2 Mayıs 2016 Pazartesi

Bizi bağlayan Eski Öğretiler !!!

Sürekli, “Eski enerjiyi , Sizi mutsuz eden, enerjinizi düşüren, aklınıza yatmayan fakat kendinizi mecbur gibi hissettiğiniz eski öğretileri bırakın artık yeni bir dönemdeyiz. Sorma, Sorgulama öğrenme dönemi”  diye yazıyorum.

Buna örnek olarak beni çocukluğumdan beri rahatsız eden aklıma mantığıma yatmayan ve Asla’da kabul etmediğim bir sözü örnek vermek istiyorum.

“Biri sana bir tokat atarsa öbür yanağını da dön ! “

Neden ?

Hoşgörüyü böyle mi göstereceğiz kendimizi tokatlatarak ? Yetmiyor hoşgörümüz çok yüksek biz çok iyiyiz hatta erdik diyebilmek için bir de öbür yanağımızı çevireceğiz oraya da vursun diye ? öyle mi ?
Bu hoşgörü falan değil düpediz sorgusuz sualsiz infazı kabul etmek ve ne olup bittiğini anlamadan dayağı ya da hareketi her ne ise yiyip oturmaktır ! Böylece hakimiyeti karşı tarafa vererek diğer tokatların da yolunu açmaktır. Ayrıca karşıdaki kişinin bu hareketini onaylayarak başka insanlara yapmasının da yolunu açmaktır ! Tabiri caizse durum tamamen budur !

İlk tokatı (davranışı, hakareti, şiddeti vs. ) yedikten sonra  bir sormak  lazım. “Bir dakika Kardeşim ben bu tokatı niye yedim ? Bana bunu niye yaptın ? “ Belki karşınızdaki kişi bir şeyi yanlış anladı tepki verdi ? Belki ruhunda saldırganlık var ? Belki konunun muhatabı değilsiniz öyle zannediyor ? Belki gerçekten sizinle ilgili bir durum var o zaman niye konuşmayı değil de saldırmayı seçiyor ? Bunları öğrenmek anlamak ve uzlaşmak lazım.  Böylece karşınızdaki kişiye de bir hayat dersi verirsiniz. Sizden sonra da kimseye böyle tepkiler vermemeyi öğrenir. Daha sonra zaten olayı anladığınız için o tokatı çoktan unutur gidersiniz.  Yine her zaman yazdığım gibi “Affetmek” diye bir şey yoktur ! Affettim dedikçe konu ve kişi kuvvetlenir. Durumu anlamak gerekir. Anlayınca, öğrenince  tüm duyular rahatlar ve o konuyla ilgili enerji de serbest kalır bir süre sonra size bir şey ifade etmediğini fark edersiniz. Çünkü neyin niçin olduğunu anlamışsınızdır. Bu Ruhsal Tekamül planında herkesin bir rolü olduğunu ve hepimizin birbirine kendi rolleriyle hizmet ettiğini anlamak gibi.. 

Sonuç olarak, Kim ne kadar kendini haklı görürse görsün bunun sonucu asla ve asla şiddet , hakaret vs. olamaz. Bunu yapan kadar izin veren de suçludur.

Herşey konuşarak anlaşılır. O yüzden SEVGİ evrensel dildir.

Herkesin hoşgörü çıtası farklı yüksekliktedir. Lakin yükseklik ne olursa olsun bir sınırı vardır. Bu sınırları da çizmek bize bağlıdır.

Velhasıl arkadaşlar akıl-mantık-duygu ve Bilgi süzgecinden geçirerek lütfen tüm öğrendiklerinizi tüm eski öğretileri cesurca sorgulayın. Ruhsal yükselişin yolu cesurca sormaktan ve sorgulamaktan geçer.

Daima da öyle Olmuştur..

Alev Cedimağar
Şifacı Rehber  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.