Arkadaşlar bugün çok sevdiğim Nöroloji uzmanı bir
doktor arkadaşımla sohbet ederken laf lafı açar misali, konu ruhun bedenden
ayrılışına geldi.
"Aslında herkesin zannettiği gibi Kalp bedendeki
yaşam merkezi değildir. Sadece bedendeki idareyi sağlayan bir motor
konumundadır. Asıl ölüm Beyinde başlar. Beynin alt kısmında "beyin
sapı" vardır. burada dakikada yaklaşık 15 kez atan bir titreşim vardır. Bu
durduğunda hayat biter. O yüzden birinin öldüğünü kabul edebilmek için kalbin
durması değil Beyin ölümünün olması yani bu beyin sapındaki atışların durması
gerekir. Bu yüzden bir hastada beyin ölümünü bekleriz. Bana göre de ruhun
çıktığı yer burasıdır yani BAŞ tepe noktası" dedi.
Bu Bilgi bana o kadar ilginç geldi ki, gerçekten bu
detayı bilmiyordum. Ruhsal Bilgilerle Bilimsel bilgileri karşılaştırdığımızda
aslında birbirini ne kadar tamamlıyor ve bir BÜTÜN OLuyor değil mi ? :) Çünkü hayatın içinde her zerre BÜTÜN’ün parçalarıdır.
O yüzden ona inanıyorum buna inanmıyorum diye bir şey söylemek mümkün değildir.
Velhasıl özetle yine aynı yere döndük ve geldik,
Herşey BAŞ’da yani düşünce ile başlıyor ve tüm hayat beynimizden
düşüncelerle akıyor.Bu düşünceler ile ya hayatımıza yeni seçenekler ve başlangıçlar
ekleyerek keyifle devam ediyoruz ya da “O AN” geldiğinde ve her şeyi anladığımızda
acı bir tebessüm ile “keşke” diyerek “şimdilik”
veda ediyoruz.
İşte bu yüzden,
BİLGİ IŞIK’dır ve
Düşündüğümüz her şey de “yeni” kaderimiz olarak bizim seçimimizle değişir.
“CESARET ise Düşüncelerin tek anahtarı ve Kaderin Pusulasıdır.”
Alev Cedimağar
Ruhsal Denge ve Farkındalık Rehberi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.