Dolunay yeni Enerji akışlarıyla
birleşerek bu kez “ Seni uyardığım
yerleri anladın mı ? Dediklerimi yaptın mı ? şeklinde serin serin ve de bu kez nostaljik kontrol etmeye geliyor..
Daha önce yazdığım
Bing-Bang ( https://alevcedim.blogspot.com.tr/2018/05/dolunay-ile-birlestik-bing-bang-olduk.html ) enerjisinde kısaca "kendinizi mutsuz eden ne varsa, kim varsa
hepsiyle yüzleşin ve kendinizi mutlu edecek şekilde dönüştürün, cesur olun
kendinize güvenin her ne oluyorsa en yüksek hayrınıza oluyor ve geriye dönüp baktığınızda yine çok şükür demek için çok nedeniniz olacak" uyarısı vardı. Tabii
bu arada bu güzel enerji bizlere çok güzel hizmet etti, bir sürü ilişkide ve işler de maskeler düştü ve herkes cidden
bing-bang oldu J)) Eee ne yapalım. Yüz emanetse, iş verimsizse, ortaklık mutsuz ve bereketsiz ise, düşsün git biz de sağlam yürümeye devam edelim. Nasıl olsa artık şaşırma duygumu kaybettim hükümsüzdür safhasına geçtik :))))
Bu sene “Keyif, Haz
ve Mutluluk” yılı. O yüzden sınavlar hep “Kendini mutlu et” yönünde gelecek
diye sene başında da yazmıştım. Çünkü kendini mutlu eden herkesi mutlu eder. Bu
BEN olup BİZ’e doğru sevgiyle ışıl ışıl akma kısmıdır.
“Tabii kendini mutlu
etmek için önce kendini mutsuz eden şeylerin farkında olman gerek” diye de
çığlık atmaya devam ediyor..
Nitekim bu sene
itibariyle gelen danışanlarımın çok büyük kısmının geliş sebeplerinde bile
“Mutlu değilim, kendimi sevmiyorum” farkındalığı çok yüksekti. Belki de ilk kez
hayatında kendisiyle ilgili bu duyguyla yüzleşip tam da bu sene bunu çözmek
için adım atmaya karar vermişti.. 2018 yılında ? Tesadüf mü ? Elbette Hayır..
Senenin enerjisi muhteşem dokunuyor ve akıyor..
Gerçi sene başından
itibaren olmak üzere ve de özellikle bu geçtiğimiz dönem Enerjiler bizi istesek
de istemesek de bu yüzleşmelere çok güzel hazırladı. Bazılarımız bilinçli
olarak bu ayrımı yaptı ve kendine kendi istediği yolları açtı. Bazılarımıza ise
tabiri caizse emri vaki olarak karşısına bir sürü olay çıktı ve harekete
geçmesi ve bir silkelenip kendine gelmesi için olayları üst üste getirip gözüne
gözüne sokarak ayağa kaldırdı. Velhasıl bir şekilde hepimiz ciddi bir sallandık
ve şimdi de yerimize oturma, tüm değişimleri hazmetme ve yeni başlangıçlarımıza
(kişi, iş, ilişki, dostluk vs.) odaklanma vaktimiz geldi çok şükür.
Şu an ki uyumlanma
tamamen bu yönde.. Yola çıkanları arkalarından iterek destekleyen güzel bir
enerji var. Yalnız diyor ki “Yola çıkmana rağmen halen aklın geçmişteyse ve
bunu şükürle dönüştürüp sana verdiği dersi alamıyorsan o zaman onu da halletmen
lazım ki -kendinle Bütünleş- ve yola devam edelim. ”
Enerji kalplere
akıyor…
Bu kalplere akan
enerji bizim üstünü örttüğümüz hallettim, kabul ettim, dediğimiz ne varsa
onların üstünü açarak “Bak halletmemişsin halen üzgünsün. Üzgünsen
çözülmemiştir. Çözülmesi için sana verdiği dersleri görerek onu orada bırakman
gerekirdi. O zaman hadi gel bunu anlamak için ben sana yardımcı olacağım”
diyor..
Enerjiler tabiri
caizse bu kez kalpleri nostaljik yokluyor..
Şimdi “paylaşsam bir
anlamı yok , paylaşmasam da içimden atamıyorum” dediğiniz ne varsa her şey de
olduğu gibi Akıl-Mantık-Kalp yani DENGE’de kalıp sorgulayarak geçmişi şükürle
ait olduğu yerde bırakıp, Geleceğe bizi mutlu eden seçeneklere cesaretle ve
kendimize güvenerek yürümeye devam etmemiz gerek. Tabii bu böyle denince
olmuyor. Çözerek ilerlememiz ve her bir duygunun üzerini örtmeden “Hımm
geçmişten Ali gel sen bakiym buraya. Seni kafama takmamaya çalışıyordum lakin
takıyormuşum. Şimdi seninle tüm yaşadıklarımızı bir düşünüp rolünü uzaktan
izleyip ve bana nasıl hizmet ettiğini, ne öğrettiğini anlayıp seni
göndereceğim” diyebilmek, sizi geriye çeken enerji çengelini oradan kurtarıp hoop
diye geleceğe bir yere bir hayalinize atarak kullanmak sizi kuş gibi
hafifletecektir.
Bu tarz yüksek
titreşimli geçiş enerjilerinin daima yaptığı gibi yine “uyarıları” ya da tabiri
caizse “ittirmeleri” rüyalar aracılığı ile yaşayabiliriz. Mesela özellikle bu
dönem rüyalarınızda yıllardır aklınızın ucuna dahi gelmeyen insanları görme,
olayları yaşama gibi “ittiren, düşündüren” rüyalar görebilir ve geçmişe dair
içsel olarak sakladığınız ne varsa ona doğru yönlendirilip yüzleşmeniz
söyleniyor olabilir. Bu kişiler yaşamıyorsa o zaman onları sevgiyle Işığa
gönderip aranızda yaşanan her şeyin bir öğreti olduğunu, Dünya denen tiyatro
sahnesinde onun da rolünün bir parçası olduğunu kabul ederek, Geriye dönüp O kişiyle
yaşananların sonucunda kendimizde nasıl bir farkındalık yaşadığımızı, ne
öğrendiğimizi, sınırlarımızı, duygularımızı her şekilde kendimizi ifade
edebilmeyi nasıl öğrettiğine bakarak bunun için teşekkür etmek “geçmiş”
enerjinin son kırıntılarını da kendimizden serbest bırakmak için en iyi
yöntemlerdir biridir.
Tabii bu kadar
nostalji ve geriye dönüş yaşanınca haliyle duygusallığımız had safhada
olabilir. Dolayısıyla zaten Kalbi yoklayan bir enerji olduğu için bu çok
normal. Bu yüzden içinizden ağlamak gelebilir. Her türlü olaya karşı kendinizi
daha duygusal bulabilirsiniz. Pek çok kişi de bu dönem hayata çok katı bir
bakış açısının yanında belki de ilk kez VİCDAN ve DUYGU kelimeleri ile
tanışarak kalp ve ruh temizliğine başlayabilir.
Gözyaşlarınızı saklamayın
bırakın özgürce aksın. Onlar en güzel yenileyici ve dönüştürücüdür..
Ben böyle değildim
çok duygusal oldum diyerek kendinizi sınırlamayın ve “eski enerjiye” yani eski
halinize dönmeye çalışmayın.. “Yeni BEN’i ve Değişimi Sevgiyle kabul ediyorum”
diyerek Işıl Işıl dönüşümünüze izin verin.. Katı görünmek , düşünmek, davranmak
bir karizma, koruyucu kalkan veya itibar değil sizi ruhsal yükseliş
basamağından aşağı çeken karanlık bir çengeldir. Katı, duygusuz, sevgisiz
görünerek korunma kalkanı yaratılmaz. Aklını kullanan kalbini de kullanmayı ve
sevgiyle yaklaşmayı bilir. Çünkü bilir ki, Eğer gerekiyorsa ihtiyacı olan
korunma kalkanı beyninde, zekasında, hislerinde, inancında ve farkındalığında
yatar..
Fiziksel olarak ise,
Önceleri
uyuyamıyorduk şimdi de nerede benim yatağım şeklinde dolaşmaya ve uykuya aşırı meğilli
olmaya başlayabiliriz. Bu süreci uykuyla savaşmadan gayet dengeli geçirmekte
fayda var. Her zaman yazdığım gibi en kuvvetli uyumlanmalar uyku sürecinde
olur. O yüzden bazı kişiler ben bu etkileri bilinçli olarak hissetmiyorum
anlamıyorum dese de zaten uyku sürecinde herkes uyumlanıyor. Bilinçli olarak da
bu uyumlanmayı kullanması gerekiyor. Bunu şarj olmuş bir pil gibi düşünün. Pil
gece boyunca şarj oluyor ve ertesi gün bu pili amaca uygun kullanmazsanız boşuna
şarj olmuş bir pil olur ve kullanılmadığı için yine bir gün eski haline döner.
O yüzden BİLGİ’nin IŞIĞINDA lütfen bilgileri uygulayın.. Eğer uygulamazsanız
her şeyi biliyor olmanın da hiçbir anlamı yok ! .
Bunun haricinde Kalp
ile ilgilili ağrılar, kramp girmesi gibi hisler, Göğüsde sıcaklık veya yanma
hissi (sanki soğuk da kalmışınızda göğsünüz yanıyormuş gibi), (rahatsız edici
boyuttaysa lütfen bir doktora gidip tetkiklerinizi yaptırın hem içiniz de rahat
olur). Geçişin etkisiyle kafa karışıklığı, odaklanma ve konsantrasyon güçlüğü
vs. yaşanabilir. Bunlar da gayet normal ve geçici durumlar o yüzden yine Panik
Yok! Diyoruz ve Bilginin Işığında yürümeye devam ediyoruz.
Gördüğünüz gibi
“Kendini seviyormusun ? Yaşadığın hayattan keyif alıyormusun?” sorularına EVET
cevabı verebilmemiz ve kendimizi fark etmemiz için tüm destekler geliyor.
Lütfen sevgiyle kullanalım..
Kendimizin ve
Bütünün en yüksek Hayrına Işık ve Sevgiyle..
Ve de öyle OLdu çok
şükür
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.