13 Nisan 2015 Pazartesi

KRYON İSTANBUL CELSESİ 1.GÜN (11 NİSAN 2015)

KRYON İSTANBUL CELSESİ 1. GÜN 

1999 yılında Bakırköy'de yürürken bir baktım tam önümde yerde  kitaplar serilmiş satılıyor. Tabii ki bakmadan geçmem mümkün değil :))  Kitapları incelerken bir kitap dikkatimi çekti. Adı KRYON :) Hiç duymadım. Nedir bilmiyorum.  şöyle bir baktım okudum arkasını falan çok ilginç. . Sanki Birşey beni AL diye itti ve İlk kez bir kitabı okumadan 3 cildini birden aldım ve hemen okumaya başladım.  Okudukça baktım benim gibi düşünen ve düşüncelerimi pekiştirip muhteşem bilgiler veren biri var.  Lee Carrol ve Sevgili Işık Varlık KRYON... O kitaplarda kendimi buldum, özümden gelen bilgileri buldum . Mutluluğu ve Özgürlüğü buldum.. Yıllarca takip ettim ve birgün bu celselerin yapıldığı salonda olmayı , Türkiye'ye gelmelerini  hep hayal ettim ve öyle de OLdu çok şükür <3  Lee Carrol  KRYON Bilgi paylaşımı ve Şifa Aktarım Çalışması için bu kez Türkiye'de ve bende yanlarındayım ;)

Gün saban 09:30 itibariyle başladı. 

Klasik konuşma ve Teşekkür faslından sonra Lee Carrol sahneye gelerek kendini ve KRYON’u tanıttı.  

Şili Paskalya Adasındaki gizemli 7 kızkardeş diziliminden bahsetti. O taşların oraya nasıl getirildiklerini anlattı. Benim çok sevdiğim Işık Varlıklar Pleadeslilerden bahsetti.  Rapa Nui medeniyetini anlattı. Daha sonra  kısa bir kanal bağlantısı yapıldı.  Öyle sevgi dolu bir enerji aktı ki, birden annem babam  tüm sevdiklerimin bana sarıldığını hissettim ve başımdan ayak ucuma kadar titredim.  Gerçekten olağanüstü bir deneyimdi. Bu kısa konuşmada verdiği mesaj hepimizin muhteşem varlıklar olduğuna yönelikti.  

Seda Bağcan diye bir hanım çıktı. Kendisi Şarkıcı besteci ve mantra yapıyormuş. Bugün oraya gidene kadar ismini dahi duymamıştım. Ses gerçekten muhteşem ! Benim katılmadığım şarkı gibi bir sürü nefes, ritüeller ve mantralar söyletti ve yaptırdı. Şu mantra şifa için şu mantra sevgi için şu mantra yaradana şükür falan şeklinde olduğu için bana  hitap etmedi.  Nitekim çok  sonra çok ilginç bir şey oldu Lee Carrol sahneye geldiğinde “Yaradana ulaşmak için bir nefes şekli, müzik, duruş şekli, hitap şekli falan yok. Yani bunun bir şekli şemali olmaz. Hissedersin içinde ve Olur” şeklinde bir açıklama yaparak  belki de farkında olmayarak önceki tüm gösterileri bir çırpıda çökertti ve beni de desteklemiş oldu :))  

Daha sonra Michelle Karen isimli bir bayan geldi. Uluslararsı ünlü bir astrolog ve Şaman bir hanım. Enerjisi çok güzel çok şeker bir hanımdı fakat onun da ismini duymamıştım ) Onun da kehanetleri şöyle :
Astrolojik olarak 4 tane portal açılıyor.  
Sizler için not aldım portalları aynen şöyle :
İlk Kozmik Portal  
20 Mart’da Güneş Tutulması ile açılmış.
4 Nisan’da Ay Tutulması,  
6 Nisan Plüto Uranüs Kare Açısı,  
18 Mayıs – 11 Haziran Merkürün Gerilemesi ve 21 Haziran Yaz dönümü. 

Bunların anlamı şuymuş : Yaratıcılık gücünü kullanma zamanı. Dişil Enerjilerin ve Eril enerjilerin birleşme zamanı.  Yanlış anlaışmaların ve geçmişten gelen çözülmeyen hatıralarla ya da insanlarla yüzleşme. Ve asıl size 1 ay önceden yazdığım ve uyardığım durum, Yani Herkesin maskesi düşüyor .  Herkes kendini açığa çıkarıyor ve hayatımıza girenler çıkanlar hızlanıyor fakat sağlam ilerliyoruz ;)
21 Haziran Yaz Dönümüne kadar iç dünyamızı ve hayatımızı kesinlikle düzene koymamız gerekiyormuş.
2. önemli kozmik portal  (3. Ve 4. Portalı söylemedi heralde yarın anlatacak)
12 Eylül Güneş Tutulması .. Herkesde bir düzene girme ve hayatı düzenleme hissi oluşacak.
23 Eylül Sonbahar Ekinoksu .  Bu da düzenlenen hayatları dengeleyecek.
27 Eylül Ay Tutulması  Yeni başlangıçlara kapı açacak.
14 Kasım – 14 Aralık Satürn – Neptün Kare  Açısı .. Tüm yanlışlıklar tüm yalanlar gerek ülke gerek kişisel anlamda ortaya çıkacak..
Bu arada Türkiyenin astoroljik haritasında 7 yıl sürecek olan bir  değişim ve dönüşüm sürecine girdiği görülüyormuş.  Hükümette ani ve beklenmeyen bir değişim olacakmış ( Burası acaip alkış aldı ;) )  
Önümüzdeki yıllarda Türkiye’de spiritüel açılımlar olacakmış.  Türkiye Boyutlar arası köprü olan bir ülke olduğu için spiritüel anlamda da yeri ve anlamı çok büyükmüş.  

Sonra ki kişi Coxon diye bir piyanist Besteci . Kanal vasıtasıyla müzik yapıyormuş. İlginçdi.  Kanal vasıtasıyla herkese kendi müziğini  yapıyor. İlgilenen olursa 250 USD ;)  

Öğle Yemeğinden Sonra  Lee Carrol Geçmiş bilgilerden DNA üzerine ve Zaman Kapsülü üzerine özet bilgiler verdi. (Bu arada hep yazdığım gibi DNA aktivasyonu yapıyorum gelin sizi uyumlayayım diyenlere inanmayın. hepimizin DNA'sı aktif . sahip olduğumuz bilgileri kullanarak, uygulayarak yükselip, açılım yapacağız)

Sonra Anders Holte diye biri  o da ses kanalı imiş. Yunusların müziğini falan yaptı şarkı söyledi. Yalnız inanılmaz güzel tınıları vardı ve enerjisi gerçekten çok yüksek ve ruhaniydi. Anders Holte’u ben şahsen çok tuttum. Youtube’dan müziklerine bakabilirsiniz. Ben de oradan bulursam dinlemeyi düşünüyorum.

Son olarak Lee Carrol tekrar geldi ve KRYON kanalı olarak bilgi aktarmaya başladı. Yani KRYON geldi Çok ruhani muhteşem bir enerji geliyordu KRYON geldiğinde o yüzden böyle bir kuş gibi pamuk gibi oluyor insan. Gözünüzü kapatıp dinlemek istiyorsunuz . Ben bir ara uyudum mu nedir ortamdan ayrılmışım cidden kopmuşum anlayamadım fakat geri döndüm neyseki :))  Bu yüzden vallahi sırf sizler için notlar almaya çaba gösterdim ve aldığım notlar da şöyle.. : Türkiye Toprakları çok özel çok kutsal. Hiç bilinmeyen Medeniyetler bulunacak bu topraklarda.  Uzun kafalı sanki şapka takmış gibi adamların çizimleri bulunacak.  Arkeologlarınız şaşıracak. Bulunan semboller Astroloji ile ilgili sanılacak oysa ki Tanrılarla ilgili..  Burada binlerce yıl medeniyetleri inşa edenler yine bu topraklarda şu an geri döndü ve yaşıyor.  Burada büyük bir uyanış var hissedin.  Bazılarınız korkuyor ve direniyor. Bazılarınız ise farkında.  Türkiye’nin genç insanlarında büyük ve beklenmedik bir uyanış var.  Eskiyi tutmak ve değişmemek için (negatif enerji olarak) direnenler ve savaşanlar da geri çekilmek ve değişmek zorunda kalacak.   Topraklarınız sizi çok iyi tanıyor çünkü hep buradaydınız.  Önceki yaşamlarınızda da buradaydınız. Ülkenizin toprağı ile bağınızı hissedin. İçinizde hissedin.  Şimdi yine buradasınız.  Yaşlı ruhlarsınız. Bilgeliğinizi kullanın. İnsan bilinci yavaş ilerler fakat mutlaka ilerler ve yenilenir.  Ve de öyle ..


Ve Bugünkü program bitti..Yarın yine sabahdan akşama kadar orada olacağım ve notlar alacağım.Hepinizin o güzel ışıl ışıl ruhundan öpüyor ve sevgiyle sarılıyorum.

Alev Cedimağar
Şifa ve Yaşam Terapisti.




3 yorum:

  1. Aslında neden yazdığımı bilmiyorum. Kryonla bu yaz tanıştım ve her kitabını okuyusumda agliyorum bu gerçekten garip birşey. Bazen sanki bunları bana soylemiyormus gibi hissediyorum. Çünkü ne meditasyon ya da başka birşey yapıyorum. Aslında derslerimde falan oldukca iyiyim. Çok guzel resimde yapıyorum. Ama son zamanlarda halsiz gibiyim 3 gündür hastayım bugun de okula gitmedim. Ama iyilesiyorum.Tamam abartmış olabilirim sadece nezleyim:") Bazen kendimi geç kalmış gibi hissediyorum çoktan 2012 geçti falan... Bide ben 14 yaşında bir kızım . Bu yıl lgs ye girdim ve sehrimin en iyi okulunu kazandım. Şuan lise 1 im. Acaba ne yapmalıyım? Bende sizin gibi yükselmek ıstiyorum ruhani konularda çünkü gerçekten acayip herşeye ağlıyorum bunları yazarken bile ağlıyorum:"))) Bide daha ilk kez bloğunu okuyorum:)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Birkız :)
    Öncelikle buradan yorum yazıp farklı sayfalara girip oradan da cevap bekliyorum neden yazmadın diye yazarsan, nereye yazdın ? neye cevap bekliyorsun diye düşünürüm. Bu yorumunu da uzun uzun araştırınca buldum. O yüzden hayatta öncelikle SAKİN ve DİKKATLİ OLman gerektiğini belirteyim ;)
    Kryon ile ilgili yorumların çok güzel. Kryon'nun sana hitap ettiğini düşünmen ve duygulanman da çok normal çünkü BİZ BİRİZ o yüzden hepimizin ruhuna hitap eden bir kitaptır. 14 yaşında spiritüel konularaı girmen ve anlamaya çalışman çok güzel zaten ruhunun hatırlamaya başladığını yani uyanmaya başladığını gösterir. Lakin Dünya hayatındaki görevlerin ile (okumak, çalışmak, aile ilişkileri, kendine sorumluluğun vs.) Spiritüel hayattaki bilgilerini DENGE'de götürmeni tavsiye ederim. bir taraftan bir tarafa fazla daldığında dengen bozulur ve zannettiğinin aksine mutsuz olursun. Denge varsa ruhsal ve dünyevi mutluluğun ve huzurun da olur. Bu formülü unutma canım.. Seni kocaman öpüyor ve başarılar diliyorum. çok sevgilerimle

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.