Senenin en kuvvetli enerji dönüşümünü yaşadığımız bir
dönemdeyiz ve bunu da yine Dolunay destekliyor ya da tetikliyor diyebiliriz.
Enerjiler tabiri caizse sanki bükülürcesine matkap gibi bayağa bir etkili akıyor. Enerjilerin rengi YEŞİL ve SARI.
Yani kalp ve mide merkezlerine direkt etkide.
Bu da şu anlama geliyor.
Kalp bildiğiniz gibi sevgi merkezidir. (göğsün ortası)
yani Kendimizi sevgiye açmamız artık o katı kural ve kabuklarımızı bir kenara bırakıp içimizi
dışarı çıkarmamız için bizim yerimize blokoajları kırarak “Hadi bakalım ben
kırdım açtım şimdi sen de ortaya çıkar ve ÖZÜNÜ BUL, KENDİN OL ” diyerek bizi itiyor. Yani öyle “Ben
sevgimi gösteremem, öyle mırç mırç öpüp
sevemem karizmamı , ciddiyetimi ya da otoritemi bozamam “ gibi “Eskiye” ait işe
yaramayan tüm alışkanlıklar ÇÖKÜYOR. Malum bunlar eskidenmiş. Aman sevdiğimi
anlamasın aman şımartmasın
durumları. Şimdi biliyoruz
ki, Karşımızdaki şımaracak, farklı
düşünecek yada sevgimizi kullanacak gibi bir telaşımız yok. Niye ? Çünkü
hepimiz akıllı insanlarız. Alma verme dengesini biliyoruz. İzlemeyi, analiz
etmeyi, düşünmeyi biliyoruz. Eğer iyi niyetimiz ve sevgimiz kullanılmaya
çalışılırsa yine kendimizi sevgiyle geri çekmeyi, mesafe koyarak "Ne yapmaya çalıştığının farkındayım" mesajını veremeyi veya kendimizi ifade ederek “Seni
çok seviyorum o ayrı konu. Lakin sevgimin
kıymetini bilmek yerine beni üzmek ya da kendi isteklerini yaptırmak amaçlı
kullanırsan o zaman seni yine sevsem de aynı dozda olmaz” diyebiliriz. Dolayısıyla
birini BEN olarak sevmek ve her ne olursa olsun kendi ruhumuzdan vazgeçmemek
çok önemli.. Şu an bu enerjiler bunu hatırlatıyor. Bu anlamda YEŞİL renk
kullanmak sizi rahatlatabilir.
Mide ise özgüven merkezidir. Şu an kendine güvenmeyen ve her
zaman tekrarladığım “EMANET GÜVENCELERE TUTUNMAK YERİNE KENDİ GÜCÜNÜZE GÜVENİN”
sözüme istinaden halen birilerine güvenip tutunmaya çalışanlarda ya da yapması
gereken her ne ise yapmaya cesaret edemeyenlerde mide ile ilgili sorunlar
olabilir. Bu da bir işaret. Yani “Artık korkudan midende kelebekler
uçuşuyor ve kramplar giriyorsa, panik
durumları yaşıyor ve kendinden uzaklaşıyorsan merak etme ben sana yardım ederek
farklı olaylarla seni zorlayıp kendine yaklaşmanı, kendini keşfetmeni ve cesur
olmanı her şekilde sağlayacağım.” Diyerek bize olumsuz gibi görünen lakin
olumluya hizmet eden bir sürece giriyoruz.
Bu süreç de SARI renk kullanmak sizi rahatlatabilir.
Ayrıca bu süreç yoğunluk olarak “Dünyevi” olaylara yönelik
yine farklı bir “Temizlik” sürecine hizmet ediyor. Yani hep yazdığım “Sevgi
temelli AKIL ve MANTIK ağırlıkta kalın” tavsiyemi bu dönem daha yoğun
yaşayabilirsiniz. Çünkü gözlerin yine faltaşı gibi açıldığı, “Aydınlandım”
denilen, uyanık, atak ve çözüm odaklı kalınarak büyük işlerin başarıldığı büyük
bir KAPI’dan geç iyoruz. Bildiğiniz gibi
5. Boyutun koridorlarında dolaşıyoruz. Daha başlangıçlardayız. Bu koridor herkesin
adımlarına yürüyüşüne göre kendi kişisel geçişini hızlı ya da yavaş yaparak
bitireceği, uzunluğu yine herkesin kendi
bilinçsel yürüyüşüne göre değişen kısa
ya da uzun bir koridor diyebiliriz ;)
2020 önemli bir yıl ve bu yazıları okuyan şu an nefes alan
herkes yani HEPİMİZ, 2012 de başlayan ve
halen devam eden bu geç iş de bulunmak için Dünya’ya koşa koşa mutlulukla
geldik. Üstelik bize çok güzel bir sürpriz oldu ve birden fazla tekamülümüzü
yaşama şansına sahip olduk. O yüzden zaman dahil yaşadığımız her şey çok hızlı
akıyor ve sürekli bir şeyler değişiyor. Her ne kadar şu an kapalı dünya
bilinciyle hatırlamasak da hepimizin burada bulunuş amacı var. En çok neden
zorlandığınızı düşünüyorsanız sınavınız ondandır. Çözün kurtulun ve yeni hayat
yollarınıza geçin diyorum naçizane.
Şu an ki enerjilerin görevi de bu geçişlerimizi hızlandırmak
yani bizi bize hatırlatmak.
Bu yüzden ”ruhsal farkındalığım” kuvvetli diyen herkes de bu
dönem dünyevi somut olayların ve maddi konuların ağırlıklı olduğu bir sürece
gireceğiz. Bunun içinde ertelenen ev almak, ev ya da iş değiştirmekten tutun
da, “yıllardır bir tatil yapamıyorum artık bereketime inanıp kendime bir tatil
bütçesi ayıracağım” a kadar hasır altı edilen, “aman rutin hayatım bildiğim
haliyle bozulmasın. Zorlukta çeksem de ben buna alışığım” dediğiniz ne varsa
çatlıyor ve artık size hizmet etmeyecek. Burada Şems'in en sevdiğim sözünü hatırlamanızı tavsiye ederim. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?"
O yüzden bu değişime ayak uydurmanızı,
cesaretle yeni düzen ve değişim’e geçerek artık ESKİ BEN’i eski de bırakmanızı
tavsiye ederim çünkü bundan sonraki süreçler bu yaptıklarınızın ya da yapmadıklarınızın
üzerine eklenerek gelen seçiminize göre olumlu ya da olumsuz etkiler gösteren
dönüşüm süreçleri olacak.
Bu Dolunay’ın
verdiğim mesajı kısaca ÖZGÜVEN mesajı olarak yorumlayabiliriz. çünkü özgüven olmazsa hiçbirşey olamaz. Tüm değişim BEN ile başlar. Tabii altında
yani temelinde SEVGİ, onun üstünde CESARET , onun üstünde, DENGE, onun üstünde
ise OTOKONTROL ve en üstte YARADANA TESLİMİYET yani inanç var. Bunların hepsi
birbirini destekleyen ve tetikleyip güç veren ruhsal basamaklardır.
Peki Fiziksel etkiler neler ?
Daha önce “Geliyorum hazırlanın” diyen ayak seslerinden
belli ettiği üzere , Kemiklerde, kaslarda ağrı en yoğun yaşananlar olabilir.
Çünkü artık harekete geçip çözülmesi gereken bir durumu korku ve kendine
güvenip cesaret edememe gibi nedenlerle değiştirmemek, çözmemek için
direnildiğinde beden kemiklerden tepki verir. Bu tepkinin diğer bir nedeni de,
ani yaşanan panik, dengenin bozulması, çok üzücü bir olayı ya da durumu kontrol
altına alıp dengeleyememe gibi sebeplerde olabilir. Ruhsal olarak
rahatladığınızda her ne olursa
bedenininizin de rahatladığını ve şifalandığını bizzat yaşayarak göreceksiniz.
Yeter ki işaretleri iyi okuyun, anlayın ve harekete geçin..
Bunun haricinde uyku ile ilgili problemler olabilir. İki uç
nokta yani çok uyumak ya da hiç uyuyamamak gibi etkileri yaşanabilir. Çok
uyunuyorsa bu psikolojik olarak tüm işaretleri görmemek için bir çeşit dünyadan
kaçış olarak yorumlanabilir. Uyunamıyorsa da tam aksi her şeyi çok düşünüp çok
kafaya takıp çözüme odaklanmak ve akışda kalmak yerine olayların içinde
düşünmekten dolayı kaybolmaktan dolayı olabilir. Her ikisinin de dengelenmesi
önemlidir. Tabii bunun yanı sıra Dolunay’ın manyetik çekim etkisinden dolayı da
bedende tepkisel uykusuzluk olabilir. Bunun ayrımını en iyi siz yapıp
değerlendirebilirsiniz.
Tepe noktasından aşağıya inen baş ağrıları (enerji
uyumlanmaları) , Kulaklarda çınlama, uykuya dalmadan önce gözünüzü
kapattığınızda hiç anlam veremediğiniz görüntülerin gözününüzün önüne gelmesi
(yüzler, mekanlar, hiç bilmediğiniz
yerler vs. gibi) olabilir. Bu 5.boyuta geçişin yani ruhsal dönüşümün
etkilerinden biridir. Ruh farklı titreşime geçtiğinde Dünya’ya paralel ya da
dikey geçiş yapabilir ve siz bilinçli ya da bilinçsiz bu seyahati
izleyebilirsiniz. İzleyin keyfini çıkarın endişelenecek bir şey yok. Rüyalarda
zaten değişti iyice alıştınız diye düşünüyorum ;)
Son olarak Bu sene KALP ve BEYİN ile ilgili bedensel
sinyaller ya da geçişler yoğunluk olarak yaşanabilir. Bu sinyalleri iyi
okuyarak ŞİFA ile dönüştürmemiz çok önemli.
Ruhsal Etkilere gelince,
Bu dönem her şey çok anlamlı aynı anda da çok anlamsız
gelebilir. Yani bu bir anlamda da HEPLİK İÇİNDE HİÇ OLMAK, HİÇLİK İÇİNDE HEP
OLMAK gibi bir duygudur. O yüzden kafanız karışabilir. Bazen kendinizi çok
sinirli hissedebilirsiniz bazen çok vurdumduymaz bazen ç ok hassas.. yani
kendinizi değişken duygular içinde bulabilirsiniz. BİLGİ sizi rahatlatır
güvende hissettirir. Çünkü insanlar bilmediği şeylerden korkar. Bu yüzden
okuduklarınızı kendinize hatırlatarak odak noktanızı değiştirin. Mesela bir
müzik açın, bir dizi seyredin ya da mutfağa girip bütün dikkatinizi bir yemek
ya da kek yapmaya verin. Enerjiniz dengeleninc e siz de rahatladığınızı fark edeceksiniz..
Çevrenizdeki insanlara kendinizi ifade edin bu çok önemli. İçinizden
değil dışınızdan düşünün ve gec e yatağınıza yattığınızda “Hay Allah ya şunu
niye söylemedim ki, bunu niye anlatmadım ki” gibi düşüncelerle kendinizi
hırpalamayın. Aksine ne söylediğinizden eminseniz “vicdanen rahatsanız” bırakın
eğer niyeti kötüyse karşıdaki kişi düşünsün ben ne yaptım niye söyledim bak
ağzımın payını da aldım diye J))
Öyle bir yaşayın ki, hayatta kendinizden başka kimseye
Eyvallahınız olmasın ! BEN YAPARIM demenin tüm mutluluğunu tüm güzellikleriyle
birlikte canı yürekten yaşamanızı diliyorum.
Velhasıl,
Bu dönem ne kadar sürer konusuna gelince..
Arkadaşlar bu seneyi sürekli dönüştürerek ve her zaman
yazdığım gibi radikal geçişlerle bitireceğiz. Lakin şahsi naçizane görülerime
dayanarak Mayıs ortalarına kadar zorlayacağını söyleyebilirim.
Hepimize su gibi ışıl ışıl harika günler diliyorum.
ŞİFA, Bereket, Mutluluk, Huzur, Farkındalık, Denge,
Otokontrol dolu bir yaşam olsun ve bu 3
günlük dünyayı en verimli en güzel, en farkında ve her şekilde en mutlu haliyle yaşayıp
bitirelim.
Ve de öyle OLdu çok şükür
Alev Cedimağar