Uzun bir süre sonra yine çok kuvvetli bir enerji akışına girdik. Bu değişimin yaklaşan Dolunay ile ilgisi olduğunu düşünüyorum. Gökyüzündeki tüm değişimler yeryüzüne de yansır. Güneş ve Ay’ın farklı etkileriyle oluşan ya da var olan durumun tetiklenerek Deprem ve Med-Cezir oluşması gibi.
Gökyüzü Yeryüzünün, Yeryüzü de gökyüzünün bir yansımasıdır ve her şey BİRLİKTE bir BÜTÜN’ü oluşturur. Makro anlamda da Ruhsal ve Dünyevi tüm alemlerin birleşmesidir. Bu BÜTÜN’ün poztife doğru akması ise yeryüzünü ve her şeyi Değiştirme gücüne sahip İNSAN’lar ile olur. Her şey bir enerjidir. İNSAN ise tüm enerjilere yön verebilen muazzam güçte bir Avatar’dır ve yaydığı düşünceler ile tüm alemleri değiştirme gücüne sahiptir. Çünkü Evrende her şey birbirine bağlı birer zincir şeklinde etkileşim halindedir.
Sürekli POZİTİF düşünün, sevgiyle yaklaşın, Denge’de kalın, Gücünüze inanın diyerek BİZİ Bize hatırlatmaya çalışmalarının nedeni de budur.
Tüm Kainat Enerjinin farklı titreşim ve frekans’da yaratılmasından oluşmuştur.
Dünya bu varoluş içinde bir sınav gezegenidir. Buraya farkındalık seviyemizi yükselterek ruhsal çıkışımızı yapmak ve dolayısıyla da titreşimimizi kuvvetlendirerek yüksek boyutlara geçişimizi hızlandırmak için geliriz. Bu anlamda Dünya’yı daha yükseğe zıplamak için bir tramplen yeri olarak da düşünebiliriz. O yüzden Dünya’da ki dersleri iyi öğrenerek bilinçli zıplamamız çok önemlidir. Çünkü en yükseğe zıpladığımızda bizi Rehberllerimiz, yani IŞIK ELLER tutarak Sevgi boyutuna çeker ve Yüksek Benliğimiz ile BİR OLuruz. Bu Her şey ile BİR OLmaktır....
Sonuç itibariyle bu dönem enerji akışında ki en büyük sınavı kendi Gücümüze güvenmekle ilgili vereceğiz. Yani Başaracağına inanmak, Birisine ya da birilerine tutunmak yerine kendimize tutunmak, Emanet verilen Güvencelerden uzak durarak kendimize sonsuz güvenmek, Yapmak istediğimiz her ne ise onda kararlı olmak, İrademizi, gücümüzü, kararlılığımızı sınayan bazı olaylardan “yapamadım, olmuyor” diyerek Vazgeçmek yerine tekrar büyük bir inanç ve şükürle başlayarak ayağa kalkmak, Denge’de kalmak, Düşen maskelere takılmak yerine, çevremizdeki sevgi dolu insanları görmek ve onlarla yansımak, Geçmiş de yaşanan tüm olumsuz olayları şükürle ve sevgiyle kendimizden serbest bırakarak emin adımlarla, edinilen tüm tecrübelerle yepyeni bir BEN OLarak yürüyebilmek..
Tabii bir de bu dönem sinirlerimizi Denge’de tutmak da çok önemli. Çünkü her şey bizi sabırsız yapabilir ;)
Bunun yanı sıra Fiziksel olarak da Şakaklardan başlayan ve tepe noktaya çıkan ağrılar, başımızdan aşağıya ateş gibi bir enerjinin inmesi gibi durumlar, gözlerde bozulmalar, kulaklarda çınlama, odaklanma güçlüğü gibi BAŞ çevresinde dönen bir takım durumlar olabilir. Eğer bunlarla ilgili bir rahatsızlığınız yoksa ve eğer yaşam kalitenizi düşürecek kadar sizi rahatsız etmiyorsa tuzlu veya üzüm sirkeli su ile duş alarak, bol bol ağaçlık, ormanlık yerlerde yürüyüş yaparak hatta mümkünse çıplak ayak toprağa basarak, beyninizi rahatlatmak için müzik dinleyerek, film seyrederek, görsel olarak hoşunuza giden müze, sanat evleri gibi yerlere giderek bu dönemi geçirebilirsiniz. Özellikle renklerle ilgilenmenizi tavsiye ederim. Hani geçen senelerde Mandala kitapları almıştık boyuyorduk. Yine onlardan yaparsak harika olur.
Geçirdiğimiz her uyumlanma süreci geçiş anında bizi etkilese de sonra farkında olmasak da yeni “Normal” halimiz oluyor Böyle çok dönem geçirdik biliyorsunuz. Geçen sene kendinize baktığınızda aynımısınız ? Hayır değil mi ? (Evet diyorsanız o zaman fark ederek hızlanmanız gerekiyor. Hızlanmak için de bilgileri hayatınıza ilaç prosedürü gibi uygulamanız şart ! ;) )
Toplum olarak da cidden büyük bir sınav’dan geçiyoruz. Bu sınavlar BİZİ daha da bilinçlendirdi. O yüzden kenetlenip BİRLİK OLmamız ile ilgili mesajlar almaya devam edebiliriz. Nitekim BİRLİK sınavları sadece ülkemiz için değil tüm Dünya insanları için BÜTÜN’e verilen ortak bir mesajdır. Yani bu anlamda Tüm Ülkeler bir şekilde kendi içlerinden dışarıya doğru BİRLİK yönünde harekete geçiyor. İnsanlar artık din, dil, ırk, inanç gibi pek çok şekilde ayrıştırılmak istemiyor ve herkes aynı kaynaktan geldiğinin idrakine farklı olaylarla varıyor. Farkındaysanız bir ülkede bir olay olduğunda diğer ülkelerden destek geliyor. Bu eskiden hiç olmayan bir şeydi ;) işte bu BİRLİK ve BERABERLİK adımlarının ayak sesleridir ..
Bu yazı, Hem Dolunay Hem yeni Başlangıç, Hem Farkındalık Hem de Hepimizin en yüksek hayrına Sevgiyle Aydınlatıp IŞIK OLsun ve de Ruhumuza Şifa verip hepimizi önce BEN’de sonra BİZ’de ve de BİR yolunda buluşturması dileklerimle..
Ve de öyle OLdu çok şükür.
Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.