27 Aralık 2018 Perşembe

Hayatın ödülleri..


Antalya Eğitiminden dönerken uçağımızın 2 saat kadar rötar yapmasıyla laf lafı açtı derken Şili Gümrük kapısından geçerken yaşadığım ilginç bir olayı hatırladım..
Bolivya sınır kapısına araçlarla geldikten sonra belli bir yerden sonra yürüyerek Şili Gümrük kapısına ulaştık. Oradan yürüyerek geçerek Şili sınırında bizi bekleyen otobüslere gidip ülkeye giriş yapacaktık.

Bu sırada rehberimiz bize valizimizde olmaması gereken Çerez, yiyecek, tarım ürünleri , tohum vs. gibi her şeyi çıkarmamızı söyledi. Çünkü Şili bir tarım ülkesi olduğu için asla izin vermiyormuş ve bavul’dan çıkartıyormuş. Hatta önceden bir beyan kağıdı dağıtarak “bavulumda ülkenize zarar verecek hiçbir şey yoktur” şeklinde imzalıyor ya da varsa bunlar var diyerek beyan ediyorsunuz. Gümrük polisi de önce imzaladığınız beyana sonra bavulları açıp bakıyor ve duruma göre geçiş izni veriyor.  

Yalnız öncesinde bize köpekli bir aramadan geçirileceğimiz söylendi.

Avlu gibi bir alan düşünün. Etrafında oturmak için banklar var. Oraya oturduk. Bavullarımız da tren gibi yan yana sıralandı bekliyoruz. Derken gümrük polisi acaip tatlı cooker cinsi bir köpekle geldi. Köpek sırasıyla tüm bavulları koklamaya başladı. Yalnız biz heybetli bir kurt köpeği falan beklerken böyle bir şey görünce çok şaşırdık hatta ben köpeğe uzaktan laf bile atıyordum J))

Tabii gözüm köpekte olduğu için başka yere bakmıyorum.

Derken köpek kokladığı bavulları tekrar koklayarak sondan başa doğru geri döndü ve arada bir valizi koklayıp patisiyle öne doğru itip dışarı çıkardı. ! Polis de onu sevip tebrik etti ve yemesi için bir şey verdi. Köpek çok mutlu lakin ben orada bir eyvah oldum. Bu kimin valizi içinde ne var ne buldu diye arka arkaya sormaya başladım. Sonra rehberimiz bana köpeğin ikinci dönüşünde  polis tarafından belli etmeden oraya köpeğin bulması için kasıtlı yerleştirilen bir valiz olduğunu söyledi.”aaa niye öyle bir şey yapıyorlar” dedim. “Çünkü köpeğin aldığı eğitimi unutmaması için böyle yaptıklarını ve ödüllendirildiğini” söyledi.

Bu olay beni çok  derin  düşündürdü..

Aynen HAYAT gibi dedim kendi kendime.

Bize pozitif düşün, , kendine güven, istediğin her şeyi yapabilecek güçtesin, gücünü kullan ve  önce kendine inan, öğren, kendini keşfet diye tüm güzellikleri niyetimizle paralel verirken (aslında bunları kendimizin yarattığını anlatmaya çalışırken) araya aklımızda olmayan bir olumsuzluk yerleştiriyor ve neyi ne kadar öğrendiğimizi test ediyor sonra eğer öğrendiklerimizi unutmadıysak, olumsuz olarak nitelendirdiğimiz olayın nedenini ve bize verdiği mesajı çözebiliyorsak  bize bir ödül veriyor ve yola keyifle kendimizden emin tüm bildiklerimizi hatırlayarak yürümemizi sağlıyor..
Yaşanılan her olumsuz olay anlayabilen için olumlu bir olaya hizmet eder ve büyük farkındalıklar yaratır. Önemli olan olumlu tecrübelerimizin olumsuz tecrübelerimizi dönüştürebilmesi ve bize olumsuza teslim olmayı değil , Ondan pozitif ders almayı öğretmesidir.  

Havaalanında arkadaşlarla bunları konuşurken 2 saat rötar da umrumuzda olmadı. Bakın bu rötar bu sohbetleri sağladı ve daha fazla birlikte olarak her şeyin bir hayrı  ve nedeni var diyebildik. Hem kimbilir ? Belki de anlam veremediğimiz bu rötar bizi farklı şeylerden de korudu. Herşey mümkün. Bilmediğimiz geri planlarda kimbilir neler oluyor ve nasıl korunuyoruz değil mi ? ;)

 Ne mutlu bize ki, mukayese yapıp anlayabilecek bir beyne ve ruha sahibiz. Üstelik de kalbimiz sevgi dolu..

Hayat’ın sınavları gerçekte ne olduğumuzu ortaya çıkarmak için en güzel öğretilerdir. Tabii bu nasıl algıladığımız ile doğru orantılı. Dolayısıyla bakış açımızı değiştirmek de değişimin bir parçası..

O zaman,
Düşüncelerimizde ki  sınırları kontrollü ve dengeli bir şekilde kaldırarak, kendimizde fark ettiğimiz ve değişmesi gerektiğine inandığımız her şeyi bilinçli ve farkında olarak pozitif yönde değiştiriyor, Değişimi de sevgiyle kabul ediyoruz.
Ve de öyle OLdu çok şükür.

Alev Cedimağar




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.