15 Nisan 2015 Çarşamba

MEME KANSERİ'NE SPİRİTÜEL BİR BAKIŞ... (ERKEKLER BU KONU SİZİ DE İLGİLENDİRİYOR ÇÜNKÜ ERKEKLERDE MEME KANSERİ OLUYOR..)

Sevgili IŞIK Dostlarım,

Her sene bana özel'den mesaj olarak MEME KANSERİ ile ilgili bilgilendirmek için profilimde çeşitli sembolik mesajlar yazılmasına ya da semboller kullanılmasına ve kadınlar arasında bunun bir hatırlatma olduğunu söyleyen mesajlar gelir. Bu gizli kapaklı tarz bana uymadığı için yine açık mesaj vermeyi ve ERKEKLER dahil olmak üzere duyan duymayan herkesi bilgilendirmeyi tercih ediyorum.

Bildiğiniz gibi Meme Kanseri kadınların en büyük korkularından biri. Benim Rahmetli Anneminde kanser ile tanışması 2000 yılında Meme Kanseri ile olmuştu.  Üstelik göğsündeki kızarıklıkları cilt rahatsızlığı zannederek bir Dermotoloji uzmanına tedavi olmaya başlamış ve Dermotoloji uzmanı da "Bir Meme Cerrahına gidin oraya da kontrol ettirin" demediği için kullandığı merhemlerin daha da kötü yapması ve zaman geçmesi nedeniyle ilerlemiş bir vaka haline gelmişti. Daha sonra "Mucizevi" olaylarla Meme Cerrahına yönlendik sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümü ile  ameliyat, kemoterapi, radyoterapi uzun bir yola girmiştik ve Doktorların en fazla 8 ay yaşar dediği Annem yine Kendi özgür iradesi ve Gerçekten muhteşem yaşama gücü  ile 14 sene yaşamıştı. Geçen sene 2 Eylül'de gitmeye karar verdi çünkü benim de bildiğim üzere zamanı gelmişti  ve yine onun istediği gibi oldu herşey..
Bu arada Anneme ilaçlar haricinde enerji ve diğer alternatif Tıp'ları da uygulamıştım. Tabii en önemlisi Annem bu hastalıktan hiç korkmamayı öğrenmişti. Ona öğrettiğim üzere ameliyatla alınan bölgeyi elleriyle sevip  "Sen benim bir parçamsın içimdesin ve seni seviyorum" derdi ve gerçekten severdi.  Doktorlar yaşadığımız bu olağanüstü gelişme karşısında bana "Alev ne yapıyorsan,  yapmaya devam et" diyerek izliyordu :))
 Annem öyle bir hale gelmişti ki , bir yere gittiğimizde sanki Grip'den bahseder gibi Kanser olduğunu söylüyordu ve annem hariç herkesin korkudan rengi atıyordu :))))

Velhasıl demek istediğim öncelikle Cesur olun. Her zaman söylediğim ve yazdığım gibi, Neden korkarsanız onu kendinize mutlaka çekersiniz.  Bedeniniz duyar ve o yönde ilerler. Evren yani ilahi sistem sizi bildiği tek kelime ile onaylar ve EVET der . Bu yüzden daima cesur olduğunuzu , sağlıklı olduğunuzu , ve hayatın içinde sevgiyle ve şükürle ilerlediğinizi kendinize tekrarlayın ki Evren 'de sizi EVET diyerek desteklesin ve onaylasın :) 

Kendinize hiçbir hastalığı yakıştırmayın. Bedenin hasta olması mutlaka ruhsal dengenin bozulmasıyla ilgilidir. Çünkü Ruhunuz hastalanırsa bir süre sonra bedeniniz de hastalanır. O yüzden hastalıklarınızda mutlaka ruhunuza yani içinize dönün. Bedensel her hastalığın mutlaka ruhsal bir mesajı vardır :)  Taramalarınızı mutlaka yaptırın lakin bir arabayı bakıma sokmuş gibi rutin bir bakım olarak görün bunu. Çünkü daha çok uzun yıllar burada olmayı IŞIK OLmayı hedefliyoruz. DNA yapımız değişti. 2012'den sonra herşey değişti ve hayatımızın kontrolü tamamen bizlerin elinde !  ve de öyle ;)   Bedeninizi her zaman sevin konuşun ve ne kadar sağlıklı olduğunuz için şükredin. Unutmayın Bedeniniz sizi duyuyor !!

Ayrıca Spiritüel anlamda konuya baktığımızda ise durum şudur :  Meme Kanserinin en çok göründüğü vakalar , Çocuğuna aşırı tutku derecesinde düşkün, onun kendi başına bir kişilik olduğunu, Onun da bizler gibi tekamül eden bir ruh olduğunu kabul edemeyip aşırı korumacılık geliştiren tabiri caizse çocuğunu bir türlü sütten kesip normal yemek yemesini yani hayatın içinde var olmasıyla ilgili aşırı korumacılık geliştiren Annelerde olur. Hatta bazı Anneler çocukları evlense dahi halen "ne yedin, ne içtin, üstünü kalın giydin mi ? " gibi aşırılıktan kendini alamaz :)   Beden ise "Artık çocuğunu kes sütten , Dengele Anneliğini ve Kendini bak beni yıpratıyorsun" der.. Yani herşeyde olduğu gibi bunda da DENGE çok önemli.  

Bu satırları okuyan bilinçli Tüm Erkek Arkadaşlar, 
Bildiğiniz gibi Meme Kanseri Erkeklerde de görülüyor. Bu da spiritüel anlamda dişil enerji ile alakalı ve aynı sebeplerden meydana geliyor. Yani sizlerin de kendinize dikkat etmeniz gerek. Tabii bu arada Lütfen Etrafınızdaki tüm sevdiğiniz kadınları bu konuda uyarın ve bilginizi ışığınızı onlara yansıtarak destek olun. Anneleriniz, kız kardeşleriniz, eşleriniz, sevgilileriniz, Dostalarınız kısaca tüm kadınlara bu bilgiyi aktarın :)

Hepimizin en Yüksek Hayrına IŞIK ve ŞİFA OLsun..
Ve de öyle OLdu çok şükür..

Alev Cedimağar
Şifa ve Yaşam Terapisti 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.