Herkesin yas tutma şekli farklıdır.
Herkesin olayları algılama şekli farklıdır.
Herkesin yaşadığı duyguları yansıtması farklıdır.
Herkesin yasını ya da acısını dengeleme şekli de farklıdır.
Bu yüzden,
Kimse kimseye "Ben daha çok üzüldüm sen daha az üzülüyorsun"
Ya da,
"Ben herşeyden elimi eteğimi çektim. Sen dolaşıp hayatına devam ediyorsun"
DİYEMEZ.
Bu yargılamaktır. Yargı kişinin kendi tekamülüne attığı en kalın düğümlerdir.
Herkes kendinden sorumludur herkesin yaptığı kendini ilgilendirir.
HAYAT kendi içinde, Bireysel, Aile ve Toplumsal olarak Makrodan Mikroya doğru, yayılan enerjiye göre büyüyerek akar.
Bireysel çözümünü soyut veya somut bulamayan kişinin ne çevresine ne de Topluma faydası olur.
Bu yüzden kendinize ait duygu ve tepki şeklini yaşarken bunun önce kendime sonra da BÜTÜNE HAYRI nedir? Sorusunu da sormanız sizi kısır döngüden çıkararak yapıcı ve çözümsel olmanıza hizmet eder.
Çözüme gitmek için de ilk adım, Neyin, Neden yaşandığını ve bu olayın ruhsal tekamülünüze nasıl hizmet ettiğini anlayabilmektir.
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.