2020 yılına yaklaşırken enerjilerin tam da yılın misyonuna
uygun bir ivme almaya başladı bile..
Sizlerin de fark ettiği gibi sanki birazcık gerildik,
sıkıldık gibi.. İşin enteresan tarafı işlerimiz de gayet yolunda gidiyor .
Düşünüyoruz, yapıyoruz ilerliyoruz. Buna
rağmen gereksiz iç sıkıntıları da yaşıyor olabiliriz. Hani eskilerin dediği
gibi “Rahatlık mı battı” misali.. Tabii
bu söylediklerim yine soran, sorgulayan, anlayan uygulayanlar için geçerli.
Diğer kesim yine “neden, niçin, allahım beni baştan yarat” sitemlerine devam
ediyor. Hatta daha da artmış olabilir çünkü enerjiler değiştikçe FARKET ve
DEĞİŞ, HAREKETE GEÇ baskısı da artıyor. Dolayısıyla cebelleşenler
daha fazla kendini sıkışmış hissedebilir. Zaten sıkışan bir enerji çıkmaya çalışıyor daha fazla baskı yaratmadan anlayıp serbest bırakmamız çok önemli..
Bunun haricinde ise yani “Farkında olanlar” için
diyelim, “Sanki bir şey var ne var ?”
içsel bir sıkıntı olabilir.
Enerji akışları kuvvetlendi.
2020 yılı sevginin sorgulandığı bir yıl olarak geliyor. Bunu
daha sonra detaylı olarak sene sonunda yazacağım. Dolayısıyla şu an önce
KENDİMİZDEN başlayarak sorgulamalar da başladı.
Kendi değerimizi ve ne istediğimizi bilmek, Yaşam ile ilgili hedefler belirlemek,
Kişisel sınırlarımızı ve kişisel
ilişkilerimizi sorgulamak, Kendimizi ve duygularımızı ifade etmek (özellikle
ifade etme kısmı o kadar önemli ki, 2020 senesi herkesi konuşmaya , anlatmaya,
duygularını, kendini ifade etmeye zorlayacak) ve bence en önemlisi de özel veya
genel ilişkilerimizde kendimiz ve karşımızdaki ile ilgili görmeyi reddettiğimiz
her şeyi görmemiz ve ilişkiler konusunda netleşmemiz, maddi /manevi zaaf ve korkularımızı cesurca
değiştirmemiz yönünde farklı noktalardan bizi zorlayacak. (yine yaradana
teslimiyet ve inanç sınavı)
Mesela,
Filanca kişi ile mutlu değilsiniz fakat alışkanlık ile
mutsuz olarak birlikteliğe veya arkadaşlığa devam ediyorsunuz Ya da mutlusunuz fakat karşınızdaki sizinle
mutsuz hissediyorsunuz çünkü duygularınızı belli edemiyorsunuz, ya da
karşınızdaki sizi sürekli rencide ediyor ve anlamamazlıktan geliyor fakat çok
üzülüyorsunuz ya da Menfaat çıkarlı bir ilişki var ve artık “bana dünyaları
verse çekemiycem” deseniz de bir türlü yapamıyorsunuz gibi, Bir sürü örnek
verebiliriz. İşte her ne varsa enerjiler bize gerçekten SEVGİ temelli
ilişkileri korumamız gerektiğini, kendimizi ifade etmemiz, sınırlarımızı
çizmemiz ve ne istediğimize karar vermemiz, duygularımızı belli etmemiz ve de en önemlisi
artık BEN Olmayı öğrenmemiz gerektiğini karşımıza çok farklı olaylar çıkararak
öğretmeye başladı bile.
Bu ilişkiler kavramı iş hayatı için de geçerli. Mutsuz
olduğunuz bir işte her sabah bıkkınlıkla kalkıyorsanız o zaman değiştirme
zamanı geldiğini gösteren işaretleri görmemezlikten gelemeyerek tekamül
yolunuzu değiştirmek zorunda da kalabilirsiniz. Hatta iyi niyetiniz
doğrultusunda aklınızda olmayan işler, teklifler gelebilir. Ya da ilahi sistem
sizi hızlandırabilir. İşten çıkarılma gibi durumlar olabilir. Çünkü artık
içinde SEVGİ Olmayan bağlar kesiliyor. Dolayısıyla böyle bir olay yaşadığınızda
da Her şerrin hayrı misali mesajı alıp şükürle devam ederek kendinize azimle ve
keyifle yeni mutlu olacağınız bir iş bakabilir ve hayat planınızı yeniden
çizerek bir basamak yukarıdan devam edebilirsiniz.
Daima hatırlayın,
Farkeden için HER OLUMSUZ OLAY OLUMLUYA HİZMET EDER.
Bu dönem bu geçişlere yavaş yavaş başladık.
Enerji akışları çok kuvvetli.
Fiziksel etkileri ise;
Başımızın tam tepe noktasından aşağıya bir sıcak dalgasının inmesi (Ateş basması) ve sık
terlemeler, bel ağrıları, Kulak ile ilgili sorunlar, Mide ağrıları (özgüven )
gibi durumlar yaşanabilir. Böyle
durumlarda yine her zaman söylediğim gibi üzüm sirkeli su ile duş almak
kendinizi rahatlatmak size iyi gelecektir. Bunun haricinde zaten olayın neden
kaynaklandığını ve bunun bir süreç olduğunu bildiğimiz için doğal akışında
kabul etmek ve geçeceğini bilmek süreci de rahatlatır.
Bu arada bu süreç içinde sürekli uyuma isteği olabilir. Merak
etmeyin depresyon falan yok. Herşey yine normal akışında. Çünkü enerjiler
cidden çok sert iniyor ve bedenin enerjiye en iyi uyumlanma süreci uyku da
olur. Dolayısıyla uyumak sizi rahatlatacaktır. Tabii imkanınız olduğu sürece. Bunun
haricinde bu etkileri yaşadığınızda kendinize “Neyi göremiyorum ? Ne öğrenmem
lazım ? Cevapları görmeyi seçiyorum” şeklinde sormanızı da tavsiye ederim. Tabii gece uyanmaları (saat 3-5 arası)
artabilir.
Ruhsal etkileri ise;
Bu dönem ani fevri çıkışlar, gereksiz anlamsız öfke , sinir
kızgınlık, yanlış anlamalar, alınganlıklar yaşanabilir. Çünkü enerji sıkışırsa
kendini farklı şekillerde gösterir bu genelde toplanan negatif enerjinin dışarı
çıkması ile ilgilidir. (Kendini sevgiyle ifade et sınavı) Bırakın çıksın lakin çıktığı an da fark edin,
duyguyu tutun ve otokontrolle dengeleyip duyguyu dönüştürün. Akıl ve Mantık da daha fazla kalmanızı tavsiye
ederim. Çünkü duygu ağırlıklı kararlar ve tepkiler sizi bu dönem zorlayabilir. Duygularınızı da sanatsal faaliyetler,
renklerle ilgili çalışmalar ya da el işleri gibi şeylerle dengeleyebilirsiniz.
Rüyalarınız da film gibi olabilir. Şaka yapmıyorum çok
ciddiyim. Bayağa konulu, başı sonu belli rüyalar görebilirsiniz. Sembollere
dikkat etmenizi yine özellikle tavsiye ederim. Mesela rüyanızda araba baskın
bir obje ise bu hayatınıza işaret ediyor olabilir. Belki de arabanı kullanmanı
artık öğrenmelisin yani hayatını kontrol etmeyi v e direksiyona geçmeyi
öğrenmelisin mesajı veriyor olabilir. Kendi sembollerinizi bir rüya
defteri tutarak yazıp takip
edebilirsiniz.
Bir de bu dönemin en baskın enerji rengi YEŞİL.. Bu rengi
kullanmak da size iyi gelecektir.
Velhasıl,
Yeni bir döneme giriyoruz ve bu enerji döneminin numarolojik
simgesi 4 rengi de YEŞİL..
4 sayısı varoluşumuzun temeli olan SEVGİ enerjisini
yansıtır. Kendi bilgimizi ve gücümüzü sorgulayarak kendimizin ve bütünün en
yüksek hayrına IŞIK DÜNYA yönünde nasıl kullanacağımızı öğretir. Nitekim yeryüzü sarsıntıları yani depremler ile bize hatırlatılmaya bir de bu şekilde başladık
bile..
(Sayılar ile ilgili detaylı bilgileri de ŞİFACI isimli
kitabımda yazmıştım. Sayfa 179)
Yeni Dönem, Ruhsal Yükselişimiz, IŞIĞIMIZ, SEVGİMİZ tüm fark edişlerimiz kendimizin ve bütünün en
yüksek hayrına OLdu bile çok şükür..
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.