Bu sene ilk tutulmayı 6 Ocak’da ki Güneş Tutulması ile yaşayıp, bugünkü Ay
Tutulması ile Yeni Seneye bayağa hareketli adımlarla ilerlemeye başladık. Lakin bu tutulmaların sert etkileri yine
aklını kullananlar için olumluya hizmet ediyor. Çünkü enerji akışları bu
senenin CESARET ve ÖZGÜVEN mesajlarını
her yönden tetikleyen olayları karşımıza çıkarıp “Hadi bakalım göster kendini”
diyor. Yani Bizi Bizimle çarpıştırarak Ruhsal Yükselişimize hizmet ediyor.
Her OLumsuz Olay düşünüp anlayabilen için olumluya hizmet eder. Her Risk'de bir Fırsat olması gibi..
Tabii daha önce olduğu gibi yine bu Ay tutulmasına Kanlı
diyenler, Kurt diyenler Vahşi diyenler çıkabilir. Eee ne yapalım onların görevi
de bu ! Yani panik ve korku yaratarak karanlıklarını yansıtıp karanlığa yem
buluyorlar. Onlara inananlar ve “eyvah eyvah” şeklinde oltaya gelenler de hiç
affedilmeden yukarı çekiliyor :)) (Yani biz buna ruhsal iniş diyoruz ;) )
Yani diyeceğim şu ki : Bu laflara inanmayın. Bildiğimiz Ay
Tutulması oluyor. Tabii her tutulma her geçiş farklı mesajlar içerir ve gerek
ruhsal gerekse fiziksel olarak değişimlere yol açar. Enerjileri bir kenara
bırakalım havalar bile öyle değil mi? Güneş aynı Güneş değişen bir şey yok.
Lakin Mayıs’da ki Güneş ile Aralık’da ki Güneş aynı etkiye mi sahip ? Değil. Çünkü
hepsinin günü zamanı ve yansıması farklı olur. Enerjiler de böyle. Tutulma aynı
tutulma sadece Dünya’nın manyetik alanlarının değişmesi, frekans ve
titreşimlerin de buna paralel değişip kuvvetlenmesi ile farklı etkiler
gösteriyor. Tüm bu etkileri sağlayan ise BİZİZ ! Yani insanlar ! Çünkü Bilinç
yükselmesi yaşadıkça farkındalık arttıkça bizden çıkan kuvvetli titreşim tüm
dünya’yı ve dolayısıyla kainatı etkileyerek yükselişimizi hızlandırıyor. Herşey
bir BÜTÜN halinde çalışıyor. BİZ ise en önemli parçasıyız..
Yani kısaca;
Lütfen şu felaket tellallarına inanıp da enerjinizi
düşürmeyin ! Vallahi bunlara inanıp enerjinizi ve dolayısıyla titreşiminizi
düşürürseniz bir gün boyuttan da düşersiniz. Yani bu ne demek ? Hadi bakalım
tekrar tekamül ve gelsin yine büyük sınavlar SİL BAŞTAN !
Şimdi Ay Tutulmasına gelince,
Sene başında yazdığım ki tüm etkiler aslında aynen devam
ediyor. Tam olarak zaman bilemiyorum zaten zaman tahmini artık mümkün değil. Herşey değişti. Lakin enerji akışlarının yoğunluğundan anladığım
kadarıyla bir süre daha devam edecek gibi.
Peki bu etkiler nedir ?
Fiziksel olarak:
· * Kemiklerde ağrılar (özellikle kollar ve
bacaklarda zaten vardı aynen devam ediyor)
· * Kulaklarda yoğun çınlamalar/Uğultu
· * AN’lık hafıza kaybı gibi ya da tansiyon düşmesi
gibi sallanmalar ya da “Ben neredeyim” hissi.
· * Bu defa en ilginç olan etki Göz’lere geliyor.
Gözlerinizde ani görme kayıpları, bulanıklık gözlerim bozuldu mu ? Ya da
gözlüğümün derecesini mi yükseltmem lazım? Tarzı durumlar (geçici bir durum.
Lakin tüm fiziki etkilerde yazdığım gibi sizi rahatsız ediyor ve yaşam
kalitenizi düşürüyorsa lütfen bir doktora gidin)
· * İki kaşın ortasında (üçüncü göz) kaşınma,
kızarıklık, karıncalanma gibi durumlar
· * Mide ve Bağırsak ile ilgili rahatsızlıklar
OLABİLİR.
· * Yorgunluk bıkkınlık hissedebilirsiniz. Bedeniniz
yerinden kalkmıyor canınız bir şey yapmak istemiyor olabilir. Lütfen bu dönem
kendinize sık sık mutlu keyifli molalar vererek enerjinizi yükseltin. Bir de
içinize atıp sabretmeyin. Böyle durumlarda avazınız çıktığı kadar “YORULDUMMMM”
diye çığlık atın içinizdeki enerji bir serbest kalsın rahatlasın…
· * Ve rüyalar… mistik, sembolik ve daha önce hiç
yaşamadığımız görmediğimiz yerlere seyahatler ile birlikte mesaj vermeye bir tık daha kuvvetli devam ediyor. Rüyalarınızı da artık eski usul yorumlar yapmak yerine kendi sembol ve hislerinizle yorumlamanızı tavsiye ederim. Ve yıllardır yazdığım tavsiyeyi tekrarlayayım : Bir rüya günlüğü tutarak lütfen rüyalarınızı yazın ve artık 5.boyuta doğru geçerken siz de kendinize ait rüya sembollerinizi yorumlayın. Çünkü tüm mesajlar kişisel verilir. O yüzden sizin gördüğünüz sembol ile (mesela bulut,kaplumbağa,uçak vs) başkasının gördüğü aynı sembol farklı mesajlar taşıyabilir.
Tüm bu işaretler size artık hayatınızla ilgili bir şeylere
CESARET ve ÖZGÜVEN ile adım atmanız gerektiğini hatırlatıyor olabilir. Hayatınızda
kendinizle yüzleşmek ve DEĞİŞİM için
bence en güzel zamanlar. Çünkü bunlar birer RUHSAL YÜKSELİŞ basamaklarıdır.
Ruhsal olarak :
· *Sabırsızlık, Sanki sürekli bir yere yetişmeye
çalışma ya da bir yerlere geç kalmış olma hissi (Lütfen kendinizle konuşarak
kendinizi dengeleyin. “Bu enerjilerin etkisi rahat ol. Akışda kal. Yaradana
Teslim her şeyi rahat rahat halledersin. Bunu sen yaratıyorsun yarattığın şeye
de teslim olup huzurunu kaçırma ! kendine gel bakayım ! “ şeklinde bir konuşma olabilir ;) )
· *Uyku ah bu uyku düzensizliği.. Yakında hepimiz
zombi gibi dolaşıyor olabiliriz :)))
Tamam şaka yapıyorum o kadar da değil. Lakin uyku düzensizliği bir süre daha
devam edebilir gibi görünüyor. Uyku düzensizliği derken hem aşırı uyuma isteği
hem uyuyamama durumları. Her ikisi de düzensizdir. Aslında bunun nedeni zaman
olarak hızlanmamız ve ruhen yani içgüdüsel uyum göstermeye çalışsak da bedenen
henüz uyumlanma aşamasında olduğumuzdan dolayıdır. Zaten bildiğiniz gibi 24
saat değil, 16 saat yaşıyoruz. Lakin benim gözlemlerim artık bunun da 13 saat’e
de indiğini o yüzden özellikle uyku düzeninin uyumlanma sürecinde en çok
etkilendiğimiz yer olduğunu söyleyebilirim.
· * Örttüğünüz “Hayır ben öyle değilim” dediğiniz
tüm olumsuz özellikleriniz mesela Kıskançlık, yalan, tembellik, bahaneler,
hayattan kaçış, topluma ve insanlara uyumsuzluk ve isyan gibi duygular farklı
olaylarla tetiklenip kendini gösterebilir. Bunun nedeni ise bu ortaya çıkan
duyguyla yüzleşip onu yani kendinizi dönüştürmeniz gerektiğidir. Bu yüzden
hangi olay damarınıza basıyor ve sizi çileden çıkarıyorsa o durumu bir masaya
yatırıp neden böyle tepki verdiğinizi ve bu tepkilerinizin altında ne yattığını, karşınızdaki insanın bu dünyevi rolüyle size nasıl hizmet ettiğini ? kendinize sormanız gerek.. Zaten ruhsal varlığınızı keşfedin cesur olun kendinize güvenin değişin diye kendinize sormanız için çıkacak. Yani yine size hizmet ediyor ;)
· * Kibir ve Bencillik duygularını halen
dönüştürememiş olanlar için de büyük sınavlar geliyor. Muhtemelen bunların
törpülenmesi için çok gurur duyduğu ve hava attığı herhangi bir şey ile sınanacak. Mesela işinden çıkarılmak, terfi
alamamak en çok beklediği şeyde takdir görememek gibi tam ters köşe geçişlerle
törpülenme yoluna gidilecek.
· * Son 2 senedir maskelerin düştüğünü zaten sürekli
yazıyorum. Dolayısıyla çevrenizde bu tarz olaylara şahit olup “ay inanmıyorum
onun ( o kişinin) öyle olduğunu bilmiyordum” cümlesini çok sık duyabilir ya da
konuşabilirsiniz.
·
* İçinizde
sebepsiz huzursuzluk hissedebilirsiniz. Bunun nedeni de yeni başlangıç yapmak
isteyen ve sizi sürekli itekleyen ruhunuzun sesi olabilir. Her ne yapmak
istiyorsanız biriktirmeyin, düşünmeyin. Kendinizin ve bütünün en yüksek hayrına
niyetiyle düşünün harekete geçin. Zaten şimdiye kadar geçmediniz ne oldu ?
hiçbir şey düzelmedi değil mi ? o zaman CESARET rayına geçip bu kez de harekete
geçmeyi deneyin.
· * Bir de bu dönem insanlarla uyumsuzluk
yaşayabilirsiniz. Kaçmak gitmek yalnız kalmak gibi.. Bu da titreşimler
değiştiğinde görülen hallerden biridir. Yapmayın ! Artık inzivaya çekilip ıssız
sessiz bir yerde kendini bulma dönemi bitti. 2012 yılı itibariyle ruhsal
yükseliş BİRLİKTE yani insanlarla bir arada etkileşim ile hızlanmaya başladı.
Sadece yapacağınız şey kendinizi dengelemek, Enerji alanınızı korumak, Her
bilince açık kalabilmek ile mümkün.. En büyük tekamül toplum içinde olur. O
yüzden burada en önemli nokta devreye giriyor DENGE ! Bazı sohbetler bazı insanlar sıkıyor olsa da dünya’ya adaptasyonunuzu kaybetmemek için en azından ucundan kenarından içine katılın. Bazen ben de sırf bunu dengelemek ve kafamı boşaltmak için magazin programı
seyrediyorum ve bayağa iyi geliyor :)))
· * Kendini bulmuş, işaretleri takip edenler ve sorgulamayı, dönüştürmeyi
ve değişmeyi öğrenenler için müthiş güzel açılımlar var. Çünkü ayak bağı olacak
bir şey olmadığı için inanılmaz güzel mucize dolu muhteşem sıçramalar
yapılacak. Zaten biliyorsunuz son 2 senedir size sürekli ektiğiniz tohumlara
dikkat edin hasat zamanı çok yakın diye yazıyordum. Geçen sene itibariyle başlayan hasat dönemi bu sene en büyük hasat zamanı olarak bize güzel hareketli bol koşturmalı bir sene yaşatacak. Diliyorum
hayatınızın en güzel hasatlarını yapın ve unutulmaz güzel bir yıla tüm
gönlünüzden geçenleri yaparak damganızı vurun !
· * Toplumsal olarak ise baktığımızda, Malum bu sene
yine büyük bir sınavımız var.. sınav tarihine kadar bol bol balık yemenizi
tavsiye ederim. Bizim ülke olarak en
büyük sınavımız BİRLİK OLMAK sınavı.. bence bunu bir düşünün..
Velhasıl aslında olay AY tutulması değil. Sadece adet
yerini bulsun diye bu dönemler yazıyorum çünkü herkesin daha çok ilgisini
çekiyor ve okuyor. Oysa ki bu mesajlar bize sürekli veriliyor. Enerji akışı tarihsel, dönemsel olmuyor. Sürekli bir enerji uyumlanması içindeyiz. Yani mesajları
duymak için illa da bir ay güneş döngüsünde olmamıza gerek yok.
Farkında olan için zaman kavramı yoktur.
Her Anı fark eder..
Hepimizin en yüksek Hayrına IŞIK ve ŞİFA
OLdu bile çok şükür..
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.