Yıllar Evvel bir Taksi Şöförü ve ŞİMDİ yaşananlar..

Yıllar evvel bir taksi 'ye bindim ve Şoför yolları bilmiyor, bulamıyor sürekli tarif ediyorum falan derken,

"Siz Anadolu yakasının şöförüsünüz galiba" dedim.

"Hayır ben hapisten AF ile yeni çıktım" dedi..

"Ne için girmiştiniz" dedim.

"Adam öldürme" dedi..

Şöyle bir durdum ister istemez..

"Şimdiki aklım olsaydı yapmazdım yıllarım boşuna geçti. Herhalde daha farklı kanuni bir çözüm bulurdum diye düşünüyorsunuzdur" dedim.

Son derece kinli ve nefretle,

"Hayır ! Yine olsa yine öldürürüm !! " dedi..

Sonrasında hiç sesimi çıkarmadım geleceğim yere geldik Yolunuz ve ruhunuz açık OLsun dedim ve indim...

Bazı insanlar Değişmez. Yaşadıklarından ders almaz, Vicdan azabı duymaz, Geçmişe bakıp ŞİMDİ'yi değerlendirebilme kabiliyetine sahip değillerdir.

Bunun için hiç kimseyi yargılayamaz ve eleştiremeyiz. Çünkü onların da kendi ruhsal gelişim yolları böyledir.

Devlet bir suçluyu AF yasasından faydalanarak hayata geri göndermeden önce onun "Ruhsal Rehabilite Tedavisi" görmesini sağlamazsa hem kendisi hem de toplum kısır bir döngüye girer. Sonra da suç oranlarının istatistiklerini tutmaya başlar.

Gerçekten mantıksız manasız bir döngü Lakin bu döngü'yü lehimize çevirmek de BİZ'e bağlı !

Ne olduğunu bilmediğimiz insanlarla birlikte yaşıyoruz. Bunlar hangi rolü oynuyor, Dünya'ya geliş amacı nedir, Ne öğrenmeye çalışıyorlar bilemeyiz tabii.. Herkesin kendine göre bir tekamül yolu var. Hiç kimse şu an oynadığı rolü (davranış şekli ve hayatı) elbette sebepsiz oynamıyor. Hem kendi tekamüllerine hem de bizim (toplumsal ve kişisel) tekamüllerimize farklı şekillerde hizmet ediyorlar. Toplumsal hizmetlerinin en önemlisi ise Etik ve Ahlaki değerlerimize sahip çıkarak Barış, Huzur ve BİRLİK Bilinci içinde olmamıza hizmet etmek !

Lakin BİZ'lerin de bu döngü içinde BİLİNÇLİ olmamız çok önemli.

Toplumsal Etik ve Ahlaki kurallar, Dünyanın Işığa mı yoksa karanlığa mı doğru gittiğini belirler. Hangi tarafı destekleyeceğimiz ise bizim öncelikle Bireysel sonra da Toplumsal duruşumuza bağlıdır.

Hep söylediğimiz şey "Önce Tedbir, Sonra Takdir" .

Öncelikle IŞIK Çocuklarımızı ve Dişil Enerjiyi yani kadını korumakla Toplum bir yana Tüm Dünya insanları yükselir.

Niye özellikle çocuklar ve kadınlar diye sorulduğunda da zaten dünyevi bilinen gerçeklerin dışında "Karanlık" oyunlar da çok rahat anlaşılır. Çünkü Yeni Dünya ve gelecek öncelikle Çocuklar ile Işıldayacak, Dişil Enerji ile de yol alacak !

Kendini koruyabilen , kendine yeten herkese yeter ve öğretir. Bu yüzden önce BEN ile başlayıp sonra BİZ OLup BİR'e gidilir..

Bireysel OLarak önlemimizi aldığımız zaman Toplumsal olarak'da aynı amaç çevresinde toplanmaya ve hareket etmeye başlarız.

Bu da BİRLİK OLmakla başlar..

Bu sene BİRLİK OLmayı, EL ELE vermeyi her şekilde öğrenmemiz gerek ! Olumsuz gibi görünen tüm olaylar bize farketmemiz ve olumlu bir yön vermemiz için üst üste geliyor ve biz BİRLİK OLmayı başardığımızda zayıflayacaktır.

Nitekim olumsuz olarak görülen "herşey" aslında Farkında olanlar ve tam aksi yönde hareket edenler için daima Olumlu bir amaca hizmet eder .. Bunun için de anlayabilmek ve CESARET ile Eyleme geçebilmek çok önemlidir..

Velhasıl zerre kadar bir IŞIK tüm karanlığı aydınlatır ! Yani aslında Karanlık çok ama çok zayıftır. Sadece korku onları güçlendirir !

Bu yüzden kendi GÜCÜMÜZE , IŞIĞIMIZA daima güveniyor ve içimizdeki SEVGİ ile anlayarak, farkında olarak, Dengede Kontrollü ve CESARET ile BİRLİK Bilinci'ne doğru yürüyoruz, yürümemiz de gerek ! . İşte bu çok önemli..

Velhasıl,

Malum tüm güncel olaylardan yola çıkarak bir Kıssadan Hisse paylaşmak istedim..

Hepimizin en yüksek Hayrına Sevgiyle, IŞIK OLması dileğimle..

Ve de öyle OLdu çok şükür <3

Alev Cedimağar

Şifacı Rehber