27 Mart 2016 Pazar

SEN Gerçekten IŞIK'mısın ?

Uzun süredir gerek yaptığım sohbetlerde gerekse gelen mesajlarda dikkatimi çeken bir konu vardı.
"Alev Hanım sizin sıkı takipçinizim. Her yazdığınızı mutlaka okuyorum fakat beğeni ya da yorum yapmıyorum"
"Neden ?"
"Çünkü arkadaşlarım böyle konularla ilgilendiğimi bilmiyor. Bir yere birşey yapınca herkes görüyor. Görmesinler istiyorum"
"Hani IŞIK'dınız ve Işık Zinciriydiniz ? Hani "Elalem ne der" umrumda değil ben kendi hayatımı özgürce yaşıyorum" idi ?

Arkadaşlar bana yorum ya da beğeni yapmanız Hiç önemli değil ! Ben zaten ne paylaşıyorsam "Kendimizin ve Bütünün en yüksek Hayrına Işık ve Sevgi Niyetiyle" paylaşıyorum ve de daima öyle OLuyor ve OLdu çok şükür. Önemli olan sizin Dengeli duruşunuz, Kendinizi bilerek ve uygulayarak yürüyor olmanız.
Eğer kendinizi Işık Zincirinin bir Halkası görüyorsanız o zaman Işığınızı özgürce yansıtmanız ve başka insanlara da Işık OLmanız gerek. Başka türlü Işık zinciri olunmaz ki ? Eğer "Kim ne der" diye Çekinceleriniz varsa o zaman da kendinize dönüp inanç ve duruşunuzu gözden geçirmeniz gerek.
Kendimi bildiğimden beri tüm yeteneklerimi ve bilgilerimi saklıyordum çünkü en yakın arkadaşlarım bile korkar anlayamazdı. Şimdi hepsi öğrenmek için koşuyor ve bana "Keşke o zamanlar sen söylediğinde dinleseydim sorgulasaydım" diyorlar. Gerçi biliyorsunuz Keşke diye birşey yok. Herşey olması gereken zamanda olur ve her zaman Doğru Zamandır.
Fakat şimdi öyle değil ki ! 2012 itibariyle artık ruhsal yükselişe geçildi. Nereden biliyorsunuz arkadaşlarınızın da sizin gibi düşünmediğini ? Belki onlarda konuşacak birini bulamıyor ? Ya da gerçekten hiç düşünmüyor olabilir. O zaman onlara bir Işık tohumu ekersiniz ve o tohum yine emin olun zamanı geldiğinde büyür. Ya da o tohumu düşünerek büyütmeye başlar ve size daha fazlasını öğrenmek için dönüş yapar. Ya da size Deli der. O da önemli değil. Kimin ne düşündüğü önemli değil. Çünkü bu yol herkesin "Mutlaka" geçeceği bir yol. Er ya da geç..
Velhasıl silkelenme zamanı. Gerçekten ne olduğunuza karar verme ve gerçekten Kendinden emin, Güçlü, Öğrenerek , öğreterek en önemlisi de öğrendiklerinizi sorgulayarak ve uygulayarak yürüme zamanı. Her yeni Bilgi'de daha fazla soru sorduğunuzda Bilgi size bir yerden mutlaka gelir. Bu da ruhsal titreşiminizi yükseltir. Kapıları siz açacaksınız ve gireceksiniz. Evrensel Kanunlar böyle. Herkes kendi çabasıyla bu yükseliş yolculuğunda ilerleyecek..
Şimdi SEN kendine bir sor bakalım.
Gerçekten IŞIK'mısın ? IŞIK Zincirinin bir halkasımısın ? Ne düşündüğünü biliyor ve gerçekten inanıyormusun ? Güçlümüsün ? Cesurmusun ? Kısaca Kendinin Farkındamısın ?

Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

23 Mart 2016 Çarşamba

23 Mart Ay Tutulması ve Dolunay

Enerjiler, Enerjiler…

Malum Dolunay ve Ay Tutulması..

Üst üste gelen bu tutulmaların etkilerini yaklaşık 1 hafta 10 gün önceden hepimiz farklı olaylarla yaşamaya başladık bile.
Geçen hafta ki yazımda enerjilerin keskin bıçaklar gibi olduğunu, iyi niyet ve dualarımızla bizim de onları dönüştürmemiz gerektiğini uzun uzun yazmıştım.
Değişen bir şey yok. Çünkü Değişim Değişmez. Bizim Değişmemiz gerek :)
Etkiler ise kuvvetleniyor.
Nasıl ?
Özellikle ilişkiler konusunda bariz olaylar söz konusu..
Mesela Yıllarca tanıdığınız biriyle hiç düşünmediğiniz sorunlar yaşayarak “Ay bunun içine bir şey kaçtı galiba Tövbeeee “ dediğiniz durumlar olabilir :))) Yani hiç olmadık kişilerle hiç olmadık iletişimlere girerek bir şaşkınlık, bir hayal kırıklığı ya da üzüntü gibi duygular yaşayabilirsiniz. Bu durumda kendimize hatırlatmamız gereken cümle şu “ Hayatıma giren çıkan herkes için şükürler Olsun. Herkes kendi rolünü oynayarak benim gelişimime ve öğrenmeme hizmet etti. Olması gereken olur. Gitmesi gereken gider. Bitmesi gereken biter. Herşeyin bir nedeni vardır ve ben farkında olduğum için yüce yaradana şükürler olsun herkesin yolu Işık ve Sevgi Olsun”

Toplumsal olaylarda hızlanma söz konusu..
Elbette bunun da nedeni var.
Gerek Dünya'da gerekse ülkemizde Tüm Toplumsal olaylar geleceğe hizmet ediyor.
Şu an aramızdaki pırıl pırıl indigo, Kristal ve Gökkuşağı çocukları Gelecekteki Dünyanın teminatı. Onlar bu olayları deneyimleyerek daha sağlam temellerle daha aydınlık bir dünya için plan kurmaya başladı bile. Onlar hayal ettiğimiz muhteşem dünyanın kurucuları. Karanlığı bilmeseydik Işığın gücünü anlayamazdık. Bizlerde Geleceğe odaklı gerek Ülkemiz gerekse Dünya BİRLİĞİ ve BARIŞ için üstümüze düşen görevi yaparak bu tekamül zincirinde ki görevimizi sevgi ve ışık ile almaya devam edeceğiz.
Bunun haricinde Fiziksel olarak da yine uyumlanma süreci içindeyiz. Artık bildiğiniz gibi bu uyumlanmanların verdiği mesajlar önemli. Yani her şeyi bir neden doğrultusunda yaşıyoruz.
Bu sıralar sırt, boyun , bel ağrıları yoğun olabilir. Özellikle kemik ağrıları yaşayabilirsiniz.
Bunun bize verdiği mesaj, Dünyevi sorumluluklarını DENGELE mesajıdır. Herşeyi kontrol etmeye, Denetlemeye, kendi dediğin kendi istediğin doğrultusunda olması için inatlaşmayı, Benim dediğim olacak noktasında gerilmeyi artık bırakma zamanı. Herkesin dertlerini sorunlarını taşımak yerine sadece kendinle ilgili olanları üstlenerek hafiflemen ve herkesin kendi tekamül sürecinde kendi sorumluluklarıyla ilerlemesine izin vermen gerek.
İşte yine verilen mesajın en önemli noktası “Yaradan Teslimiyet” . Bir durum hakkında üstünüze düşeni yaptıysanız gerisi Yaradana Teslim ve Akışda kalmaktır. Mesela birisine bir iş verdiniz. Tüm incelikleri ve önemini anlattınız. Sonrasında “yaptı mı ? Dediğim gibi mi yaptı ? öyle mi oldu ? Böyle mi Oldu ” şeklinde düşünmenize gerek yok. Çünkü topu attınız. Artık o Top karşınızdaki kişinin sorumluluğunda ne yaparsa kendi rahatlığı ve ferahlığı için de yapacak. Onun hayatı onun tekamülü onun seçimi. Eğer sürekli takip ve kontrol ile enerjiyi gererseniz zaten o kişi de gerildiği için yapılan işin hayrı da olmaz. Bırakın kendi düşünsün kendi yapsın. Onun sorumluluğunu kabul edin ve kendi üstünüze düşen görevi yapmış olmaktan dolayı da şükredin.
Ya da çocuğunuza yola çıkarken tembih ettiniz “ arabayı dikkatli sür ya da karşıdan karşıya geçerken dikkat et, üstünü sıkı giyin, karnını doyur” vs. burada göreviniz bitti. O artık Yaradana Emanet. Sonrası onun ruhsal ve kişisel tekamülüne girer. Kendi seçimleriyle kendi deneyimlerini yaşamak durumundadır. Her ne kadar canımızdan bir parça da olsa sonuçta O da tekamül eden, deneyimleyerek öğrenmesi gereken (aynı bizim gibi) özgür muhteşem bir ruh. Onun da görevleri ve amaçları var. Yani Sonuçta herkes yaşayarak öğrenir zaten başka alternatif de yok. Yaşamaya geldik ve yaşayarak da öğreneceğiz.

Kemik ağrıları Değişime giden Düşüncelere direnç göstermenizden kaynaklanır. Halen geçmişten getirdiğiniz derin acılar, yalnızlık duygusu ve kendinizi Değersiz, Sevgisiz görme ile ilgili sıkıntılar yaşıyorsanız size bunu hatırlatıyor demektir. Kendinize geldiğiniz noktada ne kadar büyük badireler atlattığınızı, ne kadar özel ve Güçlü olduğunuzu, Sevginin ta kendisi olduğunuzu çünkü zaten yaradılışınızın Sevgiyle OLduğunu sık sık hatırlatın.

Ruhsal olarak boşluk ve hüzün duygusu hissetmeniz normal. Çünkü bu bir geçiş dönemi. Herşey çok hızlı ilerliyor. Hızla gelişen olayları, Takip etmekte zorlanmak, her şeyin üst üste gelmesi, bir anda duraksamak yani her şey normal. Kendinizi zorlamayın. Bırakın o boşlukta dinlenin, uyuyun, kitap okuyun ve duygularınızı kendinize sık sık “her şey yolunda ve olması gerektiği gibi” diyerek hatırlatın ve dönüştürün diyorum nacizane..

Rüyalar ile ilgili sürekli yazdığım için yine aynı şeyleri yazmayacağım. Evet artık daha gerçek ve mesajcı rüyalar görüyoruz. Bir rüya günlüğü tutarak takip etmenizi nacizane tavsiye ederim.

Uyku ile ilgili durumları kafanıza takmayın. Taktıkça mevcut enerjinizi olumsuz kodlar ve kuvvetlendirirsiniz. Serbest bırakın. Yani , daha fazla uyuma isteği varsa, imkanınız da varsa uyuyun. Bedeniniz dinlenirken ruhunuzda dinlenir. Ruhun en hızlı uyumlandığı zamanlar uyku durumlarıdır. Demek ki ihtiyacınız var. Fakat DENGE’de kalın. Yani bu demek değil ki kendinizi uykuya verin ve dış dünyadan ilginizi kesin.. Eğer uykusuzluk gibi bir durum yaşıyorsanız o zaman da Aklınızdaki düşünceleri tek tek irdeleyerek kendinizi rahatlatın ve serbest bırakın. Serbest bırakmak yine üstünüze düşeni yaptıysanız gerisi Yaradana Teslimiyettir şeklinde olmalıdır. Bunu kendinize hatırlatın. Tabii bu arada inanç ile ilgili sözde olsa da niye özden yapamadığınız ile ilgili durumla da yüzleşmeniz açısından çok önemli.

Velhasıl hep yazdığım gibi 2016 yılı gerçekten önemli bir sene. Bu geçiş hızına aynı tempoyla uyum sağlarsak kendimizi çok hızlı bir Değişim içinde bulmamız ve dolayısıyla da yeni hayatımıza yeni düşüncelere kucak açmamız o kadar da hızlı olur. Bu demek oluyor ki, Hayatımızda yeni bir sayfa değil, yeni bir DEFTER açma zamanları içindeyiz.

DEĞİŞİM'i Kendimizin ve Bütünün En Yüksek Hayrına en Yüksek Farkındalıkla ve Sevgiyle Kabul ediyoruz.
Ve de öyle Oldu çok şükür..
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

8 Mart 2016 Salı

9 Mart 2016 Çarşamba GÜNEŞ TUTULMASI


Son 4 – 5 gündür enerjiler çok kuvvetli akıyor. Bazılarımız uykudan başını kaldıramazken bazılarımız da uykusuzluk yaşıyor. Herkes farklı uyumlanıyor. Herkes de farklı etkiler yaşanıyor.

Bu Enerjiler hepimizi ileriye doğru farklı itiyor. Mesela 5. Sınıf bilgisine sahip olan bir öğrenci 6. Sınıfa geçmek için sınava giriyor ve onun soruları ona göre hazırlanmış. Ya da 9. Sınıf öğrencisi 10. Sınıfa geçmek için sınava giriyor ve onun soruları da farklı.

Yani hepimiz geçişleri ihtiyacımız olan sınavlarla yaşayacağız. Hiçbirimizin ki birbirine benzemez. Fakat sonuç olarak hepimize bir sınav var. Sonuç ise geleceğimizi ya AN itibariyle değiştirecek ya da değiştirene kadar daha ağır sınavlarla baş etmek durumunda kalacağız. Elbette olduğu gibi yani hiçbir ilerleme kaydetmeden gitmeyi seçenlerde olabilir. Sonuçta özgür irade ve herkes seçtiğini yaşar.

Tabii Ülke olarak da aynı... Çünkü enerji akışları bölgesel değil evrensel yani tüm Dünya’yı ilgilendirir. Sonuçta Güneş sadece Türkiye’de tutulmuyor. Ya da enerji akışları bölgesel olmuyor. Sadece her ülke kendi tekamülünde var olan sürecinde bazı olaylarla geçişe devam ediyor. Elbette Ülkelerin tekamülü de orada yaşayan insanların tekamülünü ilgilendiriyor. Zaten hepimiz yaşadığımız ülkeleri de bilinçli olarak seçerek geldik. Sonuç olarak elbette tesadüf Ya da yanlışlık yok ..
Velhasıl bu Tutulmada da yine farklı geçişler yaşayacağız. Fakat bu kişisel bazda alındığında genelde ruhsal olacak. İçimizde biriktirdiğimiz geçmişten taşıdığımız tüm duygularla yüzleşmek durumunda kalacağız. Ya da yüzleşmek için karşımıza bir takım olaylar çıkarılacak. Tabii yaşanılan her şey halen niye öyle olduğunu anlayarak serbest bırakamadığımız durumlara yönelik olacak. Yani sorular yine aynı yerden bu kez farklı gelmiş olacak. Yalnız önemli bir detayı tekrar hatırlatayım. Kendimizle savaştığımız direndiğimiz her duygu fiziksel olarak da artık gitmek yani şifalanmak istediğine işaret eder. Mesela Karaciğer sorunumu yaşıyorsunuz ? Öfke kin ve nefret duygunuzun sizi sardığını gösterir. Yüzleşin, rolleri anlayın, mesajı alın ve sevgiyle gönderin..

Bu arada sosyal çevremiz, arkadaşlarımız her şey değişebilir. Yani Değişmesi gereken her şeyin aleni olarak değiştiğini göreceğiz. Her zaman yazdığım gibi, “Bitmesi gereken Biter, Gitmesi gereken gider” Bizlerde şükürle ve sevgiyle yeni başlangıçlarla yolumuza devam ederiz.
Rüyalarımızda dünya’dan gitmiş tanıdıklarımızı çoğunlukla görme olasılığımız çok yüksek. (bunlar hep mesaj içerikli olur) Çünkü titreşimsel olarak yükseldikçe aradaki perdeler de incelmeye başlıyor. Zaten rüyalarda artık rüya değil. Daha ileri safhalarda rüyaları da bilinçli görerek yani gezip gelerek dünyaya döneceğimizi düşünüyorum 
Bunun haricinde yeryüzü de elbet kendi değişimini yaşamaya devam edebilir. Hallaç pamuğu gibi şöyle bir attırılıp hep birlikte tekrar yerimize oturabiliriz. Tabii önemli olan bunu niye yaşadığımızı anlayabilmek. Eğer anlayamazsak daha ağır sınavlarla anlayana kadar devam eden bir sürece de kendimizi otomatik eklemiş oluruz.

Bence bugün ve gece yani ne zaman istersek ve neye inanıyorsak, dua , meditasyon, kendimizle baş başa kalıp derin sohbetler etmek için güzel birgün. Ayrıca bilgilerimizi harmanlayarak “beğendim” dediğiniz yazıları kendi hayatınıza adapte ederek uygulamaya başlamak için çok uygun..
Ne Oluyorsa hayrımıza Ne olmuyorsa yine hayrımıza diyoruz lakin tedbiri ve eylemi de unutmuyoruz.

Gerek kişisel gerek ülke ve gerekse Dünya olarak, Barışa, Huzura, BİRLİĞE, Sevgiye ve tüm güzellikleri kaplayan IŞIĞA ulaşabilmek için öncelikle buna odaklanmak ve bu yönde eylemde bulunmak şarttır. Sadece oturduğumuz yerden dua ederek işler bitseydi şu an hepimiz saraylarda gül gibi yaşıyor olurduk ;)

Velhasıl yine Kendimizin ve Bütünün en yüksek Hayrına Olmasını diliyorum.

Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

3 Mart 2016 Perşembe

Biz Seçeriz , Biz Yaşarız

Nasıl "Ben yaparım, başarırım, üstesinden rahatlıkla gelirim" seçeneklerine sahipsek,
"yapamıyorum, başaramıyorum, beceremiyorum" kelimeleri de bize sunulanlar arasında bizim seçtiklerimizdir.

Bazı şeyleri anlamak için spiritüel olmaya gerek yoktur.

Herşey düz mantık çerçevesinde de anlaşılabilir.

Yapamıyorum diyorsak bu benim irademde bir seçimdir. Kimse kafamıza "yapamazsın" diye silah dayamıyor ;)

Yaparım diyorsak bu da bir seçimdir ve yine benim irademle ilgilidir.

Seçme gücüne sahip olduğumuzu anlamak, ne istediğimize odaklanmak bizi ona ulaşmamızı sağlayan seçeneklere götürür. Çünkü düşünceler ile birlikte yaydığı enerji de aynı paralel de ilerler. Ne düşündüğümüz ile paralel olarak ya yollar açılır ya da kapanır..

Burada en önemli nokta "Gerçekten istemek" dir.
İsteyen Her şeyi yapar.
Bunun temeli de Gerçekten isteyip istemediğimize bağlıdır.
İstemek beraberinde Değişimi getirir.
Değişime gösterilen direnç'de her zaman korku vardır.
Yeni başlangıçlar yapmak için bu aşamaları bilinçli olarak dürüstçe sorgulamak gerekir.
Sızlanmayla, Sitemle, onu bunu suçlayarak geçirilen bir hayat sadece boşa yaşanmış bir hayattan öteye gitmez.
Herşey BEN'de Başlar BEN 'de biter.
Günah Keçisi arıyorsanız bilin ki o sadece SİZ'siniz..
Eski Enerji ve Düşüncelerle bağımızı keserek, Cesaretle attığımız her adım Bizi Değişimin ve yeni hayatın Işığına Götürür.
Şimdi Değişim zamanı ;)
Ve de öyle OLdu çok şükür <3

Alev Cedimağar


Şifacı Rehber