YENİ AY, Yeni Başlangıçlar = İDRAK + KARAR + EYLEM
2020 yılının SEVGİ yılı olduğunu sürekli yazıyorum. Bununla birlikte halen “Covit varken bu neyin sevgisi? Yaşadıklarımız burnumuzdan geldi” diye feryat figan edenler de çok fazla. ! Ne yapalım artık sürekli yazmaktan artık ben helak oldum onların yürekleri tükenmedi J) olsun yine “kısaca” yazayım ki bu Yeniay döneminin mesajını daha iyi anlayalım.
Covit süreci bizim İDRAK etme yani neyi neden yaşadığımızı anlama ve yeni bir döneme geç iş süreci olarak işlemeye devam ediyor. Bu süreçte hepimiz yeni hobiler edinmekle birlikle (en çok kitap okuma alışkanlığı kazanılmasına mutlu oldum) Kendimizle ve en değer verdiğimiz kişilerle baş başa kalarak bize ne istediğimizi, ne ile mutlu olduğumuzu sorgulatma, ilişkimizde SEVGİ’nin varlığını ve kuvvetini anlama imkanı vererek hepimize yeni yollar açtı. Şahsen ben kendi danışanlarımdan pek çok iş değişikliği yapan ve yapmak isteyenleri biliyorum. Hatta “ben bu şirketten emekli olurum” diye düşünürken “Ben bu şirkette mutlu olmadığımı , yaptığım işi sevmediğimi fark ettim” diyerek yeni bir yol ayrımına gelenleri “Ben ne istiyorum ? Ne ile mutlu olurum” diye yeni hayat geçişleri yapanları , “Ben nereye aitim?” sorusunu sorarak cevaplarını takip edenleri de biliyorum.
Ya da aynı durum ilişkilerle ilgili “ben bu insanı çok seviyorum” derken , “aslında sevmiyormuşum sadece alışkanlıkmış. Sevgi başka bir şey şimdi öğreniyorum“ diyenleri veya “Sevmediğimi sanıyordum sevdiğimi ve yoluma onunla devam etmek istediğimi “ anladım diyen de çok kişi oldu. Tabii bunlar güncel basit örnekler. Bu örneklere her şeyi oturtabiliriz.
Covit sürecini geleceğe dair korkuyla değil , SEVGİ temelli bilinçli olarak geçirenler ve dolayısıyla temkinli ve tedbirli kalmanın dengesini kaçırmadan ŞİMDİ’de kalarak izleyenler için de çok kolay oldu.
(Nitekim bu dönemi fobi sahibi olarak da geçirenler oldu. Mesela evden dışarı çıkamayan, temizlik takıntısına giren, korkuyu pek çok şekilde hayatına yayanlar gibi. Bu da DENGE’yi öğrenmeleri için onların sınavı oldu. )
Bu geçişi kolaylaştıran ise yine SEVGİ OLdu. Öncelikle de Kendimize olan sevgimiz..
Peki bir insan kendini nasıl sever ?
· Eğer vicdanlıysanız, dürüst ve şerefli yaşıyorsanız, kimseye zarar vermiyor, kimsenin hakkını yemiyor, adaletli ve hakkaniyetliyseniz,
· Kendinize güveniyor, ona buna güvenip emanet güvencelere bel bağlamıyor ve kendi gücünüzü kullanmayı biliyorsanız,
· Cesursanız ve bu cesaretinizi dengeli kullanabiliyorsanız, Geçmişinize baktığınızda doğru veya yanlış adı her ne olursa olsun tüm tecrübelerinizi fark edip değerlendirebiliyor, “Keşke” yerine “ çok şükür öğrendim artık değiştim. Tüm yaşadığım olumlu veya olumsuz her şey beni ruhen büyüttü ve beni BEN yaptı” diyebiliyorsanız,
· Ayna’ya baktığnıızda kendinizi beğeniyor ve “Ben akıllı, zeki, güzel ruhlu güzel bedenli bir insanım” diyebiliyorsanız,
· Kusur denilen fiziki özelliklerinizin bile sizi BEN yaptığnıı biliyor çok güzel buluyorsanız,
· Geçmişte yaşayıp üstesinden geldiğiniz tüm zorlukları hatırlayarak kendinizi tebrik edebiliyorsanız en önemlisi de Kendiniz olduğunuz için mutluysanız,
· Ruhsal varlığınızın farkında , Azimli, iradeli, okuyan sorgulayan biriyseniz,
· Tüm canlılara karşı duyarlıysanız, Yaşamı korumak için az veya çok fark etmez elinizden geleni yapıyorsanız (en basitinden dişinizi fırçalarken su gereksiz akmasın diye dikkat etmek bile yeryüzünün kaynaklarına bir saygı bir dikkattir)
· En önemlisi ise ŞEFKAT duygusu içinizde varsa,
-KENDİNİZİ SEVİN !
Zaten siz kendinizi sevmeyecekseniz de kim sevecek ? Kendinin farkında olmayanı kim fark edebilir ? Kendini sevmeyeni kim sevebilir ?
KENDİNİZİ SEVİN !
Siz kendinizi sevdiğinizde zaten birinin sizi sevmesi umrunuzda olmaz ! Çünkü zaten yüksek bir titreşim yaydığınız için ışığınızın kuvvetiyle herkes sizi sever. Çünkü siz kendiniz gibisinizdir ve bir bakacaksınız aynı titreşimde bir sürü insanla birliktesinizdir. O zaman bu titreşim daha da kuvvetlenir.
İşte bu yüzden size özellikle “Mutlu
olduğunuz insanlarla birlikte olmak yaşam enerjinizi yükseltir” diyorum. Siz de
öyle oldunuz mu zaten Işıl Işıl parlıyorsunuzdur herkes size doğru çekilir ve Işıklar
bir araya geldiğinde daha da kuvvetlenir...
Tabii bu arada sizden rahatsız olanlarda olacak. Onları da boşverin. Muhtemelen
menfaatlerine ters düşmüşsünüzdür zaten otomatik olarak kendilerini imha ederek
hayatlarınızdan çıkıp giderler ;)
İşte bu dönem bu anlamda da gerçek bir TEMİZLİK dönemi.
İDRAK sürecini geçirdik. Şimdi tabiri caizse, KARAR sürecine geçtik. Yani bunca zaman ne öğrendik, ne yapmalıyız ? Yolumuza nasıl devam etmeliyiz ? Nereye aitiz? Ne istiyoruz ?
Buna kaderimizi seçme süreci de diyebiliriz.
Biliyorsunuz “Seçimlerimiz Kaderimizi oluşturur”
Burada da DEĞİŞİM devreye giriyor . Ya kendi gerçeklerimizi, doğrularımızı kabul edeceğiz ve karar vererek değişeceğiz ya da tekamülümüzü seçtiğimiz bilinçle düz yolda devam edeceğiz. Oysa ki basamakları “Yukarıya” doğru çıkmamız gerek.
Öncelikle BEN NE İSTİYORUM ? sorusuna cevap bulmamız ve o yönde yola devam etmemiz çok önemli.
Niyet + İnanç + Karar + Cesaret + Eylem işte bu formül bizi istediğimiz şeye götürür. Tabii önce “kendimin ve bütünün en yüksek hayrına “ niyetiyle..
Burada ise en büyük destekçimiz SEVGİ ise PUSULAMIZ OLACAK. ..
İÇ İNİZDEKİ SEVGİYİ BÜYÜTÜN VE TAKİP EDİN..
İşte bu takip etmeye karar verme duygusuna ise EYLEM diyoruz. Yani harekete geçerek duygu ve düşünceleri somutlaştırıp hamur gibi şekil verme safhası..
Şimdi EYLEM Zamanı..
Bu YENİ AY’da bizim,
1. Yüce Yaradana Teslimiyet (Yani inanç sınavı)
2. Nereye ait olduğuna karar verme (yani seçimler)
3. Duygu ve Düşünceleri Dengeleme (karar süreci)
4. Niyet edip inançla harekete geçmek (Karar)
5. Karar verip Eyleme geçme (cesaret )
İle harekete geçmemiz bekleniyor..
Enerjiler halen MAVİ akıyor. Yani “KONUŞ” süreci devam ediyor sanırım bu çok uzun sürecek. Çünkü insanların özgürce kendini ifade etmesi, artık ifadelerini de pozitife dönüştürerek yansıtması çok önemli. Şu an insanlara öğretilen ders bu ! Tabii tüm dünya insanlarına.. O yüzden bu süreçte bir sürü itiraf duyabilirsiniz . Gerek Dünyanın önemli denilebilecek kişilerinden gerek yakın çevrenizden her yerden itiraflar gelmeye başladı bile.. izleyin..
Tabii İtiraf süreci de bir “Temizlik” süreci.. Dolayısıyla TEMİZLİK de hızlandı.. ..
Hatırlarsanız İFŞA, İNKAR, İTİRAF ve İFTİRA sürecine girdiğimizi daha önceki yazılarımda yazmıştım.
Şimdi bu hızlanan bir süreç ve içinde bizim şahsi İdrak, Karar ve Eylem sürecimiz var. Tabii yanında da MAVİ ENERJİ yani ifadeye konuşmaya uyumlanma süreci.
Bu çok karışık çok duygusal bir kokteyl.
Herkes de etkisi farklı olacak.
Bunun analizini de size bırakıyorum ;)
Şimdi gelelim Fiziksel Etkilere:
· Kemik ağrıları, baş ağrıları aynen devam edebilir çünkü enerji bir tık daha yukarı çıkıyor dolayısıyla bedenimizde bir genleşme yaşayabiliriz. Bu en çok kemiklerden ve Baş kısmından etkileyebilir.
· Vücudunuzda ödem olmuş gibi şişme hissedebilirsiniz. Karnınızda şişlik hissedebilirsiniz.(karın şişliği kolit gibi rahatsızlıklar konuşmayıp her şeyi içine atan insanlarda olur. Bu durum da size bir çeşit işaret olsun ;) ) Kadınlarda Regl döneminde düzensizlikler olabilir. (bol su içerek , kendinizi rahat bırakın endişelenmeyin. Lakin çok ciddi sıkıntılar veriyorsa o zaman lütfen bir Doktor kontrolüne gidin )
· Baş bölgesinde en çok etkilenen yerler “gözler” olabilir. O yüzden birden çift görme, gözlerinizde tansiyon çıkmış gibi yıldızlar çakması olabilir (yine aynı şekilde fazla sıkıntı veriyorsa bir doktor kontrolüne gidebilirsiniz)
· Erkeklerde eril enerjinin dişil enerjiyle dengelenmesi sonucu, daha empatik, daha duygusal geçişler yaşanabilir. Bu da onların yeni bir BEN olma dönüşümü ;) Malum Eril ve Dişil enerjiler dengeleniyor. Bu da insanların BİRLİK bilincine geçerken RUH BÜTÜNLÜĞÜNÜ öğrenme sınavları.
Ruhsal etkiler ise,
· Artık sınırlarımızı çizme konusunda yani YENİ BİR BEN Olma konusunda daha farklı daha Cesur olduğumuzu fark ettiğimiz ve hatta kendimize bile şaşırıp “vay be , ben neymişim” dediğimiz bir sürece giriyoruz. Unutmayın. “Siz neye izin verirseniz öyle olur. Günah keçisi yok.” Şimdiye kadar siz izin verdiniz canınız yandı ya ada elinizi verdiniz kolunuzu kaptırdınız. Şimdi DENGE’ye gelme ve sınırları koruma yı “uygulama” zamanı.
· Çok duygusal olabilir ve içinizden her şeye karşı bir ağlama duygusu gelebilir. Bırakın kendinizi rahat rahat ağlayın. Bu da bir temizlik. Eskiyi boşaltın ve yeni pırıl pırıl bir BEN’e yer aç ın..
· Alınganlık olabilir ve kendinizle çarpışabilirsiniz. Bazen bazı şeyler aynalıktır. Bazen bazı şeyler de karşınızdakinin kendisini size yansıtmasıdır. İkisi arasındaki farkı anlamak için neye alındığınızı sizin neyinize dokunduğunu sorgulayın. Sonra bir de karşı tarafa dönün onu sorgulayın. En önemlisi KENDİNİZİ İFADE EDİN. Her ne olursa olsun duygularınızı içinizden yaşamayın. ANLATIN, KONUŞUN !
2020 yılının son 5 ay’ı içindeyiz. Daha öğrenec eğimiz çok şey var.
Her zaman söylediğim gibi,
Hepimizin bu dönem bu Dünya’da yaşıyor olması tesadüf DEĞİL ! bu süreci dünya bilinciyle yaşamak ve ruhsal yükselişimizi yapmak için geldik.
O zaman bunun hakkını verelim.
Öncelikle varlığınız için kendinizi daima kutlayın. İyi ki varsınız ..
Öğrenin ve Öğretin..
Aydınlanın ve Aydınlatın..
V arlığınızın anlamını kendinizin ve Bütünün en yüksek Hayrına Işık ile, Sevgiyle ve Şifa ile yaşayın..
V e de öyle OLdu çok şükür
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.