Sürekli, “Eski enerjiyi , Sizi mutsuz eden, enerjinizi
düşüren, aklınıza yatmayan fakat kendinizi mecbur gibi hissettiğiniz eski
öğretileri bırakın artık yeni bir dönemdeyiz. Sorma, Sorgulama öğrenme dönemi” diye yazıyorum.
Buna örnek olarak beni çocukluğumdan beri rahatsız
eden aklıma mantığıma yatmayan ve Asla’da kabul etmediğim bir sözü örnek vermek
istiyorum.
“Biri sana bir tokat atarsa öbür yanağını da dön ! “
Neden ?
Hoşgörüyü böyle mi göstereceğiz kendimizi tokatlatarak
? Yetmiyor hoşgörümüz çok yüksek biz çok iyiyiz hatta erdik diyebilmek için bir
de öbür yanağımızı çevireceğiz oraya da vursun diye ? öyle mi ?
Bu hoşgörü falan değil düpediz sorgusuz sualsiz infazı
kabul etmek ve ne olup bittiğini anlamadan dayağı ya da hareketi her ne ise
yiyip oturmaktır ! Böylece hakimiyeti karşı tarafa vererek diğer tokatların da
yolunu açmaktır. Ayrıca karşıdaki kişinin bu hareketini onaylayarak başka
insanlara yapmasının da yolunu açmaktır ! Tabiri caizse durum tamamen budur !
İlk tokatı (davranışı, hakareti, şiddeti vs. ) yedikten
sonra bir sormak lazım. “Bir dakika Kardeşim ben bu tokatı
niye yedim ? Bana bunu niye yaptın ? “ Belki karşınızdaki kişi bir şeyi yanlış
anladı tepki verdi ? Belki ruhunda saldırganlık var ? Belki konunun muhatabı
değilsiniz öyle zannediyor ? Belki gerçekten sizinle ilgili bir durum var o
zaman niye konuşmayı değil de saldırmayı seçiyor ? Bunları öğrenmek anlamak ve
uzlaşmak lazım. Böylece karşınızdaki
kişiye de bir hayat dersi verirsiniz. Sizden sonra da kimseye böyle tepkiler
vermemeyi öğrenir. Daha sonra zaten olayı anladığınız için o tokatı çoktan
unutur gidersiniz. Yine her zaman
yazdığım gibi “Affetmek” diye bir şey yoktur ! Affettim dedikçe konu ve kişi
kuvvetlenir. Durumu anlamak gerekir. Anlayınca, öğrenince tüm duyular rahatlar ve o konuyla ilgili
enerji de serbest kalır bir süre sonra size bir şey ifade etmediğini fark
edersiniz. Çünkü neyin niçin olduğunu anlamışsınızdır. Bu Ruhsal Tekamül
planında herkesin bir rolü olduğunu ve hepimizin birbirine kendi rolleriyle
hizmet ettiğini anlamak gibi..
Sonuç olarak, Kim ne kadar kendini haklı görürse
görsün bunun sonucu asla ve asla şiddet , hakaret vs. olamaz. Bunu yapan kadar
izin veren de suçludur.
Herşey konuşarak anlaşılır. O yüzden SEVGİ evrensel
dildir.
Herkesin hoşgörü çıtası farklı yüksekliktedir. Lakin
yükseklik ne olursa olsun bir sınırı vardır. Bu sınırları da çizmek bize
bağlıdır.
Velhasıl arkadaşlar akıl-mantık-duygu ve Bilgi
süzgecinden geçirerek lütfen tüm öğrendiklerinizi tüm eski öğretileri cesurca
sorgulayın. Ruhsal yükselişin yolu cesurca sormaktan ve sorgulamaktan geçer.
Daima da öyle Olmuştur..
Alev Cedimağar
Şifacı Rehber
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.