Sene sonuna doğru yaklaşırken 2019 yılı da kendini
hissettirmeye başladı.
2019 yılı özgüven ile ilgili sınavların dolu olduğu bir yıl
olacak şimdiden söyleyeyim ;)
Mevcut enerjiler de bu yönde değişmeye başlayarak özgüven
ile ilgili bizi her yönden sınıyor. Bu sınavların içinde kendini değil
başkasını memnun etmeye çalışma güdüsü (sevilmek, onaylanmak, takdir görmek,
saygı duyulmak, uyumlu olmak ile ilgili) sorgulamaya başlıyor.
Kendin için ne istiyorsun ? Doğrularının peşinden koşmaya
başlamalısın. Sen kendini onaylar ve takdir edersen zaten kimseye ihtiyacın
yok. Baştan yalnız kalmış gibi görünebilirsin lakin doğrularını takip ettikçe
kendin gibi yol arkadaşları bulmaya başlayıp emin adımlarla yürümeye devam
edebilirsin.
Özgüven duygusunun altında Cesaret yatar.. Aslında tavuk mu
yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar durumu gibi bir şey. Cesaretin altında da
Özgüven yatar. Dolayısıyla cesur olan kendine güvenir, kendine güvenen cesur
olur diyebiliriz.
2019 yılının tamamı bu şekilde kendimizi keşfetmek ve
dönüştürmekle çok yoğun geçeceği için şu an bu bizi hazırlayan enerjilerle
tanışma zamanı geldi bile. Tabii bu sadece şu an veya yeni sene için geçerli
değil. Tüm Tekamül yolumuz bu basamaklardan geçiyor. Bununla birlikte bazı
enerji dönemleri , mevcut başlıklar
içinden (Kontrol, farkındalık, yaratıcılık,Denge, gibi) birkaç tanesini öne çıkarıp kuvvetle itmeye
başlar. Dolayısıyla hepsi birbiriyle bağlantılı olduğu içinde öne çıkan merkez
diğerlerini de tetikler. Bu dönemin de öne
çıkan merkezi ÖZGÜVEN ve CESARET.
Kuvvetlenerek devam edecek olan enerji özellikle sınırlarımızı
zorlayan, adına “hoşgörü” dediğimiz lakin sadece kendimizi ifade edemediğimiz,
hır gür çıkmasın diye sustuğumuz, boşver dediğimiz lakin geceleri uykumuzu
kaçıran ne varsa bunları masaya yatırarak. “Hoşgörü ile doğruların,
prensiplerin arasındaki sınırları karıştırdın. Hepsi birbirine girdi ve
onaylanmak için onaylamaya başladın.
Doğrularını söylemek ya da sınırlarını göstermek seni kötü bir insan
yapmaz. Aksine seni sen yapar. Cesur ol ve hoşgörü yerine uzlaşmayı karşılıklı
rolleri anlamayı ve kabul etmeyi öğrenmelisin. Kabul ettiğin taktirde kendi
doğrularından vazgeçmediğin gibi, başkalarının doğrularını da değiştirmek için
uğraşmazsın. Böylece kendini suçlamayı bırakıp, enerjini de düşürmezsin”
diyerek bizi yine uyarıyor.
Dolayısıyla bu uyarı 2019 yılı boyunca da kulaklarımızda çok yoğun olarak çınlayacak.
Dolayısıyla 2018 yılında cesurca değiştirip harekete
geçtiğimiz ve ektiğimiz tohumları büyütmemiz de özgüven bizim cansuyumuz
olacak.
Fiziksel olarak direkt etkilenen bölge ise MİDE. Bu dönüşüm sürecinde midenizde daha önce hiç
yaşamadığınız bir takım rahatsızlıklar, farklılıklar olabilir. Şişkinlik, gaz
gibi belirtiler ise en önemli işaretlerden bir tanesi..
Kendinizle baş başa kalarak hayatınızda nelerden
kaçıyorsunuz ? Neleri görmemezlikten geliyorsunuz ve içinize atıyorsunuz ?
Neleri “hoşgörü” kılıfı altına atıp Sabır gösteriyorsunuz. (Sabır negatif bir
enerjidir ve eskilerin söylediği gibi bir erdem değildir ile ilgili detaylı bir
yazı yazmıştım. Blog sayfamdan okuyabilirsiniz)
Ya da size mutsuzluk verdiği halde neleri değiştirmeye korkuyorsunuz ?
Önce bu sorulara cevap verip sonra “Çözüm” kısmına
odaklanmanız çok önemli. İsterseniz bunları yaparken kendinizle baş başa sakin
sessiz kalıp kalem kağıt da kullanabilirsiniz. Bu arada yanınızda da beyaz bir
mum yanarsa enerji alanınızı da temizleyerek sizi rahatlatır.
“Çözüm” kısmına geçtiğinizde ise asıl sınav başlıyor. İşte burada
“Özgüven” devreye giriyor sonra da “Cesaret”
(yada önce cesaret sonra özgüven fark etmez) Konu her ne ise onu “çözmek”
ve BEN BENİM diyebilmek için kendinizi ifade etmeyi, harekete geçmeyi, eğer
varsa üzerinizdeki tembellik , hareketsizlik duygusundan kurtulmayı, (burada
otokontrol yani eski hali bilinçli olarak “ben artık değiştim” diyerek bırakmak
önemli) Eğer bir iş, ilişki, olay vs.
olmayacaksa onu zorlamak yerine akışda kalmayı (AN’a yani hayata odaklanarak
yan tarafta o durumla ilgili gelişmeleri de doğal halinde izlemeyi hatta unutup
yeni seçeneklere odaklanmayı) ya da
kabul etmeyi (enerjiyi kilitlemezseniz enerji akar ve sizi yeni bir başlangıça
doğru götürür. Akışta kalmak budur) Veya Cesaret edemediğiniz acaba ne olur
diye düşündüğünüz bir atak için hislerinizi dinlemeyi ve Şems’in dediği gibi “Hayatım
alt üst oldu diye üzülme. Nereden biliyorsun altının üstünden daha iyi
olmayacağını” misali Akıl-Mantık-Kalp (his) DENGE’sinde karar verip harekete
geçmeyi öğrendiğinizde sınavdan da geçersiniz.
Ruhsal olarak ise kendinizi sabırsız, sanki bir şeylere
yetişmeye çalışıyor ya da geç kalmış hissinde, anlam veremediğiniz bir huzursuz
veya gergin gibi hissedebilirsiniz. Bu da normal olarak içsel olarak sizin
harekete geçmenizde ruhsal işaretleriniz olacak. Uyku olayına gelince ; Herşey gibi bu da kişiden kişiye değişen bir
durumdur. Bazı kişiler düşünmekten uyuyamaz bazı kişiler ise düşünmek yerine
uyumayı tercih eder. Lakin genel olarak uyuma isteğinin fazla olabileceğini
söyleyebilirim. Uyku uyumlanmanın en
güzel halidir. Eğer bedeniniz böyle istiyorsa uyuyun. Zaten uyurken de
düşünürsünüz. Hatta pek çok çözümü uyandığınızda bulmanız da mümkün. Çünkü uyku
esnasında ruh ait olduğu boyuta giderek yüksek benliği ile buluşur ve rehberlik
alır ;) Tabii uyku olayını da abartmadan Denge’de tutmak önemli.
Zaten Cesaret ve Özgüven ile yürüyenler ise Keyifle, bereketle ve sağlıcakla koşmaya hazırlanabilir ;)
Velhasıl,
4. Boyut’a geçip 5. Boyut’a doğru yol alırken ruhsal tekamül
basamaklarımızı ne kadar bilinçli ve farkında çıkarsak o kadar hızlı yol
alırız.
Aydınlatabilmemiz için önce kendimizin Aydınlanması gerek..
Kendimizin ve Bütünün en yüksek hayrına IŞIK ve ŞİFA Olması dileklerimle
ve Tüm Sevgimle..
Ve de öyle OLdu çok şükür
Alev Cedimağar
Yüreğinize sağlık, inşallah hepsini uygulayacağım.Çok teşekkür ederim.
YanıtlaSilKendiniz için yapın ;) Ben Teşekkür ederim çok sevgiler..
Sil