2018 yılına yumuşacık girip sonra kendini
yeniay zanneden yumuşacık bir dolunay yaşadıktan sonra bir de üstüne kendini
dolunay zanneden sert bir yeniay yaşadık ve bize içimizde tuttuğumuz,
sakladığımız, örttüğümüz tüm öfke, sinir, nefret duygularını açığa çıkartarak
kendimizle yüzleşmemizi ve “öyleymiş gibi davranma” gerçekten mutlu olmak
istiyorsan “öyle” OL bak nasıl patlak verip kendini elaleme ifşa edip
gösterdin. Hem kendini hem çevreni gereksiz üzdün ! Böyle olmaz ! dedi.
Sonrasında enerjiler yumuşadı ve
“ben ne yaptım ? , Niye yaptım ? Elime ne geçti ?” gibi sorularla kendimizi
sorgulamamızı sağlayarak hem öğretme hem de öğrenme sınavını bitirdi. Tabii bu yazdıklarım farkında
olanlar için geçerli. Halen farkında Olamayanlar eski tas eski hamam devam ediyor. Sonuçta
herkesin bilinç düzeyi ve tekamül yolu farklı ve kendini ilgilendirir ;)
Şimdi ise yine kendini yeniay
zanneden yumuşacık bir Dolunay’dan geçiyoruz. Daha önce yazdığım gibi bu sene
ters köşe başladı ve öyle devam ediyor. Elbet vardır bunun da bir hayrı ;)
Size bu sene KEYİF, HAZ ve MUTLULUK yılı Olduğunu
yazıyorum lakin nedir bu ? Halen niye olmuyor diyenler için biraz daha açayım. (Aslında
başladı ve oluyor)
2018 Hayatın içinde yıllardır
kaçırdığımız kendimizle ilgili keyif ve mutluluk anlarını hatırlatan bir yıl .
Yani hayatınız “yapmam lazım, bitirmem lazım, çocuklarla oynamam lazım, eşimin
gönlünü almam lazım, ” şeklinde “Yapıp
bitireyim kafamı dinleyeyim kimse bana dokunmasın” şeklinde hiç keyif almadan
ve mutluluk hissetmeden kendinizi robot
gibi yapıp bitirmeye programladığınız, hayatta artık her yaptığın şeyden keyif
alman ve kendini mutlu etmen için verdiği sınavlarla dolu.
“Çocuklarınla oynuyorsan gerçekten
AN’ın keyfini çıkar ve onlarla çocuk ol, gerçekten sevgini hissettir ve onları
da hisset, hoşuna gitsin mutlu ol Daima AN’a odaklan ve AN’dan keyif al”
Ya da
“Yapmam lazım” dediğin ne varsa
istemiyorsan yapma ve artık kendini ne
istediğin konusunda ifade et, eğer yapıyorsan da hoşuna gidecek bir bakış
açısına sok. Mesela “filancayı falanca sebepden dolayı Ziyarete gitmem lazım”
diyorsun fakat ne halin var buna ne de isteğin. O zaman bunu keyifli hale
getir. Mesela ziyaretini yap ve sonrası için de kendine ya da sevdiklerinle
birlikte hepinize keyifli bir program yap. O zaman ziyaret senin için daha
sonrası için sana keyif verecek ve mutlu bir AN’a vesile olacak. Ayrıca empati
de kurmayı öğrenmen gerek. Yani o ziyaret edilen bir gün sen de olabilirsin ;)
Sana da böyle gelinmesini istermiydin ? Hayır ! O zaman tüm sevginle git ,
yansıt, keyif al ve keyif ver sonra da bu karşılıklı mutlu akışı gününe
yansıtmaya devam et..
Velhasıl her ne olursa olsun Keyif
Al, Gülmeyi kahkaha atmayı hatırla...
Kendine mutlu olacağın vakitler ayır (kendinle veya sevdiklerinle) Mesela buna
kendini alıştırmak için her gün kendini mutlu edecek “3 şey” düşün ve
yap. Sonra zaten mutlu olmayı öğrendikten sonra sayıların anlamı yok her şeyden
mutlu olmaya da başlarsın ;)
Bu toplumsal olarak da önemli.
Yaşadığın olaylardan mutlu değilsen
bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünüyorsan o zaman mutlu olacağın yönde
hareket ederek senin gibi olanlarla bir şeyleri en azından düşünce olarak
değiştirip, felaket tellalı gibi konuşanların enerjilerine ortak olmayıp diğer
seçenek olan Işık enerjisini ve BİRLİK ruhunu kuvvetlendirip bunu yapanları da konuşmalarınla sevgiyle
uyarıp, anlatıp dönüştürerek kendi pozitif
enerji alanına çekebilirsin. Tabi kendi pozitif alanın BİZ ile birlikte BİRLİK
Alanı yaratır.
Keyif ve Haz enerjisi neden önemli
?
Keyif ve Haz enerjisi bizim Yaşam
enerjimizle birlikte akar. Kendinden ve Hayattan mutlu olmayanlar bir süre
sonra yaşam merkezindeki enerji akışını kapatarak Ruhsal olarak “Artık
Dünya’dan ayrılma vaktim geldi ben mutlu olamıyorum o zaman gideyim” talimatı
verir ve beden çeşitli hastalıklar üreterek bu talimatı yerine getirir. Çünkü
bedeni yöneten Ruhtur.
Dolayısıyla Ruhsal sorunların
artması da bu yüzdendir.
2012 yılından beri artarak hızlanan
ruhsal rahatsızlıklara (manikdepresif, bipolar, şizofren, panik atak, sosyopat,
vs. gibi) bu sene bir ayıklama yılı olarak bakabiliriz. Yani ya kendimizi fark edip mutlu olmayı öğrenerek
geçireceğiz ya da ruhsal bir takım rahatsızlıklar ile kendimizi kendimize
çarpıp ayılacağız. Ya da var olan sorunlarımız daha hızlı artarak bizi hayattan
alıp farklı bir enerji alanına çekerek
ruhsal varlığımızı kaybetmemize neden olacak.
Şahsen ben maşa varken ateşi tutmaya
gerek yok taraftarı olarak, bu geçişlerde farkında, Bilinçli, artık hayatın
güzelliklerini de fark eden, Şükretmeyi bilen, Seven ve Sevilen bir birey
olarak yaşamayı tercih edenlerdenim. Tabii bu kadar çok bilgi akışı varken de beni
uyaran bana yol gösteren bilgileri okuyup uygulamayı da tercih ederim..
Velhasıl Bireysel Mutluluk,
Toplumsal Mutluluk ve BİRLİK getirir.. O yüzden hepimiz önce kendimizden
başlayarak değişmeye başlamamız gerekir.
Daha önce yazdığım gibi bunun için
mümkün olduğu kadar güncel felaket habelerinden uzak durup, eğlenceli komik
filmler, ruhsal kitaplar, keyifli hareketli müzikler dinlemenizi, iyi
aydınlatılmış bir odada yaşamanızı veya çalışmanızı, iş hayatınız ile özel
hayatınız arasındaki çizgiyi kalınlaştırmanızı ve kendinizi DENGE’de tutmanızı
tavsiye ederim. Bir de doğa yürüyüşleri ve doğayı izlemek size çok farklı
farkındalıklar kazandıracaktır. Ayrıca hayvanlara daha yakın olmanızı da
tavsiye ederim.
Fiziksel olarak etkilerine
gelirsek,
Öfke ve nefret böbrek ve böbrek
üstü bezlerinde sorunlar yaratabilir. Kindar duruşunuz ile Karaciğer sorunları
olabilir. Dolayısıyla bunlarla ilgili rahatsızlıklar yaşanabilir. Sene başından
beri beden çok hızlı ve farklı akışlara maruz kaldığı için bu yenilenme
sürecinde gribal hastalıklar olabilir uzun sürebilir.
(Bilinenin aksine Grip bedenin yenilenme ve
kuvvetlenme sürecidir. O yüzden sürekli grip ilaçları değişir bir önceki yılın
ilacı bir sonrakine uymaz. Neden ? Çünkü beden değişiyor. Buna Tıp Bilimi grip
virüsünün gelişmesi olarak düşünsede aslında gelişen Bedendir. Nitekim bununla
ilgili çalışmalar da DNA’nın 12 sarmala çıktığının keşfedilmesiyle birlikte
artmıştır. Tabii bilim olaya mutasyona mı uğruyoruz ne oluyoruz şeklinde
baktığı için Olayın ruhsal çıkış yönü yani Spiritüel tarafı ısrarla kabul
edilmiyor lakin mutlaka edilecek çünkü Tıp ya da Spiritüel fark etmez her şey
BÜTÜN’ün parçasıdır ve BİRLİKTE BÜTÜN’ü oluşturur)
Velhasıl bence enerjilerin keyfini
çıkarın, dua edin, niyet edin, ne istiyorsanız inancınız doğrultusunda onu
yapın kendinizi ve Tüm insanları sevgiyle şifalandırın ve başlamak istediğiniz
işler, aklınızdan geçen projeler varsa başlamak için, parayla ilgili konularda atağa geçmek ve somutlaştırmak için bence en güzel dönem..
Evet bu sene Keyif ve Haz yılı.. Bu
enerjiyi kullanmayı bilirseniz hayatınızın en önemli dönüm noktalarından biri
olarak gelecek hayatınızıda Işıl Işıl aydınlatmaya devam edecek..
Hepimizin en yüksek hayrına sevgi
ve Işıkla.
Ve de öyle OLdu çok Şükür..
Alev Cedimağar