3 Mart 2019 Pazar

Bugün 3 enerji portalına giriyoruz.. Yani 03.03.2019


03.03.2019
3.3. (2+0+1+9 = 12 =1+2 = 3)
Yani
03.03.03

Bu seneye ait ilk portalı bugün geçiyoruz.
2. portal ise 12.12.2019 yılında gerçekleşecek. O da bizi 2020 yani 4’ün Sevgi ve Birlik enerjisine doğru “daha da yoğun”  hızlandıracak.
Lakin önce bugüne dönelim.
Peki bu 3.3.3. portalı ne anlama geliyor ?
Portal yeni bir enerji koridoruna giriş kapısıdır.
Enerji portallarını daha önce açıklamıştım yine kısaca bahsedeyim.
Bizim Dünya’da Bilincimiz yükseldikçe haliyle titreşimimiz de yükselir. Her yükselen titreşim Evren’de ya da ilahi sistem de serbest halde olan hortumları kendimize doğru çekmemizi sağlar. Yani bir çekim yaratır. Ve bu hortumların bir ucu kaynağa yani Yaratıcı Güce bağlıdır. Serbest kalan tarafı da çekim gücüyle paralel dünya’ya doğru döner ve bağlanır. Burada sayılar (mesela 3 portalı) aslında biraz da simgeseldir. Nitekim sadece bu günlerde değil biz bunu düşüncelerimizle sürekli yapıyoruz. Sadece bu senkronize günler de kolektif bilinç olarak bu günlere odaklandığımızda ve güzel bir şeyler olacağını düşündüğümüz için çekim gücümüz artıyor. Aslında bu biraz tavuk mu  yumurtadan yoksa yumurta mı tavuktan çıkar ? sorusuna benziyor. Biz mi yaratıyoruz da çekiyoruz ? Yaksa yaratılanı mı kendimize çekiyoruz. Bence her ikisi de doğru ve güzel bir çakışma yaratıyor.

Tabii bu açıklamaları IŞIK yönünde yapıyoruz. Neyse ki Dünya bilinci hızla değişiyor ve IŞIĞA doğru kuvvetli bir yöneliş içindeyiz. Yani IŞIK çok kuvvetli ve zaten daima IŞIK kazanır ;)  Karanlığı da kendi Işığımızı kuvvetlendirerek her geçen gün daha da zayıflatıyoruz. Dolayısıyla Evrensel Denge gereği IŞIK ve KARANLIK daima vardır o yüzden karanlığı yok etmek gibi ütopik düşüncelere girip kendimizi kandırmak değil, Kendi Işığımıza güvenip Işığı kuvvetlendirerek yol almamız önemlidir.
Yani bu anlamda  portallara bizim ruhsal yükselişde bir basamak daha çıkmaya başladığımızı ya da ittirilmeye başlandığımızı gösteren ruhsal geçişler olarak görebiliriz.
Bu ayrıca 5. Boyuta doğru yol aldığımızın da bir işaretidir.
Hepimizin mi ?
Dünya’nın bilinç olarak yükseldiğinin bir işareti olmakla birlikte üzerinde yaşayan herkesin de yükseldiği anlamına gelmiyor. Sonuçta biliyorsunuz ki sürekli Dünya’ya öğrenmeye gelen yeni ruhlar var ve bu ruhlar farklı bilinç ve boyuttan geliyor.
Farkındaysanız dünya nüfusu sürekli artıyor. Yani bu sürekli yeni ruhların da geldiğini ve Dünya üzerinde bedenlendiğini de gösteriyor.
Mesela 2. Boyuttan gelen bir ruh bu dönem bedenlenmeyi seçtiyse o zaman hızlı bir tekamüle girmeyi de seçmiş olabilir ve dünya boyutuna önce 3.Boyut bilinciyle adapte olması gerekir ve yaşarken de hızla tekamül sürecini yükseltip yeni bilinç boyutuna uyumlanması gerekir ve bu adaptasyon süreci kendi çabası ve neyi neden yaşadığını anlayabilmesi, sorgulayabilmesi ile paralel ilerler. Tabii Dünya’ya ilk kez gelen ruhlar da var.. Bu döngü hep bu şekilde devam edecek. Ne zamana kadar ? işte orasını bilemiyoruz. Muhtemelen bunun cevabını Dünya’dan ayrıldığımızda açık bilinçle ait olduğumuz ruhsal varlığımızla öğreneceğiz. En azından bir şekilde öğreniriz diye düşünüyorum J))
Tabii bunların haricinde bir de Dünya’da yaşayıp eski öğreti ve inanç sistemine sorgulamadan sıkı sıkıya bağlıysa o zaman yeni enerji ve uyulmamalara bilinçsel ve ruhsal geçişi yine “uyanış” dediğimiz zamana kadar devam eder.
Ben bunu istasyonda durup gelip geçen trenleri seyredip “bu trenler nereye gidiyor herkes biniyor gidiyor, ben de binsem gitsem herkesin gittiği yerleri öğrensem. Hoşuma gitmezse zaten yine geri dönerim lakin bir denesem” diye merak edip düşünmeyen insanlara benzetirim.
Her halükarda herkes zaten olması gereken zamanda kendi ruhsal sıçrayışını mutlaka yapacaktır.  Çünkü Dünya bilincinden mezun olmadan üst boyutlara çıkış da olmuyor. Zaten artık çıkışlar dünya boyutunda yaşarken başlıyor ve bu bence çok önemli bir nokta..
Kısaca Herkes her şeyi aynı anda öğrenemez ya da anlayamaz ve bu da gayet normal bir tekamül süreci. O yüzden herkes kendinden sorumlu diyoruz.
Bu  portalların açılması bizi sene başından beri bahsettiğim CESARET ve ÖZGÜVEN KONUSUNDA  itmeye “hadi hadi yaparsın” demeye daha geniş bir açıdan zorlamaya ve bakış açımızı genişletmeye en önemlisi de anlamamıza yardım edip desteklemeye daha kuvvetli başlatıyor diyebiliriz. En azından bu yazının bile yazılmasına vesile olup harekete geçiriyorsa bu da çok önemli.
Yani  zaten hızlanan hayatımızın her anlamda daha da hızlanacağını da söyleyebilirim.
Bu şu demek oluyor; bir gün içinde 1 haftalık olay yaşamaya ve birini bitirip ötekine geçmeye daha hızlı devam edeceğiz.
Bunun da amacı bizi “Çözüm odaklı” ve “hızlı düşünmeye” alıştırarak “Harekete geçmemizi” sağlamak.. Tabii öncesinde diğer önemli dersleri de uygulayarak. İlk adım “Niyet etmek” ikinci adım ise “İstemek”ve yine temeli oluşturan ise, Cesaret, özgüven, sevgi, denge, farkındalık gibi artık öğrenmiş olduğumuzu düşündüğümüz kavramlar.
Malum zaman hızlandı bizim de hızlanmamız artık ah ile vah ile o zamanı harcamak yerine “bunu kendimin ve bütünün en yüksek hayrına nasıl çözerim ? Benim burada öğrenmem gereken ders nedir ? olumsuz gibi görünen bu olay olumlu olarak bana nasıl hizmet ediyor ? “ gibi sorular sormayı öğreterek kendimizi ve hayatı daha hızlı keşfetmemize yardımcı olmak için oluyor. Yani bizi hızlı öğrenim sürecine alıyor.
Lakin şurası da bir gerçek ki ,
Bu açılan portallar zaten hızlı ve “farkında” olanlar için çok  fazla bir anlam ifade etmiyor. O yüzden bu geçişlerde bir fark hissetmiyor da olabilirsiniz gayet normal. Bunun anlamı ya çok hızlanmış ve zaten herşeyin farkındasınızdır ya da çok yavaş ve hiçbir şeyin farkında değilsinizdir.
Dolayısıyla bu geçişleri yeni BAŞLANGIÇLAR yapmak ve hayatınızda sizi mutsuz eden artık size hizmet etmeyen her türlü olay, ilişki, davranış ve düşünme Şeklini DEĞİŞTİRMEK yani kısaca DEĞİŞİM için çok rahat kullanabilirsiniz.
Hatırlayın,
Hepimiz birer enerji varlıklarız ve hepimiz birer avatarız ! yani kendi gücümüzle her şeyi yapabilecek güçteyiz. Sadece kendimizi fark ederek kullanmayı bilelim yeterli. Tabii kullanmak derken tüm yeteneklerimizi de IŞIĞA doğru SEVGİ ile kullanmak önemli..
Velhasıl,
O zaman gülümseyin 333 !
diyerek,
Hepimize mucize, farkındalık, Aşk, Şifa , Bereket dolu muhteşem Başlangıçlar OLsun <3
Ve de öyle OLdu çok şükür.
Alev Cedimağar




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.