Herkesin kendisine ait bir rolü ve dolayısıyla seçimleriyle sürekli değişen bir senaryosu vardır.
Herkesin kendi yaşadığı tecrübeler bir başkasının hayatında yol levhası OLur.
Dolayısıyla bu işaretlere de paylaşarak, izleyerek, düşünerek ve sorgulayarak ulaşabiliriz.
Bazı insanlar dinleyerek veya okuyarak öğrenip uygular ve yol alır. Bazı insanların da öğrenme tarzı bizzat yaşayarak deneyimlemektir. Bir süre sonra yaşayarak tecrübe etmek isteyenler artık daha fazla deneme yanılmaya gerek görmeyerek işaretleri okumayı öğrenir. Dinleyerek, okuyarak öğrenenler ise deneyimleme ihtiyacı ile bizzat yaşamayı da tercih edebilirler. Bunların hepsi BİZİ BİZ yapan doğal tekamül yoludur.
Velhasıl bizi bataklığa götüren yolları söyleyip uyarmak veya Çiçekli yollara ulaşmayı anlatmak, hepimizin BİRLİKTE ruhsal çıkış yolculuğunu hızlandırır.
O yüzden kimse kimseyi zorlayamaz. İşaretleri gösterir ve yürümeye devam eder. İşaretleri okuyan kendi bilinç ve farkındalık düzeyine göre de ya takip eder ya da kendi yolundan kendi deneyimlerini yaşayarak devam eder.
Bu yüzden hepimiz Birbirimize bağlı IŞIK Zincirleriyiz ve bu yüzden herkesin yaşadığı tecrübe "Kelebek etkisi" ile herkese bir şekilde dokunur ve tüm kainatı dolaşır.
Tabii bu etkileri hissetmek için Kibir, Gurur, Yüksek Ego, Kıskançlık, sonsuz olasılıklar içinde olabilirlik olgusunu reddetme, gibi olumsuz duyguları da farkedip bizim görmemize ve uygulamamıza perde çekip bizi engellemesine de izin vermemek gerekmektedir.
Eğer bir düşünce veya paylaşılan bir deneyime direnç gösteriliyorsa, bu direncin hangi olumsuz duygudan kaynaklandığını farketmek de o dersin sınavıdır.
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.