21 Ocak 2018 Pazar

DÖNÜŞEN, DÖNÜŞTÜREN ENERJİLER VE IŞIK ÇALIŞMASI..

15 Ocak’da ki enerji geçişlerinde öfke, kin , nefret, kıskançlık gibi tüm olumsuz duygularınıza dikkat edin kendinizi kontrol edin. Bunları yaşıyorsanız ya da yaşarsanız otokontrol’de kalın çünkü size dönüşü ağır olur diye uzun uzun yazmıştım.  Tabii bireysel tepkiler toplumsal travmalarıda yaratır. Nitekim yaşıyoruz.  Sonuç’da bu geçiş yaptıran enerjiler ülke başkanları dahil tüm dünya insanlarını etkiliyor. Zaten birinin etkilenmesi demek bunu çevresine yayması demek. Tam bir kelebek etkisi.
Bu etkilerin bu kadar hızlı ve bu şekilde dönüş yapacağını tahmin edememiştim.  Yine ters köşe olduk. Yani her şekilde Savaş naraları atanlar ve alkışlayanlar şu an çok PİŞMAN ! Belki de bu enerjiye PİŞMAN ETTİREN ENERJİ ismini verebilirim. Her şekilde olumsuz davranışlar sergileyerek olumsuzluk yayanlara, Ciddi vicdani sorgulamalar yaptırıyor. (umarım pişmanlardır. Çünkü hayatlarına etkisi büyük olur. Pişmanlık kabul ve dönüştürme karmik düğümünü çözer ve enerjisinin tüm hayatında ve bedeninde rahat akmasını sağlar. Bu da sınavın geçilmesi demektir. Zaten sınavları geçmek için buradayız ve geçene kadar da burada olacağız)
Enerjiler kalp’den iniyor o yüzden duygusallık had safhada olabilir.
Şu an melankoli, yorgunluk beyni ve bedeni dinlendirme ihtiyacı,  Vicdani rahatsızlık  ne varsa onu düşünmeye, kendini vicdani sorgulamaya,  davet eden bir enerji var. Duyguları reddetmek veya görmemezlikten gelmek ruhsal enerji akışını kilitler. O yüzden duyguları sorgulayıp sonuç her ne ise dürüstçe kabul edip, bu deneyimi yaşamış ve öğrenmiş olmaktan dolayı şükredip suçluluk duymadan daha yüksek farkındalıkla yürümek enerji akışınızı rahatlatır. Yani tabiri caizse “önceden uyardım lakin yaşadın şimdi de bunun vicdan sorgulamasını yaşayarak kendini, ruhunu temizle farket ve ÖĞRENDİM diyerek yeni bir insan olarak yürü” diyor.
Benim için en önemlisi şu an Toplumsal duruşumuz. Malum Ortadoğu’da yine karanlık etkiler hareketlenmiş durumda. BİRLİK ve BARIŞ için çabalayan insanlara sanki azimlerini sınayan olaylar başladı. Şu an anlamak zor belki lakin her olumsuz olay aslında gören ve anlayanlar için olumluya hizmet eder. Ben Buna “Karanlığın IŞIĞA hizmeti” derim. Şu an gerçekleşen olaylarda BİZİM daha fazla kenetlenmemize, BARIŞ için harekete geçmemize ve gidişata TOPLUM olarak dur dememize hizmet ediyor. Tabii bizim ile birlikte bu hizmet aslında tüm Dünya’ya.. Yani aslında anlatmak istediği bu. Bu bir anlamda inanç sınavı’da.. “Kendine,Gücüne inanıyormusun ? Yoksa isyan ve sitem ile gidişatı uzaktan seyretmeyi mi tercih ediyorsun ? BİRLİK ve BERABERLİK için ne yapman gerektiğini düşünüyorsun ? gibi sorularla harekete geçirmeye çalışıyor.
Bireysel Bilinç yükselmesi, Toplumsal Bilinç Yükselmesini sağlar.
Dünya üzerindeki boyut kapılarının en önemlisi ortadoğu’da olduğu için ve oradan da karanlık girişler olduğu için Neden sürekli Ortadoğu’nun bu kadar çok karıştığını rahat anlayabilirsiniz.  (Nitekim tüm peygamberlerin ortadoğu’dan çıkmasının nedeni de budur. Yani karanlık kapının tutulması için Işık elçiler oraya özellikle yerleştirilmiştir. Konu çok derin o yüzden bu kadar detay yeterli diye düşünüyorum)
Şimdi yapacağımız şey şu,
Benim tavsiyem kendimizle bütünleşip bir Şifa çalışması yaparak  Öncelikle Ortadoğu’yu komple Işığa , Huzura, Barış’a , Sevgiye almalıyız. Çünkü “O kapının” Işık ile tutulması gerek. Siz bu bilgiden yola çıkarak kendinize en uygun çalışmayı belirleyebilirsiniz. Ya da Şu şekilde yapabiliriz. Bir yere sırt üstü dümdüz uzanın (gece yatağa yattınığızda uyumadan önce de yapabilirsiniz) Avuçlarınız açık olsun. YÜCE YARADANIN TÜM POZİTİF ENERJİSİNİ VE ŞİFASINI SEVGİYLE KABUL EDİYOR, ONUN SEVGİ VE IŞIK KAYNAĞINA BAĞLANIYORUM diyerek  önce kendinizi bembeyaz bir Işık kaplanmış olarak hayal edin. Tüm bedeninize bir projektör tutulmuş gibi Işık’da Işıl Işıl olduğunuzu görün. Sonra gözünüzün önüne “Ortadoğu” haritasını getirin (bilmiyorsanız google’dan bir bakın göz aşinalığınız olsun ülkeleri ve bölgeyi rahat hayal edebilirsiniz) sonra tüm Ortadoğu’yu toprakları, insanları her yeri Işıklar içinde, mutlu , Huzurlu, sevgi dolu,, Barış içinde hayal edin. Bu hayali mümkün olduğu kadar uzatın. İçinizde hissettiğiniz huzur ve sevgi duygusunu yansıtın. Ta ki içinizden bir ses “Tamam kodlamayı çok sağlam yaptım içime sindi” diyene kadar. Sonra O ışığı alıp tüm dünya’ya yayın ve Dünya’yı gözünüzün önüne Işıl Işıl bir IŞIK TOPU olarak getirin. Yine aynı dilekleri kodlayın ve bu hayalde içsel onayınız gelene kadar kalın. Sonra HEPİMİZİN , BÜTÜNÜN EN YÜKSEK HAYRINA, ŞİFA, IŞIK, SEVGİ, BARIŞ, HUZUR OLDU ÇOK ŞÜKÜR diyerek bitirin. Bu çalışmayı yaparken titreşiminiz çok ciddi bir şekilde yükseleceği için Tüm Hastalara, ihtiyacı olan herkese, Tüm insanlara yine ayrıca belirterek Şifa, Bereket, Huzur da göndererek tüm iyi niyet ve dualarınızı yapabilirsiniz.
Velhasıl,
Tüm iyi niyet ve dualarınızı da içinizden geldiğinde yapmanız çok önemli. Çünkü içinizden gelerek yaptığınız her AN yüksek benliğiniz ile buluşup yaradılış ile BİR Olma anlarıdır . Ruhsal Titreşiminizin en yüksek olduğu anlar..
Tabii bunları yapıyoruz yapıyoruz niye bitmiyor bu savaşlar diye soranlarınız olabilir. Çok mantıklı bir soru. İnsanların olduğu gibi ülkelerin de bir tekamülü var ve belki de daha büyük olaylara bu şekilde engel olarak mevcut tekamülü yumuşatarak olumluya çeviriyoruz. Yaşanması gerekenler insanlığa hizmet etmek adına yaşanacak. Lakin Yaptığımız her şeyin bir anlamı var ve her şeyde olduğu gibi dualarda da hiçbir şey karşılıksız kalmaz. Nitekim daima iyi niyetinizden emin olun, kendinize güvenin yeterli. Unutmayın, Şüphe, vesvese varsa orada enerji ağı kopar ve Yaradana teslimiyet ve inanç sınavı başlar ;)
Ayrıca Bu tarz niyet ve duaları yapmak için illa da bir gruba girmeniz falan gerekmiyor. İstediğiniz her şeyi tek başınıza da yapabilirsiniz. Sonuçta nerede nasıl olursa olsun tüm iyi niyet ve Işık Enerjiler birbirini bulur ve tamamlar.
Fiziksel olarak malum Kış’ın da etkisiyle gribal durumlar, halsizlik, gibi şeyler olabilir. Ruhunuzu güçlü tutarsanız bedeninizi de Güçlü tutarsınız. Yani ruh iyileşirse beden de iyileşir..
Uykunuzu mümkün olduğu kadar alın. İlla da şu saatte yatmam lazım demeyin. Uykunuz gelince yatın sabaha dinç kalkın. Çünkü en rahat enerji dolaşımları uykuda olur. Tabii uyumak ile tembelliği ve depresyonu karıştırmayın ;) DENGE’de ve OTOKONTROLLÜ kalmanızı tavsiye ederim.
Hepimizin en yüksek hayrına Sevgiyle IŞIK ve Şifa OLdu çok şükür..

Alev Cedimağar    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.