18 Şubat 2018 Pazar

Rezil Oluruz ! duygusu mu daha önemli yoksa Çocuğun mu ???


Ben 8-9 yaşlarımdayken bir gün annem beni yanına çağırdı. Kimbilir ne duydu veya ne gördüyse bilmiyorum sonra da konuşmadık fakat bana gayet ciddi bir ses tonu ve yüz ifadesi ile,

“Bak kızım benim ve Baban haricinde kimsenin kucağına oturma, kendini öyle dokunturtarak sevdirme. Sadece benim dokunabileceğim yerlerine (gösterdi) başka birinin dokunmasına asla izin verme ! Bağır, Beni ya da Babanı hemen çağır sakın susma ! " Seni seven saçını okşar, yanaklarını sıkar en fazla yanaklarından öper ! Fazlası yok ! tamam mı ?” dedi. 

“Tamam” dedim..

“Peki amcaların dayıların falan da mı kucağına oturmayayım ? 

“Hayır onlar da yok ! Benim ve Babanın dışında kimse yok !”

“Tamam” dedim.

Zaten öyle kucaktan kucağa gezen huylarım da yoktu. Yani benim için çok fark etmedi..
Sonra bir durdu..

“Erkek 7’de de erkektir 70’de de. Öyle amcaydı , dedeydi falan belli olmaz bu işler” gibi bir şeyler söyledi.. nitekim bu cümleyi bir şey olduğu zaman hep tekrarlardı.

Tabii o zamanlar sadece Anne sözü dinliyordum yani neyin ne olduğunu bilmiyordum. Bir de babaların da böyle şeyler yaptığını bilmiyordum.. En büyük şokum bunu öğrenmek olmuştu. Çünkü BABA demek şefkat demek, Can parçan demek, Güven demek, Sevgi demek, Babacığım diye sarılmak, Gece başında “kızım iyimisin” diye soran tüm sevgisiyle ve  ruhunda hissettiği kendi canının hasta olmasından dolayı acıyla seni yanaklarından öpen ATA demek, yani her şey demek… Ah canım Babacığım sen ne güzel bir babaydın Işıklarda Işıl Işıl Yaşa... 

Yıllar geçtikçe ve çevremi gözlemledikçe ya da arkadaşlarımın “gizli sırlarını” dinledikçe Annemin ne demek istediğini daha iyi anladım..

Hatta 10 sene önce falan bir gün sahilde bank’da kahvemi gazetemi almış otururken yanıma 60-70 yaşlarında bir amca oturdu. Sürekli benimle sohbet etmek istiyordu ve bir türlü gazetemi okuyamıyordum. Anlattığı şey de “Karım memlekette ben evde yalnız kalıyorum çocuklar evli” gibi şeyler derken bu “amca” sağ koluma dokunup yüzüme anlamlı anlamlı bakıp  okşar gibi bir hareket yapınca nevrim dönmüştü.

“Bak Amca buraya gazetemi okuyup kahvemi içmeye geldim sohbete değil ! İlla da konuşmak istiyorsan dokunmadan konuş ben hiç hoşlanmam öyle şeylerden” dedim.
O da bana “Aaa kızım ben senin baban yaşındayım olurmu öyle şey” falan diyerek "Klasik" laflarla  kekelemeye başladı.

“Babam yaşında olabilirsin Babam değilsin ! Bir daha dokunursan o elini kırar seni de denize fırlatırım ! “ dedim

Baktı yüzüme ne diyeceğini şaşırdı mır mır bir şeyler söylenerek fakat “korkudan” sesini de yükseltmeden hemen kalktı gitti..

Velhasıl Çocuklarınıza kendini korumayı ve daima CESUR ve GÜÇLÜ Olmayı öğretirseniz yaşayarak gözlemleyerek , kimin kendisine nasıl yaklaştığını daha iyi anlama fırsatı bulur ve temkinli olur. Yani her şey Ailede bitiyor.

Tabii bu akla “Aileye de mi güvenmeyeceğiz, Amca, Dayı şu bu da mı olmasın herkesden şüphe mi edeceğiz ?” şeklinde rahatsız eden bir soru getirebilir. Elbette hayır lakin zaten şerefli, karakterli adam gibi adam olanlar ne yapacağını bilir umrunda bile olmaz hatta üstüne bile alınmaz. Çünkü sonuçta çocuğu gayet temiz saf duygularla seviyordur. Onun kucağına oturmasının oturmamasının bir anlamı yoktur. Bunu her şekilde belli eder. Diğerleri de “yakalanma” korkusuyla zaten atak yapamaz.  Önemli olan bu maskeli karanlık yüzlere fırsat vermemek ve gördüğümüzde de deşifre etmek ! Bırakın tüm aileye rezil olsun ! Gerekirse aile birbirine girsin ! bu da bir sınav ! İşte o zaman kim ak kim kara belli olur herkes etrafını temizler. O yüzden her şerrin bir hayrı mutlaka vardır. Siz yeter ki daima CESUR OLun ! Bu insanlar Korkudan beslenir. İnsanların en zayıf duygusu olan “Elalem ne der ? Rezil olmayalım ?” ile kuvvetlenir ! Buna fırsat vermeyin lütfen !

Bu güne kadar yüzlerce danışanım oldu. Oran olarak bakarsak yaklaşık %95 kadın %5 erkek diyebilirim. Kadın danışanlarımın içinde ise en az %50’sinde aile içi cinsel istismar durumları var ! Erkek danışanlarımda ise %2 gibi bir kısım küçükken cinsel istismara uğramış. Özellikle bir erkek danışanımın hikayesi çok acıydı. 6-7 yaşlarında dayısı çağırıyor arkadaşlarıyla birlikte bir oyun oynayacaklarını söylüyor ve hep birlikte çok “acı” bir oyun oynuyorlar !!!

Bir kadın danışanım da son derece bilinçli bir şekilde çocukluğu boyunca yaşadığı bu tacizi daha sonra öğretmen olarak öğrencilerini dikkatle inceleyip onları korumakla geçirmiş. Ve deneyimini 30 yıllık öğretmenlik hayatında 7 öğrenciyi tacizden kurtararak ve ailelerini şikayet ederek herkesin en yüksek hayrına kullanmış ! Ağlayıp sızlamamış ! Bunu başkası yaşamasın diye var gücüyle çalışmış ve şu an yine böyle bir dernekte kadın ve çocuk istismarları ile ilgili bilgilendirme görevinde çalışıyor ! Yani yaşadığı şeyi kendinde dönüştürerek Herkesin en yüksek Hayrına sunmuş.. Yani karmik düğümünü çok bilinçli bir şekilde çözmüş…

Yaşadığımız her şey bir tekamül sonucu. Yalnız bu demek değil ki, Bu benim kaderim çeker giderim ! ASLA DEĞİL ! Her yaşanılan hayat çevresine topluma bir mesaj vererek aydınlatıp bilinçlendirerek öğretmek üzerine kurulu derslerdir. Elbette kişinin kendi karmik bağlantısı ve alması gereken ders nedir ve hayatına nasıl hizmet ediyor herkesin farklı. Bu da kişinin kendi kişisel sınavı ! Lakin bu kişisel sınavların toplumsal olarak bizi uyarması ve harekete geçirmesi çok önemli !

Lütfen çocuklarınızı uyarın !
Lütfen çocuklarınızı eğitin !
Lütfen “Elalem ne der ?” , “Ay rezil oluruz” duygularını bırakın ! Bunlar sizi aşağıya çeken ve bu karanlık insanları da yukarı çıkarıp güçlendiren en karanlık düşünceler ! Hem siz niye rezil oluyorsunuz ki ? Onu rezil edin ! Hukuki haklarınızı arayın ! Yasal yaptırımlar yoksa ya da yeterli değilse verin gazeteye medayaya herkese ibret OLsun ! Yarattığı sınava en büyük sınav olun ! Kimbilir belki de kendi tekamül yolculuğunda vicdan adına, sevgi adına onda bir düğüm çözmesini sağlayacaksınız ! Olur olmaz bilemeyiz herkes kendinden sorumlu !

O yüzden herkes kendi sorumluluğunu alarak  Yapması gerekeni CESURCA yapmalı..
Bu sadece kadın ve çocuk istismarları için değil, Toplumun Ahlakını, yaşam standartlarını, Geleneksel değerlerini,  aşağıya çeken her şey için olmalı..

Bu sene CİNSELLİK ile ilgili sınavlarımız olacak demiştim. İşte bu da o sınavlardan biri..
Hakkaniyetli olmak işimize geleni değil, tüm çığlıkları duymak ve müdahale etmektir !
Hepimize CESUR, GÜÇLÜ , VİCDANLI, IŞIK , ADİL ve SEVGİ Dolu bir yaşam OLsun..

Ve de öyle OLdu çok şükür.

Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi


1 yorum:

  1. Müthişsiniz, çok doğru yazmışsınız, yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.