28 Mayıs 2019 Salı

Yeni bir UYANIŞ, yeniden UYANIŞ..


Yeni bir UYANIŞ, yeniden UYANIŞ..

Sene başından itibaren etkisini gösteren Cesaret ve Özgüven sınavları çeşitli olaylarla karşımıza çıkarak bizi kendimizle yüzleştirmeye devam ediyor.

Sert açılımlarla devam eden süreç Mayıs ayı itibariyle yerini  fark ediş ve uyanışa doğru götürmeye başladı.

Bu fark edişler arasında görmemezlikten geldiğimiz tüm duygular yani öfke, nefret, affettim  dediğimiz fakat karşımıza tekrar çıktığında affedemediğimizi görerek bizi kendimizle yüzleştiren olaylar, duygusal, naif, alıngan, kırılgan tepkiler, Aşk ve ilişkiler ile ilgili baskıladığımız tüm duygular yeni bir Cesaret başlığı  altında karşımıza çıkarak özgüvenimizi BEN kimliğimizi tetiklemeye devam ediyor.

Bu döneme farklı bir uyanış , farklı bir farkındalık süreci de diyebiliriz. Gerçi her gün fark edene her gün bir uyanış her gün farklı bir geçiş.. Tabii fark edemeyenlere ise fark ettirene kadar zorlayan bu süreç  de herkes kendi payına düşeni sorgulayıp anlayana kadar da yaşamaya devam edebilir.
2012 yılı ile “hızlanan” fiziksel ve ruhsal değişim süreci Dünya’nın 4. Boyuttan 5. Boyuta doğru yaptığı geçişinde tüm evrenleri de hızlı bir titreşimde Işığa doğru dönüştürmeye devam ediyor.
Dolayısıyla ruhsal tekamülün geçiş istasyonu olan DÜNYA boyutunda yaşadığımız tekamül sürecinin hızlanması ve bunun yansımaları da farklı enerji geçişlerinin tetiklemesiyle, bizlere “artık yürümek değil koşmak zamanı hadi hızlanın” diyor ve bunu hızlandırmak için de olumlu pek çok şeyin  yanında olumsuz  olayların da bize hizmet ettiğini anlatmaya çalışıyor.

Mayıs itibariyle başlayan ve uzun süre devam edecek olan en büyük etkileşim fiziksel düzeyde bir uyumlanma ile devam ediyor.  Daha önce yazdığım gibi artık fiziksel olarak da değişiyor ve “gençleşiyoruz”.  Bunu farkında olarak yaşayanlarda ise bu uyumlanma süreci daha bilinçli ve kalıcı oluyor.

Bu dönem fazlasıyla Grip, Alerji, Cilt rahatsızlıkları yaşanabilir. Bildiğiniz gibi Grip aslında bedenin gelişimine hizmet eden ve bir üst basamağa çıkararak bedeni kuvvetlendiren bir durumdur. Alerji ise tepki duyduğunuz her ne varsa onları dönüştürüp kabul etmemize yardımcı olur. Cilt rahatsızlıkları da dünya’da ki varlığımızı kabul ederek hayatımızı kontrol etmeyi öğretir. Dolayısıyla her şerrin hayrı misali aslında her hastalık bir mesaj taşıyarak bizim gelişimimize hizmet eder. Tabii neyi nereden gördüğünüze bağlı olarak. Eğer kendinize bu hastalıkları yakıştırıp  “ben alerjik bir insanım, benim bünyem zayıf hep grip olurum ya da Cildim hassam her şey dokunur bana” şeklinde  kodlayıp yerleştirirseniz. Mesajı alıp geçmek yerine mesajı anlamayarak takılıp kendinizde aslında varolmayacak yeni hastalıklar yaratırsınız ve bu sizin gelişiminizi engeller.  Zaten bir rahatsızlık durumu olduğunda adı her ne olursa olsun hastalığı sahiplenmeyin. Mesela GRİBİM demeyin. Onun yerine “Gribal bir durum var” diyerek hastalığı ortada bırakın sonra da gönderin. Bu çok önemli bir detaydır bence bu formülü not almanızda fayda var. Çünkü sadece hastalıklar için değil her olumsuz şey için bu şekli uygularsanız dönüştürmeniz çok kolay olur.

Bu dönem 5 duyu organlarında da hızlı bir uyumlanma süreci olduğundan dolayı bu geçiş süresince , Kulak, burun, dil, göz ve deri’de bir takım farklılıklar yaşanabilir. Mesela kulaklarda ki çınlamaların artması ya da uğuldamalar ya da çok ince titreşimleri duymak gibi, Koklama duyusunda hassasiyet, Tat alma ve yeme alışkanlıklarında değişiklikler, Göz ile ilgili farklı algılar olabilir. Ve tabii Deri de ki sinyaller..

Yine bu dönem fazla hassasiyet geliştirmek, “Aslında kimseyi suçlayamam çünkü her ne olduysa buna BEN izin verdim” diyebilmek ile ilgili yüzleşmeler herkes de farklı bir bilinç açılması yaşatarak, “uyanış” sürecinde pek çok uyanışlara da vesile olmaya başlayabilir.
İkili ilişkilerde sürpriz birliktelikler, sürpriz ayrılıklar, sürpriz aşklar yaşanabilir.. Çünkü uyanış ile beraber yanında çok güzel sürprizler de getirmeye dev am ediyor. Her bitiş yeni bir başlangıç diyebiliyorsanız zaten olayı çözmüşsünüz demektir ;)

Ayrıca 2016 yılı itibariyle dönemsel yaşadığımız gece kalkmaları (3 – 5 arası) ve ani uyanmalar bu dönem de karşımıza çıkabilir. Dolayısıyla sabaha kadar birkaç kez yatıp kalkabiliriz. Sonuç itibariyle herkes bu  kadar bölünmeye rağmen dinç ve enerjik uyandığını fark ederek şaşırabilir ;)
Bu dönem farklı bir uyanış farklı bir temizlik ve kendimiz, cesaretimiz, özgüvenimiz ile ilgili farklı geçişler içindeyken bir yandan da 2016 yılı ile birlikte hızlanan Maskelerin düşmesi yani herkesin kendi ifşa ve imha etmesini izlemeye  de devam edeceğiz. Hatta “O da mı ? bu da mı ? “ şeklinde olayların hızına yetişemebiliriz J)))

Velhasıl arkadaşlar gayet eğlenceli ve keyifli bir döneme giriyoruz diyebilirim. Tabii herkesin eğlencesi  farkındalığı ile doğru orantılı olarak kahkaha veya gözyaşı dolu olabilir. Herkes seçimini yapar ve herkesin seçimi de kaderi olur. Seçimler ise Bilgi, bakış açısı, sorgulama yani DENGE’de kalarak yapılabilir..

O zaman bütünün en yüksek hayrına IŞIK ve ŞİFA OLdu diyerek sevgiyle yaşamaya ve yansımaya  devam ediyoruz.

Ve de öyle OLdu çok şükür.

Alev Cedimağar   


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.