19 Haziran 2016 Pazar

BABAM VE BEN

BABAM VE BEN

Bildiğiniz gibi Gün ayırımım yoktur ve benim için her gün aynı güzellikte ve özelliktedir.  Lakin yine de ister istemez böyle Anneler, Babalar günü gibi günlerde mevcut enerjinin yoğunluğu ile güne odaklanma yaşıyorum.
Babam benim en derinlerimde bütünleştiğim çok özel bir ruh idi ve halen de öyle.
Aslında Baba diyorum lakin BABA kelimesi içinde bir sürü anlam barındırıyordu benim için. Çünkü Babam aynı zamanda benim kardeşim, Arkadaşım ve Sırdaşımdı.  
Baba hadi gel evcilik oynayalım, hadi dışarı çıkalım top oynayalım, hadi sahile inip gezelim dondurma yiyelim .. gibi ondan istediğim hiçbir şey için asla “yorgunum” ya da “şimdi olmaz sonra” gibi bir cevap “Hiç duymadım” . Hemen üstünü değiştirir “Hadi yapalım” diye benden önce koşardı. Hatta kendisi teklif ederdi. Bazen evin içinde başka bir odaya gittiğimde “Alev  ne yapıyorsan gel burada yap özlüyorum seni yanımda olmayınca” diyecek kadar aramızda yoğun bir sevgi ve iletişim vardı. Nabzımı çok iyi tutardı. Anlamaya çalışırdı. Bir gün “Hayır gidemezsin” dediğinde “Neden” diye sormuştum. “ Çünkü ben öyle istiyorum” diye cevap verince bunu kabul etmedim ve “sen öyle istiyorsan bile bunun bir nedeni olmalı” diyerek küsmüştüm. Anladı ki benim için cevapların mantıklı bir nedeni olmalı. Sonraki zamanlarda “Dışarı çıkmanı istemiyorum çünkü yemek yiyeceğiz, hava soğuk, seninle evde bir şeyler yapalım” gibi nedenler sunmaya başlamıştı. Daha da sonra ki zamanlarda ise “ sen ne yapacağını, ne zaman döneceğini biliyorsun” diyerek tüm sorumluluğu bana vermeye başlamıştı. Böyle olunca gittiğim yerde çok kalmayı da düşünsem aldığım sorumluluk ile zamanımı ayarlar onu merak ettirip üzmeden geri dönerdim. Yani Beni çok rahat çözmüş en önemlisi de çözmek ve anlamak için çaba göstermişti daima.. Tabii bu arada beni de sorumluluk, Kendine Güven, Kendi kararlarımı kendim alabilme gibi pek çok özelliğimi de çok sevgi dolu  dokunuşlarla ortaya çıkarıyordu.
Evde her ne olursa olsun fikrimi alırdı.  Mesela ilk renkli TV çıktığında mağazaya hep birlikte gittik ve bana hangi TV’yi istediğimi sormuştu. Ben o zaman çocuğum hangisi olduğu hiç umrumda değil tek derdim renkli bir TV’miz olsun. “Senin için hangisi uygunsa Babacığım”  demiştim. Peki demişti.  Kendisi zaten ne alacağını biliyordu. Önemli olan bana kendimi önemli hissettirerek fikrimi almaktı. Zaten  ondan bir şey isterken daima “Babacığım paran varsa, uygun görürsen senden bir şey istiyorum” diye lafa başlamak olurdu. O da “Söyle bakalım neymiş” diye cevap verirdi. J) Duruma göre ya “tamam alalım” derdi ya da ” şu an onun için param yok sonra alalım tamam mı” derdi. Fakat sonra da mutlaka hiç beklemediğim bir anda alır, yapar getirirdi. Yani hiçbir konuda ona olan sonsuz güvenimi asla sarsmadı.
Herşeye, Herkese karşı çok vicdanlıydı çok şefkatliydi. Hem inancı çok kuvvetli hem de çok modern ve aklı selim Dengeli bir insandı. Bir gün anneme “Ben kurban falan kesemem içim elvermiyor. Aynı parayı yine 7’ye bölelim dağıtalım aynı şey hem insanlar ne istiyorsa onu alır” dediğine şahit olmuş ve çocuk ruhumla çok mutlu olmuştum.
Evine, Ailesine düşkündü. Zaten Annemle çok uyumlu ve iyi anlaşan bir çift oldukları için ne yapmak istiyorsa “Hep Birlikte” yapmayı severdi.  Öyle arkadaş, kahve, eğlence vs. gibi huyları yoktu. Eğer yanında biz varsak “özellikle de Ben”  hiç kimseyi aramazdı. Zaten çok kitap okuyan bir insandı. Ve Kitap okuma sevdamı kendi rolüyle çok küçükken tetiklemişti. Ayrıca bizim evde mizah dergisi de çok okunurdu. Gırgır, Çarşarf en çok alınanlardı. Birkaç kez Fırt diye bir mizah dergisi alınmıştı fakat açık saçık karikatürler olduğu için onun ömrü kısa olmuştu J))
 Babam Sırdaşımdı. Ona bazen “Baba bir erkek arkadaşım olursa anneme sen çıtlatırsın” derdim. Gülerek “Tamam” derdi.  Zaten çabuk gülen yumuşayan bir adamdı. En kızgın olduğu bir anda Annemin “Yeteri kadar kızıp bağırdıysan konuyu kapatalım şuna geçelim” gibi sakin, rahat fakat kesin sözleri karşısında bir anlık duvara toslamış gibi olur sonra da gülmeye başlardı J))) Tabii Eğer o konu sonuçlanmadıysa annem birkaç gün sonra sakin bir zamanda konuyu sakince açarak karşılıklı konuşup mutlaka çözüme ulaştırırdı J))
Bir gün Babamla yine Birlikte sahile iniyoruz. “Bana şu hoşlandığın çocuğu göster bakayım” diyince anladım hemen günlüğümü okuduğunu. İnanılmaz bozuldum tabii. “Ders kitaplarına defterlerine bakıyordum hangi konuları işliyorsunuz diye aradan çıktı defter şöyle bir göz attım” dedi. “Madem göz attın baktın günlük niye devamını okudun” diye sitem etmiştim. Çok üzüldü benim üzülmeme. Tabii utanmıştım da.. Beni orada bir pastaneye çekti ve en sevdiğim çukulatalı pastalardan aldı. “Söz bir daha okumam. Barıştık mı ?” dedi. Zaten ben küs kalamam ki tabii ki hemen Barıştık..  Bu yine bizim sırrımız oldu J))
Derslerim, okulum, sağlık durumum konu benimle ilgili her ne olursa olsun üstüme titrerdi. Benimle ilgili her türlü durumda Annemle yarışırlardı diyebilirim. Çünkü Annem de çok ilgili bir Anneydi.   Aslında aile olarak çok uyumlu, sakin sevgi dolu bir aileydik. Bunun için daima sonsuz şükürdeyim..
Babamla paylaşmadığım tek şey yaşadığım paranormal olaylardı. Çünkü çok korkuyor ve endişeleniyordu J)) Baktım adamcağız benim yüzümden kalp krizi geçirecek. Hiç bu konulara girmemeye karar vermiştim :))) Bu konuları annemle paylaşmayı seçiyordum çünkü daha mantıklı ve kontrollü yaklaşıyordu.  Gerçi yıllar sonra anneme bir gün  “Anne sana o kadar alışılmadık şeyler anlatıyordum hiç mi endişelenmedin akıl ve ruh sağlığım ile ilgili falan “ diye sormuştum. “Seni sürekli izliyordum. Davranışlarını, konuşmalarını, Derslerini, arkadaşlarınla ilişkilerini.. yani her şey son derece normal hatta bence diğer çocuklardan çok daha zeki ve akıllıydın. Bunların biri tuhaf olsaydı endişelenir seni doktora götürürdüm. Yani gözüm üstündeydi. Bir de niyeyse gördüklerin, anlattıkların bana hiç acaip gelmiyordu ..” demişti..  Annem de gerçekten içsel anlamda çok bilinçliydi. Tabii ki tesadüf değil ! Biz birbirimizi bilerek sevgiyle seçtik ve bir araya geldik.  Herkesin bir görevi vardı ve herkes birbirine öğrenerek, öğreterek hizmet ediyor.  Beni de ruh ailem olarak Hayata hazırlayıp adapte ettiler..  Yine Dünya’ya gelmem gerekirse yine onları seçerim. Tabii onların da Dünya’ya gelmesi gerekiyor yani çakışmamız lazım.. ;)
Aslında Babam hakkında yazacak çok şey var fakat kısaca diyebilirim ki 18 yıllık birlikteliğimize çok sevgi dolu yoğun duygular ve  paylaşımlar sığdırdık. 
Dünya’dan ayrılma zamanı geldiğinde yorgunluktan ve üzüntüden uyuyakaldığım bir An’da bana gelip öperek, artık gittiğini ama hep yanımda olacağını söyledi. Gözümü açtığımda yanağımda sıcaklığını hissettim ve gitmişti..  Hep sözünü tutardı ve yine tutarak hep yanımda Oldu..
Velhasıl benim Babam Da böyle muhteşem bir Babaydı.
Dünya’dan ayrılan ve Halen Dünya’da ki rolüne devam eden tüm Muhteşem Babaları sevgiyle ve saygıyla anıyor ve tekrar kutluyorum. Böyle muhteşem Babalar için aslında hergün özel …
AlevCe 



17 Haziran 2016 Cuma

Yüce Yaradan'dan aldığımız en kuvvetli 7 özellik !

1.DENGE

Duygularımı, İletişimimi, Konuşmalarımı, Davranışlarımı, Bilgimi, Sevgimi, Kısaca hayatımın her noktasını kontrollü ve Dikkatli Olarak Denge'de yaşıyorum. 
Kainatın DENGE üzerine yaratıldığını biliyorum. Tekamülüm içinde var olan ve "Olumlu" ya da "OLumsuz" , "Işık" ya da "Karanlık" olarak adlandırdığım herşeyin varoluş Dengesinin bir parçası olduğunu ve tekamülüme hizmet ettiğinin bilincindeyim.
Çok Şükür Kendimin ve Herşeyin farkındayım. Dengedeyim.
Bu yüzden, 
BEN DENGEYİM. 

2.KONTROL


Hayatımı kendi kararlarımla, kendi seçimlerimle yaşadığımı, Verdiğim her kararın O AN için DOĞRU OLduğunu ve OLması gerektiği gibi olduğunu biliyorum. Bu yüzden Keşke, acaba gibi düşüncelere girmiyorum.
Hayatımla ilgili yaşadığım her durumda kimseyi sorumlu tutmuyor ve günah keçisi aramıyorum. Ben neye izin verirsem , neyi seçersem öyle OLduğunu biliyorum.
Biliyorum ki, Hayatıma giren çıkan herkes kendi rolünün oynuyor, karşılıklı olarak öğreniyor, öğretiyor birbirimizin tekamülüne hizmet ediyoruz. Bunun farkındayım.
Yaradanın bana verdiği özgür irade ve KONTROL yeteneğimi, Tüm Kontrolün bende olduğunu bilerek, Gerek düşüncelerimle, gerek konuşmalarımla gerekse seçimlerimle, Bilinçli kullanıyor ve kendime her zaman güveniyorum.
Bu yüzden Kontrollüyüm.
BEN KONTROLÜM. 

3. BEREKET

Yaradanın Kaynağında herşeyin sonsuz olduğunu biliyorum.
Biliyorum ki, Ben sınırsız bir Bereket gücüyle yaratıldım. Bunun farkında ve içindeyim.
Yüce Yaradanın bana hiçbir konuda sınır koymadığını biliyor ve Ben de İsteklerime sınır koymuyorum. Daima Kendimin ve Bütünün En yüksek hayrına sevgiyle diliyor ve yaşıyorum.
Herşeyin en iyisine layık olduğumu biliyorum. Çünkü Yaratılmışlar içinde Kainatta ki en muhteşem en özel varlık olduğumun farkındayım.
Sevgi, Şükür ve daima Olumlu düşünmenin Pusulam olduğunun bilincindeyim.
Vesvese, Şüphe, Endişe gibi duygular üretmiyor ve Yaradana Teslim, Onun Her şeyin var olduğu sonsuzluk yolunda sadece güzellikleri kendime çekip, IŞIK OLarak yoluma keyifle ve bereketle devam ediyorum.
Bu yüzden daima Bereketliyim.
BEN BEREKETİM !


4. FARKINDALIK

Hayatımda yaşadığım gerek toplumsal gerek bireysel tüm olayların bir amaca hizmet ettiğini ve verdiği mesajların farkındayım. Bu mesajları anlayarak ve uygulayarak "Evrensel Bütünlüğün" içinde Şükürle ve Keyifle ilerliyorum.
Hayatıma giren çıkan herkesin bir rolü olduğunu ve karşılıklı olarak birbirimizin gelişimine yani tekamülüne hizmet ettiğimizi biliyorum. Bundan dolayı Hayatımı kendi kararlarımla ve seçimlerimle yaşadığımı günah keçisi olmadığını ve ben neye izin verirsem onun gerçekleştiğini öğrendim.
Hislerime güvenmeyi, Duygularımı sevgiyle fakat mutlaka ifade etmeyi, Sözlerimle , davranışlarımla her gün geleceğime AN itibariyle yeniden yön verdiğimi fark ediyorum
İhtiyacım olan tüm cevapların bana gerek çevremden, gerek kişiler aracılığıyla gerek rüyalar, gerekse farklı olaylar vasıtası ile geldiğini görüyorum.
Yüce Yaradanın bana verdiği "Farkındalık" duygusunu kullanıyor, hayatımı istediğim gibi daima kolaylaştırıyor ve sevgiyle IŞIĞA doğru yürümeye devam ediyorum.
BEN FARKINDALIĞIM. 

5. GÜÇ

Yaradılış itibariyle bana Yüce Yaradan tarafından verilen tüm muhteşem özelliklerin ve GÜCÜMÜN farkındayım.
İnsan olmayı öğrenen eşsiz bir ruh olduğumu biliyor ve Kendi arzumla geldiğim Dünya planında Gücümü en yüksek Farkındalık, Denge ve Sevgiyle kullanmayı biliyorum.
Özgür bir ruh olduğumu, yaşadığım hayatı kendim seçtiğimi ve Seçtiğim bu hayatı en yüksek bilinçle tamamlamam gerektiğini biliyor ve dolayısıyla da bunun ruhsal tekamülümün bir parçası olduğunun bilincindeyim.
Günah Keçisi aramıyor, Ben neye izin verirsem onu yaşadığımı biliyor ve Gücümü kendimin ve Bütünün en yüksek hayrına sevgiyle hayatımı kolaylaştırmak ve keyif almak için kullanıyorum.
Hayatımın her noktasında meydana gelen Değişimleri kabul ediyor ve yeni Başlangıçlara doğru Sevgiyle , Cesaretle ve sonsuz gücüme inanarak ilerliyorum.
Emanet güvenceler ve sürekli bana yardımcı olmasını beklediğim Güçler aramak beklemek, onlara sığınmak yerine, Önce kendi Gücüme inanıyor ve hayatımı emin adımlarla yürüyorum.

Bu yüzden BEN GÜCÜM.


6. NEŞE

Yaratılmışların içinde keyif, neşe, gülme, eğlenme, kahkaha atma duygusuna sahip TEK varlık OLduğumu biliyorum.
Bu duyguların beni Dünya'ya ve tekamülüme bağlayan, varlığımı kuvvetlendiren HAZ duyguları OLduğunun farkındayım.
Sahip OLduğum Farkındalık ile Varoluşu anlayabiliyor ve bu Muhteşem ilahi sistem karşısında Saygıyla eğiliyorum.
Hayatımın içinde ve çevresinde gelişen tüm olayları anlayarak ve gülümseyerek izliyor ve Önce kendi mutluluğum için bunu keyifle yansıtıyorum. Biliyorum ki Benim Enerjim nasıl olursa çevreme de öyle yansır. Ve yine Biliyorum ki BEN'de başlayan her güzel duygu çevreme de öyle yansır ve zincir halinde büyür.
Elalem kaygısı olmadan sadece "Kendi Doğrularımla" özgürce yaşıyor ve Ben de Başkası için rahatsız edici bir "Elalem" olmadan Hoşgörü ve Sevgiyle yargılamadan izliyorum. Bu farkındalığım beni mutlu ediyor ve ruhumu rahatlatıyor.
Kahkahalarımı özgür bırakıyor, Hayata esprili gözlerle bakabiliyorum.
Sahip olduğum Neşe'nin Tek kaynağının da, Yüce Yaradana Teslimiyet ve OLan'ın OLması gerektiği gibi Benim ve Bütünün en yüksek hayrına OLduğunu biliyorum.
Bu Teslimiyet bana büyük bir Güven, Sevinç ve Mutluluk veriyor.
Kendimden, Çevremden var olan herşeyden Haz alıyorum. Yaşadığım herşey için Yaratılan herşey için şükürdeyim.
Geçmişi sevgiyle ve şükürle serbest bırakarak AN'da kalmayı ve Geleceğimi de yine keyifle , o yönde eylemde bulunarak, düşünerek, konuşarak ve yaşayarak istediğim gibi yaratacağımı biliyorum.
Herşeyi bilmek bile bana ayrı bir keyif ve mutluluk veriyor.
Bu yüzden ben Yaratıcının verdiği en güzel özelliklerden biri OLan NEŞE duygusunu doyasıya kullanıyor ve Yaşam kanalımı kuvvetlendiriyorum.
Kendimi Neşelendirmek için ruhumu dinliyor ve ihtiyacım olanı bularak bu duygumu daima canlı tutuyor ve doyasıya özgürce yaşıyorum.
BEN NEŞEYİM..

7. YARATICILIK

Yüce Yaradanın bana verdiği yaratıcılık gücünü kendimin ve bütünün en yüksek hayrına pozitif düşünerek ve niyet ederek , Yüce Yaradana tam teslimiyette, inanarak ve güvenerek hayatımı yeniden yaratıyorum.
Yarattığım yeni hayatın getirdiği tüm radikal değişimleri fark ediyor ve sevgiyle kabul ederek Değişimi seçiyorum.
Beni mutlu edecek sonsuz seçenekler içinde bana en uygun olanları Daima Cesaretle ve keyifle seçiyor, Değişiyor ve Değiştiriyorum.
Bu muhteşem özelliğin daima bende olduğunu "aklıma gelen başıma geldi" sözüyle daima biliyordum. Şimdi Bilinçli olarak farkındayım ve Başıma ne gelmesini istiyorsam niyet, dua ve dileklerle daima pozitif düşünerek, Kontrollü olarak düşüncelerimi yönlendiriyor ve düşündüğümü yaşamayı seçiyorum.
Hayal ederek ve bu hayali eylemde bulunarak gelecek plana AN itibariyle kodluyorum ve tüm ruhumla inanarak "OLdu" diyorum.
Özellikle 2012 yılı sonrası tüm düşüncelerin hızla gerçekleştiğinin farkındayım ve bu sene yani 2016 yılı itibariyle de bu özelliğimin kuvvetlendiğini bizzat yaşıyorum. Bu senenin değişimleri çok hızlı gerçekleştirerek gelecek için çok önemli bir temel olduğunu biliyorum.
Niyetlerimi daima saf iyi niyetle yapıyor, OLanın da OLmayanın da hayrıma olduğunu zaten biliyor aradaki ince çizgiyi ayırt edebilecek farkındalığı da yaşıyorum.

BEN YARATICILIĞIM çok şükür <3 


Alev Cedimağar 
Şifacı Rehber


AN'ı AN'a çekmek..

Beni çok yakın tanıyanlar bilir. Koku konusunda çok hassas bir burnum vardır ve parfüm’e de çok düşkünümdür.
Kozmetik olarak en çok almayı sevdiğim şey parfümdür.
Şimdi bunu niye yazdın diyeceksiniz :))
“Yaratıcılık” konusunda çok yakında gerçekleşen basit fakat kıssadan hisse bir olaya giriş yapıyorum ;)
Hani hep yazıyorum ya, Yaratıcılık hissetmek, kokusunu duymak, görmek yani tüm duyu organları ile onu hayal ederek yaşadığınız, niyet ettiğiniz zaman gerçekleşir diye..

Üniversite de bir sınıf arkadaşım harika bir parfüm kullanıyordu. O kadar beğeniyordum ki, bir gün ona “parfümünü çok beğeniyorum bana ismini verirmisin “ dedim. “Hayır veremem onu sadece ben kullanıyorum” dedi. “Tamam yine sen kullan. Ben alıp istanbul’da kullanırım” dedim fakat ismini falan vermedi..
Daha sonra çok araştırdım bir sürü şişe kokladım falan fakat kokuyu bulamadım. Sonra da unuttum tabii çok da önemli değildi.
Gece balkonda otururken nereden geldiyse ya da çağrışım yaptıysa aklıma birden bu olay geldi ve akabinde de o parfümün kokusu tekrar burnuma geldi . Sanki birisi üstüme sıkmış gibi.. Yani bu kadar gerçek hatırladım ve O AN’ı bu AN’a çektim..
Sonra “Gerçekten Çok beğenmiştim o parfümü bir gün mutlaka bulurum ben onu hatta buldum (Oldu) bile” dedim kendi kendime..
2 gün sonra bir Danışanım geldi. Hediye olarak bana bir parfüm getirmiş. Parfümü bir kokladım Aaaa O parfüm bu parfüm !! Şaka gibi parfüm yıllar sonra aynen düşündüğüm gibi bana geldi !! Nasıl mutlu oldum anlatamam. Kendi kendime “Evet Alev yıllar sonra aniden hatırladın yarattın ve çağırdın işte geldi ! “ dedim .
İşte bu bizim “Yaratıcılık” gücümüze naçizane çok basit bir örnek. Yani Aklımıza gelen şey ne olursa olsun mutlaka başımıza gelir. Hele ki bu sene ve bu dönem itibariyle zaten enerjiler inanılmaz kuvvetlendi ruhsal farkındalık ve çıkış bariz olarak arttı.
O yüzden başımıza ne gelmesini istiyorsak aklımıza sadece onu getirelim yeterli. Çünkü Mutlaka gelir ;)
Aklınızda ve Gönlünüzde daima güzellikler, iyilik, bereket, mucize, şans ve şifa olması dileklerimle..
Ve de öyle Oldu çok şükür <3
AlevCe

15 Haziran 2016 Çarşamba

Küçük bir "Farkındalık" Testi :)



Eskiden seni üzen sinirlendiren bir olay mesela 5 ay aklına takılıp seni üzüp  yıpratırken,  artik benzer olayları 5 saat ya da 5 dk. da anlayip dönüştürebiliyor ve niye yaşadigini yani ogrenmen gerekeni anlayip kendinden serbest bırakabiliyorsan, karşındaki kişinin rolünü , kişiliğini , yansıttığı durumu alman gereken mesajı aldıktan sonra içselleştirmeden izleyebiliyorsan bu bir farkindalik ve dolayisiyla bilinçlenme işaretidir.

Ya da geçmişde yaşanılan tüm olayların seni bugüne hazırladığını ve hayatına giren, hayatına girdiğin herkesin kendi rolünü oynayarak birbirinize hizmet ettiğinizi düşünüp her şeyi  şükürle hatırlayarak Yüzünü şimdiye ve geleceğe çevirdiysen bu bir farkindaliktir.

Ya da herşeyin bir enerji olduğunu ve ciktigi yere geri döndüğünü (Bizim de Yuva’ya dönecek olan muhteşem ruh enerjileri olduğumuz gibi) öğrenip de ağzından  çikan sözlere ve düşüncelere artik daha fazla dikkat ediyorsan bu bir farkindaliktir.

Okudukça öğrendikçe bilgileri ruhunla da onayliyor, analiz edebiliyor ve en önemlisi hayatına uygulayabiliyorsan, bu bir farkindaliktir.

Ne kadar güçlü ve muhteşem bir varlik olduğunu anlayip cesaretle soruyor değişiyor ve hayati “biliyor olmanın” keyfiyle yürüyorsan  bu bir farkındaliktir.

Evrensel işaretleri takip edebilmek, yaradana teslim, daima pozitif ve olumlu eylemlerde bulunarak dönüştürme sürecine girdiysen ve tüm ilahi işaretleri takip ederek akısda kalabiliyorsan “bu bir  farkindaliktir.

Verdiğin her kararın o an için “Doğru” olduğunu ve Doğrularımızın sürekli değiştiğini bu da bizim değiştiğimizi gösteren en önemli işaretlerden bir olduğunu biliyorsan “Keşke, acaba” gibi vesveseleri hayatından çıkararak, Her şeyin AN itibariyle olması gerektiği gibi olduğunu ve bunun tekamül yolunda bir ruhsal deneyim olduğunu anlıyorsan bu bir farkındalıktır.

Kendimizle ilgili yaşadığımız fiziksel ve ruhsal değişimleri görmek farkındalıktır.

Ve sizin kendinizde gerek fiziksel gerekse ruhsal yeni keşfettiginiz herşey farkindaliktir.

Herkesin  bilinç , inanç ve tekamül yolunda kendi "Doğrusu" olduğunu bilmek ve herkesin kendi "Doğrusunu" yaşaması için saygı duymak, yaptırımda bulunmaya çalışmamak, iddialaşmamak, inatlaşmamak, hükmetmeye çalışmamak  ve kendi Doğrunu da diğer Doğrularla mukayese ederek yeni doğrulara cesaretle yürümek, Herkesin kendi Doğrusunu sevgiyle selamlayabilmek bir Farkındalıktır. 

Farkındalık hayatı yaşarken tüm Değişimleri ve yaşanan olayların neden olduğunu bilmek ve bilerek yürüme sürecidir.


Alev Cedimağar 

Şifacı Rehber  

11 Haziran 2016 Cumartesi

Bir AN'da bir Anı..

Biraz önce Direksiyon dersi aldığını söyleyen bir arkadaşıma kahkahalarla anlattığım bir anımı sizlerle de paylaşmak istiyorum.
Yıllar yıllar evvel :D ilk araba kullanmaya asker emeklisi 60- 65 yaşlarında bir Hoca’dan ders alarak başlamıştım.
Hoca asker emeklisi olduğu için ciddi, talimatları direkt veren ve dediğinin de anında yapılmasını isteyen son derece ciddi ayrıca da dünya tatlısı bir amca.
Bir gün bana arabayla dönüş yapmayı öğretiyor. “Şimdi sola döneceksin. Önce sinyal ver. Ayağını gazdan çek, vites küçült, direksiyonu kır.. “ diye sıralamaya başladı.
Ben zaten acemiyim. Arka arkaya ültümatomlar gelince arabayı sağa çektim durdum.  “Aaa Hocam ben öyle hepsini aynı anda yapamam vallahi çok şey söylüyorsunuz bir tane bir tane söyleyin lütfen” dedim.
Hoca yüzüme öyle bir Şok olmuş öyle bir şaşkınlıkla baktı ki,  Bakışlarında ben kesin kabusdayım bu gerçek olamaz halleri vardı :D Yani görmeniz lazımdı ! Adamcağız belli ki hayatında ilk kez benim gibi bir tip ile karşılaşıyor :D  Konuşamadı bir süre :D  O sırada Salacak’da idik. “Hadi bir mola verelim şurada bir çay içelim” dedi :D  Tamam dedim. Tabii arabayi yine o yöne döndürmem lazım :D “Araba burada kalsın” dedim. Hayatından bezmiş bir halde “Tamam” dedi :D 

Daha sonra Tabii araba kullanmayı çok iyi öğrendim ehliyetimi de aldım. Hoca ile  Çok keyifli çok güzel çalışmalar  yaptık . O olay’dan sonra tüm asker ciddiyetini bir yana bıraktı ve kendi gibi, kalbi gibi yumuşacık oldu ;) Ona “Ya Hocam o gün nasıl şok oldunuz di mi ?” diye olayı hatırlattığım zamanlar kahkahalarla gülerdi. .
 Bu arada Hoca Amcanın  2. Evliliği ile ilgili çok romantik çok özel bir hikayesi vardı. Halen aklıma geldikçe kalbim ısınır.. Bunu da bir ara anlatırım..
Velhasıl Hayat çok güzel çok keyifli.. Sadece nasıl ve nereden baktığın önemli.  Birde kendini nasıl yansıttığın…

AlevCe   

10 Haziran 2016 Cuma

Enerjiler ve Bağlantılar

Arkadaşlar,

Yine uzun bir mesaj yazıyorum. BİLGİ isteyen öncelikle “kendisi” için okur. Okumaya üşenip sıkılanlar yine “kendisi” için okumaz ;)
Özgür irade. Kim ne yaparsa kendine yapar 
Çünkü ; BİLGİ IŞIK’dır ;) Sadece Bilgisi Olan Aydınlanır ve Aydınlatır…

Evet yine yeni bir dönem ve Enerjiler kuvvetlendi. Uzun bir süredir fiziksel etkilerinden çok ruhsal etkilerini çok kuvvetli yaşıyoruz.
Pek çok kişi bu ruhsal geçişlere “uyumlanma” ile ilgili bazı sıkıntılar yaşıyor olabilir. Kendini sıkışmış, Bir şey yapması gerek fakat ne yapması gerektiğini bilmiyor, Hayatına dair değişmesi gereken çok şey olduğunu bilerek harekete geçmek için bir şaşkınlık devresi yaşıyor veya artık “eskiye” dair hayatından “anlayarak” sevgi ve şükürle serbest bırakması gereken pek çok duygu ve durum olabilir.
Artık bu dönemi düşünerek kendimize odaklanarak geçirmemiz ve “Cesaretle” içimizden gelen itici kuvveti (yüksek benliğimizin rehberliğini) anlayarak harekete geçme zamanımız geldi. Yani lütfen bu duygularınızı örtmeyin aksine üstüne giderek ortaya çıkarmak için harekete geçin ve yüzleşin diyorum naçizane.
Bununla birlikte pek çok kişinin “Duru görü” yetenekleri kuvvetlendi . Bu görüler kuvvetlenen “His” şeklinde ve düşündüğünü çok hızlı yaşama olarak da ortaya çıkıyor. Tabii bu ruhsal geçişleri bilmeyen ve halen eski realiteye yani 3. Dünya boyutu enerjisine sıkı sıkı tutunarak kendi ruhsal gelişimini baskılayan pek çok kişide de Kişilik Bozuklukları dahil olmak üzere pek çok ruhsal rahatsızlıklar çok sık görünmeye başladı. Çevrenizde bunu bizzat görüp yaşıyor olabilirsiniz. Aynı durum Bilinçsiz olarak ruhsal geçişleri yaşayanlarda da görülüyor. Bu anlamda ruhsal hayatın içinde olan pek çok kişide “Obses” vakalar da arttı. Yani ya hiç birşey bilmiyor ve ruhen düşüyor ya da çok şey bildiğini ve kanal olduğunu, bir takım varlıklarla iletişim kurduğunu ve çok yüksek ve çok özel bir ruh olduğunu düşünüp yine obses’e girip ruhen düşüyor. Bu yüzden DENGE çok önemli. Denge içinde BİLGİ çok önemli. Sonra analiz, sorgulama ve uygulama.
Duru görüleri kuvvetlenerek bir takım “Ruhsal” iletişim haline geçenlerin aldıkları görüntü ya da Ses’in ne olursa olsun iletişime geçmeden önce “Sadece Yüce Yaradanın kaynağından IŞIK ve SEVGİ Olan iletişimi KABUL EDİYORUM” diyerek bir “ön anlaşma” yapması çok önemli. Çünkü kainatta hiçbir varlık özgür iradeye asla müdahale edemez. Yani bizim onayımız olmadan bize asla yaptırımlarda bulunamaz. Kandırmaları önlemek için de bu anlaşmayı iletişim boyunca şüphe duyduğunuz her noktada tekrarlamanız önemli. Ayrıca aklınıza ne geliyorsa sorun. Işık bir varlık her soruya sevgiyle cevap verir ve enerji olarak da tüm sevgisini yansıtır. Sizi asla huzursuz etmez. Bu anlamda kendinize daima Güvenin ve ne kadar Güçlü olduğunuzu lütfen daima kendinize hatırlatın. Varolan tüm varlıklar bu özgür irade anlaşmasını bilir ve bu Evrensel bir kanundur yani uymak zorundadırlar.
Eğer iletişimde olunan varlık bu anlaşma dışındaysa yani IŞIK varlık değilse zaten iletişim kesilir sizde anlar ve “Çok Şükür” diyerek öğrenerek ve anlayarak ilerlemeye devam edersiniz.
Şu an “Ruhsal Yükseliş” döneminin gerek Dünya, gerek Ülkemiz, Gerek Toplumsal ve gerekse Bireysel olarak en hızlı yaşandığı dönemlerinden birindeyiz. Çevrenizde ve Hayatınızda gelişen olaylara en yüksek farkındalıkla, İlahi Plan dahilinde izlemeniz ve yapıcı yani “pozitif” dönüştürmek yönünde eylemlerde bulunmanız çok önemli. Yaşanılan her şey bir mesaj vermek ve bizi daha iyi daha güzel ve Işık dolu bir geleceğe hazırlamak için gerçekleşmektedir. Bazı olayları çok acı, çok üzüntü verici bulabilirsiniz. Lakin bu olaylar ve kişilerin de bir rolü ve Dünya insanı için verdiği çok önemli mesajlar vardır. Barış, Sevgi, BİRLİK, Beraberlik, İnanç, Teslimiyet vs. gibi..
Velhasıl şu anki enerjilerin yoğun olarak bize verdiği mesajları “Bilinçli” olarak fark etmek, anlamak ve “uygulamak” çok önemli.
Yüce Yaradan Hepimizin ruhunu ve yolunu Sevgiyle Aydınlatsın..
Ve de öyle Oldu çok şükür <3
Alev Cedimağar


Şifacı Rehber

6 Haziran 2016 Pazartesi

İnanç ve Ramazan

İNANÇ, Ruhun özgürlüğü ve inanılan ile BİR OLmaktır..
İNANÇ, Hoşgörüdür.
İNANÇ, Sabır ve Teslimiyettir.
İNANÇ, Herkesin inancına ve kendi doğrusuna Saygı duymaktır.
İNANÇ, İnanç, sakinlik ve sükunettir.
İNANÇ, ibadet dışında bile ibadet eder gibi yaşamaktır.
İNANÇ, İnsan olmayı öğrenirken ruhsal bütünlüğü keşfetmektir.
İNANÇ, Cesarettir.
İNANÇ, Kendi hayatımız üzerindeki kontrol yeteneğimizi fark etmektir.
İNANÇ, Zaman içinde zamansızlığı yaşayabilmektir.
İNANÇ, iddia ya da ispata ihtiyaç duymadan “Biliyor” olmanın Huzurunu yaşamaktır.

İNANÇ, SEVGİ’dir ve IŞIK’dır...

Hepimizin ve Bütünün en yüksek Hayrına Barış, Huzur , Mucize, Keyif, Birlik, Beraberlik , ve Farkındalık dolu IŞIL IŞIL Muhteşem bir RAMAZAN diliyorum..

Alev Cedimağar

Şifacı Rehber  

3 Haziran 2016 Cuma

Yine bir Kıssadan hisse..

Arkadaşlar bu da bugün yaşadığım bir kıssadan hisse…

Ben her zaman mezar’a giderken taksi şöförüne “Mezarda işim bitene kadar beklerseniz sevinirim. Taksimetreyi açıp bekleyin yine birlikte geri dönelim” derim. Çünkü ıssız ve öyle araba falan geçmeyen bir yer. Yani işi olmayan çıkmaz misali.. Onlarda tamam der. Hatta ücreti bile normal tutandan fazla veririm ki hakkı geçmesin diye.. Bugüne kadar hep böyle oldu.
Bugün taksiye bindim fakat şöföre söylemeyi unuttum. Heralde nasıl olsa zaten bekliyorlar düşüncesinden olabilir.
Mezara geldik şöföre “siz taksimetreyi açıp bekleyin ben işim bitince tekrar geri dönelim” dedim.
-“Olmaz abla bekleyemem” dedi.
Aaa bir şaşırdım.
-“Neden” dedim.
-“Ben sevmem mezarlıkları içim sıkılıyor” dedi
-“anneniz babanız yaşıyor mu ?” dedim.
-“Evet” dedi
-“Allah sağlıklı uzun ömürler versin” dedim tabii ne demek istediğimi anladı mı bilmiyorum…
-“Peki dedim elbet vardır bunun da bir hayrı” ücretini ödedim gitti.. Hiç umursamadım, aklıma da hiç ben nasıl döneceğim, ne olacak gibi olumsuz bir düşünce gelmedi yani endişe vesvese sinir stress falan yapmadım ve gayet rahat kendi işime baktım.
İşim bittikten sonra aklıma mezarın girişindeki güvenlik binası geldi. Uzunca bir yoldan aşağıya yürüyerek güvenlik binasına girdim ve oradaki güvenlik görevlisine bir taksi istediğimi yakınlarda bir durağın telefonu olup olmadığını sordum. Varmış hemen verdi aradık 5 dk içinde de geldi.
Taksiye bindim. Şöför demesin mi “ Hanımefendi bugün ilk siftahı sizden yapıyorum. Sağolun”
Aaaa bir mutlu oldum anlatamam.. Siz de çok sağolun daima bereketli olun dedim.
İşte her şeyin bir hayrı olduğuna inanmak ve pozitif bir ruh haliyle akışda kalmanın sonuçları..
O şöförün gitmesi bu şöföre siftah yaptırdı ve her şey olması gerektiği gibi Oldu çok şükür.
O yüzden ne oluyorsa daima kendimizin ve bütünün en yüksek hayrına Olur ve de daima en hayırlısı olur. İnanç ve Teslimiyet daima Hayırlara kapı açar…

Alev Cedimağar
Şifacı Rehber

2 Haziran 2016 Perşembe

Bazı şeyler açıklanamaz sadece yaşanır...

Arkadaşlar yoğunluktan koşturmaktan sizinle paylaşmayı unuttuğum çok enteresan bir olay var.
O gün Eve geldikten sonra Iraz ile paylaşmıştım ikimizde sessiz kelimelerle anlaşmıştık..

Biliyorsunuz geçen Pazar günü Seminerim vardı.
Seminer bittikten sonra Iraz ile birlikte Şişli’de yoldan geçen bir taksiye bindik ve onun ineceği yere gelene kadar seminerden falan sohbet ettik. Sonra ben eve devam ettim. Şöför 55 – 60 yaşlarında çok güzel enerjili babacan rahat bir adamdı. Hatta arabaya binince kendimi iyi hissettim. Sonra üzerinde de durmadım. Böyle düşünceler insanın kafasından saniye hatta saliselik zamanda geçer biliyorsunuz..
Iraz indikten sonra Şöför bana
- “Çalışmadan mı çıktınız ?” dedi
Zaten Iraz ile yanında konuştuğumuz için gayet belli bir durum.
- “Evet bir toplantım vardı” dedim kısaca
- “Hayır yani enerji çalışması mı yaptınız ?” demek istedim deyince, birden pür dikkat kesildim.
- “Evet “ çalışmayı şifa çalışması ile bitiriyorum. Nereden anladınız” dedim
- “pırıl pırıl parlıyorsunuz” dedi.
Tabii benim gözlerim iyice açıldı.
- “ Duru görünüz açık anlaşılan. Siz de mi spritüel konularla ilgileniyorsunuz?” dedim
- “Evet” dedi. “Bir çeşit medyum diyebilirsiniz”
Medyum kelimesini duyunca kurcalamak istedim ve açıkcası da denemek istedim.
- “Kafamı kurcalayan şöyle bir olay var. Sizce ne yapmalıyım ? “ diye özellikle benim için önemsiz birşey sordum.
Bana demesin mi
- “Verdiğiniz her karar doğru karardır ve hayrınızadır. Ne oluyorsa hayrınıza olur !!! “
Arkadaşlar benim sürekli yazdığım cümleyi kelimesi kelimesine benim tarzımla bana söyledi ve cidden bir sallandım !!! Yani bana "Sen zaten biliyorsun beni mi deniyorsun" gibi bir gönderme yaptığını hemen anladım.
Sonra
- “Hangi varlıklarla iletişimdesiniz ? Bilgiyi kimlerden alıyorsunuz“ diye sordum.
- “ Öyle negatif ya da farklı boyut varlıklar falan değil. “” Sizin gibi”” kadim ruhlarla birlikteyim. Bedri Ruhselman’nın grubundanım.” Dedi

Ben de
- "Ben hiçbir grupda değilim" dedim.

Tabii kafamdan bin tane düşünce geçerken araba durdu bir baktım benim evin önüne gelmişim !!! Oysa ki , Ben ona Ortaköy’e gideceğiz demiştim fakat konuşmaktan tarif etmeyi unutmuştum hatta yola bakmayı bile unutmuşum !! Arkada arabalar sıralandığı için hemen alel acele evimi nasıl bildiniz diye soramadım ve ücretini ödeyip indim. inerken yolunuz daima açık ve ışık olsun dedim. "Sizin de" dedi.. Fakat insana öyle huzur veren bir gülümsemeyle söyledi ki anlatabilmem mümkün değil.

Velhasıl arkadaşlar kimin ne olduğu belli değil gerçekten ve gördüğünüz gibi bilinenin ötesinde aslında bilinmeyen bir IŞIK ordusuyuz ve çok GÜÇLÜYÜZ..
Zaten IŞIK bu kadar güçlü olmasa bu kadar korkutma , negatif propagandalara girmezler ;)
Daima dimdik durun, Kendinize güvenin, Işığınıza güvenin. Işığına güvenen ve gücünün farkında olan hiçbirşeyden korkmaz ! Biz de öyleyiz !!!
Hepimizin ve Bütünün en yüksek Hayrına Işık, Sevgi ve Şifa Olsun..
Ve de öyle Oldu çok şükür
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber