20 Kasım 2017 Pazartesi

Çekirge 1 sıçrar bazen de 5 sıçrar lakin eninde sonunda düşer :)

Bugün yazdığım yazı ile alakalı biraz önce ID TV Kanal'da (Kablolu TV) "Nasıl yakalandım" isimli gerçek hayattan alınan ve nasıl yakalandığını neler yaptığını bizzat kendisinin anlattığı bir suç belgeseli seyrettim. 
Aman Allahım bizim Sülün Osman (Galata köprüsünü hatta dolmabahçe sarayını satan dünyaca ünlü türk dolandırıcısı) onun yanında çırak kalır  
Adam eğitim görmemiş lakin kafa tabiri caizse şeytanlığa müthiş çalışıyor ! Sahte diplomalarla Avukatlık, Psikiatristlik, Belediye Başkanına danışmanlık (!) , Katolik papazlığı, Banka müdürlüğü, Şirket CEO'su hatta flüt bile çalmayı bilmediği halde orkestra şefliği, yani aklınıza gelebilecek herşeyi yaptı. Acaip paralar kazandı ve hep yakalandı hapise girdi çıktı yine başka kimliklerle aynı sahtekarlıklara devam etti  En son sahtekarlığında yakalandı 10 yıl yatıp çıktıktan sonra yine kendi ağzından şunları söyledi : 
"50 yaşıma geliyorum ve Bu sahte hayata artık girmek istemiyorum. O yüzden hapisden çıktıktan sonra bıraktım. Şimdi şirketlere "sahte cv ve kimlikler nasıl anlaşılır" ile ilgili danışmanlık veriyorum. Yakında da hayatımı anlatan bir kitap çıkaracağım. Bununla birlikte benim sayemde pek çok şirket ve hükümet, işe aldıkları elemanları daha iyi araştırmaları gerektiğini ve diplomaların gözlerini kamaştırmaması gerektiğini öğrendi. Birşeyler öğrettiğim için mutluyum (güler  ) "
Birinin yaptığı diğerine sınavdır öğrenir ve öğretir derken işte bunu kast ediyorum. Bu halk arasında bir musibet bin nasihattan iyidir ya da her şerrin bir hayrı mutlaka vardır sözünün tam karşılığı  
Bu arada adamın yakalandığı yerler şansını ve pozisyonunu zorladığı yerler. (Egonun tavan yaptığı yer) Yani belediye danışmanı oldu ve daha fazlasını isteyerek "Reagan beni özel danışan olarak davet etti" diyerek sahte Beyaz saray belgesi göstererek herkesin "Ne oluyor nasıl olur ?" diyerek araştırmasına neden oldu. Maskeler mutlaka düşer ve bunu da istisnasız hep kendileri düşürür  Çünkü alkış yetmez daha fazlasını isterler ..Tabii onu seyreden ya da takip edenlerin de alkışlamaya biraz ara verip "Kim bu" diye düşünüp sorgulaması yani araştırması gerekiyor  
Bu da bana iş hayatımda yaşadığım bir olayı hatırlattı. 
Bir çocuk ODTÜ Makina Mühendisi olarak işe girdi. Lakin ilerleyen zamanda benimle rekabete girerek beni aklınca baltalamaya ve ben ODTÜ mezunuyum diyerek beni aşağılamaya başladı. Artık o kadar gözüme gözüme sokuyordu ki, içsel olarak ben şu çocuğu bir araştırayım dedim ve Aynı okuldan aynı bölümden ve aynı dönem mezun olan bir çocukluk arkadaşım tesadüf (!) aklıma geldi hemen onu aradım. Adını soyadını söyledim. Arkadaşım "Böyle birini hiç hatırlamıyorum. Yıllıklarda da yok. Ama ben bir de öğrenci işlerini arayıp sorayım sana haber veririm" dedi. Sonra beni aradı "Alev böyle bir isim okulda hiçbir bölümde yok. Bu çocuk bizim okuldan değil" dedi.. Sonra bir gün yine bir toplantıda bana "sen kimsin ben odtü mezunuyum " muhabbetine girince ben de arkadaşımın kendisini tanımadığını ve diplomasını çok merak ettiğimi gayet yumuşak ve "herşeyi biliyorum" mesajı vererek yüzüne söyledim. Şoka girdi. Yüzü allak bullak oldu. Sonra baktık ertesi gün istifa etmiş. kimse ne olduğunu anlamadı çok şaşırdı (ben hariç !) 
Kim ne yaparsa kendine yapar. Ya kendisinin ve herkesin en yüksek hayrına dürüst, hakkaniyetli, faydalı olarak yaşar ya da kendini imha eder. Ya da farkeder ve bir U dönüşü yaparak Işığa doğru yürümeyi seçer.. 
Hayatımız seçimlerimizden ibarettir. Seçimlerimiz Kaderimizi oluşturur. Ve her ne oluyorsa da olması gerektiği gibi herkesin en yüksek hayrına olur. 
Öğreniyoruz ve öğretiyoruz  
Bu da akşamın kıssadan hissesi olsun  
Alev Cedimağar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.