İnsanlar çıkarları uğruna kendi zekası ölçüsünde yalan söyler ya da inandırmaya çalışır.
Mesela ,
"Bu dediğimi yapmazsan veya beni desteklemezsen cehenneme gideceksin başına da şöyle felaketler gelecek !" gibi..
"Aklını kullanan insan" önce söylenilen lafın doğruluğuna odaklanır, cesurca düşünür ve sorgular aklına yatıyorsa kabul eder . cehennem veya felaket lafları onun için önemli değil ya da daha sonra sorgulanması gereken bir detaydır.
"Beynini bedeninde aksesuar olarak taşıyan ve haliyle mevcut aklını kullanamayan insan" ise,
Direkt cehennem ve felaket laflarına inanarak "Aman ne diyorsa öyle olsun O diyorsa doğrudur" diyerek korkunun teslimiyetinde o kişinin kontrolünde iradesiz Esir bir köle gibi yaşamaya devam eder.
Direkt cehennem ve felaket laflarına inanarak "Aman ne diyorsa öyle olsun O diyorsa doğrudur" diyerek korkunun teslimiyetinde o kişinin kontrolünde iradesiz Esir bir köle gibi yaşamaya devam eder.
Sorgusuz Teslimiyet olmaz.
Allah bile "OKU ! Düşün, sorgula" demiş !
Allah bile "OKU ! Düşün, sorgula" demiş !
Bilmem anlatabildim mi 😉
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber
Şifacı Rehber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.