28 Haziran Dolunayı

Bugün arkadaşla sohbet ederken bana “DOLUNAY” ile ilgili yazı yazmadın dedi.

Ben de,

“Vallahi öncesinden şimdiyi haber vermiştim biliyorsun. Şu an azıcık daha kuvvetli. Ekstra yazmamı gerektirecek bir durum yok. O yüzden de yazmış olmak için yazmayı düşünmüyorum” dedim..

Baktım benden yine de bir açıklama bekliyor..

“Kısaca “bana göre” saçmalıklar dönemi. Yani ne kadar absürd şey varsa görüp yaşayacağız zaten yaşıyoruz da.. Bunun yanı sıra da para ile konularda dikkatli olmakta fayda var diyebilirim. Yalnız “yok canım olmaz” ya da “hayatta değiştirmem” dediğimiz ne varsa gümbür gümbür değişecek de diyebilirim. En iyisi direnmeden kabul etmek ve akışda kalmak.. Çünkü Her Değişim hayırlıdır” dedim..

Bana ,

“Saçmalık” derken yani nasıl saçmalık ? diye sorunca..

“Aklına gelen her şey.. Şu sıralar beyinler tatilde ruhlar yorgun o yüzden “gözünün üzerinde niye kaşın var senin” diyen ve seninle saçma sapan tartışan birinden tut da, Diyetteyim ben meyve yemeyeyim ama canım bir porsiyon baklava istedi” diyene kadar her türlü absürd şeyi düşünebilirsin”

Sonra biz ayrıldık ve ben çok sevdiğim bir eczacı dostumun yanına gittim.

Onunla otururken bir müşteri geldi. Kızın elinde bir kutu. Eczacı arkadaşıma,

“Bu iğnenin karışımını yaparmısınız. Ben ilacı enjektöre çekemiyorum” dedi.

Eczacı arkadaşım da “Tamam” dedi. “Yalnız bu iğne karından yapılıyor biliyorsunuzdur. Bunu kim yapıyor?” dedi.

Kız da “iğneyi karnıma ben çok rahat yapıyorum onda sorun yok. Bir tek ilacı enjektöre çekemiyorum heyecanlanıyorum” deyince tabiri caizse bana bir kal geldi :)))

Eczacı arkadaşım ilacı enjektöre çekti ona verdi. Tam bu esnada kız “Hemen şimdi yapayım ben burada iğnemi” diyerek hart diye iğneyi karnına batırdı bir güzel yaptı ve bana daha çok kal geldi :)))

Neyse müşteri gitti.. Eczacı arkadaşım da “ilk kez böyle bir şey yaşıyorum. Yani enjektöre iğneyi çekemiyor heyecanlanıyor fakat karnına yapıyor. Alev bu nasıl şey böyle?” deyince..

“Enerjilerden canım. Özellikle bu hafta aklının almadığı daha çok şey göreceksin” diyerek gülüp ayrıldım..

Ne diyelim ?

Herkesin en yüksek Hayrına Işık, Sevgi ve ŞİFA OLsun..

Ve de öyle OLdu çok şükür <3

Alev Cedimağar

Kişisel ve Toplumsal Sınavlarımız..

Hayatın içinde yaşadığımız olumsuz gibi görünen her olay birer sınavdır. Tüm dini inançlarda da hep "imtihan" edildiğimizden bahseder.

Kişisel sınavlarımızı, Bilinç düzeyimize göre birbirimizle etkileşim halinde toplumsal olarak da vermeye başlarız.

Toplumsal etkiler ise yaşanılan ülkenin tekamülüne yön verir.

Dolayısıyla Her sınavın öğrettiği pek çok şey vardır. Bunlar insan olduğumuzu bize hatırlatan İnanç, Azim, Güç, Cesaret, Harekete geçip çözüme odaklanma, Kendimize inanma (özgüven), Herkesin en yüksek hayrına niyet ve dua edebilme, Her şerrin hayrını görebilmek gibi bize insan olmayı ve ruhsal yükselişimize de hizmet eden durumlardır.

Aynen kişisel hayatımızda olduğu gibi toplumsal gelişimimizde de geriye dönüp baktığımızda, neyin neye hizmet ettiğini ve aslında bize nasıl önemli tecrübeler kazandırıp,ruhsal olarak büyütüp çok şey öğrettiğini görebiliriz.

Dolayısıyla sakin, Denge'de ve çözüm odaklı kalmak bize hem kişisel hem de toplumsal hayatımızda yön verir.

Bazen hayatımızda ki olaylar sıcakken, hayal kırıklığı, üzüntü veya daha farklı olumsuz duygular yaşarken bunu anlayabilmek ve öngörüde bulunmak kolay olmayabilir. Lakin bu aşamada "otokontrol" yani kendimize tüm sahip olduğumuz inanç ve bilgileri hatırlatmak önemlidir.

Yine dönüp dolaşıp tüm bilgilerimizi "uygulamak" kısmına geliyoruz..

Zaten her şey bir yana düz mantık bakarsak,

Nereye kadar ağlayıp sızlayabilir ki bir insan ? öfke, üzüntü, çözüm getiriyor mu ? HAYIR..

Duygularımızı kabul ederek ve Akıl-Mantık-Kalp üçgeninde pozitif çözüme dönüştürerek her daim silkelenip ayağa kalkmamız şart !

Velhasıl, konu her ne olursa olsun kurban psikolojisinin bir anlamı yok o zaman Sevgi ve Işıkla BİRLİKTE yürümeye devam ediyoruz.

Kendimizin ve Bütünün en yüksek hayrına dualarıyla..

Ve de öyle OLdu çok şükür 🙏

Alev Cedimağar