Hepimiz Hayatın içinde aslında hep benzer durumlar yaşarız. Sadece hikaye ve hikayenin kahramanları farklıdır.
Mesela bizi en çok üzen konulardan biri “dostumuz” zannettiğimiz birinin olmadık zamanda ki olumsuz tavır ve hareketleri olur.
Ya da sizi üzen birini “Dostum” zannederek paylaştığınızda bir bakarsınız O “Dost” gitmiş sizi üzenle dost olmuş :))
Nasıl yani dersiniz ?
Ya da sevdiğiniz birine korumak niyetiyle “bak şu kişiye dikkat et ben şöyle bir zarar gördüm üzüldüm sen de üzülme” dersiniz.
Sonra bir bakarsınız o kişi gitmiş dikkat et dediğiniz kişiyle kanka olmuş ya da sizin dikkat et dediğiniz her şeyi gidip ona anlatmış !
Bilinç , genç ruh vs. her şey bir yana.. Bir insanın karakter olarak yansıttığı hayatımda gördüğüm en saçma en akılsızca davranış şeklidir. Ne oldu anlattın ? Sana kurdele mi taktı ? Yani bir eylem yapıyorsun sonucunu düşünüyormusun ? Madem o insanı sevmiyordun niye arkadaş oldun ? Menfaat birlikteliği mi ? Yoksa içindeki kıskançlıktan doğan hınç öyle birikti ki , Fırsatını bulunca tam sırası ! mı dedin ?
Güvendiği sevdiği bir insandan böyle bir uyarı ya da paylaşım alan Akıllı bir insan kişiyi ve durumları İZLER. Anlamaya çalışır. SORGULAR…
Neyse..
Tabii bunun sonucunda da malum kişi “evet ya böyle bir şey yaptım zarar verdim “ demeyeceği için bir negatif eylem bin negatif sonuç doğurmaya devam eder.
Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz.
Her insan farklı ruhsal titreşime sahiptir. Yani sahip olduğu bilgi, eğitim, düşünme şekli, bakış açısı, erdemler, sorgulama, mantık, akıl gibi bir sürü etkenler kişilerin ruhsal titreşimini ya olumlu yönde kuvvetlendirir ya da olumsuza doğru zayıflatır. Her ruh yani insan kendi titreşimine uygun kişilerle mutlu olur. Kendini yakın hisseder. Buna dünya yani insan bilinciyle, Uyum, anlaşma, aynı kafadan olmak , Birbirini tamamlamak ya da ne derseniz diyebilirsiniz. Dolayısıyla benzer titreşimde insanlar benzer titreşimde insanlara doğru çekilir. Hem olumlu hem de olumsuz anlamda.
Dolayısıyla böyle olaylar yaşadığınızda yaşadığınız olayı ve KENDİNİZİ kutlayın. Çünkü zaten “Dostum” dediğiniz ya da “seviyorum” dediğiniz kişiyle aynı titreşimde değilmişsiniz. Ya görmemişsiniz ya da görmek istememişsiniz ve bir olay ile patlak verip tabiri caizse “uyanın” diye bu gözünüze gözünüze sokulmuş. ;) İyi niyetli insanlar daima korunur ve onu korumak için işaretler sürekli gelir. Lakin biz bazen göremeyiz ya da görmek istemeyiz içimiz elvermez . O yüzden de genellikle “aklım almıyor” dediğimiz olaylarla işaretler patlak verir ;)
Her zaman iyi niyetli davranmak , yazmak, konuşmak , söylemek veya uyarmak illa da yerini bulacak herkes anlayacak diye bir şey yok. Çünkü malum 50 cümle kurarsınız içindeki bir kelimeye takılır sonra bir bakarsınız çeneninizi boşuna yormuşsunuz. En sevdiğim “dünyevi” benzetme ile karşınızdaki “nata mermer nata kafa” kıvamındadır. Tabii ruhsal anlamda aslında hepimiz gibi o kişilerde öğreniyorlar bizim gibi J .
Nitekim karşımıza çıkan “bazı insanlarda neyi ne kadar öğrendin hadi bakalım bu insan üzerinde göster !” sınavıdır ;) Yani karşınıza çıkan herkesi de titreşimime uygun sanmayın ;) Bu tekamül ve farkındalık çok ince çizgilerde ve çok DENGE’de devam eder.. Zaten bunları da anlamak ve öğrenmek için geldik..
Özellikle bu dönem HIZLI TEKAMÜL yaşıyoruz. Yani değişen enerjilerle birlikte titreşimlerde çok hızlı değişiyor ya da değişmiyor. Lakin birileri sürekli ilerliyor. Dolayısıyla ayrılmalar,Başka birliktelikler ilişkilerde sorunlar, ilişkilerde yenilikler, sosyal ve iş dahil tüm ilişkiler hızla değişiyor. En önemlisi de her yerde "Temizlik" zamanı.. çünkü enerjiler kuvvetleniyor bizlerinde farkında ve emin adımlarla YEPYENİ bir BEN OLarak yürümemiz çok önemli.
Bu artık normal gidişatımız.
Gözünüz açık olsun, okuyun öğrenin ve kendinizi üzmeyin diyorum naçizane..
Herşey Olması gerektiği gibi olur. Olması gerekene de s iz karar verirsiniz ;)
Bütünün en yüksek Hayrına Tüm Sevgimle IŞIK OLsun..
Ve de öyle OLdu çok şükür
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.