12 Haziran 2018 Salı

ÇİRKEFE TAŞ ATMA ÜSTÜNE SIÇRAR !



Bu sözü Rahmetli annem bazı insanlar için çok kullanırdı.
“Alevciğim görüyorsun işte sataşmaya hazır öfkeli biri hiç yaklaşma, sana da yaklaşırsa uzak dur. Çünkü iyi de söylesen o kötü bir şey bulur. İzle ve yorum yapma”  derdi..
Rahmetli Babam da böyle insanlar için “Kuyruğu olsa bu kuyruğuyla da kavga eder” benzetmesi  yapardı..

Ben de Ruhsal anlamda bu tarz insanlara “IŞIK’dan rahatsız olanlar grubu” diyorum ve karşılaştığım zaman “Yüce Yaradan Ruhunuzu aydınlatsın. Ruhunuz aydınlansın ki beyniniz de aydınlansın insanlara faydanız olsun” diye dua ederek uzaklaşmayı tercih ederim.

Bu anlamda bazı kişilere de istediğiniz kadar IŞIK Olun ve SEVGİ ile yaklaşın eğer karanlığı seçmekte ısrar ediyorsa ve hatta sizin de ışığınızı söndürüp yanına çekmek için uğraşıyorsa en güzeli bunu bir “benim dediğim olacak” inatlaşmasına çevirmeden (enerjiyi düğümlemeden) “Peki “ diyebilmektir. Aslında aklını kullananlar için karanlık, IŞIĞA hizmet eder ya da ettirilir. Bu da zamanla olacak bir idrak durumudur.

Bazı insanlar farklı sebeplerle Mesela, kıskançlık, Hayata, geçmişe, insanlara, her şeye öfke, kontrolsüz hırs  ve her ne olursa olsun Temelinde öncelikle kendisinde Sevgi ve anlayış eksikliğinden dolayı bu tarz olumsuz bir tekamül sürecinde kendini bulmaya çalışır.  Bu insanlara sevgi göstersen bu sefer de sevginin anlamını bilemediği için onu da farklı şekillerde (çıkarımı var ? Niyeti ne ? )  yorumlayarak (Sevgi akışını enerji olarak çekemediği için kilitlenmesi) yine öfkelenmek için bir sebep bulabilir. Dolayısıyla bu onun Işığa giden yolda Sevgi tekamülüdür. Yol ona ait. Bir gün mutlaka öğrenecektir.

Hayatın içinde herkesin rolü farklı. Herkes sahip olduğu olumsuz alışkanlıklarını dönüştürmeyi , Olumlu alışkanlık ve bilgilerini de öğrenerek geliştirmeyi ve Dengelemeyi öğreniyor. Kimse kimseyi yargılayamaz çünkü şu an ki dünya bilinciyle hatırlayamasak da hepimiz aynı yollardan geçtik. Bu kainatta ki varoluşun sonsuz bir tekamül döngüsüdür.

Ben çok öfkeli bazı insanların hayatının sonuna doğru inanılmaz bir U dönüşü yaparak tüm tekamül düğümlerini bir anda çözdüğünü de gördüm. Hani derler ya “son dakika golü” evet aynen öyle.. Herşeyi ruhunda toplayıp bir anda çözülme yaşamaktır bu. Mesela ruhsal konularda da bu böyle olur. Birine ruhsal bilgi verirsin veya şifa çalışması yaparsın. İnanmaz, uygulamaz vs. Fakat bunu dinleyerek, okuyarak ya da bizzat yaşayarak ruhuna bir kez bu Işık kodlaması yapılmıştır. Derken başka birisi gelir yine yapar derken başka birisi yine söyler ve ekilen Işık tohumları farkında olmadan büyümeye başlar. Aslında bu kişinin kendisine şifa verdiği yani Ruhsal Aydınlanmayı yaşadığı AN’dır. Hayat işte böyle bir şey,  Biri dokunur öteki kaldırır diğeri oynatır :))  bazen de ne yaparsan yap TIK yoktur ! Bu da “O zaman bir daha ki sefere” diyerek Dünya’dan ayrılmanın farklı bir tekamül şeklidir.

2012 yılı öncesinde hepimiz olumlu yanlarımızı öne çıkarmamızı engelleyen kişilerle aynı titreşim ve frekans da olmasak dahi sınanıyorduk. Şimdi var olan “özgür irade” ve “seçimlerimizi” kendi titreşimimize uygun mutlu olduğumuz insanlara yönelerek daha rahat kullanmaya yani “Farkında” olmaya başladık.  Bu farkındalık ile ilişkilerin laçkalaşmadığını aksine Zaman ile birlikte Ruhsal Tekamülün de hızlandığını öğrendik.

Dolayısıyla titreşim uymayınca (ki biz buna halk arasında elektrik de diyoruz) artık eskisine oranla daha rahat “Oluyorsa da hayrıma olmuyorsa da Hayrıma çok şükür. Hayatıma giren çıkan herkes doğru insan ve ben hepsine Ben’i BEN yaparken, oynadıkları rol için şükürdeyim.” Diyerek yolumuza devam etmeyi artık biliyoruz.

Böylece Atalarımızın söylediği “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” sözü de çok daha kuvvetli bir işaret olarak yerini bulmuş oldu. Şahsen benim kullandığım en sağlam işaretlerden biridir ..

Bazı danışanlarım veya çevremdeki arkadaşlar arasında gördüğüm şey ise karanlığın merak edilmesi ve bazen bile bile karanlığa girip fark edince de çıkmaya çabalayıp bu kez de kendini tekrar Işığa çevirme çabaları oluyor.

Elbette karanlığı bilmesek aydınlığı bilemeyiz. Evrensel Yaradılışda ikisi de var ikisini de kabul ediyoruz. Bu DENGE’dir. Bununla birlikte neyi niçin merak ettiğimize de dikkat etmemiz ve sorgulamamız gerekir.

Merak ettiğimiz her şeyi yaşarız.

O yüzden aklımıza gelen başımıza gelir. Ve işte o yüzden “Başına gelmesini istediğin şeyi aklına getir” diyoruz..  Artık ne kadar güçlü olduğumuzu da öğrenip kullanma zamanı..

Velhasıl Dünya bilinciyle:   Çirkefe yanlışlıkla taş atsak bile nasıl olsa temizleniriz hiç önemli değil. Lakin niye vakit kaybedelim ? Ona harcanılan enerji ile daha yapıcı daha olumlu bir iş yaparak zamanı verimli kullanabiliriz.  

Yeni sloganımız “Mutlu olduğun kişilerle birlikte OL”

Bu ruhsal çıkışımızın en önemli anahtarlarından biri..

Tekamül sınavlarımız zaten boyumuzu aşmışken ve asıl onları temizlememiz gerekirken başımıza ekstra sınavlar çıkarmaya gerek yok. Akıl-mantık-Kalp (His)  yani DENGE’de kalarak,  yani her şeyin üstüne düşünmeden atlayıp, her aklımıza geleni konuşmadan önce kendinize düşünmek için zaman verin. Bence 3 yavaş nefes iyidir. ;)

Aaa bir de daha insanlarla başetmeyi öğrenmeden karanlık boyut varlıklarını falan da merak etmeyin ve merak ile onları da üstünüze sıçratmayın J)))))  
Önce kendi ışığınızı ve ışık varlıkları öğrenin gücünüzü, cesaretinizi varlığınızı onurlandırın sonra gerekiyorsa herkesle tanışırsınız J)))

İzleyin, gözlemleyin, analiz edin, düşünün, yolunuzu ve yol arkadaşlarınızı Işık’da seçerek yolunuza keyifle ve Sevgiyle devam edin diyorum naçizane..

Hepimizin en yüksek Hayrına IŞIK ve SEVGİ Olması niyetiyle..
Ve de öyle OLdu çok şükür
Alev Cedimağar



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.