Antalya Eğitiminden dönerken
uçağımızın 2 saat kadar rötar yapmasıyla laf lafı açtı derken Şili Gümrük
kapısından geçerken yaşadığım ilginç bir olayı hatırladım..
Bolivya sınır kapısına araçlarla
geldikten sonra belli bir yerden sonra yürüyerek Şili Gümrük kapısına ulaştık.
Oradan yürüyerek geçerek Şili sınırında bizi bekleyen otobüslere gidip ülkeye
giriş yapacaktık.
Bu sırada rehberimiz bize
valizimizde olmaması gereken Çerez, yiyecek, tarım ürünleri , tohum vs. gibi
her şeyi çıkarmamızı söyledi. Çünkü Şili bir tarım ülkesi olduğu için asla izin
vermiyormuş ve bavul’dan çıkartıyormuş. Hatta önceden bir beyan kağıdı
dağıtarak “bavulumda ülkenize zarar verecek hiçbir şey yoktur” şeklinde
imzalıyor ya da varsa bunlar var diyerek beyan ediyorsunuz. Gümrük polisi de önce
imzaladığınız beyana sonra bavulları açıp bakıyor ve duruma göre geçiş izni
veriyor.
Yalnız öncesinde bize köpekli bir
aramadan geçirileceğimiz söylendi.
Avlu gibi bir alan düşünün.
Etrafında oturmak için banklar var. Oraya oturduk. Bavullarımız da tren gibi
yan yana sıralandı bekliyoruz. Derken gümrük polisi acaip tatlı cooker cinsi
bir köpekle geldi. Köpek sırasıyla tüm bavulları koklamaya başladı. Yalnız biz
heybetli bir kurt köpeği falan beklerken böyle bir şey görünce çok şaşırdık
hatta ben köpeğe uzaktan laf bile atıyordum J))
Tabii gözüm köpekte olduğu için
başka yere bakmıyorum.
Derken köpek kokladığı bavulları
tekrar koklayarak sondan başa doğru geri döndü ve arada bir valizi koklayıp
patisiyle öne doğru itip dışarı çıkardı. ! Polis de onu sevip tebrik etti ve
yemesi için bir şey verdi. Köpek çok mutlu lakin ben orada bir eyvah oldum. Bu
kimin valizi içinde ne var ne buldu diye arka arkaya sormaya başladım. Sonra
rehberimiz bana köpeğin ikinci dönüşünde
polis tarafından belli etmeden oraya köpeğin bulması için kasıtlı
yerleştirilen bir valiz olduğunu söyledi.”aaa niye öyle bir şey yapıyorlar”
dedim. “Çünkü köpeğin aldığı eğitimi unutmaması için böyle yaptıklarını ve
ödüllendirildiğini” söyledi.
Bu olay beni çok derin
düşündürdü..
Aynen HAYAT gibi dedim kendi
kendime.
Bize pozitif düşün, , kendine güven,
istediğin her şeyi yapabilecek güçtesin, gücünü kullan ve önce kendine inan, öğren, kendini keşfet diye tüm
güzellikleri niyetimizle paralel verirken (aslında bunları kendimizin yarattığını
anlatmaya çalışırken) araya aklımızda olmayan bir olumsuzluk yerleştiriyor ve
neyi ne kadar öğrendiğimizi test ediyor sonra eğer öğrendiklerimizi
unutmadıysak, olumsuz olarak nitelendirdiğimiz olayın nedenini ve bize verdiği mesajı
çözebiliyorsak bize bir ödül veriyor ve
yola keyifle kendimizden emin tüm bildiklerimizi hatırlayarak yürümemizi
sağlıyor..
Yaşanılan her olumsuz olay
anlayabilen için olumlu bir olaya hizmet eder ve büyük farkındalıklar yaratır.
Önemli olan olumlu tecrübelerimizin olumsuz tecrübelerimizi dönüştürebilmesi ve
bize olumsuza teslim olmayı değil , Ondan pozitif ders almayı öğretmesidir.
Havaalanında arkadaşlarla bunları
konuşurken 2 saat rötar da umrumuzda olmadı. Bakın bu rötar bu sohbetleri
sağladı ve daha fazla birlikte olarak her şeyin bir hayrı ve nedeni var diyebildik. Hem kimbilir ? Belki
de anlam veremediğimiz bu rötar bizi farklı şeylerden de korudu. Herşey mümkün.
Bilmediğimiz geri planlarda kimbilir neler oluyor ve nasıl korunuyoruz değil mi
? ;)
Ne mutlu bize ki, mukayese yapıp anlayabilecek
bir beyne ve ruha sahibiz. Üstelik de kalbimiz sevgi dolu..
Hayat’ın sınavları gerçekte ne
olduğumuzu ortaya çıkarmak için en güzel öğretilerdir. Tabii bu nasıl
algıladığımız ile doğru orantılı. Dolayısıyla bakış açımızı değiştirmek de
değişimin bir parçası..
O zaman,
Düşüncelerimizde ki sınırları kontrollü ve dengeli bir şekilde
kaldırarak, kendimizde fark ettiğimiz ve değişmesi gerektiğine inandığımız her
şeyi bilinçli ve farkında olarak pozitif yönde değiştiriyor, Değişimi de
sevgiyle kabul ediyoruz.
Ve de öyle OLdu çok şükür.
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.