir tanesi şu..
Bebeğin cinsiyeti 14. hafta civarında belli olurmuş. Bebek genetik hesaplama sonucu erkek olacaksa Testosteron hormonu salgılanmaya başlar ve erkek cinsiyeti minik bir et parçasının tohum gibi belirmesiyle büyürmüş. Aynı şey Kız olacaksa ostrojen hormonu artarak kız olmasını sağlarmış. Tamam buraya kadar normal. ;)
Asıl inanılmaz ve muhteşem olan ise şu :
Kenya'da çocukların gerçek cinsiyeti onun 13 yaşına kadar izlenerek sergilediği davranışlarla karar verilirmiş. bir et parçasının bir insanın cinsiyetini gösteremeyeceğini, önemli olanın ruhunda hissettiği ne ise onun olduğuna inanılırmış. hissettiğini yaşaması mutlu ve olması istenirmiş.
Dolayısıyla bu özgür seçim bir şekilde adet olduğu için çocuklar hissettiği cinsiyete rahatlıkla geçermiş. (sürekli olmazmış arada bir olurmuş fakat olduğu zamanda sevgiyle kabul ederlermiş)
13 yaşına kadar erkek davranışı gösteren bir kızın annesine giderek kendisini erkek gibi hissettiğini ve dönüşmek istediğini söylediğinde annenin programı yapan gazeteciye cevabı şöyle oldu :
"Çocuklarımın bir ablası vardı şimdi ağbisi oldu. küçüklüğünden beri zaten izliyordum ve biliyordum. hiç kız gibi olmadı. O benim çocuğum ben onu her şekliyle severim. o mutlu ise mutluyum."
aynı şekilde kendini erkek gibi hissetmeyen ruhunu dinleyip kız olarak hayatına devam etmek isteyen erkek çocuklarda var. Burada her şekilde çok köklü evlilikler yapılıyor. evlilik çok kutsal.
"Ruhu sevdi" deniyor. Yani öyle laçka sapkın bir durum yok (direkt herkesin aklına ilk gelen bu olur. geldiyse bir tövbe deyin çünkü sapkınlık insanın cinsiyetinde değil yine karakterinde ruhunda olur. Nitekim görüyoruz malum pek çok olayı ;) )
Yani inanılmaz bir bilgiydi sizlerle paylaşmadan duramadım.
işte bu yüzden diyorum..
Yargılamak, ayıplamak , cins, cinsiyet, ırk velhasıl adı her ne olursa olsun kimse ötekileştirilemez.. Herkes Ruhunun sesini dinliyor ve yaşıyor. Aynen benim gibi, senin gibi, herkes gibi.
Herkes seçiminde özgürdür ve her aykırı gördüğünüz şey ise sizin ruhsal sınavınızdır..
Beden değil RUH SEVER..
Gerçek AŞK ise Ruhlar birbirini sevdiğinde başlar..
Buna RUH BİRLİKTELİĞİ denir..
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.