Dün çok eski bir dostuma uğradım. Kendisi hastaları kabul ederken bende biraz yanında oturdum. Hasta gelene kadar biraz laflıyoruz sonra hasta gidince yine biraz laflıyoruz derken Odaya 65 yaşında bir teyze girdi. Çiçekli eteği, üstünde hırkası ve başında üçgen seklinde bağladığı baş örtüsü, konuşması, şivesi ile bildiğimiz bizim güzel anadolu kadınımız.
Tetkiklerini göstermeye gelmiş. Arkadaşım baktı inceledi gerekenleri söyleyip yazarken Teyze o sırada çantasından, turuncu üstü renkli boncuklarla işlenmiş, el örgüsü minyatür bir çanta çıkardı. "bunu sana yaptım doktor hanım" dedi. Eline emeğine sağlık gerçekten çok da güzel yapmış. Arkadaşımda çok beğendi Teşekkür edip çantanın kulp kısmından hemen bilgisayarının kenarına astı.
Teyze "Seviyorum el işini ve yaptıklarımı da vermeyi. Kitap okumaktan fırsat buldukça (!) hep yaparım" deyince arkadaşımda "en son ne okudun" diye sordu.
"Herşeyi okuyorum. Zülfü Livaneli, Ayşe Kulin, hepsi var. En son Suç ve Ceza'yı bitirdim." dedi.
İkimizde Kulaklarımıza inanamadık ister istemez şöyle bir şaşkın bakıştık.
Arkadaşım "Harikasın sen ya ! Ben herkese suç ve ceza'yı .mutlaka okuyun derim. Özellikle de gençlere tavsiye ederim. Dostoyevski İsmini hiç duymayan var" dedi.
Teyze de "ismini hatırlamamıştım evet dostovki" diyerek onayladı :)) Yani git kadını mıncıkla, sarıl , öp O kadar yani !
Arkadaşım " o zaman bende sana bir güzellik yapıcam ve seni hastaneye yatırıp buradan iyileştirip göndericem. Haftaya kitaplarını da al gel yatışını yapalım burada okursun" dedi.
Bu kez mutlu olma sırası ona geçti gözlerinin içi güldü. Teşekkür ve dualar ederek çıktı gitti..
Sonra diğer hastalar arka arkaya odaya girmeye başladı ve bir hafta sonu görüşmeyi planlayarak ben de kalktım ve çok mutlu ayrıldım...
Tetkiklerini göstermeye gelmiş. Arkadaşım baktı inceledi gerekenleri söyleyip yazarken Teyze o sırada çantasından, turuncu üstü renkli boncuklarla işlenmiş, el örgüsü minyatür bir çanta çıkardı. "bunu sana yaptım doktor hanım" dedi. Eline emeğine sağlık gerçekten çok da güzel yapmış. Arkadaşımda çok beğendi Teşekkür edip çantanın kulp kısmından hemen bilgisayarının kenarına astı.
Teyze "Seviyorum el işini ve yaptıklarımı da vermeyi. Kitap okumaktan fırsat buldukça (!) hep yaparım" deyince arkadaşımda "en son ne okudun" diye sordu.
"Herşeyi okuyorum. Zülfü Livaneli, Ayşe Kulin, hepsi var. En son Suç ve Ceza'yı bitirdim." dedi.
İkimizde Kulaklarımıza inanamadık ister istemez şöyle bir şaşkın bakıştık.
Arkadaşım "Harikasın sen ya ! Ben herkese suç ve ceza'yı .mutlaka okuyun derim. Özellikle de gençlere tavsiye ederim. Dostoyevski İsmini hiç duymayan var" dedi.
Teyze de "ismini hatırlamamıştım evet dostovki" diyerek onayladı :)) Yani git kadını mıncıkla, sarıl , öp O kadar yani !
Arkadaşım " o zaman bende sana bir güzellik yapıcam ve seni hastaneye yatırıp buradan iyileştirip göndericem. Haftaya kitaplarını da al gel yatışını yapalım burada okursun" dedi.
Bu kez mutlu olma sırası ona geçti gözlerinin içi güldü. Teşekkür ve dualar ederek çıktı gitti..
Sonra diğer hastalar arka arkaya odaya girmeye başladı ve bir hafta sonu görüşmeyi planlayarak ben de kalktım ve çok mutlu ayrıldım...
Bu da kıssadan çok güzel bir hisse olsun Hepimize ;)
AlevCe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.