Ruhsal varlığımızı öğrenirken spiritüel bir bakış açısına sahip olmak demek Dünya'dan elini ayağını çekmek demek değildir.
Aksine hayatın içinde olayları ve tüm yaşanılanları ruhsal bilgiler çerçevesinde anlayıp değerlendirerek daha bilinçli ve keyif alarak yaşayabilmek demektir.
Aksine hayatın içinde olayları ve tüm yaşanılanları ruhsal bilgiler çerçevesinde anlayıp değerlendirerek daha bilinçli ve keyif alarak yaşayabilmek demektir.
Spiritüel bir insanın da Dünya görüşü olur. Mesela bir takımı takip etmek, ATATÜRK'ü sevmek, Siyasi bir görüşü desteklemek gibi..
Bunlar spiritüel insanın kendi doğrularını desyekleyen dünyevi somut göstergelerdir.
Spiritüel insan "ne suya dokunayım ne de sabuna" mantığıyla yaşamaz. Kendi doğrularının cesurca arkasındadır. Bu doğrular daima BİRLEŞTİRİCİ yani BİRLİĞE hizmet eder.
Kendi doğrularını kabul ettirmek için uğraşmaz başkalarının doğrularına da karışmaz. Söyler ve yoluna devam eder. Çünkü bilir ki herkesin algılama yani Bilinç düzeyi farklıdır ve olması gerekendir.
Spiritüel insan maddi manevi çıkar endişesi de yaşamaz. Yaşıyorsa ruhsal varlığını yani BEN olmayı tamamlayamamış demektir.
Bunlar spiritüel insanın kendi doğrularını desyekleyen dünyevi somut göstergelerdir.
Spiritüel insan "ne suya dokunayım ne de sabuna" mantığıyla yaşamaz. Kendi doğrularının cesurca arkasındadır. Bu doğrular daima BİRLEŞTİRİCİ yani BİRLİĞE hizmet eder.
Kendi doğrularını kabul ettirmek için uğraşmaz başkalarının doğrularına da karışmaz. Söyler ve yoluna devam eder. Çünkü bilir ki herkesin algılama yani Bilinç düzeyi farklıdır ve olması gerekendir.
Spiritüel insan maddi manevi çıkar endişesi de yaşamaz. Yaşıyorsa ruhsal varlığını yani BEN olmayı tamamlayamamış demektir.
Spiritüel insan kendini farklı göstermez ve "insan" olarak yaşamayı da bilir.
İşte kısaca bunlara DENGE'de , FARKINDA ve BİLİNÇLİ yaşamak denir.
Dünya ile Ruhsal hayatı DENGE'de tutmak Ruhsal yükselişin ve tekamülün en önemli basamağıdır.
Alev Cedimağar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.