Günün Niyeti..

"Bugünden itibaren artık beni mutlu etmeyen ve ruhsal gelişimime hizmet etmeyen her şeyi kendimden serbest bırakacağıma,
Bana iyi geleceğini bildiğim halde sürekli ertelediğim her şeyi kendime hatırlatmaya,
Değişim'den keyif almaya, zevkle ve Cesaretle Hayatıma uygulamaya niyet ediyorum."

Ve de öyle OLdu çok şükür..🙏❤️🙏

Alev Cedimağar

Etki ve Tepki

Bir olay karşısında önce tepki gelir.

Etki daha sonra tepki'ye göre yol alır.

Eğer tepki olumsuz gittiyse etki de olumsuz devam eder. Lakin Farkındalık durumuna göre de etkiyi yine olumlu bir tepki ile dönüştürmek mümkündür.

Tepkiyi dönüştürmek ise yine bizim farkındalığımız ile paralel ilerler.

Tüm pozitif yönde olumlu dönüştürmelerimize rağmen karşımızdaki kişide bir dönüşüm gerçekleşmiyorsa bu ona ait bir bilinç ve davranış şeklidir. Yani "Bak bu kadar da olumlu davranıyorum yine de düzelmiyor" diye kendimizi yiyip bitirmenin anlamı yok. Anlamıyorsa, olmuyorsa olmuyordur. Çünkü herkesin tekamül ve bilinç düzeyi farklıdır. Bu yüzden herkes kendinden sorumludur ve kendi ruhsal yolculuğunu öğrenip anladığı ölçüde yapar.

Nitekim herkesin anlayıp öğrenme basamakları farklı olsa da her ruh, dünya'da ki öğrencilik sürecinde bu basamakları bir şekilde mutlaka çıkacaktır. Zamanı farklıdır o kadar.

Böyle durumlarda kendinizden eminseniz, ne yaptığınızı biliyorsanız, vicdanınız rahatsa izlemede kalıp rahat olun.

Siz rahat olunca aradaki enerji de rahatlayacak ve karşıdaki kişinin düşünme ve anlama alanı da genişleyecektir. Yani akışda kalarak hem kendinizi hem de karşınızdaki kişiye yeni bir enerji alanı açmış olursunuz.

Tabii bir de şöyle bir olay var,

Hep yazarım biliyorsunuz.

Hiçbirimiz sevgi pıtırcığı safdirik polyannalar değiliz. Elbette olan biten herşeyin farkında ve muhakeme yapabilecek güçteyiz. Yani tüm iyi niyetimize rağmen halen bizi üzmek için hamle yapmaya devam eden kişi ve durumlara karşı da DUR demeyi bilmeliyiz.

Dur diyebilmeyi bilmek için de önce kendi sınırlarımızı bilmemiz gerek. Kendi kişisel sınırlarını bilen yeri geldiğinde HAYIR diyebilen herkes bu DENGE'yi de rahatlıkla sağlar..

Özellikle bu hafta bu konulara özellikle dikkat etmenizi tavsiye ederim ;)

ve de öyle OLdu çok şükür..🙏❤️🙏

Alev Cedimağar

Hayatın içinden bir kesit..

Bugün sinema'ya giderken çok eski bir komşumuzla karşılaştım. Şu an yaklaşık 70 yaşlarında falan. Ben Selam veririm klasik nasılsınız der geçerim. Yıllar evvel bir gün annemle bir yere giderken karşılaşmıştık annem bana
" sakın durma direkt selam ver geç" demişti.
"Niye" diye sormuştum.
"Çok soru soruyor" demişti.
Önemsememiştim zaten samimi de değilim selamlaşıp gitmiştik. Bugün Annemin niye öyle dediğini daha iyi anladım.
Yine selamlaştık ben yürümeye devam ediyordum arkamdan seslendi
"O elindeki neyin kutusu ne aldın?" dedi.
Bende "birşey almıştım işte atıcam" dedim geçiştirdim.
Tam yürümeye devam ediyordum ki bu kez peşi peşine tüm "özel" sorular gelmeye başladı. Ben de aynı şekilde geçiştirerek ve bir yandan da adım adım yürüyerek cevaplıyorum. Fakat ben yürüyorum gitmem lazım falan umrunda değil. Direkt beni yakalamışken sormaya odaklanmış :))) Sanki Alevi görürsem şunları sorucam diye ezberlemiş gibi :)))
Sonra "yine" onu hiç ilgilendirmeyen bir şey daha sorunca
"Niye bu kadar merak ediyorsun benim hayatımı ?" dedim.
"Eski komşuyuz tabii merak ederim" dedi
Tövbe yarabbi yaaa :))))
"Eee ben senin hayatını hiç merak etmiyorum. iyiysen, sağlıklıysan mutlu oluyorum o kadar. Sana şimdiye kadar hiç böyle özel sorular sordum mu ?" dedim.
Bir durdu. O hazır durup sendelemişken ben,
"hadi iyi akşamlar" dedim yürümeye devam ettim.
Sonra da kendime kendime Genç Ruhları düşündüm. Hatırlarsanız geçen gün yazmıştım. Yaşlı bir bedende de olabilir. Bedenin ruhla ilgisi yoktur diye.. İşte dedim genç bir ruh ! Öğreniyor ve de öğretiyor !
Sonra çocukken annemle bir konuşmamızı hatırladım. O zamanlar çok tuhaf konuşan bir komşumuz için  bir şey söylemiştim hatırlamıyorum. Annem de "lafına değil yaşına saygılı olacaksın. kocaman kadın" gibi bir şeyler söylemişti. Ben de " iyi de yaşlı kadının daha düzgün konuşması gerekmez mi ?" demiştim. Annem de "öyle ama ne yapacaksın ? Terbiye mi edelim kocaman kadını" demişti..
Tabii sonraları anladım öğrendim.
Gerçekten yaşın yaşanmışlıkla ilgisi yok, yaşadıklarından ders alıp olgunlaşması ve kendini geliştirmesiyle alakalı. Yoksa beyhude geçen bir ömür oluyor..
Bu da benden size gece sohbeti olsun. Bir de içimde kalmasın paylaşayım dedim. Sonuçta bu örnekler hepimizin çevresinde var. Yeter ki biz onlardan biri olmayalım ;)
Hepimize çok yüksek farkındalıklı, Bilinçli, Denge'de bir hayat OLsun. Zaten bunlar olunca gerisi muhteşem geliyor ;)
Alev Cedimağar

Depremler, Değişimler ve BİZ

Arkadaşlar,
Biz nasıl kendi hayatımız içinde bir sürü değişimden geçiyorsak sonuçta yeryüzü de bizimle birlikte geçiyor. Çünkü Dünya'da ve tüm evrende BÜTÜNÜZ. 
Enerji akışları bizi uyumlarken ve titreşimimizi bilinçlerimize göre farklı farklı yükseltirken elbette bizim değişimimiz de tüm Evreni herşeyi etkiliyor.
Aslında bu yeryüzündeki değişimler de bizim başardığımızı gösteriyor. Eğer başarmasaydık bu kadar yüksek bir bilinç çıkışı yaratmasaydık yaprak bile kıpırdamazdı. Yani bu açıdan baktığımızda gerçekten kutlanması gereken ve ŞİFA OLan hareketler yaşıyoruz.
Dolayısıyla korku enerjisi yayarak mevcut enerjiyi kilitlemek ve kuvvetlendirmek yerine Dua ve niyetlerimizle Toprağı BÜTÜNÜN en yüksek hayrına Şifalandırmak bizi rahatlattığı gibi Toprağı ve tüm yeryüzünü de rahatlatıp sakin bir akış sağlar.
Elbette insanız ve elbette kontrolümüz ve onayımız dışı gelişen doğa olaylarından korkabiliriz çok normal. Lakin aslında bu da bizim Ruhsal Değişim onayımızla olduğunu anlarsak o zaman yine ruhsal enerjimizle kontrol edebileceğimizi de farkederiz.
Bizler insan formunda enerji varlıklarız. Herşey bir enerji ve hepimiz bu durumda birer Avatarız. Bunu iyi düşünün ve enerjinizi düşünceletinizle birlikte doğru ve pozitif yönlendirin diyorum naçizane..
Bu arada Toprağı Şifalandırmak ile ilgili sayfamda ve grubumda çok yazdım. Ayrıca ŞİFACI kitabımda da çok detaylı tüm dua ve Şifalandırma teknikleri yazıyor. Lütfen okuyun ve uygulayın. Çünkü oturduğumuz yerde ah vah deyip gereksiz laflarla hiçbirşey olmadığını artık biliyoruz degil mi ? ;)
O zaman Sevgiyle IŞIĞA giden yolda tüm Pozitif değişimi sevgiyle kabul ediyor ve en yüksek farkınfalıkla da ŞİFA ile yürümeye devam ediyoruz çok şükür 👐💕👐
Alev Cedimağar

Zaman yavaşladı mı ? Hızlandı mı ?

Zaman yavaşladı mı ? Ya da hızlandı mı ? Gibi geçişler yaşayabilirsiniz.
Zaman yavaşladı gibi geliyorsa siz hızlanmışsınızdır yani titreşiminiz değişmiştir.
Zaman hızlanmış gibi geliyorsa yine titreşiminiz değişmiş ve fark etmeye başlamışınızdır.
Zamanı bükmek kişisel alanda olur. Bütünün tekamülünü etkilemez. Zaten etkiliyorsa (niyet oysa) bu bütünün tekamülüne müdahaledir. Negatif eyleme girer.
Çünkü bazı insanlar "aman zaman geçsin bir an evvel" diye heyecanla beklerken onun hayatına iradesi ve onayı dışında girip zamanı uzatmak olumsuz eylemdir. Ya da tam tersi..
O yüzden böyle geçişlerde kendinize dönmeniz ve Bilgilerinizin ışığında analiz edip anlamanız, şükürde kalıp izlemeniz en iyisidir :)
Alev Cedimağar

Hayat güzel kafalar güzel herşey güzel.. !

Bugün eve dönerken yürüdüğüm yolda tam karşıdan benim yaşlarda bir hanımın gülerek bana doğru geldiğini gördüm. lakin gözleri bende nasıl mutlu gülüyor tüm dişleri ışıl ışıl parlıyor :))))
Baktım "yok canım bana değildir" dedim. şöyle bir sağıma soluma baktım kimse yok. Hımmm yani bana gülüyor. Olabilir ben tanımıyorum fakat o beni tanıyor demek ki diye düşünerek ben de gülümseyerek yürümeme devam ettim ve çakıştık (!) derken kadın kollarını açtı bana bir "Semihaaaa" diye bir sarıldı :)))))))))))))))) ay öyle samimi ki, sarılayım da Semiha rolü mü yapayım üzülmesin, yoksa doğruyu mu söylesem bir an karar veremedim :))))))) Şöyle ben de hafifce kollarına sarılıp sonra gerçeği söylemeye karar verdim :))))))))
"Ben Semiha değilim ismim Alev memnun oldum" dedim :))))))))
kadın bir şaşırdı.
"Aaaa sen Semiha'sın" dedi !
"yok vallahi değilim siz benzettiniz lakin farketmez sarılmış olduk" dedim. :))))
inanamaz gözlerle bana baktı falan ben de konuyu gereksiz uzatmamak için
"hadi o zaman size iyi günler" diyerek yürümeye devam ettim :))))

Hayat güzel insanlar güzel kafalar güzel valla ne diyeyim 2012 yılı sonrası herşey güzel diyesim geldi :))))))

Alev Cedimağar

Dolunay öncesi ayak seslerine bir bakalımmm...

21 Ocak Ay tutulması yazımda uzun bir dönemi çok detaylı yazmıştım.. (https://alevcedim.blogspot.com/2019/01/21-ocak-ay-tutulmasi.html )

Şimdi bu dönemin üzerine eklentiler geliyor ve biliyorsunuz hep böyle olur ve hep de olacak.. Mesela  Okulda da öyle. Bir bilgi öğretilir bir kelime anlatılır üzerine onunla ilgili yeni bilgiler eklenerek öğrenim süreci devam eder. İşte biz de aynen böyle bir ruhsal eğitim  ve yükseliş süreci içinde,  üzerine sürekli yeni enerji akımlarıyla yeni bilgiler alarak alarak, uyumlanarak ve öğrenerek kendi bilincimize göre kendi tekamülümüzde yaşamaya devam ediyoruz.

Yani Ali topu tut, Ayşe  ip atla gibi çöpten adam bilgilerini geçtik şimdi daha kalın ve küçük yazılı derin kitapları okuyup anlamaya çalışıyoruz ;)

Tüm bu bilgilerin amacı ise;

Bu Tekamül sürecinde  neyin neden kaynaklandığın ? , Bize nasıl hizmet ettiğini ? Ne söylemek istediğini ? “Bilinçli” olarak anlamak ve hayatımıza bilinçli olarak pozitif ve Işık yönünde yol verebilmek.

Hani daha önce size sürekli “temizlik yapın, temizleyin hayatınızı ve ruhunuzu mutlu olduğunuz kişilere ve olaylara yönelin” deyip duruyordum. Hatta bazı arkadaşlar “Alev hanım temizleye temizleye kalmadı “ yazıyordu ben de onlara “yakında hayatınıza kendi titreşiminize uygun yeni birileri girmeye başlayacaktır. Yeni insanlara da açık olun” diyordum J))) nitekim bunu yazan arkadaşların hayatına eminim kendi titreşimlerine uygun en azından şimdiki titreşimlerine uygun (çünkü sürekli değişiyoruz ) yeni kişiler girmiştir. Tabii girmesine de izin vermeniz gerek. Çünkü “inziva” dönemi BİTTİ ! En hızlı tekamül ve kendimizi bulma yolumuz herkesle birlikte hayatın içinde olarak yaşamaya döndü.

Dolayısıyla bana göre şu sıralar yeni eklenen bölümün en güzel tarafı bizim temizlik yapmamıza gerek kalmadan herkesin kendi kendini temizlemesi diyebilirim J))

Nasıl mı ?

Mesela hayatınızda atsan atılmaz satsan satılmaz dediğiniz fakat bir türlü de mutlu olamadığınız, uyuşamadığınız  kişi ya da kişiler aniden çıkan (ya da kendilerinin çıkardıkları) bir olay ile yine kendi kendilerini imha edip hayatınızdan kendileri çıkıp gidebilir. Bunun etiket adı “O size küsmüş” olabilir  lakin tam da aradığınız bir durumdur ve içinizden yaşasınnnn diye çığlık atmak gelir J))))  Böyle bir anda ne oldu şimdi derken iç sesiniz, duygularınız  “Ay iyi ki oldu çok şükür” diyebilir. Nitekim bence içsesinize duygularınıza kulak verin ;)

Yani artık karmik ilişki ne ise bitme zamanı gelmiştir ve muhtemelen siz kendiniz bitirmeyip o kendisi kestiği için daha bir ferahlamış hissedebilirsiniz.  Yani enerji akışları titreşimi yüksek, iyi niyetli kişilere otomatik bir kalkan görevi yapıyor da diyebiliriz.

Dolayısıyla odak noktanızı ve kendinizi DENGE’de tutarak hiç kafanıza takmadan şükürle yürümeye devam edin diyorum naçizane.

Bu arada enerjiler kalp bölgesinden zorladığı için sevgi, sevgisizlik gibi tüm saklanan duygular da farklı şekillerde açığa çıkacağını söyleyebilirim.

Bu da hayatımıza şöyle   ikinci bir güzellik getirecek..

İTİRAFLAR..

Yani birden bire herkes içinden geçenleri (negatif veya pozitif) hiç farkında dahi olmadan konuşup anlatmaya başlayabilir. Yani bu süreç içinde “kulaklarıma inanamadım” sözünü hem kendiniz hem de başkaları için çok rahat kullanabilirsiniz.

Çünkü söyle ve rahatla kısmına geçiyoruz.

Tabii bu iki taraflı. Kim neyi söylüyor ? içinde ne biriktirmiş ? aslında gerçek niyeti neymiş ? gibi gözlemler yaparak.

Mesela bir el işi yapıyorsunuzdur ve arkadaşınız satmanıza yardımcı olacağını hatta olduğunu söylüyordur. Ona güvenmişsinizdir ve mutlusunuzdur derken arkadaşınızla kahve içerken aniden size “ya ben de senin şu işlerinle hiç ilgilenemedim bir fırsat bulup bakayım” gibi bir cümle pat diye ağzından dökülebilir ! siz de o zaman” Eee bunca zaman ilgileniyorum diyordun?” diye pat diye cevap verebilir ya da düşünebilirsiniz. Dolayısıyla bunun içinde de bir sürü ders var. Bir kere kime güveneceğinize dikkat edin. 2. eğer bir iş yapıyorsanız kimseye değil önce kendinize güvenin. 3. Sürekli yazıyorum EMANET GÜVENCELERE TUTUNMAYIN Kendi gücünüze kendinize tutunun ve inanın ! 4.işinizi takip edin sorun soruşturun böylece karşınızdaki kişiyi de tanımış anlamış olursunuz. Gibi pek çok örnek verebilirim.

Bu benzetmeden yola çıkarak siz de kendi mevcut durumunuzu her şeye uygulayabilirsiniz ;)

Şu sıralar ani kararlar, anlaşmalar  ve tepkilerden uzak durmakta fayda var. Bir de kimseyle inatlaşmayın. Herkesin doğrusu doğrudur. Siz üstüne gittikçe mevcut durumu daha da kilitlersiniz. “Peki sen öyle düşünüyorsan öyle olsun” cümlesini de kurmayı öğrenmeniz lazım. Doğru dahi söylüyor olsanız karşınızdaki kişinin de her ne şekilde olursa olsun yaşayarak kendi doğrularına ulaşmasına izin verin. (aynen bizim gibi)

Önemli bir şey olduğunda derin bir nefes alıp en az 1-2 dk şöyle bir düşünüp mümkünse yüksek sesle DENGEDEYİM diyerek kendimize hatırlatmak iyi olur. Bir de üzüldüğünüz şeye dikkat edin sevincinize dönüşebilir yani geniş açıdan bakın her şeye diyorum naçizane.. Çünkü tabiri caizse, sağ gösterip sol vuran enerjiler var. Ters köşe yatmayalım J)))

Fiziksel etkilerine gelince, Bu dönem solunum yolları, Akciğer rahatsızlıkları, nefes alamıyormuş veya  boğuluyormuş hissi olabilir.  Böyle durumlar yaşadığınızda kendinize nedenini sormalısınız. Neden böyle hissediyorum ? Artık neyi söylemem lazım ? Neyi itiraf etmem lazım ? Beni sıkan üzen şey nedir ? Çözümü nedir ? Ne yapmalıyım ? Bunu nasıl istediğim yönde değiştirmeli ve dönüştürmeliyim ?

Tabii sonrasında sormanız gereken bir  kaç soru daha var..

Yapmak istiyormuyum ? Cesurmuyum ? Neden korkuyorum ? Bu korkunun bana faydası var mı ? Böyle mi yaşamak istiyorum ? gibi..

Tabii her zaman yazdığım gibi, Akciğer ile ilgili kronik bir rahatsızlığınız bir şüpheniz varsa lütfen doktora gidip tetkiklerinizi yaptırın. Tabii yine önce ruhsal olarak kendinizi şifalandırmanız gerek. Çünkü biliyorsunuz tüm fiziki rahatsızlıklar ruhsal durumlardan ortaya çıkar.  

İşte 2019’un gümbür gümbür cesaret ve özgüven sınavları her yerden geliyor.

Evet Dolunay’a daha çok var lakin biliyorsunuz ben enerji geçişlerini bağımsız yazarım. Lakin bu etkiler de bu kadar bariz arttığına göre muhtemelen yaklaşan Dolunay  enerjisinin ayak sesleri de diyebiliriz. Şimdiden duyalım anlayalım ki HEP BİRLİKTE yolumuza keyifle ve Işıl Işıl devam edelim.

 O zaman bilgiyi sadece okumakla kalmayıp üzerinde düşünelim ve “Uygulayalım”..

Hatta kendimizle baş başa kalma kısımlarında bunları düşünüp kendimizi analiz ederken yanımızda da küçük beyaz bir mum yansın enerji alanımızı iyice temizlesin daha net ve rahat olmamıza destek olsun da diyebilirim..

Ve son olarak, 

ŞUBAT AŞK AYI olarak kodlanmış bir ay. Dolayısıyla önce kendisi AŞK OLan'a AŞK daima her yerden gelir. O yüzden ruhu AŞK OLan herkese her AN ve sonsuza dek dolu dolu AŞK OLsun diyorum ☺

Hepimizin en yüksek hayrına ve tüm Sevgimle, IŞIK ve ŞİFA OLdu çok şükür …   

Alev Cedimağar

17 Şubat'da ANKARA !

A N K A R A

17 Şubat Pazar günü 14.30 da,

Ankara Kitap Fuarı

ATO Congresium

Doğan Novus Standı

Yine en yüksek Hayrımıza,

Gelmesi ve orada OLması gerekenlerle buluşuyoruz 👐💕🌈✨☀️🦋💕

Seçiminiz Kaderiniz OLur..

Gerek kendimizle ilgili, gerek ilişkilerimizde gerekse iş hayatımızda "Sorun" olarak yaşadığınız bir durum 'da  "Ben şimdi ne yapacağım" , "çok fenayım ne olacak şimdi" gibi düşünceler üreterek var olan durumun enerjisini daha fazla kilitlemek yerine,
"Beni mutsuz eden  bu durumu nasıl değiştirebilirim, ne yapmalıyım" şeklinde düşünce üreterek çözüme odaklandığınız zaman seçenekler size akmaya başlar enerji de rahat dolaşır. Sonrası "ben bunu yapamam çok zor" demek yerine "ben bunu cesaretle yaparrım" kısmıdır.
Var olan sorunu her zaman çözüme yönelik seçeneklerle anlatan herkes de "bu insan çok sorunlu" ya da "hep bir şikayet ile geliyor" bakış açısını da değiştirir ve yaydığı enerjiyi de rahatlar.
Mesela,  Bir kişi sürekli yöneticisine sorunla gidiyorsa o kişinin varlığı ve iletişimi de sorun olarak algılanır ve bir süre sonra itmeye başlar ve ortamdan uzaklaştırılmak istenir.
"Şöyle bir sorun var fakat ben de çözüm olarak bunları düşünüyorum siz ne dersiniz ?" tarzı bir yaklaşım karşıdaki kişiyi de rahatlatır ve enerjiyi pozitif yönlendirir.
Velhasıl bu da ruhsal farkındalığın hayata yansımasıdır ve günah keçisi yoktur. Herkes seçimlerini yaşar.
Alev Cedimağar
ŞİFACI kitabımdan bir bölüm..

YENİLENME DUASI

Bugün ki güzel enerjiyle tekrarlayalım, hatırlayalım ve yenilenelim... <3

YENİLENME DUASI
Bu AN itibariyle artık özümle buluşup kendim olmayı ve kendimden kendime dönmeyi seçiyor ve onaylıyorum.

Beni benden uzaklaştırmak isteyen Eski enerjiye ait her türlü duygu, öğreti, kişi ve yaptırımları hayatımdan, enerji alanımdan keserek iptal ediyorum.

Bağını keserek iptal ettiğim bu duyguları kendimden serbest bırakarak evrene gönderiyor. Artık onlar üzerinde düşünmüyor ve şükürle kabule geçip yoluma sevgiyle devam ediyorum.

Bu arada benim kontrolüm ve bilgim dışında bana gönderilen tüm olumsuz enerjileri de Sevgi , şifa, aşk, bereket olmasını ve yüce yaradanın ruhlarını aydınlatmasını dileyerek sahiplerine geri gönderiyorum.

Ne benden bir başkasına ne başkasından bana negatif hiçbir düşünce ve konuşmanın ulaşmayacağını biliyor ve Yüce Yaradan’dan aldığım güce ve onun koruyucu ışığına teslim oluyorum.

Tekamül sürecimde öncelikle kendimle mutlu olmayı ve hayatı anlayarak keyif almayı seçiyorum.

Kendimle mutlu olduğum, kendime yettiğim ve Daima Şükretmeyi bildiğim zaman, Tüm Mutluluk, Şans, Şifa, Aşk, Bereket enerjilerinin de rahatça, su gibi hayatıma aktığını biliyor ve sevgiyle kabul ediyorum.

Ben Daima her şeyin En iyisini Hak Ediyorum ve Yaradanın Sonsuz Kaynağından Tüm ihtiyacım olanın hayatıma akmasına izin veriyorum.

Her şeyin bende başlayıp bende bittiğinin Farkındayım.Yüce Yaradana Şükürler Olsun..

Alev Cedimağar

Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi..

NOT: Bu duayı ve diğer yazdıklarımı kitap'da daha ayrıntılı bulabilirsiniz.

2012 yılı itibariyle Ruhsal yükseliş yolculuğumuzda neler yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz ?

Biliyorsunuz sürekli enerji geçişlerinden ve üzerimizdeki fiziksel ve ruhsal etkilerinden bahsediyorum.  Bu geçişleri pek çoğumuz izleyerek takip ederek yaşıyor anlıyor. Bazılarımız da halen ne olduğunu anlayamadığını söylüyor ve büyük bir kısım ise neler olup bittiğini bile bilmiyor.

Dünya’nın miladi takvimi kabul edilen 2012 yılından itibaren gerek Dünya’nın manyetik alanlarının değişmesi gerekse boyut enerjisinin yükselmesi ile birlikte hızlı bir tekamül sürecine girdik. (Tüm bu değişimleri BİZ yaptık yani BİZİM ruhsal bilinç enerjimizin yükselmesi ile oldu.) Dolayısıyla da bu yıl'dan sonra Ruhsal geçiş ile birlikte bilinçli veya bilinçsiz herkes çok hızlı bir şekilde ruhsal bilgilere doğru  yöneldi. 

Bu  kendimizi keşfetme yolculuğumuzda pek çok yollardan geçtik ve geçmeye devam ediyoruz. Nitekim daha yolu göremeyenlerde var.  Bu hep olacak çünkü Dünya insanları toplu halde ruhsal bilinç sıçraması yapmıyor. Sürekli Dünya’ya gelen yeni ruhlar var ve onlar da öğrenme süreçlerine ilk basamaktan başlıyor yani hepimiz gibi.. Çünkü hepimiz aynı yollardan geçtik.  (işte bu yüzden kimseyi yargılamayın hatırlayamasanda bir zamanlar  sen de öyleydin )

Bu arada bilinç sıçraması yapamayanlarda bu şaşkınlık ve denge bozukluğu ile özellikle 2012 ve sonrasında Ruhsal rahatsızlıklar (bipolar, şizofren, obsesif durumlar) arttı. Tabi bunların hastalık olmadığını sadece boyutsal ve ruhsal karışıklıklar olduğunu ve dengelenebildiğini daha önce yazmıştım.

Dolayısıyla büyük IŞIK Grupları yani uyananlar olarak büyük sıçramalar yapmaya başladık. Bu sıçrayış yine yeryüzünün en yüksek hayrına OLarak IŞIK enerjisinin büyümesini ve henüz hazır olmayanları itekleyerek harekete geçmesini sağlıyor. Yani hepimizin BÜTÜN’e faydası var.

Peki 2012 yılından itibaren bu bahsettiğimiz idrak ve bilinç geçişleri neler ?

1.     Artık Meleklerden kıl tüy gibi şeylerden medet ummak ya da mutlu olmak yerine,  İnsanlar, Yaradanın yarattığına değil sadece ve sadece direkt YARADAN’a bağlanmayı kendi gücünü keşfetmeyi ve direkt YARADAN enerjisiyle BİR Olduğunda her şeyi yapabileceğini, aslında bana yardım etti dediği şey her ne ise ona o enerjiyi kendisinin yüklediğini ve aslında kendi gücünü kullandığını ve öyle olduğunu öğrendik ya da öğrenmeye başladık. (en azından kendi çevremde artık yok beyaz tüy gördüm yok önüme düştü vs mesajları almıyorum çok şükür J)) ) İşte bu BEN OLmak BEN’i bulmak yolunda ilerlemektir.

2.     Uzaktan enerji, Uzaktan Şifa, Hadi şu saatte dua edelim, Bana bağlanın nirvana’ya ulaşın ben sizi aydınlatayım, benim enerjim şifalı (egoya bak ya şaka gibi yani .. En çok da bunlara inananlara inanamıyorum) gibi olaylara girmemeyi kimseye bağlanmamayı öğrendi. (özellikle yok ünlüymüş yok öyleymiş yok böyleymiş dedikleri kişilere bağlanıp hasta olduktan sonra. !!! J  Bana böyle şeyler yapıp da başına neler geldiğini yazanları bir yayınlasam herhalde toplu bir bilinç sıçraması olur J)))  ) Ayrıca bunu söyleyen kişilerin de düşük bilinç ve bilgiye sahip insanlar olduğunu da öğrendi.  Birisine gönderdiğimiz her DUA’da ŞİFA’dır ve onun enerji alanında Işık yaratır.  Şifa çalışmasının birebir aynı enerji alanı içinde ruhsal ve fiziksel yapıldığını da öğrendi. Ve bu çalışmaları aldığı kişiye çok dikkat edip sorgulaması gerektiğini de öğrendiler..

3.     Gerek kıyafet gerekse davranış vs ile farklı görünmeye çalışanların aslında egosal olarak “Bakın işte ben sizden farklıyım. Beni takip edin bana inanın ben de kendime bir yer edineyim ve düşük ego ve özgüvenimi besleyeyim” dediklerini ve Ruhsal inanışı ne olursa olsun bunu şekil olarak yansıtmanın anlamsız olduğunu da öğrendi. (mesela beni ilk kez görenler onları üzerimde şıkır şıkır taşlar, tuhaf renkli kıyafetler veya beyaz şalvar, tuhaf tütsüler ve giyim tarzı  ile karşılayacağımı sanırken son derece doğal olmama hep şaşırmışlardır. Artık şaşırmıyorlar çünkü artık böyle şeyleri spiritüellikle bağdaştırmayacak kadar bilinçlendiler.)

4.     Zaman hızlandı mı ne oluyor ? Sözünün altında Evet gerçekten hızlandı hızlı bir tekamül döngüsüne girdik bilgisine sahipler. Bu bilgiyi de kullanarak hayatlarında ertelemeleri bir kenara bırakıp hayatı izlemeyi, mesajları okumayı, cesur olmayı, kendine güvenmeyi, değişimi kabul etmeyi ve daha kendileriyle ilgili pek çok yüzleşmeler yaşayarak ileriye doğru Işıl Işıl adım atmayı öğrendiler.

5.     2012 sonrası ani ve "kontrolsüz" açılan bilinç sıçraması ile her kanal bağlantısı yapana ve her ben mesihim, şemsim, mevlanayım, peygamberim, Galaktik komutanım, Zeus vs. J)))  diyene ilginç gelip peşine takılsalar da artık bu insanların obses vaka olduğunu, gerçek spiritüel ya da IŞIK bir kişinin böyle şeyler yazmadığını ya da yapmadığını öğrendiler.  

6.     Yok pleiades enerjisi yok sirius enerjisi, yok mavi enerji, yok  bu enerjiyi ben yarattım yok şöyle bir enerji var gelin sizi inisiye edeyim gibi ne olduğu belirsiz enerjilerden medet umma yani cehalet dönemi bitti. Aslında inisiye enerji dönemi bitti !! Ya da bitmesi lazım o yüzden yazıyorum. (en basit örnek: bir kere pleaides grubu asla insanlara gelin enerjimize uyumlanın size öğretelim bize bağlanın demiyor. İşte çok okumak analiz etmek bu yüzden önemli)  Zaten bunu yapanlarda ya cidden çok bilgisiz ve o yüzden iyi niyetle inanmış ve kendileri de kandırılmış ya da rant peşindeler. artık bilemem. Sonuçta herkes kendi tekamülünden ve dolayısıyla da yaptıklarından sorumlu. Lakin bir çoğunun bipolar, şizofren gibi obses geçişler yaptığını ya da farklı varlık etkilerinde olduğunu biliyorum. O yüzden önce kendilerini Şifalandırmalarını ve ruhlarının aydınlanmasını canı yürekten diliyorum.  Nitekim artık bilinç sıçraması yapanlar, Işık varlıkların kendi enerjilerine kimseyi uyumlamadığını, kendilerine bağlılık yaratmadığını ve direkt YARADAN’ın kaynağını gösterip, “Kendi Gücünüzü keşfedin ve kaynağın şifasını, Işığını kendinizde ortaya çıkarmayı ve yaratmayı öğrenin. Geldiğiniz yere özünüze bağlanın, ihtiyacınız olan her şey siz de var  çünkü siz IŞIKSINIZ” dediğini öğrendiler.

7.     Kişisel olarak kendi hayatlarında geriye dönüp baktıklarında çok hızlı bir yaşam süreci geçirdiklerini, sınav dolu keskin virajlardan dönerek her viraj’da nasıl bilinçlendiklerini, hayatlarının hangi yönde değiştiğini ve nasıl mesajlar verdiğinin farkındalar. Dolayısıyla bilinçli ruhlar “çok şükür iyi ki de öyle Olmuş bu sayede ben BEN OLdum” cümlesini rahat kurabilir hale geldiler ve öğrendiler. Bu arada son 7 yıldır herkesin hayatının neredeyse 180 derece değiştiğini eski ben ile yeni ben arasında dünyalar kadar fark olduğunu artık daha iyi görüyorlar. Çok şey öğrendik ve öğrenmeye de devam ediyoruz. Çünkü ölüm dediğimiz Dünya’dan ayrılma zamanı bile bir öğreti ve sonrasında da devam ediyor.  

8.     Ortalıklarda dolaşan 1 günlük veya 3 günlük sertifikalarla kimsenin ruhsal bir uzman, Şifacı, Enerjist, Terapist veya başka bir şey olamayacağını, Bir kişinin birden fazla uzmanlığı olamayacağını (aynen doktorlar gibi.. O insanlar bir şeyin uzmanı olabilmek için ömrünü veriyor) bunu yaptığını iddia edenlerin ticari amaçlı spiritüel tacirler  ve obses karanlık bir geçişte olduğunu ve  artık ruhunu, bedenini bu tarz insanlara teslim etmeyerek  her şeyi Akıl-Mantık- Kalp üçgeninden geçirip sorgulamayı öğrendi çok şükür. (tabii gerçekten bir konu üzerinde “uzman” olan ve bunu  çok iyi yapanlar da var çok şükür)

9.     Genel akışlarda ki  enerji uyumlanmalarıyla birlikte yaşanılan pek çok  fiziki sıkıntının aslında bir çeşit dönüşüm ve bize ruhsal alanımızda değişmemiz gereken yerleri gösteren sınavlar olduğunu öğrendi. Bunun yanı sıra bu ruhsal geçişleri en yüksek farkındalıkla ve anlayarak yaşayanlarda gençleşme, yaşam enerjisinin kuvvetlenmesi, çözüme odaklanabilmek, mesajı algılayabilmek gibi pek çok özellik de bariz görünmeye başladı. Değişim ve Dönüşüm hızlandı.

10.   Yaşanılan Ruhsal sıkıntıların ya da düşüncelerin enerji geçişleriyle birlikte yoğunlaştığını lakin bu yoğunlaşmanın bir mesaj ve bir işaret verdiğini ve kendine odaklanması sonra da fark edip anlayarak dönüştürmesi gerektiğini anladı. Ruhsal rahatsızlıkların fiziki rahatsızlıklara sebep olduğunu o yüzden öncelikle ruhun şifalanması gerektiğini ve bu ŞİFA yolunun da daha çok öğrenmekten, okumaktan, anlamaktan , sorgulamaktan ve uygulamaktan geçtiğini de öğrendi.

11.  IŞIK ve Farkındalık dolu yolda bilinçli yürüyenler, Kendine güvenmeyi öğrendi. Sorgulamayı öğrendi ! Okuduğu bir yazı, biri veya bir şey kendisini rahatsız ediyorsa huzursuz hissediyorsa her ne ya da kim olursa olsun etiketlere sıfatlara vs. takılmadan, iç sesine kulak vermeyi onu dinlemeyi, cesur olmayı, IŞIK ve KARANLIK ayrımını yapmayı öğrendi. (Buna da şöyle bir örnek vereyim J  ben yine erken öten horoz olarak (!) J)) sürekli  şu john of god denen adamdan ve onunla ilgili herkesden ve her şeyden uzak durun bu adam çok karanlık !  1 kişiyi göya iyileştirip kendine en az 100 tane “av” buluyor”. (karanlık böyle avlanır) Görünenin arkasında görünmeyen çok şey dönüyor ve ben bunu biliyorum deyip anlattığımda, john of god’a nasıl böyle bir şey söylerim (tanınmış ve ünlü ya !!! ) diye bazı kişiler (!) hop oturup hop kalkıyordu. Neyse ki onun  maskesi de IŞIK tarafından düşürüldü. (Bunu da BİZİM iyi niyet ve IŞIĞIMIZ yaptı. Karanlığı alt etti !! ) Daha böyle çok şeyler olacak hazırlıklı olun gözünüzü dört açın diyorum yine naçizane..

12. Ve  artık biliyoruz ki, RÜYA ismi de geçmişte kaldı çünkü artık RÜYA dediğimiz olaylarda ruhsal geziler, mesajlar, kendimize dönüşler, farklı zaman ve mekan yolculukları, kendimizi ve yaşadığımız evreni keşfetmekle ilgili daha farklı mistik olaylar yaşadığımızı da öğrendik..

13. Toprağa yeryüzüne Doğaya hayvanlara olan ilgimiz ve dikkatimiz arttı. Artık yaşadığımız Dünya'yı daha dengeli, mutlu, sağlıklı yaşanabilir hale getirmek için öncelikle DOĞA'yı yani TOPRAĞI ve üzerinde yaşayan tüm canılıları korumamız gerektiğini öğrendik. 

İşte “kısaca” bunlar RUHSAL UYANIŞ ve YÜKSELİŞ yönündeki en önemli adımlarımız OLdu ve de olmaya devam ediyor çok şükür..

Bunları size daha önceleri de sürekli yazdım çok tepkiler geldi, hatta sayfamda kavgalar bile oldu. Şimdi bu sürecin içinden geçiyoruz. O yüzden bu döneme kısaca TEMİZLİK de diyebiliriz.. Çünkü Hasat başladı ve maskeler düşmeye devam ediyor..

Yukarıda bahsettiğim konuları ya da geçişleri hepimiz mi anladık ? ya da öğrendik ? ya da fark ettik ?  

Elbette  HAYIR !

Ve elbette DÜNYA bir TEKAMÜL Okulu ve bu Okulun ilk basamaktan ya da 1.sınıftan başlayan öğrencileri olacak. Bir kısım mezun olacak onların yerine başka bir grup gelecek derken döngü bu şekilde devam edecek. Burada önemli olan bilinçli öğrenerek yürümek. Dolayısıyla ben öğrendim üstünüm ben öğrenemedim anlamadım düşük bilinçliyim diye bir şey asla yok ! Herkes her şeyi öğrenmesi gereken zamanda öğrenir. Dolayısıyla da herkes öğrenene kadar geçmesi gereken yollardan geçecek, Kendi doğrusunu izleyecek ve tekamülünü ya bu Dünya’da tamamlayacak ya da tamamlamak için geri gelmeye devam edecek.. Ruhsal tekamül süreci ve yükseliş döngüsü böyle işliyor J

Velhasıl Enerji geçişleri hızlanarak ve kuvvetlenerek bize öğretmeye devam ediyor ve bu bitmeyecek.. Her geçiş farklı bir öğreti ile bizim yükselişimize hizmet ediyor. 

Hepimiz en yüksek Farkındalıkla, EVRENİN TÜM POZİTİF ENERJİSİNİ VE DEĞİŞİMİ SEVGİYLE KABUL EDİYORUZ. IŞIK’dayız ve SEVGİ’deyiz.

Farkındayız ve bu farkındalığımızı çevremize de yansıtarak Farkındalıklar yaratıyor, Işık zincirini büyütüyor ve  yolumuza BİRLİKTE IŞIL IŞIL Sevgiyle devam ediyoruz.

Öyle de OLdu çok şükür..

Alev Cedimağar  

NOT: Bu konuların tüm detaylarını ve daha fazlasını örnekleriyle birlikte ŞİFACI kitabımda anlattım.

Kitabımız ŞİFACI 3.BASKIYA GİRDİ !

Kitap çıkalı daha 1 ay dolmadan 3. Baskıya girdik ve Okuyan herkese ŞİFA OLdu çok şükür 👐😘💕